Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/854
KARAR NO : 2019/794
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2018
DOSYA NUMARASI : 2017/687 Esas 2018/125 Karar
DAVA : Ticari Şirket (Hisse Devrinin İptali)
KARAR TARİHİ : 22/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinin …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketini iki ortaklı olarak kurduklarını, müvekkili … 3600 adet hissesini 90.000-TL karşılığında, diğer müvekkili …’nin de 400 adet hissesini 10.000-TL karşılığında Bakırköy …. Noterliği’nin 06/02/2017 tarih ve … sayılı hisse devir ve temlik sözleşmesi ile şirket dışından …’a devir ve temlik ettiklerini, söz konusu temlik işlemi sonucu şirketin tek ortaklı Limited Şirket olduğunu, devredilen Limited Şirket hisse devir bedellerinin müvekkillerine ödenmediğini belirterek; davalının hile ve desiselerle almış olduğu hisselerin müvekkilerine iadesi ve hisselerin müvekkillerinin adına tescilini, hisse devirlerinin gerçekleştiği tarihten itibaren müvekkillerine ödenmesi gereken kar paylarının faizi ile ödenmesini ve davalının şirket adına gerçekleştirmiş olduğu işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın; ticari teamüllere ve hayatın olağan akışına aykırı iddiaları kabul etmediklerini, davanın usul ve esas yönünden reddi gerektiğini, TTK’nun 445. maddesi dahilinde genel kurul kararları aleyhine dava açma süresi olan 3 aylık hak düşürücü süresinin dolduğunu, TTK’nun 446. Maddesi gereği dava açabilecek kişileri sınırlı olarak saydığını, toplantıda hazır bulunan, karara olumsuz oy veren ve bunu tutanağa bağlayanlar genel kurul iptal davası açabileceğini, davacıların müvekkiline şirket hisse devri olumlu oy kullandıklarını, bu sebeple genel kurul kararı iptali isteme haklarının bulunmadığını hisse devir sözleşmelerinde de devir bedellerinin tamamen ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 19/02/2018 tarih 2017/687 Esas – 2018/125 Karar sayılı kararında;”…Bakırköy ….Noterliği’nin 06/02/2017 tarih, … yevmiye no’lu limited şirket pay devir sözleşmesi ile davacı …’nin limited şirketteki 400 payını 10.000,00 TL karşılığında, davacı … ise şirketteki payını 06/02/2017 tarih, … yevmiye no’lu limited şirket pay devir sözleşmesi ile davalıya devrettiği, devir sözleşmelerinde “devir bedelinin nakden ve tamamen alındığı”ibaresinin bulunduğu, devir sözleşmelerinin düzenleme şeklinde hazırlandığı, HMK’nun 204.maddesi ve Noterlik Kanunu 82/2 maddesi hükümleri gereğince düzenleme biçimindeki noter senetlerinin sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil hükmünde olduğu, bununla birlikte ticaret ortaklığına ait pay devrinde tarafların, TTK’nın 20 vd. maddelerinde öngörülen tacir olmanın hükümlerine tabi bulundukları ve basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorunda oldukları, davacı tarafça düzenlenme şeklindeki noter sözleşmelerinin sahteliği iddia ve ispat edilmediği gibi, bedelin ödenmediğine ilişkin yazılı delil de sunulmadığı, davacı tarafça tanık listesi ibraz edilmiş ise de, davanın mahiyeti ve davalı tarafın açık muvafakatı bulunmadığı hususu nazara alınarak davacı tarafın tanık dinlenmesi yönündeki talebinin kabul edilmediği, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmadığından bu hususta hatırlatma da yapılmadığı, davacı tarafça hisse devirlerinin iptali, hisse paylarının iadesi, kar paylarının tahsili istemiyle işbu dava açılmış ise de, hisse devrinin iptalini gerektir yasal durum bulunmadığı, davacıların şirket ortağı olmadıkları için kar paylarının tahsilini de isteyemeyecekleri, bu husustaki talebin de davalıya yöneltilemeyeceği, hisse devri iptal edilmediğinden bu talebin bu sebeple de reddinin gerektiği …”gerekçesi ile, Açılan davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile; İlk Derece Mahkemesinin eksik inceleme yaptığını, bu sebeple de davanın reddine karar verildiğini, şirket kuruluş sözleşmesinin incelenmediğini ve şirketin devir prosedürüne uygun bir şekilde işlem yapılıp yapılmadığının değerlendirilmediğini,Türk Ticaret Kanununun 595. maddesinde devir işlemlerinin düzenlendiğini, müvekkillerinin hisse devri gerçekleşmeden önce veya sonra Genel Kurul toplantısının yapılmadığını, müvekkillerince şirket sözleşmesi içeriğinin bilinmediğini, eğer ki şirket sözleşmesinde 595. maddenin 2. fıkrasında belirtilen devir geçerlilik şartı bertaraf edilmemiş olsa bile müvekkillerinin hisse devir bedellerinin kendilerine ödenmediğini,Hisselerin devri ile ilgili yaşanan süreci arz edebilmek için tanık dinletme talebinde bulunulduğunu ve tanık listesinin sunulduğunu, ancak tanıkların dinlenmediğini, delillerinin toplanmadığını, ileri sürerek, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Ltd. Şti. hisse devir işleminin iptali ile hisselerin davacılar adına tesciline, ödenmeyen kar paylarının ödettirilmesine ve davalı şirketin tek ortağının yaptığı işlemlerin iptaline ilişkindir. Uyuşmazlık konusu dava konusu hisse devirlerinin geçerli olup olmadığı, geçerli değilse davacılar adına tescilinin mümkün olup olmadığı noktalarındadır. Bu hususlar belirlendiği takdirde davacıların kar payı ödenmesi ve davalı ortağın işlemlerinin iptalinin mümkün olup olmadığı değerlendirilebilir. Dosyada bulunan …’ nin Ltd. Şirket pay devri sözleşmesi bulunmaktadır. Bakırköy …. Noterliği’ nin 06/02/2017 tarih ve ….no.lu sözleşmesinde davacılardan …’ nin pay devri karşılığı devir bedelini tamamen ve nakden aldığı ifade edilmektedir. Dairemizce getirtilen …’ün aynı noterlik ve tarih ile … no.lu hisse devir sözleşmesinde de …. devir bedelini tamamen aldığı ifade edilmektedir. Bunlara ek olarak pay devirlerinin şirketin 06/02/2017 tarih ve 2 no.lu davacıların da katıldığı ortaklar genel kurul toplantısında oylandığı ve kabul edildiği, kararın da İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde 08/02/2017 tarihinde tescil edildiği ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 14 Şubat 2017 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Davacılar devir sözleşmelerinin TTK 595 e aykırı olduğunu öne sürmüşlerse de buna ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Devir sözleşmeleri noterlikte yapılmış ve ortaklar genel kurulunda kabul edilmiştir. Devir bedelinin alınmadığı yönünde HMK 200. maddesi uyarınca senede karşı aynı nitelikte bir delil de bulunmamaktadır. Davacılar tanıklarının dinlenmediğini öne sürmüşlerse de bu hususta tanık dinlenmesi hukuken mümkün değildir. Sonuç olarak; davacıların resmi şekilde yapılmış devir senetleriyle paylarını devrettikleri, bedellerini aldıkları, devir işleminin şirket genel kurulunda kabul edilerek ilan edildiği ve kesinleştiği, bunların iptali yönünde bir kanıt bulunmadığı, devir ve şirket genel kurulunda kabul ve tescil ile ilan geçerli olduğuna göre davacıların ortaklığa bağlı diğer taleplerinin dinlenmesinin de hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesi hüküm ve gerekçesinde dosya kapsamına, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacılar tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, davacılar vekili tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacılar üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 22/05/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.