Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/898 E. 2019/636 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/898 Esas
KARAR NO : 2019/636 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/1182 Esas 2018/420 Karar
TARİH: 11/04/2018
DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 02/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalılar ile arasında bila tarihli protokol akdedildiğini, işbu protokolün III … bölümünde ”… tarafından işbu sözleşmenin akdedilmesi ve şantiyenin çalışmaya başlaması ile … hisselerini …’dan alıp …’e iade edecektir.” şeklinde düzenleme yapıldığını, sözleşme tarihinden bu yana uzun zaman geçmesine karşın davalılar tarafından şirket hisselerinin devir ve temlikinin yapılmadığını, bunun iadesi için Büyükçekmece …. Noterliğinden 01/06/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarın davalılara gönderilmiş olmasına karşın davalılar tarafından işbu edimin halen yerine getirilmediğini, davalılar tarafından sözleşme şartlarına uygun hareket edilmemesinden dolayı inşaat faaliyetlerinin devamında sıkıntı yaşandığını, taşeron firmalarla sözleşme imzalanamadığını ve işlerin bitimine engel olunduğunu, bu sebeple inşaatın işlerinin yavaşladığını ve bitme süresinin uzadığını ileri sürerek, davanın kabulü ile … Şirketinin davalı …’da bulunan %75 hissesinin iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, 6100 sayılı HMK madde 14 gereği tüzel kişiler ile ilgili açılan davalarda tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunu, talep nazara alınarak mahkemenin yetkisine itirazları nedeniyle ve resen dosyanın yetkili İstanbul Çağlayan Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, haksız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi ile, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Çağlayan Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, haksız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 11/04/2018 tarih 2017/1182 Esas 2018/420 sayılı kararında;”Dosyaya gelen belgelerden şirketin adresi ekli … kaydında da görüldüğü üzere … Cad. No:… D:… Esentepe- Şişli- İstanbul olduğu anlaşılmış olup Şişli İlçesi İstanbul Adliyesi Sınırlarında olduğundan mahkememizin yetkisizliği ile İstanbul Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK madde 14 gereği tüzel kişiler ile ilgili açılan davalarda tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun dava şartlarını düzenleyen 114/ç maddesinde “Yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili olması” hükmü, aynı kanunun dava şartlarının incelenmesini düzenleyen 115/1. maddesinde ” Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.” ve 115/2. maddesindeki ” Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” hükümleri dikkate alındığında; iş bu davada, HMK 114/ç maddesinde belirtilen “Yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili olması” dava şartı noksanlığı bulunduğu ve bu noksanlığın da giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115/2. ve 320. maddesine göre duruşma açılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden karar verilebileceği….”gerekçesi ile, Kesin yetki ve dava şartı sebebiyle HMK 114 ve 115. Maddeleri uyarınca usulden reddine, Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Adına kayıtlı araçlar ve gayrimenkuller olduğu uyap sorgulaması ve dosya muhteviyatı ile sabit olan davacı tarafın tek kuruş bile olsa harç ve gider avansı yatırmamış olup, 492 sayılı Harçlar Kanunu 30 ve 32. madde gereği harçlar yatırılmadan yapılan tüm işlemler geçersiz olup, dosyanın işlemden kaldırılması, gider avansı yatırılmadığı içinde dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekirken yetkisizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Harçlar Kanunu 30 ve 32. maddesi gereği harçlar yatırılmadan dava açıldığından ortada usulüne uygun açılmış bir dava olmadığını, Ortada usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu husus göz ardı edilerek sanki usulüne uygun açılmış bir dava var gibi öncelikle yetki konusuna girilmesi ve karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1182 Esas 2018/420 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava ticari şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklı davalı adına kayıtlı hisselerin davacı adına tescili talebinden kaynaklanmaktadır.Dava adli yardım talepli olarak harç ve avans yatırılmadan açılmıştır. Mahkemece 08/01/2018 tarihli tensip 13 nolu ara karar ile adli yardım talebinin ihtarnamenin celbi ve cevap dilekçesi verilmesinden sonra değerlendirilmesine karar verilmiş ise de dosyada adli yardım talebi konusunda olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmeden kesin yetki ve dava şartı sebebiyle HMK 114 ve 115 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.Harçlar Kanununun 32. maddesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe mütaakıp işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmiyen harcları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükümleri düzenlenmiştir. 30 maddede ise noksan harcın tamamlanmaması halinde HMK 150. maddeye göre işlem yapılacağı belirtilmiştir.Dava şartları HMK’nın 114/1. maddesinde sayılmış, (g) bendinde gider avansının yatırılmış olması dava şartı olarak kabul edilmiş, 115/2. maddesinde dava şartı noksanlığında davanın usulden reddine karar verileceği, devamında dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olması halinde tamamlanması için kesin süre verileceği düzenlenmiştir.Adli yardım HMK’nın 334 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 337/1 maddesinde mahkemenin adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebileceği, 335. maddesinde de adli yardım kararının neleri kapsayacağı belirtilmiştir.Buna göre, mahkemece öncelikle davacının adli yardım talebi konusunda usulünce bir karar verilerek, adli yardım talebinin kabulü halinde HMK’nın 335. maddesi gereğince yargılama giderlerinden davacı geçici olarak muaf tutulacağından yargılamaya devamla oluşacak sonuca göre karar verilmesi, adli yardım talebinin reddi halinde ise davacıya yargılama harcı ile gider avansını yatırması için süre verilmesi, HMK’nın 114/1-g bendi gereğince gider avansının yatırılması dava şartı olduğundan yatırılmaması halinde 115/2 maddesine göre karar verilmesi, harç eksiğinin tamamlanmaması halinde ise 492 sayılı Harçlar Kanunun 30. maddesi yollaması ile HMK’nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, harç ve gider avansı kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilmesi gerekmesine rağmen mahkemece bu hususlar tamamlatılmadan ve davacının adli yardım talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yargılamaya devam edilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Söz konusu hususlar kamu düzenine ilişkin olup HMK 355. maddesine göre istinaf aşamasında da resen gözetileceğinden HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına yukarıda belirtilen şekilde eksiklikler giderilerek gerekli kararlar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/04/2018 tarih ve 2017/1182 Esas – 2018/420 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a4 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,3-İstinaf kanun yoluna başvurma harcı 98,10.TL’nin davacıdan alınarak istinaf eden davalıya verilmesine,4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/05/2019 tarihinde HMK 353/1-a4 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.