Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/887 E. 2019/875 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/887
KARAR NO : 2019/875
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2017
DOSYA NUMARASI : 2014/473 Esas – 2017/887 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacıların murisi polis memuru … 04.08.2009 tarihinde banyo yaparken davalı … A.Ş.’ye ait tüp gazdan sızan gaz neticesinde karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle vefat ettiğini, davalı sigorta şirketi nezdinde …nolu Tüp Gaz Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine açılan … nolu hasar dosyasından davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığını, diğer davalı …. A.Ş. tarafından da davacılara yapılan herhangi bir ödeme olmadığını, müteveffanın hayatının daha başındayken vahim bir olay sonucu ölmesi nedeni ile davacıların psikolojik çöküntü içerisine girdiklerini, hayat boyu acı ve elem çekeceklerini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak davacı eş … için 8.000.00 TL, davacı kız … için 1.000,00 TL ve davacı kız … için 1.000.00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere 19.11.2012 tarihinden, diğer davalı … A.Ş.’ den ise olay tarihi 04.08.2009’dan itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı eş … için 100.000,00 TL, davacı kız … için 50.000,00 TL ve davacı kız … için 50.000,00 TL manevi tazminatın 04.08.2009 olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’ den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş.’nin dava dilekçesi kendisine tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle, 04.08.2009 tarihinde meydana gelen olayla ilgili 01.07.2013 tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğunu, uzamış ceza zamanaşımı söz konusu olsa bile davalı aleyhine yürütülen bir soruşturma bulunmadığından zamanaşımı süresinin de davalı aleyhine uzamasının söz konusu olmadığını, dava konusu olayda müteveffanın karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı oksijensiz kalma sebebiyle boğulduğunu, bu gibi ölüm olaylarında Tüp Gaz Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi kapsamında teminat limitleri dahilinde ödeme yapılacağını, bu poliçe kapsamında ödeme yapılabilmesi için kusurun aranmadığını, manevi tazminat sorumluluğunun ise yalnızca kusurun var olduğu hallerde söz konusu olduğunu, müteveffanın ölüm anında alkollü olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 26/10/2017 tarih 2014/473 Esas – 2014/887 Karar sayılı kararında; ” … Davalı … A.Ş. ile davacıların desteği arasında alım satım ilişkisi olduğundan 10 yıllık zamanaşımı süresinin mevcut olduğu gerekçesiyle zamanaşımı itirazının yerinde görülmediği, Yaptırılan incelemede, davacıların desteğinin banyoda bulunan İpragaz marka LPG tüpünden sağlanan LPG gazını tam olarak yakmayan Arçelik Marka Şofben in ürettiği CO (karbonmonoksit gazı ) nedeniyle vefat ettiği, … A.Ş.’ nin ölüm olayında % 50 kusurlu olduğunun tespit edildiği, dosyada mevcut belgelerden davalı … AŞ tarafından 01/01/2009 -01/01/2010 dönemi için … nolu Tüp Gaz Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlendiği, ölüm olayının 04/08/2009 tarihinde meydana geldiği, olay tarihi itibariyle poliçenin yürürlükte olduğu ve poliçede ölüm için kişi başı 150.000 TL teminat verildiği ve … AŞ hakkındaki davanın ödeme nedeniyle konusuz kaldığı, SGK tarafından davalılara rucü edilebilecek bir ödemenin yapılmadığı, davalı … AŞ hakkındaki davanın da yaptırılan bilirkişi hesaplaması sonucunda davalı … AŞ nin sorumluğunun diğer davalının ödemeleri dikkate alınarak davacı eş … için 120.635,89 TL, davacı kız … için 20.156,94 TL davacı kız … için 25.648,29 TL olarak hesaplandığı, manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak da tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve talep edilen tazminatın sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde hesaplanmasının gerektiği ve davacıların olaydan duydukları üzüntü ve elem ile uygun olması şartları göz önünde tutularak davacı Banu için 10.000 TL ile çocuklar için de 5.000’er TL manevi tazminata karar vermek gerektiği, …”gerekçesi ile, 1-Davalı … A.Ş. hakkındaki davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davalı … A.Ş. hakkındaki davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Davacı … ile ilgili olarak 120.635,89 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/08/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı … ile ilgili olarak 20.156,94 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/08/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı… ile ilgili olarak 25.648,29 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/08/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk Derece Mahkemesi ilamına esas alınan bilirkişi raporlarındaki kusur durumuna ve hesaplamaya karşı itirazlarının İlk Derece Mahkemesi tarafından değerlendirilmeden karar verildiğini, Söz konusu tazminat davasının yargılama aşamasında yapılan bilirkişi incelemesinde Sıvılaştırılmış Likit Petrol Gazlarına ait (LPG) Mevzuatı ve LPG ile ilgili TSE standartların bilirkişilerce incelenmediğini, bu halde müvekkili şirketin sorumlu tutmasının hukuken imkansız olduğunu, teknik bir konuda hiçbir teknik inceleme yapmadan sadece olay yeri inceleme raporu dikkate alınarak müvekkiline % 50 kusur atfeden bilirkişilerin, bahse konu oranı nasıl bulduğunun açık olmadığını, LPG kanunu ve mevzuatında dağıtım şirketleri, bayilerin ve kullanıcıların sorumluluklarının belirlendiğini, dolayısıyla meydana gelen olay nedeniyle müvekkiline kusur izafe etmenin mümkün olmadığını, … marka LPG tüpünü tam yakamayan Arçelik marka şofbenden üretilen karbonmonoksit gazından dava konusu olayın meydana geldiğini, ancak kararda müvekkilinin neden dolayı hangi eksiklikten veya hatadan dolayı sorumlu olduğunun belli olmadığını, çünkü müvekkilinin olayda herhangi bir kusur ve hatasının bulunmadığını, davacı tarafından söz konusu davanın hatalı ve LPG’yi yakamayan şofben üreticisine açması gerekirken davanın müvekkili şirkete açıldığını, yargılama sırasında asıl kusurun şofben üreticisinde olduğunun görüldüğünü, ne müvekkili şirketin ne de müvekkilinin bayisi şofbenin teknik olarak LPG’ yi yakıp yakmayacağının bilemeyeceğini, bu nedenle hayatın olağan akışı çerçevesinde müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili … A.Ş.’ nin tüp üreticisi olmadığını, … A.Ş’nin bir LPG dağıtım şirketi olduğunu, tüpün üreticisinin üzerinde yazılı olduğunu, tüpte herhangi bir ayıbın bulunmadığını, tüpün dağıtım ve montajını … A.Ş.’ nin değil, İpragaz bayisinin yaptığını, İpragaz bayilerinin müvekkili şirketin bir acentesi olmadığını, kendi başına bir gerçek veya tüzel kişilik olduğunu, bilirkişilerce tüpün monte edilmesi yükümlülüğünü müvekkiline yüklediklerini bunun bilirkişilerin LPG sektörüne ne denli uzak olduklarını gözler önüne serdiğini, Teknik inceleme yapılmadan müvekkili şirket … A.Ş.’ye kusur izafe edilmesinin kabul edilemez olduğunu, olayın ortamdaki oksijen gazı tehlike sınırına geldiğinde yanmayı durduran bir sensörle donatılmayan şofbendeki imalat hatasından ve üretilen gazı dışarı atamayan şofbenden meydana geldiğini, müvekkiline % 50 kusur izafe edilen bir rapora dayanak olarak verilen bir kararın bozulması gerektiğini, Dosyadaki Şuhut Cumhuriyet Başsavcılığının Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında söz konusu şofbenin kurulumunu … kendisi yaptığı, olayda müteveffa … dışında atfı kabil bir kusur bulunmadığı belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiğini, bu kararın davacılar tarafından itiraz edilmeden kesinleştiğini, vefatın, kurulumu müteveffa tarafından yapılan LPG tüpünün, uygun olmayan şofbenle kullanılmasıyla oluştuğunu, aksi durumun ispatının davacı tarafta olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının resen saptanacak nedenler ve yapılacak istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına veya bozulmasına, geri alınmasına, gerekirse ıslah edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava şofben kullanımı esnasında oluşan CO gazından dolayı vefat eden davacıların murisinin destekliğinin kaybolması ve ölümü nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tazmini davasıdır. Uyuşmazlık konusu, davacıların murisinin ölümünde davalı İpragaz’ın kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise davacıların talep edebilecekleri maddi (destekten yoksun kalma) ve manevi tazminat miktarıdır. Davacıların murisinin ölümü olayının soruşturulduğu Şuhut CBS’nın 01/12/2009 tarihli KYOK’da şofbenin kurulumunun ölen tarafından yapıldığı ve ölümde ölenin dışında kimsenin kusurunun bulunmadığı ifade edilmiştir. Ölüm tarihinde Şofbenin markası olan … servis fişinde şofbenin kurulduğu banyonun alanının kuruluma elverişli olduğu fakat bacanın çekme ve kuruluma uygun olmadığı ifade edilmiştir. Dosyada görüşüne başvurulan teknik bilirkişiler ölümün CO zehirlenmesinden meydana geldiğini, davalı …’ ın uygun baca bağlantısı olmayan yere tüpgaz satışı yapması nedeniyle, şofben markasıyla birlikte % 50′ şer kusurlu olduğunu ifade etmişlerdir. Belirlenen kusur oranı doğrultusunda davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat hesabı, ölenin polis memuru olması ve ölüm tarihindeki çocuklarının yaşları ile eşinin aktif ve pasif dönemleri göz önüne alınarak bilirkişi tarafından ayrıntılı olarak hesaplanmıştır. (dava sırasında davalılardan … davacılara yaptığı ödeme miktarları düşerek)
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde bilirkişi raporlarına itirazlarının nazara alınmadığını, kendilerinin olayda kusurlarının olmadığını, kusurun LPG’ yi tam yakamayan şofbende olduğunu, kendilerinin LPG dağıtımcısı olduğunu tüpgazda bir kusur olmadığını öne sürmüştür. Bilirkişi raporu HMK’ nın 282. maddesine göre hakim tarafından diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirilir. Olayda salt bilirkişi raporu ile karar verilmemiştir. Dosyadaki diğer deliller de nazara alınarak karar verilmiş olduğuna göre bilirkişi raporuna yönelik istinaf nedenleri yerinde değildir. Davalı istinaf nedeni olarak kusurlu olmadığını öne sürmüştür. 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 8.maddesi hükmünce, bayinin iki kilogram üzeri tüp teslimini ve bağlantısını adreste yapması gerektiği gibi, LPG Dağıtım Bayileri ve Tüketicilere ilişkin Tebliğ hükümlerine göre de, tüpleri cihaza bağlamak, sızdırmazlık kontrolü yapmak, tüplerin kullanılması konusunda tüketicileri bilgilendirmek görevi olan bayinin tüp bağlantı noktalarında hata veya hortumlarda eskime, çatlama görülmesi, bu bağlamda kullanım yerinin uygun olmaması durumunda tüketiciyi uyarması, uyarıya rağmen eksikliklerin giderilmemesi durumunda gerektiğinde tüpü takmaması gerekmektedir. Üretici firmanın sorumluluğu yalnızca tüpün imalatı ile sınırlı olmayıp, yukarıda detaylı olarak yazılmış bulunan tedbirlerin alınması bakımından denetim sorumluluğu da bulunmaktadır. Üretici, bu sorumluluğunu bayileri aracılığı ile yerine getireceğinden, bayilerin bu hususlardaki kusurundan dahi sorumludur. Aynı esaslar Yargıtay 11.H.D’nin 25/02/2016 tarih ve 2015/4630 E-2016/2025 K. Sayılı kararında da ifade edilmiştir. Ölen şahıs LPG’ nin yanması esnasında oluşan CO’dan zehirlenmiştir. Davalı İpragaz marka tüp içine doldurulan LPG’nin dağıtıcısıdır. Baca çekişinin güvenli olmadığı yerlere tüpgaz içinde LPG satması ve 5307 sayılı yasada öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmemesi esas alınarak kendisine kusur verilmiştir. Belirlenen kusur oranı somut olaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle davalının kusursuz olduğu yönündeki istinaf nedeni yerinde değildir. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde; dosya kapsamına, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.735,79 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 3.183,94.TL harcın mahsubu ile bakiye 9.551,85.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 20/06/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.