Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/850 E. 2019/801 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/850 Esas
KARAR NO : 2019/801 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/466 Esas 2018/257 Karar
TARİH: 19/03/2018
DAVA: İtirazın İptali
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
2016/508 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA TÜRÜ: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: ASIL DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalının eşit paylı olarak ortak oldukları …Ltd. Şti’deki ortaklıklarını 01/10/2012 tarihinde ortaklığın paylaşma yoluyla sona erdirilmesi hakkındaki protokol ile sona erdirdiklerini, protokole göre tarafların ortaklığın devam ettiği döneme ilişkin olarak şirkete açılmış olan tüm davalardan dolayı ödenecek tazminat ve masrafları eşit olarak karşılamayı kabul ettiklerini, tarafların ortaklık döneminde … isimli işyerinde çalışan … tarafından işçilik alacaklarının tahsili için açılan dava sonucunda Bakırköy 7. İş Mahkemesinin 2015/390 esas, 2016/140 karar sayılı ilamı ile tazminata karar verildiğini, bu ilamın Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, dosya borcunun tamamı olan 34.392,04 TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkilinin davalı tarafından ödenmesi gereken 17.196,02 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takip başlattığını, davalının borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının borca itirazının haksız ve yersiz olduğunu, davalının 01/10/2012 tarihli protokole itirazının olmadığını, protokol kapsamına giren borçlar nedeniyle daha öncesinde emsal nitelikte Bakırköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/93 esas, 2016/388 karar sayılı dosyası ile açılan davada itirazın iptaline karar verildiğini ileri sürerek, davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, 01/10/2012 tarihli protokolün devam etmekte olup, devam etmekte olan davalardan dolayı ödenmesi gereken tazminatların her iki tarafça eşit olarak ödenmesini öngördüğünü, protokol yapılmakta iken devam etmekte olan işçilik davalarından müvekkilinin bilgisinin olmadığını, … isimli işçilerin …çalışıp çalışmadığı, protokol tarihinden önce dava açıp açmadıkları, talepleri, ödemenin yapılıp yapılmadığı gibi sorular hakkındaki gerçeği öğrenmek istemesinin yasal bir talep olduğunu, buna rağmen kendilerinin aydınlatılmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, talep edilen faizin yasal dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı tarafından davalı aleyhine taraflar arasındaki ortaklığın sona erdirilmesine ilişkin protokol gereğince İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına ödenen 27.673,34 TL’nin 13.836,67 TL’sinin davalı tarafından ödenmesi için başlatılan Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, birleşen dosya yönünden de ismi geçen kişilerin şirkette çalışıp çalışmadıkları, protokol tarihinden önce dava açıp açmadığı ve taleplerinin ne olduğu, gerçekten böyle bir davanın olup olmadığını bile bilmediklerini, davacının davalıyı hiçbir şekilde bilgilendirmediğini, bu nedenle açılan davanın kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 19/03/2018 tarih 2017/466 Esas 2018/257 sayılı kararında;” Bakırköy 7.İş Mahkemesi’nin 2015/390 Esas, 2016/140 karar sayılı dosyasında dava dışı …. tarafından …Ltd. Şti aleyhine 01/04/2002 ile 01/09/2008 tarihleri arasındaki çalışma dönemi nedeniyle işçilik alacaklarının tahsili istemli dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, dava dışı … tarafından ilama dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davacı tarafından 34.392,04 TL yatırıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında yapılan protokol ile ortaklığın devam ettiği döneme ilişkin olarak şirkete açılmış olan tüm davalardan dolayı ödenecek tazminat ve masrafların eşit olarak karşılanması imza altına alınmıştır. Dava dışı … çalışma dönemi itibariyle işçilik alacakları, tarafların ortaklığının devam ettiği döneme aittir. Bu sebeple davalı tarafça ödenen miktarın 1/2’sinin davalı tarafça karşılanması protokol gereğidir. Bu sebeple açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, -Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının asıl alacağın 17.196,02-TL’lik kısmına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 17.196,02-TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz talep edilmiş ise de, dava açılmadan önce davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine, yine davacı tarafça icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, alacağın varlığının, protokol hükümlerine göre davalı tarafça ödenip ödenmemesinin yargılamayı gerektirdiği, alacağın likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine,Birleşen dava yönünden, Bakırköy 1.İş Mahkemesi’nin 2009/287 Esas, 2013/448 karar sayılı dosyasında dava dışı … tarafından … Ltd.Şti aleyhine 01/08/2001 ile 06/03/2009 tarihleri arasındaki çalışma dönemi nedeniyle işçilik alacaklarının tahsili istemli dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen kararın onanarak kesinleştiği, dava dışı … tarafından ilama dayalı olarak başlatılan İstanbul ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına davacı tarafından 27.673,34 TL’nin yatırıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında yapılan protokol ile ortaklığın devam ettiği döneme ilişkin olarak şirkete açılmış olan tüm davalardan dolayı ödenecek tazminat ve masrafların eşit olarak karşılanması imza altına alınmıştır. Dava dışı … çalışma dönemi itibariyle işçilik alacakları, tarafların ortaklığının devam ettiği döneme aittir. Bu sebeple davalı tarafça ödenen miktarın 1/2’sinin davalı tarafça karşılanması protokol gereğidir. Bu sebeple açılan birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının asıl alacak 13.836,67-TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin 13.836,67-TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz talep edilmiş ise de, dava açılmadan önce davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine, yine davacı tarafça icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, alacağın varlığının, protokol hükümlerine göre davalı tarafça ödenip ödenmemesinin yargılamayı gerektirdiği, alacağın likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği…”gerekçesi ile, Asıl dava yönünden; Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının asıl alacak 17.196,02-TL’lik kısmına itirazın iptaline, takibin 17.196,02-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığının reddine, Birleşen dava yönünden; Birleşen 2016/508 Esas sayılı davanın kısmen kabul kısmen reddine, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının asıl alacak 13.836,67-TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin 13.836,67-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığının reddine, karar verilmiş ve karara karşı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davacı ile davalı arasında sahip oldukları …San. Tic. Ltd. Şti.’nin ortaklığın paylaşma yoluyla sona erdirilmesi hakkındaki protokolün 11. maddesi ile taraflar ortaklığın devam ettiği döneme ilişkin olarak şirkete açılan tüm davalardan dolayı ödenecek tazminat ve masrafları eşit olarak karşılamayı kabul ettiklerini, Tarafların ortaklık döneminde … San. Tic. Ltd. Şti.’de çalışan … tarafından, işçilik alacaklarının tahsili için açılan dava sonucunda verilen kararın takibe konulduğunu ve dosya borcunun tamamının davacı tarafından ödendiğini, Davalının, dosya borcundan kendine düşen kısmı ödemediğini, müvekkilinin davalı tarafından bu miktarın yarısının faizi ile birlikte tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığı, ancak davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, Yapılan yargılama sonunda haklı davanın kabul edildiği, ancak alacağın asıl ve birleşen davalarda likid olmadığı gerekçesi ile icra inkar tazminatına hükmedilmediğini, davalının payına düşen kısmın belli olduğunu, davacı ve davalı aralarında yaptıkları protokol gereği, şirkete karşı açılan davalar neticesinde yapılan ödemeler için yarı yarıya mesul olduklarını, davalıya karşı açılan icra takiplerinde, takibe dayanak borcun kaynaklandığı icra dosyaları örnek ve makbuzlarının sunulduğunu, söz konusu borçların protokol gereği … San. Tic. Ltd. Şti.’ne karşı açılan işçilik alacakları davasından kaynaklandığı ve tamamının davacı tarafça ödendiğini, Ödenen tutarın yarısı davalı borçludan istendiği, ancak davalının haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, Yargıtay’ın çeşitli kararlar vesilesiyle genel olarak yaptığı tanım da buna paralel olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (10.HD 14.2.2005, 11877/1110) (HGK 12.3.2003, 19-109/152) kararında ifade ettiği, “borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise” ölçütü çok önemli olduğu, burada dile getirilen borçlunun “yalnız başına” tespiti hususu, alacağın ve miktarının borçlu tarafından bütün unsurları ile bilinebilir (hesap edilebilir) olması ve bu konuda alacağın tespiti için ayrıca yargılama yapılmasına gerek olmaması anlamında olduğunu, alacağın likid olması bakımından “alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart olmadığını, Açıklandığı üzere takibe konu alacağın likid olduğu açıkça ortada olduğu ve icra inkar tazminatına yer olmadığına ilişkin verilen kararın ilgili hükmünün kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının asıl ve birleşen dosyalar bakımından icra inkar tazminatı taleplerinin reddine ilişkin kısmın istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/466 Esas 2018/257 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Asıl ve birleşen davalar itirazın iptali davalarındır.Davacı vekili, tarafların ortak olduğu şirkette ortaklığın paylaşma yoluyla sona erdirilmesine karar verildiğini, aralarında yaptıkları protokole göre ortaklığın devam ettiği döneme ilişkin olarak şirkete karşı açılmış olan davalar nedeniyle ödenecek tazminat ve masrafların eşit olarak karşılanacağının kararlaştırıldığını, şirkette işçi olarak çalışan … işçi alacakları ile ilgili açtıkları davaları kazandıklarını, bu şahısların şirketten olan işçi alacaklarının müvekkili tarafından ödendiğini, protokol gereğince bu ödemelerin yarısından davalının sorumlu olduğunu, davalının sorumlu olduğu bedelin tahsili için yaptıkları takiplere haksız olarak itiraz ederek takipleri durdurduğunu belirterek itirazın iptalini talep etmiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davaların kısmen kabulüne, alacaklar likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.İstinaf açısından uyuşmazlık, asıl ve birleşen davalarda, mahkemece kabul edilen asıl alacak miktarları yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekip gerekmediği yönünde çıkmaktadır.İİK 67/2. maddesinde itirazın iptali davasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi halinde borçlunun hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere uygun bir tazminata hükmedileceği düzenlenmiştir.Davaya konu takiplerde alacağın dayanağı, gerek mahkeme kararı, gerekse takip dosya numaraları ve protokol belirtilerek açıkça gösterilmiştir. Davalı borçlunun, takip dayanağı olan ve dava dışı 3. kişilerin ilgili takip dosyasını inceleyerek, takip dayanağı alacağın protokol kapsamında olup olmadığını, ödenen miktarı ve protokol gereği sorumlu olacağı bedeli tespit etmesi mümkün olup bu bakımdan takipte talep edilen miktar likit olup, borcun tespiti yargılamayı gerektirmemektedir. Mahkemece takiplerde talep edilen asıl alacak yönünden dava kabul edilmiş olup asıl alacak miktarı yönünden davalının takibe itirazı haksız olmakla İİK 67/2 maddesine göre alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, olayla uyuşmayan gerekçe ile talebin reddi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Bu nedenle; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının icra inkar tazminatına yönelik olarak kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak, asıl alacaklar yönünden ilk derece mahkemesinin kararında belirtildiği şekilde davaların kısmen kabulüne, asıl alacak yönünden takibe itirazların iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacak miktarları yönünden davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Asıl ve birleşen davada davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/03/2018 tarih ve 2017/466 Esas – 2018/257 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dairemizce yeniden esas hakkında düzeltilerek hüküm kurulmak suretiyle; ASIL DAVA YÖNÜNDEN; Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 1-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının asıl alacak 17.196,02-TL’lik kısmına itirazın iptaline, takibin 17.196,02-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Kabul edilen asıl alacak miktarının %20 tutarı olan 3.439,21.TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Alınması gereken 1.174,66-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 210,20-TL nin mahsubu ile eksik kalan 964,46-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-Dava ilk açılış gideri olan 239,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Yapılan yargılama gideri olarak toplam 171,00-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 168,95-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 207,77-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,8-Kullanılmayan bakiye gider avansı var ise talep halinde yatıran tarafa iadesine, iadesine,BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN Birleşen 2016/508 Esas sayılı davanın kısmen kabul kısmen reddine, 1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının asıl alacak 13.836,67-TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin 13.836,67-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Kabul edilen asıl alacak miktarının %20 tutarı olan 2.767,34.TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Alınması gereken 945,18-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 196,42-TL nin mahsubu ile eksik kalan 748,76-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-Dava ilk açılış gideri olan 225,62-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 2.425,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,7-Kullanılmayan bakiye gider avansı var ise talep halinde yatıran tarafa iadesine,İSTİNAF YÖNÜNDEN:1-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden asıl ve birleşen davada davacı tarafından yatırılan (98,10.TL+98,10.TL=) 196,20.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, (35,90.TL+35,90.TL=) 71,80.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından sarf edilen 196,20.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 53,70.TL dosyanın istinafa gönderim gideri olmak üzere toplam 249,90.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Dosyada artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine, 4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/05/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.