Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/853 E. 2019/1157 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/853 Esas
KARAR NO : 2019/1157 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2017
DOSYA NUMARASI : 2016/764 Esas – 2017/1181 Karar
DAVA : İstirdat
KARAR TARİHİ: 18/09/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının müvekkilinin maliki olduğu … İli, … İlçesi, … Köyü, … parselde kayıtlı taşınmazın üzerinde akaryakıt istasyonu bayisi olarak faaliyet göstermesi için taraflar arasında 01/06/2011 tarihli protokol ve 12/07/2011 tarihli imza tarihinden itibaren 5 yıl süreli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, bahse konu sözleşmenin 12/07/2016 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiğini, davalı dağıtım şirketinden aldığı ürün bedellerini vadesinde ödediğini, mevcut durumda müvekkilinin davalı şirkete borcunun olmadığını, sözleşme bitimine müteakip davalı şirkete ihtarname keşide edilerek davalı nezdinde bulunan 3 adet teminat mektubunun iadesinin talep edildiğini, davalı şirketin teminat mektuplarını iade etmediğini, davalının sözleşme gereği müvekkilinin 6.500 m3 ürün almayı taahhüt etmesine rağmen bu taahhüdünü tamamlamadığını ileri sürerek teminat mektuplarının nakde çevrilmesi suretiyle tahsil edileceğinin bildirildiğini, nitekim davalı şirkete 30/06/2016 tarihli mutabakat metnine yalnızca 90,00 TL alacağı bulunduğunu derc ederek müvekkili şirketten alım taahhüdüne aykırılıktan ötürü bir alacak talebinin olmadığını kabul ettiğini, davalının eksik ürün ikmali iddiasına dayalı cezai şart ödenmesi talebinin dürüstlük kurallarına uymadığını, davacı şirketin bayilik sözleşmesinin 15. Maddesinin uygulanamayacağı yönündeki anlaşma nedeniyle ortaya çıkan olgunun kaynağının haklı güven olduğunu, bu şekilde ortaya çıkan güven sorumluluğun ise dürüstlük ilkesinin gereği olduğunu, davacı şirketin davranışları ile davalı şirkete yarattığı güvenle çelişki oluşturacak şekilde sözleşmenin davalı şirket tarafından feshinden sonra eldeki davaya konu edilen cezai şart tazminatını istemesinin çelişkili davranış oluşturduğunu, davalı şirketin tek taraflı olarak hazırlanarak müvekkiline imzalattırılan bayilik sözleşmesi ve protokolün rekabet hukukuna aykırı ve geçersiz olduğunu, davalı şirketin geçersiz olan bayilik sözleşmesi ve eklerine dayalı olarak müvekkilinden bir talepte bulunamayacağını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile … Söke Şubesi tarafından düzenlenen 10/06/2012 tarihli 08/08/2016 tarihinde sona eren temdit edilmiş 100.000,00 TL’lik, … Söke Şubesi tarafından düzenlenen 08/08/2011 tarihli 08/08/2016 tarihinde sona eren temdit edilmiş 150.000,00 TL’lik, … Bankası Söke Şubesi tarafından düzenlenen 27/01/2015 tarihli 27/01/2017 tarihinde sona eren temdit edilmiş 200.000,00 TL’lik banka teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile müvekilinin davalıya borcunun olmadığının tespiti ile anılan teminat mektuplarının müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, araflar arasında yapılan sözleşmenin 2.maddesi ürün alım miktarını belirlemekte ve bayinin taahhüdünü içermekte olduğunu, davacının yıllık 1.300 m3 akaryakıt alacağı şeklinde olduğunu, bu taahhüütlerin 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve dağıtım şirketlerinin kendi sağlayıcılarına ve rafinerilere olan taahhütleri olduğunu, protokol gereği eksik alınan her m3 için 30 USD cezai şart ödeneceğinin kabul ve taahhüt edildiğini, protokolün 10. Maddesi gereği müvekkilinin sözleşmeden doğan bir hakk kullanmaması, gecikmeli kullanması ve haalı kullanmasının feragat ettiği anlamına gelmeyeceğini, sözleşme bitimi sonrası davacının 1.924 m3 eksik alım yaptığını, toplam cezai şart tutatının 58.260 USD olduğunu, davacıya bu bedelin ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, davacının itiraz ettiğini, davacıya gönderilen 18/07/2016 tarihli 168.289,84 TL bedelli cezai şart faturası ödenmeyince 26/07/2016 tarihinde 200.000,00 TL bedelli mektubun nakde çevrildiğini, fatura tarihi ile mektubun nakde çevrildiği tarih arasındaki kur farkının 8.651,60 TL ‘nin de mahsubu sonucu mektup bakiyesi olan 23.058,56 TL’nin aynı gün davacı hesaplarına iade edildiğini, … Söke Şubesi’ne ait 10/06/2012 tarihli 100.000,00 TL bedelli, 08/08/2011 tarihli 150.000,00 TL meblağlı teminat mektuplarının iade edileceği davacıya söylendiğini ve bankasına iade edildiğini, nakde çevrilen 200.000,00 TL bedelli mektup bakiyesinin iadesi de esasen başka talep olmadığının kanıtı olduğunu, dava konusu yapılmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, davacının yapılan uyarılara rağmen taahhüdü yerine getirmediğini, cezai şart talep hakkının doğduğunu, müvekkil şirketin rafineriye taahhüdü ile davacının müvekkiline taahhüdünün birbirlerine zincirleme bağlı olduğunu, müvekkilinin cezai şart ödemek durumunda olduğunu, tacir olan tarafların sözleşme hükümleri ile bağlı olduğunu savunarak, davanın reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 28/12/2017 tarih 2016/764 Esas 2017/1181 Karar sayılı kararında;”…Tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında 01/06/2011 tarihli protokol ve 12/07/2011 tarihli bayilik sözleşmesinin bağıtlandığı ve sözleşmenin 5 yıl için yapıldığı Taraflarca imzalanan 01/06/2011 tarihli protokol başlıklı sözleşmenin – 1.Maddesi “…, sahip olduğu ve 24/02/2016 tarihine kadar geçerli olan intifa hakkının kullanımı, iş bu protokol ve imzalacak Bayilik Sözleşmesi gereğince istasyonda sadece … marka akaryakıt ve madeni yağ ürünlerinin satışı şartıyla ve 5 yıl süre ile BAYİ’ye devredecektir.” şartı- 2. Maddesi “bayinin istasyondan 5 yıl süre ile her yıl için en az 1300 m3 ve yine her yıl için en az 5 ton madeni ve sentetik yağ satmayı ve bu miktarları … satın almayı” taahhüdü-3. Maddesi “BAYİ, Akaryakıt ürünleri alım satım taahhüdünü ihlali halinde, eksik satın aldığı her mekreküp akaryakıt için 30 USD (otuz Amerikan Doları); yağ alım taahhüdünü ihlali halinde ise ton başına 200 USD (ikiyüz Amerikan Doları) cezai şart.ödemeyi taahhüt etmiştir. Bayi, cezai şartın fahişliğini ileri süremez. … gerçekleşen dönemdeki eksik satış karşılığını talep etmemesi , bu hakkın vazgeçme olarak yorumlanamaz.” şartı-5.Maddesi “teminat mektuplarının … lehine verileceğini, teminat mektuplarının süresinin dolmasına 7 gün kala bayi tarafından birer yıl süre ile uzatılacak olup, mektup süresinin belirlenen vadede uzatılmaması halinde o tarihte muaccel bir borcun varlığı şartı aranmaksızın … teminat mektubunu nakde çevirme hakkının olduğu” şartı bulunduğu Davalının protokolün 5.maddesi gereğince; aldığı … Söke şubesi tarafından düzenlenen 27/01/2017 süreli 200.000,00 TL bedelli teminat mektubunu 26/07/2016 tarihinde nakde çevirip 168.289,84 TL cezai şart bedeli ile 8.651,60 TL kur farkı olmak üzere toplam 176.941,44 TL yi aldığı bakiye 23.058,56 TL yi davacıya iade ettiği Davalının protokolün 2. maddesi gereğince 5 yıl süre ile her yıl için en az 1300 m3 ve yine her yıl için en az 5 ton madeni ve sentetik yağ satmayı ve bu miktarları … satın almayı taahhüt eden davacı hakkında cezai şart koşulunu sözleşmenin bitimi ile uygulaması konusunda bağıtlanan sözleşme, protokol ve yasal bir engel olmadığı, çünkü sözleşmenin 5 yıl süre için yapılmış olup yenileme olmadığı, sözleşme süresi içinde gerçekleşen cezai şartı davalının süre bitiminde istediği, Güven ilkesinin ancak 5 yıllık süre içinde yeni bir sözleşme yapılması ve icraya konulması halinde uygulanabileceği, davalının bu hakkından vazgeçtiğine dair bir anlaşma da bulunmadığı,Sözleşmenin 3. Maddesindeki bayi, akaryakıt ürünleri alım satım taahhüdünü ihlali halinde, eksik satın aldığı her mekreküp akaryakıt için 30 USD (otuz Amerikan Doları); yağ alım taahhüdünü ihlali halinde ise ton başına 200 USD (ikiyüz Amerikan Doları) cezai şart ödemeyi taahhüt ettiği, 5 yıllık sözleşme süresi için hesaplanan cezai şart miktarının 57.641,97 USD olup TL karşılığı 175.064,43 TL olduğu,Davalı tarafından fazla alınan miktar 1.877,01 TL ( 618,03 USD ) olup davacı tarafça istirdadının istenebileceği, belirlenen bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulü gerektiği,Dava konusu … Söke şubesi tarafından düzenlenen 10/06/2012 süreli 100.000,00 TL ve … Söke şubesi tarafından düzenlenen 08/08/2011 süreli 150.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının davacı tarafa iade edildiğinin tarafların kabulünde olup uyuşmazlık bulunmadığı…”gerekçesi ile, Dava konusu … Söke şubesi tarafından düzenlenen 10/06/2012 süreli 100.000,00 TL bedelli ve … Söke şubesi tarafından düzenlenen 08/08/2011 süreli 150.000,00 TL bedelli teminat mektupları davalı tarafından iade edildiğinden konusuz kalan bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına,Dava konusu … Söke şubesi tarafından düzenlenen 27/01/2017 süreli 200.000,00 TL bedelli teminat mektubu yönünden; 1.877,01 TL ( 618,03 USD ) ‘nin davalıdan 26/07/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile istirdatına, fazla istemin reddine (23.058,56 TL’ si davalı tarafça davacıya iade olunduğundan ve 57.641,97 USD ( 175.064,43 TL cezai şart borcu bulunduğundan) davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.877,01′ TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı … davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, … Akaryakıt’ın, sözleşmenin yürürlükte kaldığı dönemde eksik alındığını iddia ettiği ürün miktarı için müvekkilinden bir talepte bulunmayarak bu bedelin müvekkilinden istenmeyeceği yönünde müvekkilinde haklı bir güvenin oluşturduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca, dağıtım şirketlerinin bayilerde oluşturdukları güvenin aksi yönde cezai şart talep etmesinin dürüstlük kuralına aykırılık oluşturacağı yönünde kararlar verildiğini, ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E.2012/19-670 K.2013/171 – Yargıtay 19 HD E. 2016/14931 K. 2017/7968 T. 14/12/2017 – Yargıtay 19 HD E.2016/8223 K. 2017/2587 )… Akaryakıt’ ın eksik ürün ikmali iddiasına dayalı cezai şart talep hakkının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen reddi yönünde hükmün kurulmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, Davalı şirketle 30/06/2016 tarihli mutabakat metnine yalnızca 90 TL alacağının bulunduğunun derc edildiğini, müvekkili şirketten alım taahhüdüne aykırılıktan ötürü bir alacak talebinin olmadığının kabul edildiğini, ilk derece mahkemesinin, davalı tarafından itiraz edilmeyen mutabakatı dikkate almadan hüküm kurduğunu, Taahhüt konusu ürün miktarının alınmasının objektif olarak imkansız olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin davalı tarafa mahkeme kararında belirtildiği şekilde eksik alımdan kaynaklanan bir cezai şart bedeli ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, Davalının, dava açıldıktan sonra iade ettiği 250.000,00 TL tutarlı banka teminat mektupları ve dava tarihinden sonra iade ettiği 23.058,56 TL yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretine mahkum edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kısmen reddine kısmının kaldırılmasına, davanın kabulüne, müvekkili şirketin davalıya borcunun olmadığının tespitine, … Bankası Söke Şubesi tarafından düzenlenen 27/01/2015 tarihli süresi 27/01/2017 tarihine temdit edilmiş 200.000,00 meblağlı teminat mektubu davalı tarafından 26/07/2016 tarihinde hukuka aykırı olarak nakde çevrilerek mektuptan 176.941.44 TL tahsil edildiğini, nakde çevrildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, … Söke Şubesi tarafından düzenlenen 10/06/2012 tarihli süresi 08/08/2016 tarihine temdit edilen 100.000,00.TL meblağlı, … Söke Şubesi tarafından düzenlenen 08/08/2011 tarihli süresi 08/08/2016 tarihine temdit edilmiş 150.000,00.TL meblağlı teminat mektupları ve 23.058,56.TL davalı tarafından davanın ikamesinden sonra iade edildiğinden davalı tarafın mektup bedelleri ve iade edilen tutar üzerinden hesaplanacak yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına, davalının % 20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Davacının iptalini talep ettiği 10.06.2012 tarihli 100.000 TL; 08.08.2011 tarihli 150.000 TL bedelli mektupların iade koşulları oluştuğunda bankalarına iade edildiğini ve bu yöne ilişkin davanın konusuz kalmış olmakla birlikte, inceleme sırası gözetildiğinde bu konudaki davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin gerektiğini, ancak ilk derece mahkemesinin “ konusuz kalan bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına” karar verdiğini, İleri sürerek, davacının istinaf talebinin reddine; karşı istinaf talebinin kabulü ile hükmün iade edilen 250.000 TL bedelli mektuplar açısından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak söz konusu talebe ilişkin davanın “süre” yönünden reddine ve bu kısma ilişkin davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; akaryakıt bayilik sözleşmesi gereğince dağıtım şirketine verilen teminat mektuplarının sözleşmenin sona ermesi ve cari hesap borcunun bulunmaması nedeniyle iadesi, borçlu olunmadığının tespiti ile teminat mektubunun nakte çevrilmesi nedeniyle istirdadı istemine ilişkindir.Mahkemece, 100.000 TL ve 150.000 TL bedelli teminat mektuplarının iade edilmiş olması nedeniyle konuusz kalan bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, eksik alım nedeniyle davalının cezai şart talep edebileceğinden ve talep edebileceği cezai şartın 57.641,97 USD (175.064,43 TL) olduğundan bahisle davanın kısmen kabulü ile 1.877,01 TL (618,02 USD) yönünden kabulüne fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Taraflar arasında 12/07/2011 tarihli 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve 01/06/2011 tarihli protokol imzalanmıştır. Protokolün 2. maddesine göre bayi olan davacı davalıdan sözleşme süresince her yıl için yıl başına 1300 metreküp akaryakıt almayı taahhüt etmiştir. 3. maddesine göre ise taahhüdü ihlal halinde eksik aldığı her metreküp akaryakıt için 30 USD cezai şart ödeneceği kararlaştırılmıştır. Yine aynı maddede bayinin cezai şartın fahişliğini ileri süremeyeceği ve davalının gerçekleşen dönemdeki eksik satış karşılığını talep etmemesinin bu haktan vazgeçme olarak yorumlanmayacağı düzenlenmiş, benzer hüküm sözleşmenin 28. maddesinde yer almıştır.Sözleşme ilişkisi çerçevesinde davacı tarafından davalı tarafa teminat mektupları verildiği, sözleşmenin süre sonunda kendiliğinden feshedildiği uyuşmazlık konusu değildir.Yine yaptırılan bilirkişi incelemesine göre sözleşme tarihinden itibaren her sözleşme yılında davacı bayinin protokolde taahhüt ettiği miktardan daha az akaryakıt aldığı sabittir.Uzun süreli akaryakıt sözleşmelerinde taahhüde aykırı davranış nedeniyle her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi için takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce çekince ihtirazi kayıt bildirilmesi veya ihtar çekilmesine bağlı olup bunlar yapılmaksızın müteakip yılın ifası gerçekleşmişse bir önceki yıla ilişkin cezai şart talep edilemez.Somut olayda, taraflar arasında 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve protokol imzalanmış olup, protokole göre davacı sözleşmenin her yılı için davalıdan 1300 metreküp akaryakıt olmayı taannüt etmiş, taahhüdüne uymaması halinde her bir metreküp için 30 USD cezai şart ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin tüm yılları boyunca davacı taahhüdüne uymamış, eksik akaryakıt almıştır. Davalı her ne kadar geçmiş yıllar eksik alım nedeniyle cezai şart talebinin bulunduğunu davacıya süresinde (sonraki sözleşme yılının başında) ihtar ettiğini belirterek buna ilişkin belgeleri dosyaya sunmuş ise de söz konusu 2013-2014 ve 2015 yıllarına ait ihtarları davacıya tebliğ ettiğini ispatlayamamıştır. Söz konusu yıllar için cezai şart talebine dair ihtarın tebliğine ilişkin dosyaya sunulan belgeler içeriği tespit edilemeyen davacı tarafa gönderilen iadeli taahhütlü gönderilere ilişkin olup, söz konusu gönderi teslim belgelerinden bunların cezai şart talebine ilişkin ihtarname olduğu anlaşılmamaktadır. Ancak davalı sözleşme son yılına ilişkin olarak cezai şart talebine dair ihtarnameyi noter aracılığı ile davacı tarafa göndermiştir. Davalı eksik alım taahhüdüne rağmen sözleşme ilişkisini çekince koymaksızın sürdürmüş ve davacıya mal teslimine devam etmiştir. Buna göre önceki yıllar cezai şartının talep edilmeyeceği yönünde davacı da haklı güven tesis edilmiştir. Davalı önceki yıllara ait cezai şart talebini isteyemez ise de son sözleşme yılına ilişkin olarak cezai şart talep edebilecektir. Bu cezai şarta ilişkin bedeli davacı tarafça kendisine verilen teminat mektubu bedelinden tahsil edebileceğinden davacının bu miktarı aşan teminat mektubunun nakde çevrilmesinden dolayı istirdat talebi yerindedir. Buna göre nakde çevrilen miktardan son yıla ilişkin cezai şart miktarı düşüldükten sonra kalan 144.386,13 TL üzerinden istirdat talebinin kabulü gerekir. Mahkemece tüm yıllar için davalının cezai şart talep edebileceğine ilişkin kabulü yerinde değildir.Davalı tarafça diğer teminat mektupları 08/08/2016 tarihinde ilgili bankasına iade edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin bitim tarihi 12/07/2016’dır. Dava ise 13/07/2016 tarihinde yani sözleşmenin sona ermesinden bir gün sonra açılmıştır. Teminat mektupları davacının sözleşme gereğince doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere verildiğinden ve sözleşmenin sona ermesi ile davacının borcunun bulunup bulunmadığı (cezai şart borcu bulunduğundan) tespiti ile bunun talebe rağmen ödenmemesine kadar davacı teminat mektuplarını iade etmeyebilecektir. Davalı da cezai şart alacağı ihtara rağmen ödenmeyince teminat mektuplarından birini nakde çevirmiş, kalanlarını ise dava açıldıktan sonra iade etmiştir. Bu nedenle bu konudaki talep konusuz kalmıştır. Davacı tarafça bu taleple ilgili dava süresinden önce açıldığından davada teminat mektupları da iade edildiğinden bu taleple ilgili olarak mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde ve bu taleplerle ilgili olarak davacının haklı olmadığı tespiti ile yargılama harç ve giderlerini buna göre hesaplamasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Bu yöne ilişkin davacı istinafı yerinde değildir. Yine davalının söz konusu teminat mektupları yönünden davanın süresinde açılmadığından reddi gerektiği yönündeki istinaf sebebi dava konusuz kaldığından mahkemece bu yönde karar verilmesi gerektiğinden ve yargılama giderleri davalının yararına gözetilmiş olduğundan hukuki yararı olmadığından istinaf talebinin reddi gerekir.Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf talebinin istirdat talebi yönünden kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının davasının son yıl cezai şart miktarı düşüldükten sonra bilirkişi raporunda hesaplandığı şekilde 144.386,13.TL yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının diğer teminat mektupları yönünden istinaf talebinin reddine, davalı istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2016/764 Esas – 2017/1181 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile nakde çevrilen teminat mektubundan son yıl cezai şart miktarı düşüldükten sonra bilirkişi raporunda hesaplandığı şekilde kalan 144.386,13.TL’nin 26/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 2-Fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Davacının diğer iki teminat mektubuna ilişkin talebinin konusu kalmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, İLK DERECE YÖNÜNDEN :4-Alınması gerekli 9.863,02.TL harçtan davacı tarafından dava açılırken yatırılan 7.684,88.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.178,14-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-Davacı tarafından yatırılan 7.684,88.TL peşin harç ve 29,20.TL başvurma harcı olmak üzere toplam 7.714,08.TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,6-Davacı tarafından sarfedilen 2.500,00.TL bilirkişi gideri, 230,00.TL posta gideri olmak üzere toplam 2.730,00.TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre (%32 kabul) 873,60.’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,7-Davalı tarafından sarfedilen 11,00.TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre (%68 red) 7,48.’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, arta kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,8-Kabul edilen kısım yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 14.300,89.TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 9-Red edilen kısım yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 24.286,83-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 10-Bakiye gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN : 11-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince taraflarca ayrı ayrı yatırılan 98,10’ar TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 12-Davacı tarafından yatırılan 35,90.TL karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 13-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.863,02.TL karar harcından istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 71,80.TL harcın mahsubu ile bakiye 9.791,22.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 13-Davacı tarafından sarf edilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,50.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri toplamı 129,60.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 14-Davalı tarafından sarfedilen giderlerin üzerinde bırakılmasına, 15-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 18/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.