Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/873 E. 2019/1082 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/873 Esas
KARAR NO : 2019/1082 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2018
DOSYA NUMARASI : 2016/416 Esas – 2018/329 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/09/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin davalı şirketten … aldığını, bu cihaza ilişkin şirketin düzenlediği 16.02.2015 tarihli fatura tutarını davalı şirkete ödediğini, makinenin alımından vazgeçilmesi ve 24.04.2015 tarih ve 119929 seri no.lu iade faturası ile söz konusu cihazın davalı şirkete iade edildiğini, değinilen cihazın dava şirkete iadesi nedeniyle geri iade edileceği beyan edilen ödenen tutarların iade edilmediğini, iade edilen cihaz karşılığı davalı şirkete yapılan ödemeden dolayı alacağın tahsilini temin için Antalya …İcra Dairesinin … Esasında 29.09.2016 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu-davalı şirketin yetki itirazı üzerine takip dosyasının davalının yetkili olduğunu ileri sürdüğü Bakırköy İcra Dairesine gönderilmesi talebinde bulunulduğunu, takibin Bakırköy …İcra Dairesinin … Esasına kaydedildiğini, borçlu-davalı şirkete gönderilen ödeme emrine karşı 19.11.2015 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiğini, takibin durdurulmasına karar verildiği bilgisine ulaşıldığını, davalı şirketin itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, hem cihazı iade alıp hem de iadesi gereken bedeli iadeden kaçınmasının kabul edilemeyeceğini, değinilen alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın yerinde olmadığından bakiye alacak ve işleyen faizine ilişkin haklar saklı kalmak üzere haksız itirazın şimdilik 36.000,00 TL asıl alacak ve bu tutara takipten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline imkan verecek şekilde durdurulan takibin devamına karar verilmesi talebiyle dava açmak gerektiğini, belirtilen nedenlerle fazlaya ilişkin haklarla asıl alacak bakiyesini ve takipten önce işleyen faizi ayrıca talep hakları saklı kalmak üzere alacağın şimdilik 36.000,00 TL’lik kısmı yönünden davalının haksız itirazının takipten sonra işleyen ve işleyecek ticari avans faizi ve takip giderleri ile birlikte davalı şirketten tahsiline imkan verecek şekilde iptali ile takibin devamına, haksız itirazla takibin durmasına sebebiyet veren davalının bu davaya konu edilen asıl alacak tutarı 36.000,00 TL’nin %20’si oranından az olmamak üzere tazminatın davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının dava dilekçesinden açıkça görüleceği üzere iddianın dayandığı vakıaların özetlerine yer verilmediğini, iddia edilen vakıaların hangi delillerle ispat edileceğinin belirtilmediğini, dava dilekçesinin zorunlu yasal unsurları taşımadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini sayın mahkemeden arz ve talep ettiklerini, HMK’ nun 114/1-h madde fıkra ve bendi; “Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.” nın davanın şart olduğunu düzenlediğini, dilekçeleri kapsamında yer alan açıklama ve deliller doğrultusunda müvekkilden hiçbir alacağı olmayan davacının işbu davayı açmasında herhangi bir hukuki menfaati bulunmadığının açıkça ortada olduğunu, bu nedenle HMK’ nun 115/2 madde ve fıkrası uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini sayın mahkemeden arz ve talep ettiklerini, müvekkil ile davacı tarafın yaptığı anlaşma üzerine … adlı makinenin müvekkil tarafından davalıya Seri A Sıra… numaralı 16.02.2015 fatura tarihli 16.02.2015 irsaliye tarihli 044673 irsaliye numaralı 47.200.00 TL bedelli fatura satıldığını ve davacıya teslim edildiğini, davacının belirtilen makine bedelinin ödenmesi için aşağıda ayrıntılı bilgileri yazılı çekleri keşide ederek müvekkile teslim ettiğini, …Bankası A.Ş. Bursa Oto Sanatkarları Şube Müdürlüğünün 06.02.2015 keşide tarihli Bursa keşide yerli …çek numaralı 15.000,00 TL bedelli çek (Çek bankaya ibraz edilmiş ve 14.937,00 TL tahsil edilmiştir.), … Bankası A.Ş. Bursa Oto Sanatkarları Şube Müdürlüğünün …. çek numaralı 17.04.2015 keşide tarihli Bursa keşide yerli 13.800,00 TL bedelli çek (Çek bedeli davacı tarafından müvekkile ödenmemiş, bunun üzerine müvekkil tarafından davacı aleyhine karşılıksız çek iade bordrosu düzenlenmiştir. Çek Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası ile icra takibine konulmuş olup, günümüz tarihi itibariyle davacıdan işbu alacağa ilişkin herhangi bir tahsilat yapılmamıştır.), …bank A.Ş. Ertuğrul Gazi Şube Müdürlüğünün … çek numaralı 30.03.2015 keşide tarihli Bursa keşide yerli 15.000,00 TL bedeli çek (Çek bedeli müvekkile ödenmemiş, iade bordrosuyla davacıya iade edilmiştir.), …bank A.Ş. Ertuğrul Gazi Şube Müdürlüğünün … çek numaralı 30.04.2015 keşide tarihli Bursa keşide yerli 15.000.00 TL bedelli çek (Çek bankaya ibraz edilmiş, karşılıksız çıkmış ve 1.200,00 TL banka sorumluluk bedeli müvekkil tarafından tahsil edilmiştir.), …bank A.Ş. Ertuğrul Gazi Şube Müdürlüğünün … çek numaralı 30.05.2015 keşide tarihli İstanbul keşide yerli 15.000.00 TL bedelli çek (Çek bankaya ibraz edilmiş, karşılıksız çıkmış ve 1.200,00 TL banka sorumluluk bedeli müvekkil tarafından tahsil edilmiştir.), …bank A.Ş. Ertuğrul Gazi Şube Müdürlüğünün 0327796 çek numaralı 30.06.2015 keşide tarihli İstanbul keşide yerli 15.000.00 TL bedelli çek (Çek bankaya ibraz edilmiş, karşılıksız çıkmış ve 1.200,00 TL banka sorumluluk bedeli müvekkil tarafından tahsil edilmiştir.), …bank A.Ş. Ertuğrul Gazi Şube Müdürlüğünün …çek numaralı 30.07.2015 keşide tarihli İstanbul keşide yerli 12.000.00 TL bedelli çek (Çek bankaya ibraz edilmiş, karşılıksız çıkmış ve 1.200,00 TL banka sorumluluk bedeli müvekkil tarafından tahsil edilmiştir.), yukarıda belirtildiği üzere; müvekkil 14.937.00 TL + 1.200,00 TL + 1.200,00 TL + 1.200,00 TL + 1.200,00 TL = 19.737,00 TL dışında davacıdan herhangi bir tahsilat yapmadığını, görüldüğü üzere kısmi tahsilatlara rağmen müvekkilin 47.200,00 TL – 19.737,00 TL = 27.463,00 TL alacaklı olduğunu, davacı her ne kadar müvekkile makine bedelini ödediğini iddia etmekteyse de bu iddianın gerçeğe aykırı olduğu davacı tarafından haksız kazanç elde etmek amacıyla müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığının açıkça ortada olduğunu, ayrıca 47.200,00 TL bedelli iade faturası tanzim eden davacının dava değerini 36.000,00 TL olarak göstermesinin de icra takibinin ne denli haksız olduğunu ortaya koyduğunu, davacının satıma konu makineyi müvekkile iade ettiğini, iade alınan makinenin kullanılmamış şekilde davacıya satılmışken iade alındığında ise ikinci el niteliğinde olduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkile tarafından makinenin yıpranma ve kullanımına ve nakliyesine ilişkin Seri A Sıra …. numaralı 22.07.2015 fatura ve irsaliye tarihli 044986 irsaliye numaralı 22.420,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, PTT yoluyla davacıya tebliğ edildiğini, müvekkil tarafından yapılan kısmi tahsilatlar toplamı olan 19.737,00 TL’nin mahsup edilmesi halinde dahi 22.420,00 TL – 19.737,00 TL = 2.683,00 TL alacaklı olduğunun ortada olduğunu, yukarıda açıklanan tüm nedenler ile Sayın Mahkemece resen değerlendirilecek diğer tüm nedenlerle başkaca tüm hak ve alacak ile tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla yasa ve usule aykırı işbu davanın usulden reddine, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde haksız ve mesnetsiz işbu davanın esastan reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri harç ve masraflar ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 03/04/2018 tarih 2016/416 Esas 2018/329 Karar sayılı kararında;
“…İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında …alım satımı gerçekleştiği, daha sonra davacı tarafça printer’ın iade edilmesi nedeniyle düzenlenen iade faturasının ödenmediği, bu nedenle davalı hakkında takibe başlanıldığı, davaya konu davacı tarafça iade edilen printer için davalının toplam 19.800,00 TL tahsilat yaptığı hususları taraflar arasında anlaşmazlık konusu olmayıp, uyuşmazlık iadesi yapılan malın ikinci el konumunda olup olmadığı, malda hasarların bulunup bulunmadığı, bu nedenle bir indirim yapılması gerekip gerekmediği hususlarında toplanmaktadır ve bu hususta davalı tarafça malın iadesi sırasında herhangi bir şerh ya da ihtar yapılmamış olup, bu hususu ispat külfeti davalıda olduğundan ve davalı tarafçada değer kaybı ya da hasara ilişkin bir ispat vasıtası getirilemediğinden davacı tarafça dava konusu makinaya ilişkin yapılmış olan ödemenin makinanın iadesi ihtilafsız olduğundan davacıya iadesi gerekmekte olup, bu miktar yönünden davalı itirazında haksız bulunduğundan davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 19.800,00 TL yönünden iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verildiği…”gerekçesi ile, Davanın kısmen kabulü ile 19.800,00 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin 19.800,00 TL asıl alacak miktarı yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 3.960,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Davalı tarafın makine iadesinden sonra müvekkili makinen kullanımına, yıpranmasına ve nakliyesine ilişkin Seri A Sıra 072736 numaralı, 22.07.2015 fatura ve irsaliye tarihli 044986 irsaliye numaralı 22.420,00 TL bedelli faturanın hükme esas alınmadığını,Davalı tarafın mahkemeden makinenin 2 aylık kullanım bedelinin davacı tarafından istenilen bedelden düşürülmesinin istendiğini, ancak bilirkişi tarafından 2 aylık kullanım bedeli belirlenmediği gibi yerel mahkemece de kulanım bedelinin hesaplanmasının istenmediğini, hükme esas alınmadığını, hayatın olağan akışında belirli bir malın kullanımdan sonra iade edilmesi durumunda, malın kullanıldığı sürenin bedelinin kullanan tarafından verilmesinin gerektiğini, ilk derece mahkemesi tarafından verilen hükmün bozulmasının gerektiğini,Davacının kötü niyetli olması sebebi ile %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının istendiğini, davacı her ne kadar müvekkiline makine bedelini ödediğini iddia etmekteyse de, bu iddianın gerçeğe aykırı olduğunu, davacı tarafından haksız kazanç elde etmek amacıyla müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığının ortada olduğunu, 47.200,00 TL bedelli iade faturası tanzim eden davacının dava değerini 36.000,00 TL olarak göstermesi de icra takibinin ne denli haksız olduğunun ortaya konduğunu, davacının alacak hesabı yapabilecekken kötü niyetli olarak davayı ve icra takibini 36.000,00 TL üzerinden açtığını, yerel mahkemenin davacı aleyhine kötü niyet tazminatının verilmediğini, ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında kötü niyet tazminatının neden vermediğine değinilmediğini,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, sözleşmeden dönme nedeniyle sözleşme uyarınca ödenen satış bedelinin iadesi istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, taraflar arasında … alım satımı gerçekleştiği, daha sonra davacı tarafça printer’ın iade edilmesi nedeniyle düzenlenen iade faturasının ödenmediği, bu nedenle davalı hakkında takibe başlanıldığı, davaya konu davacı tarafça iade edilen printer için davalının toplam 19.800,00 TL tahsilat yaptığı hususları taraflar arasında anlaşmazlık konusu olmayıp, uyuşmazlık iadesi yapılan malın ikinci el konumunda olup olmadığı, malda hasarların bulunup bulunmadığı, bu nedenle bir indirim yapılması gerekip gerekmediği hususlarında toplanmaktadır ve bu hususta davalı tarafça malın iadesi sırasında herhangi bir şerh ya da ihtar yapılmamış olup, bu hususu ispat külfeti davalıda olduğundan ve davalı tarafçada değer kaybı ya da hasara ilişkin bir ispat vasıtası getirilemediğinden davacı tarafça dava konusu makinaya ilişkin yapılmış olan ödemenin makinanın iadesi ihtilafsız olduğundan davacıya iadesi gerekmekte olup, bu miktar yönünden davalı itirazında haksız bulunduğundan davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 19.800,00 TL yönünden iptaline, karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Uyuşmazlık, Davacı alıcının sözleşmeden dönüp satılan malın davalı satıcıya iade edilmesi nedeniyle iade edilen makinanın 2.el konumuna düşüp düşmediği, kullanım bedeli olarak davalı satıcı tarafından kesinti yapılıp yapılamayacağı, yapılacaksa şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı noktasında çıkmaktadır.Tarafları tacir olan bu davada ticari satım akdine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği,6102 Sayılı TTK.23 Madde ile bu madde ile atıf yapılan 6098 Sayılı TBK.ilişkin hükümlerin de uygulanması gerekmektedir.TBK’nın 125/3. maddesinde sözleşmeden dönme halinde tarafların karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulacakları ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilecekleri, bu durumda borçlunun temerrüde düşmekte kusurlu olmadığını ispat edememesi halinde alacaklının sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle uğradığı zararı isteyebileceği düzenlenmiştir.Maddeye göre sözleşmeden dönme halinde taraflar karşılıklı olarak verdiklerini isteyebileceklerdir. Davacı da sözleşmeden dönüp ödediği bedelin iadesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde;Davalı tarafın makine iadesinden sonra müvekkili makinen kullanımına, yıpranmasına ve nakliyesine ilişkin Seri A Sıra 072736 numaralı, 22.07.2015 fatura ve irsaliye tarihli 044986 irsaliye numaralı 22.420,00 TL bedelli faturanın hükme esas alınmadığını,davalı tarafın mahkemeden makinenin 2 aylık kullanım bedelinin davacı tarafından istenilen bedelden düşürülmesinin istendiğini, ancak bilirkişi tarafından 2 aylık kullanım bedeli belirlenmediği gibi yerel mahkemece de kulanım bedelinin hesaplanmasının istenmediğini, hükme esas alınmadığını, hayatın olağan akışında belirli bir malın kullanımdan sonra iade edilmesi durumunda, malın kullanıldığı sürenin bedelinin kullanan tarafından verilmesine gerektiğine yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacı alıcı firma sözleşmeden dönme hakkını kullanıp 24/04/2015 tarihinde 119929 nolu fatura ile … iade ettiği, davalı satıcı firma malı ihtirazi kayıtla kabul etmediği, bu husus da ispat külfeti davalıda olduğundan ve dosya kapsamına göre davalı tarafçada değer kaybı ya da hasara ilişkin bir ispat vasıtası getirilemediği, davacı tarafça dava konusu makinaya ilişkin değerinden çok fazla davalı tarafa çek verildiği, çek ödeme aracı olup verilen çeklerin tamamının iade olduğu ispatlanamamış olup taraflar karşılıklı olarak edimlerini kullandığından davalı tarafın kullanım bedelini de talep edemeyeceğinden davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.Davalı vekilinin davacı alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmediğine yönelik istinaf talebi incelendiğinde, kötüniyet tazminatı, itirazın iptali davasına konu edilmiş bir alacağın mevcut olmadığının tespit edilmesi ve alacaklının da kötüniyetli olarak icra takibi başlatmış olmasının anlaşılması halinde borçlu lehine hükmedilebilecek bir tazminat olup, alacaklının icra takibinde kötü niyetli olduğunun iddia eden borçlu tarafça kanıtlanması gerekir. Somut olayda, mahkemenin kısmen kabul kararına göre de, davacının kötü niyetli olduğunun ileri sürülemeyeceği ve davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden, davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.Sonuç itibariyle; İlk derece mahkemesi kararında yer verilen tespitler ve dosyadaki deliller doğrultusunda kurduğu hüküm ve gerekçesinde istinaf nedenlerinin karşılanıp açıklandığı da gözetildiğinde, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.352.53 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından peşin olarak yatırılan 339,00. TL harcın mahsubu ile bakiye 1.013,53 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesinde taraflara tebliğe çıkartılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/09/2019 tarihinde HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.