Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/815 E. 2019/749 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/815 Esas
KARAR NO : 2019/749 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2018
DOSYA NUMARASI : 2016/833 Esas – 2018/231 Karar
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, ipotek veren davalı …’ın asıl borçlu davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin doğmuş ve doğacak alacaklarından, keşideci, muhatap, ciranta sıfatıyla imzalamış olduğu ve imzalayacağı kambiyo senetlerinden veya adi senetlerden dolayı müvekkiline mevcut ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere maliki olduğu taşınmaz üzerinde 14/12/2012 kayıt tarihli ve …3 yevmiye numaralı ipotek belgesi ile müvekkili şirket lehine 1. Derecede 100.000,00 TL bedelli ipotek tesis ettiğini, davalı şirket tarafından keşideci sıfatıyla imzalanan …. San ve Tic. Ltd. Şti lehine düzenlenen ve bu şirket tarafından ciro yoluyla müvekkili şirkete verilen toplam 100.000,00 TL tutarında 15 adet karşılıksız bonolara dayalı borç doğduğunu ve bu borcun ödenmesi aksi takdirde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçileceği hususunda asıl borçlu ve ipotek veren davalıya ihtarname keşide edildiğini, davalıların Noter ihtarnemesi ile cevap verdiklerini, davalıların borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, bu sebeple İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 100.000,00 TL üst sınırı aşmayacak şekilde takip açıldığını, davalıların itirazlarının yersiz olduğunu, davalıların cari hesap itirazlarının konuyla ilgisinin olmadığını, taraflar arasındaki ipotek belgesine göre yıllık faiz oranının belirlendiğini, bu nedenle bu itirazların da yersiz olduğunu, alacağın likit olduğunu beyanla davalıların takibe itirazlarının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranında üzere icra inkar tazminatı ödemeleri ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davacının iş bu itirazın iptali davasına konu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibini davalı şirket tarafından dava dışı …San ve Tic. Ltd. Şti. adına düzenlediği ve adı geçen şirket tarafından da ciro edilerek davacıya verilen 15 adet senede dayandırdığını, müvekkilinin diğer davalının davacı şirketten aldığı veya alacağı mal ve emtia bedellerinin teminatı olmak üzere taşınmazına teminat ipoteği tesis ettiğini ancak takibe konu senetlerin davalı şirket tarafından davacı şirketten ayrı bir şirket ile aralarındaki senetten kaynaklandığından ve müvekkilinin ipotek resmi senedinde belirttiği üzere davalı şirketin 3. Kişi …. Şirketine olan alacaklarının teminatı olarak düzenlemediğinden ipotekli takibe konu edilmemesi gerektiğini, davacı tarafından davaya konuyu icra takibi ikame edilmeden önce keşide edilen takibe konu senetlerin ödenmesi aksi takdirde ipotek takibi yapılacağına dair ihtara itiraz edildiğini, davacı şirketin ipotek takibine konu ettiği 15 adet kambiyo senedinin kambiyo vasfında olmadığını, senet metni dikkatlice incelendiğinde ise senetlerin malen yani mal bedeli karşılığında takipte taraf olmayan …. Ltd. Şti lehine düzenlediğini, diğer davalı bahse konu edilen senetleri mal alabilmek adına avans senet olarak düzenlemiş olup bu senetlere karşılık …. Tic. Ltd. Şti’den mal almadığını, bu nedenle bahse konu senetleri ve senet nedeniyle iddia edilen borcu kabul etmediğini, dolayısıyla var olmayan bir borç sebebiyle müvekkiline ait taşınmaz için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilemeyeceğini, davacının takibinde anaparaya işleyecek %60 oranında yıllık faiz talebini de kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine ve davacının icra takibini kötü niyetli olarak başlatmış olması sebebiyle takibe konu edilen miktarın %20’si oranında kötü niyet tazminatı ödemesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 07/03/2018 tarih 2016/833 Esas 2018/231 sayılı kararında;”Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davalı … tarafından diğer davalı şirket lehine adına kayıtlı İstanbul ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada … parsel sayılı taşınmazda 5 nolu bağımsız bölüm üzerinde tesis edilen ipoteğin ipotek senedinde açıkça belirtildiği üzere davalı şirketin davacıdan aldığı ve alacağı emtia bedellleri ve bu bedeller için gerek kendisinin keşide ettiği gerekse muhatap, ciranta, aval veren ve kefil sıfatıyla imzalamış olduğu veya imzalayacağı kambiyo senetlerinin teminatı olmak üzere düzenlendiği, İstanbul …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına konu edilen senetlerin ise davalı şirket tarafından mal alımı karşılığında üçüncü bir şirket adına düzenlendiği, bu senetlerin ipoteğin kapsamında olmadığının çok açık olduğu ve takibin bu nedenle haksız ve kötü niyetli olarak başlatıldığı…”gerekçesi ile, Davanın reddine, 20.000,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Dava dosyası içeriği, … yevmiye nolu 14.12.2012 tarihli ipotek belgesinden de görüleceği üzere; ipotek konusu taşınmazın maliki …’ın, … San. ve Tic. Ltd. Şti.nin müvekkili …ne borçlarının teminatı olması için maliki olduğu taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine ipotek verdiğini,
İpotek belgesine göre;
1-… San. ve Tic. Ltd. Şti.nin müvekkili …’den mubayaa ettiği ve edeceği emtia bedelleri,
2-….San. ve Tic. Ltd. Şti.nin keşideci, muhatap, ciranta, aval veren ve kefil sıfatıyla imzalamış olduğu ve imzalayacağı kambiyo senetlerinden veya adi senetlerden doğan borçlar,
3- …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kabul ve taahhüt ettiği gerek kefalet ve gerekse borçlu müşterek borçlu, müşterek ve müteselsil kefaletinden doğan borçlar,
4-Ödenmesi gereken faiz, gider vergisi, vade farkı, sigorta ücreti ve masrafı ile sair kanuni masraflardan doğan borçlar,
5- … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne gönderilen ve iadesi gereken ve her türlü ambalaj için kullanılan dahil iadesi gereken malzemelerden ödenmesi gereken her türlü tahmil tahliye ve nakliye ücretleri ile giderlerinden yapılması ve ödenmesi gereken masrafların ödenmemesi ve yapılmamasından almış olduğu avanslardan ötürü doğan borçlar,
6-… San. ve Tic. Ltd. Şti.nin teslim etmesi gereken emtiayı zamanında ve anlaşma şartlarına uygun olarak teslim etmemesi ve edememesinden ve bu anlaşmaların cezai şartlarından ve her türlü faiz, vade farkı. gider vergisi, sigorta ücreti vesair giderlerden ve ödenmesi gereken vergilerden doğan borçlar,
7-Müvekkili şirketin defter kayıtlarına müstenit açık hesap ve cari hesaplarından doğan ve doğacak borçların ipoteğe dahil olduğunu,
Görüldüğü ve ipotek metninde de yer aldığı üzere,…San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin keşideci olarak imzaladığı senetlerden doğan borçlar için ipotek verildiğini,
Somut olayda da, … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin;
• 15.09.2014 düzenleme tarihli 28.02.2015 vade tarihli 5.000-TL bedelli bono,
• 24.11.2014 düzenleme tarihli 27.03.2015 vade tarihli 5.000-TL bedelli bono,
• 15.09.2014 düzenleme tarihli 30.03.2015 vade tarihli 5.000-TL bedelli bono,
• 24.11.2014 düzenleme tarihli 27.04.2015 vade tarihli 5.000-TL bedelli bono,
• 15.09.2014 düzenleme tarihli 30.04.2015 vade tarihli 5.000-TL bedelli bono,
• 24.11.2014 düzenleme tarihli 27.05.2015 vade tarihli 10.000-TL bedelli bono,
• 15.09.2014 düzenleme tarihli 30.05.2015 vade tarihli 5.000-TL bedelli bono,
• 24.11.2014 düzenleme tarihli 27.06.2015 vade tarihli 10.000-TL bedelli bono,
• 15.09.2014 düzenleme tarihli 30.06.2015 vade tarihli 5.000-TL bedelli bono,
• 24.11.2014 düzenleme tarihli 27.07.2015 vade tarihli 10.000-TL bedelli bono,
• 15.09.2014 düzenleme tarihli 30.07.2015 vade tarihli 5.000-TL bedelli bono,
• 24.11.2014 düzenleme tarihli 27.08.2015 vade tarihli 10.000-TL bedelli bono,
• 15.09.2014 düzenleme tarihli 30.08.2015 vade tarihli 5.000-TL bedelli bono,
• 24.11.2014 düzenleme tarihli 27.09.2015 vade tarihli 10.000-TL bedelli bono,
• 15.09.2014 düzenleme tarihli 30.10.2015 vade tarihli 5.000-TL bedelli bonoları keşideci sıfatıyla imzaladığı ve bu senetlerin ciro yoluyla müvekkili şirkete geçtiğini,
Burada bonoların davacı şirket tarafından keşide edilerek, doğrudan müvekkili şirket lehine düzenlenmesi gerekmediğini, ipotek metninde bu yönde bir şart mevcut olmadığını, … San. ve Tic. Ltd. Şti.nin müvekkili şirkete olan borcunun, keşideci olarak imzaladığı bir senetten doğmasının yeterli olduğunu, senedin ciro yoluyla ya da doğrudan müvekkili şirket lehine düzenlenmesinin şart olmadığını, Bu itibarla, …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin keşideci olarak imzaladığı senetlerden doğan borcunun teminatı için verilen ipoteğin paraya çevrilmesi için takibe girişilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, Hal bu iken, ipoteğin; davalı şirketin keşideci sıfatıyla imzaladığı senetleri kapsamadığı şeklindeki hatalı kanaatle davanın reddedilmesinin, üstelik kötüniyetli kabul edilmelerinin tamamen usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, davanın kabulüne yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/833 Esas 2018/231 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, takip dayanağı ipoteğin davalı asıl borçlu tarafından, 3. kişi lehine keşide edilen ve 3. kişinin cirosu ile davacıya geçen senet bedellerini kapsayıp kapsamadığı noktasında çıkmaktadır.Davaya ve takibe konu ipotek akit tablosu incelendiğinde, davalı …’ın maliki olduğu taşınmaz üzerine diğer davalının, davacıya olan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere ipotek konulduğu anlaşılmaktadır.İpotek akit tablosunda aynen “…SANAYİ VE TİCARET A.Ş.’den …SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ firmasının mubayaa ettiği ve edeceği emtia bedellerinden keşideci, muhatap, ciranta, aval veren ve kefil sıfatıyla imzalamış olduğu ve imzalayacağı kambiyo senetlerinden veya adi senetlerden, kabul ve taahhüt ettiği gerek kefalet ve gerekse borçlu müşterek borçlu, müşterek ve müteselsil kefaletinden, ödenmesi gereken faiz, gider vergisi, vade farkı, sigorta ücreti ve masrafı ile sair kanuni masraflardan, gönderilen ve iadesi gereken ve her türlü ambalaj için kullanılan dahil iadesi gereken malzemelerden tarafımdan ödenmesi gereken her türlü tahmil tahliye ve nakliye ücretleri ile giderlerinden yapılması ve ödenmesi gereken masrafların ödenmemesi ve yapılmamasından almış olduğu avanslardan ötürü teslim etmesi gereken emtiayı zamanında ve anlaşma şartlarına uygun olarak teslim etmemesi ve edememesinden ve bu anlaşmaların cezai şartlarından …. dolayı … SANAYİ VE TİCARET A.Ş.’ne halen mevcut ve bundan sonra doğacak borçlarına şamil olmak ve borçlarının asli teminatını teşkil etmek üzere fekki bildirilinceye kadar” ipotek ettiği yazılıdır.Takip dayanağı borç ise, davalı şirketin keşidecisi olduğu, lehdarı 3. kişi olan ve 3. kişinin cirosu ile davacıya geçen senetler oluşturmaktadır. Alınan bilirkişi raporuna göre asıl borçlu davalı ile davacı şirket arasında cari hesaptan kaynaklı borç bulunmamaktadır.Dayanak ipotek akit tablosunda ipoteğin kapsamı açık olarak belirtilmiş ve tarafların açık iradesini yansıtarak, davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davacı şirketten satın aldığı ve alacağı mal bedellerine karşılık vereceği kambiyo ve adi senetlerden, ticari ilişki nedeniyle doğan borçlardan dolayı teminat teşkil etmek için verildiği, ipoteğin teminatını asıl borçlu şirket ile davacı arasında ticari ilişki nedeniyle doğacak borçları kapsadığı, takip dayanağı borç kaynağı bonoların ise davacıdan olan mal alımına karşılık verilmediği, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanmadığı, davacıya ciro yoluyla geçtiği, ipotek teminatı kapsamında olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece itirazın bu nedenle haklı olduğuna ilişkin kabul ile davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacının söz konusu bonolara dayalı olarak, keşideci ve ciranta hakkında kambiyo takibi yapabilecekken, bu yola müracaat etmeden, ipotek akit tablosundan açıkça teminat kapsamında olmadığı anlaşılmasına rağmen bu bonolardan kaynaklanan alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması kötü niyetli olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 15/05/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.