Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/865 E. 2019/804 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/865 Esas
KARAR NO : 2019/804 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/577 Esas 2018/390 Karar
TARİH : 26/03/2018
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin … markanın sahibi olan yurt dışı menşeili şirketin Türkiye’deki tek satıcısı ve distribütörü olduğunu, davalının müvekkilinin tek satıcısı olduğu ürünleri taklit etmek suretiyle aynı ve benzeri bir şekilde piyasaya daha uçuz fiyatlarla sunarak hem müvekkilinin mallarını kötülemekte, hem de kalitesiz mal vermek suretiyle müvekkili şirkete zarar verdiğini, hem de mamulün kalitesi hakkında müşterilere sahte mal vermek suretiyle yanılttığını, ürünlerin Rama ve Eyüp ilçelerinde iş yerlerinde satıldığını, İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/498 D.iş sayılı dosyasında yapılan tespitte, davalının iş yerinden alınan mamüllerin üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, müvekkili şirkete ait ismi taşıyan ürünlerin taklit ürünler olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, davalının yapmış olduğu haksız rekabetin tespiti ile haksız rekabetine son verilmesini, Kanunun 56. Maddesinin (e) fıkrasında bahsedildiği şekli ile 5.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya bakmakta mahkeminin görevli olmadığını, müvekkili ile davacı arasında haksız rekabet oluşturacak herhangi bir fiilin olmadığını savunarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 26/03/2018 tarih 2016/577 Esas 2018/390 sayılı kararında;”Davacı ve davalı iddiaları, İstanbul 6. ATM 2015/498 Diş sayılı dosyası, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; Davacının … markanın sahibi olan yurt dışı menşeili şirketin Türkiye’deki tek satıcısı ve distribütörü olduğu, davalının, … markası altında ürünün taklidini iş yerlerine sattığı İstanbul 6 ATM nin 2015/498 Diş sayılı dosyasında tespit olunduğu, davalının eyleminin davacıya karşı Haksız Rekabet teşkil ettiği, davacı taleplerinin TTK’nın 56. ve 59. maddesi kapsamında değerlendirilerek, 56/d maddesi uyarınca maddi zarar talep edebileceği 59. maddesi uyarınca hüküm özetinin tirajı 50.000’in üzerinde olan bir gazete yayınlanmasına ilişkin taleplerin kabulüne,Davacının, verilen kararın 3.kişiler hakkında da uygulanmasına ilişkin talebin kararın dava dışı 3. kişiler hakkında hüküm doğurmasının ve infazının mümkün olmaması nedeniyle reddine…”gerekçesi ile, 1-Davanın Kabulü ile, davalının eyleminin haksız rekabet olarak tespitine, haksız rekabetin menine, satışın yasaklanmasına, 2-Kararın kesinleşmesinden sonra TTK 59. maddesi uyarınca ilanına, ilanın Türkiye genelinde dağıtılan ve trajının 50.000 üzerinde olan bir gazetede bir kez yayınlanmasına, ilan masraflarının davalıya ait olmasına, 3-Maddi tazminat talebininin kısmen kabulü ile 799,68-TL’nin dava tarihi olan 30/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, sair taleplerin reddine karar verilmiş ve karara karşı taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararıyla davanın kısmen kabulüyle davacı lehine 799,68 TL maddi tazminat ödenmesine ve haksız rekabetin tespitine dair hüküm tesis ettiğini, kısmen kabul kararının kanuna ve usule aykırı olduğunu, Müvekkilinin işyerinde hiçbir şekilde … olarak adlandırılan ürünlerin bulunmadığını, bununla birlikte davacının, müvekkilinin kötü niyetli hareket ettiğini ispat edemediğini, bu nedenle müvekkili aleyhine tazminat hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Yerel Mahkeme dosyasında delil olarak belirtilen ve değişik iş dosyasına konu olan faturaların hukuka aykırı olarak elde edildiğini, müvekkilinin tüm iş ve işlemlerini yasaya, hukukun tüm temel ilkelerine uygun olarak yaptığını, müvekkilinin yurtdışından gelen ürünleri faturaları karşılığı aldığı, söz konusu ürünlerin haksız rekabete konu teşkil edeceği hususunu bilmesinin hukuken de mümkün olmadığı, müvekkiline doğrudan kusur atfedilemeyeceğini, Davacının davaya konu bahsettiği ürünlerin davacı ile müvekkili arasında haksız rekabet oluşturacak nitelikte olmadığını, müvekkili işyerinde bulunan tüm ürünlerin bunlara spot ürünler de dahil olmak üzere vergileri ve bedelleri ödendiğini, müvekkilinin tüm bedel ve vergilerini ödeyerek almış olduğu ürünlerin taklit olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, tüm ürünler gümrükten de herhangi bir sorun ile karşılaşılmadan Türkiye’ye getirildiğini, Türkiye’ye tamamen yasal yollarla geldiği ve vergilendirilmiş bir ürünün satılması müvekkili açısından herhangi bir şekilde haksız rekabet doğurmadığını, Taraflar arasında rekabet oluşturacak herhangi bir fiil olmadığını, müvekkilinin davacının mallarını kötülemediği, fiyatlarıyla gerçeğe aykırı şekilde müşterileri yanıltmadığı, bilinilirlikten yararlanmadığını, Davacının bahsetmiş olduğu müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı ve dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların ne olduğu da açıklanmadığı, müvekkili işyerinde bulunduğu dahi şüpheli olan bir paket … marka APKT … numaralı kesici ile müvekkilinin davacı ile haksız rekabet içinde olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğu, bilirkişi raporunda da kesinlikle tek tek hangi haksız fiillerin uygulandığı ve bu fiillerle davacı aleyhine haksız rekabet oluşturacağı hususları belirtilmediğini, Davacının davasını ispat edemediğini, davaya temel olarak ileri sürülen İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/498 D.İş dosyası itiraz edilen bir dosya olup, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, rapora konu delil niteliğindeki belgenin elde edilişinin de hukuka uygun olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesinin talep gibi karar vermişse de tazminat talebinin bir kısmını ret ettiğini, Mahkemenin davada manevi tazminat talebi olmadığı halde sanki manevi tazminat talebi varmış gibi düşünüp manevi tazminat talebini reddetmiş gibi karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmettiğini, Dava dilekçesinde tek talep olduğunu, onun da haksız rekabetin önlenmesi ve maddi tazminat talebi olduğunu,Mahkemenin haksız rekabeti tespit edip, önlenmesine karar verdiğini, kararın bu kısmına bir itirazlarının olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının sadece manevi tazminat talebi olmadığı halde karşı taraf lehine avukatlık ücreti takdir edilmesi ve avukatlık ücretinin yanlış hesaplanması nedeniyle kaldırılmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/577 Esas 2018/390 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava haksız rekabetin tespiti, meni, haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması ve maddi tazminat talebine ilişkin olup, mahkemece davalının eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabetin menine, satışın yasaklanmasına, kararın ilanına, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, sair taleplerin reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.Haksız rekabet TTK 54/2. maddesinde Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar şeklinde tanımlanmış, 55. maddede Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar başlığı altında sınırlı olmayan şekilde başlıca haksız rekabet halleri sayılmıştır. Haksız rekabet halleri maddede öngörülenlerle sınırlı olmayıp, bunlar örnek şeklinde ve sık karşılaşılan uygulamalar olarak verilmiştir. Madde de sayılan dışında da haksız rekabet oluşturacak durumların varlığı kabul edilmiştir.Dosya içinde bulunan tespit dosyasından, davalının, davacının Türkiye’de tek satıcı (distribütör) olduğu dava konusu ürünlerin taklitlerini ithal edip satarak haksız rekabet eyleminde bulunduğu, dosya içinde alınan bilirkişi raporu ile davalı ticari defter ve belgelerine göre zarar miktarının tespit edildiği anlaşılmaktadır.Davalı iş yerinde davacının tek satıcı olduğu ürünün satışa sunulduğu, satışa sunulan bu ürünün taklit olduğu, taklit olması nedeniyle ürünün orjinaline göre daha düşük fiyattan satıldığı, böylece TTK 54/2 maddesinde belirtilen aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı davranış ve ticari uygulama olması nedeniyle haksız rekabet teşkil ettiği, davalının söz konusu malların taklit olduğunu bilmediği ve ürünleri yasal olarak ithal edip vergisini ödemiş olmasının eylemin haksız rekabet oluşturmasına etkisi bulunmadığı sabit olduğundan mahkemece eylemin haksız rekabet olduğunun tespitine, haksız rekabetin menine ve ilanına, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmektedir.Davacı vekili, davada manevi tazminat taleplerinin olmadığını, davalı yararına manevi tazminat talepleri reddedilmiş gibi vekalet ücreti takdir edildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davada davacı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile maddi tazminat talep etmiş, manevi tazminata yönelik bir istemde bulunmamıştır. Bu nedenle mahkemece manevi tazminat talebi reddedilmiş gibi davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Bu nedenle, yerinde olmayan davalı istinaf başvurusunun esastan reddine,Davacının vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, haksız rekabetin tespiti, meni, satışın yasaklanması taleplerinin kabulüne, masrafı davalıdan alınmak üzere kararın TTK 59. maddesi uyarınca ilanına, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 799,68 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebi söz konusu olmadığından manevi tazminat yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/03/2018 tarih ve 2016/577 Esas – 2018/390 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; 1-Davanın KABULÜ ile, davalının eyleminin haksız rekabet olarak tespitine, haksız rekabetin menine, satışın yasaklanmasına, 2-Kararın kesinleşmesinden sonra TTK 59. maddesi uyarınca ilanına, ilanın Türkiye genelinde dağıtılan ve trajının 50.000 üzerinde olan bir gazetede bir kez yayınlanmasına, ilan masraflarının davalıya ait olmasına, 3-Maddi tazminat talebininin kısmen kabulü ile 799,68-TL’nin dava tarihi olan 30/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, sair taleplerin reddine,İLK DERECE YÖNÜNDEN :4-Alınması gerekli 55,00.TL harcın davacı tarafından dava açılırken yatırılan 170,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 15.78-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, 5-Davacı tarafından yatırılan 55.00-TL peşin harç ve 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 84,20.TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre; kabul edilen haksız rekabetin tespiti davasında 2.725,00-TL, kabul edilen maddi tazminat yönünden 799,68-TL olmak üzere toplam 3.524,68-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Red edilen maddi tazminat yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 2.275,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 8-Davacı tarafından yapılan 2.178,00-TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre, takdiren oranlayarak 378,00-TLnin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,9-Bakiye gider avansı var ise talep halinde yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN : 10-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince taraflarca ayrı ayrı yatırılan 98,10’ar TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 11-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 55,00.TL istinaf karar harcı istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 12-Davacı tarafından yatırılan 35,90.TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 13-Davacı tarafından sarf edilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,50.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri toplamı 129,60.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 14-İstinaf edenler tarafından sarfedilen giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, 15-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 22/05/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.