Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/867 E. 2019/843 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/867
KARAR NO : 2019/843
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2018
DOSYA NUMARASI: 2015/455 Esas – 2018/430 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 29/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin % 50 ortağı ve yetkilisi bulunduğu ticari şirketin, dava dilekçesinde liste halinde sunulan irsaliye ve faturalarının bulunamadığını, söz konusu irsaliyelerin ticaret yapılan … firmasından konsinye olarak alınmış ve sonra satışa dönüşen bölümlerinin … tarafından faturalandırılarak şirkete teslim edilen irsaliye ve faturalar olduğunu, klasörlerin içinden bu fatura ve irsaliyelerin seçilerek alındığını, 31/03/2015 tarihinde muhasebe klasörlerinde başka bir müşteri ile ilgili evrakın aranması sırasında vekil edenin, konsinyeden dönüşerek alınan faturaların ve ekli irsaliyelerinin bir nüshasını muhasebe elamanından istediğini, elemanın aradığını ancak bulamadığını, muhasebe müdürüne sorulduğunu, onun da şirket ortağı …’ın konsinyeleri inkar etmek istemesi nedeni ile babası ile birlikte klasörlerin içinden ilgili fatura ve irsaliyeleri aldığını söylediğini, kaybolan fatura ve irsaliyeler için şikayette bulunduklarını beyanla fatura ve irsaliyeler için zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 13/03/2018 tarih 2015/455 Esas 2018/340 Karar sayılı kararında; ” … Davacı şirket yetkilisi, konsinye fatura ve irsaliyelerin şirket ortağı tarafından klasörlerin içinde alındığını beyanla zayi belgesi verilmesini talep etmiş ise de zayi belgesine konu edilen belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zıyaa uğramadığı, talep eden şirket ortağı bu evrakın, diğer ortak tarafından alındığını beyan ettiğine göre, evrakın zayi olmadığı, kimde olduğuna talep edenin vakıf olduğu, bu durumda zıyaa uğramamış evrak hakkında zayi belgesi istenmesinin yerinde olmadığı, zayi belgesi talep edenin de evrakı aldığı beyan edilenin de şirket ortağı ve müdürü olduğu, şirket yetkilisi ve müdürü olan davacının bu evrakın saklanmasından şirketi temsilen sorumlu olduğu, evrakın diğer ortak ve müdür tarafından alındığından bahisle zayi olduğu yönündeki iddia ve talebin yasanın düzenleniş amacı ile örtüşmediği, uyuşmazlığın şirket ortaklarının kendi aralarındaki iç ilişkiden kaynaklandığı, ziyanın söz konusu olmadığı…”gerekçesi ile, Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkilinin, şirket irsaliye ve faturalarının diğer ortak ve babası tarafından alındığını şirketin muhasebecisinden öğrendiğini, savcılık nezdinde gereken şikayetin yapıldığını, savcılık tarafından takipsizlik kararı verilmiş olsa da, cezai bakımdan bir suçun varlığının ispatını etmenin her zaman mümkün olmayabildiğini, olayda hırsızlığın söz konusu olduğunu, zira şirket evraklarının müvekkilinden gizlenerek alındığını ve bir daha ortaya çıkarılmadığını, bir olayın şirket ortaklarını ilgilendirse de bu durumun şirket içinde hırsızlık veya başka bir suçun işlenmeyeceği anlamına gelmediğini, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2015/ 8816 ve 2015/2789 Soruşturma nolu dosyalarının incelenmesinden de anlaşılacağı üzere evrakları alan … hakkında başka şikayetlerin de mevcut olduğunu ve ortaklar arasında bir süredir anlaşmazlıkların mevcut olduğunu, Müvekkilinin, aynı çatı altında evrakları alan diğer ortağın da yetkili müdür olması durumunda, şirket evraklarını sürekli vaziyette saklama, gözetme ve kontrol etme imkanına sahip olamayacağını, Dosyada mevcut bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporunda, belgelerin zayi koşullarının oluştuğunun belirtildiğini, Müvekkilinin bir tacir olduğunu ve ticari evrakların saklanması ile ilgili sorumluluğunun olduğunu, işbu davanın 2015 yılından itibaren takip edildiğini, müvekkilin mağdur olmaması için davanın kabulünün gerektiğini ileri sürerek, istinaf talebinin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava TTK 82/7 zayi belgesi verilmesi yönünde bir taleptir. Mahkeme zayi olayının söz konusu olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir. Uyuşmazlık konusu zayi nedeniyle iptal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Dava dilekçesindeki beyanlardan zayi nedeniyle iptali istenilen evrakın muhasebe biriminde bulunamadığı, savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu öne sürülerek zayi belgesi istendiği anlaşılmaktadır.Dosyada görüşüne başvurulan bilirkişi zayi olduğu belirtilen faturalara ait bilgilerin doğrulanabildiğini fakat irsaliye bilgilerinin doğrulanamadığını ifade etmiştir. Mahkemece vergi dairesi ve matbaadan soruşturma yapılmıştır. Davacının delil olarak dayandığı savcılık dosyası, dava konusu olayla ilgili değildir. Davacı şirket ortağının diğer ortaklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan suç duyurusunda bulunduğu GOP CBS tarafından yürütülen soruşturma sonucunda 08/04/2016 tarih ve 2015/8816 Sor. 2016/5668 K. Sayılı KYOK kararı verildiği, KYOK metninden şikayetin kasa hesabında gözüken tutarın fiilen kasada gözükmemesi ve kasada bulunan çeklerin şüpheli ortaklar tarafından tahsil edilmesine rağmen kasaya konulmamasına yönelik olduğu, iddianın varit olmaması nedeniyle verilen karara karşı Sulh Ceza hakimliğine itirazın da reddedildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’ nın 82/7. maddesinin tanımladığı şekliyle bir zayi vuku bulmamıştır. Davayı şirket ortağı açmıştır. Diğer şirket ortaklarının sorumluluğunu gerektiren işlem ve eylemlerden dolayı bulunamayan ticari evraka yönelik zayi kararı verilemez. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan redine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/05/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.