Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/81 E. 2018/598 K. 13.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/81
KARAR NO : 2018/598
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2017
DOSYA NUMARASI : 2014/682 Esas – 2017/291 Karar
DAVA : Davalı şirkete ait taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescil
DAVA TARİHİ : 15/01/2010
DAVA : 18/01/2013 Tarihli Protokolün Geçersizliğinin Tespiti ve İptali ile Şirkete Tasfiye Memuru Atanması
DAVA TARİHİ : 17/01/2014
KARAR TARİHİ : 13/06/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
ASIL DAVADA:
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; murisleri …ile davalıların murisleri …’un 14.01.1980 tarihinde “… Kollektif Şirketi … ve Ortağı” adlı şirketi kurduklarını, aynı tarihli ve …yevmiye no.lu kollektif şirket tadil mukavelenamesinin ek 11. maddesi uyarınca şirkete ait İstanbul Bakırköy Yenibosna Köyü Hududu dahilinde Kuleli mevkiinde kain tapunun …parsel numarasında kayıtlı bulunan gayrimenkulün şirket ortaklarından … .’ in uhdesinde kalacağının kararlaştırıldığını, sözleşme tadilinin Ticaret Sicili Gazetesinin 07.04.1980 tarihli nüshasında ilan edildiğini, buradan da anlaşılacağı üzere gayrimenkulün mülkiyet hakkı baki kalmak üzere tasarruf hakkının şirkete devredildiğini, mülkiyet değil kullanma hakkının şirkete sermaye olarak getirildiğini, tarafların iradesi bu yönde olmakla birlikte gayrimenkul ilk tescilinde kollektif ortaklık adına tescil edildiğinden o haliyle kaldığını, tescilin yolsuz olup düzeltilmesi gerektiğini, şirketin 31.02.1983 tarihinde tasfiye edildiğini ve tasfiye memurunun da aynı düşünceden hareketle gayrimenkulu tasfiye harici bıraktığını, aynı şekilde davalı muris … varislerinin de hak iddiasında bulunmadıklarını, …’in vefatı ile geriye mirasçılar olarak davacıların kaldığını, mirasçılar ile …’un şirketi feshederek kapattıklarını, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğini, ancak gayrimenkul şirket üzerinde kayıtlı olduğu İçin menfaati bulunan davacılara şirketin ihyasını isteme zorunluluğu bulunduğunu, “gayrimenkul şirket şeriklerinden … uhdesinde kalacak” hükmünün tasfiyeden sonra uygulanacak bir hüküm olduğunu iddia ederek şirketin terkin kaydının kaldırılması ve ihyası İle şirket adına kayıtlı gayrimenkulün tapu kaydının iptali ile tashihen veraset belgesine göre davacılar adına tesciline karar verilmesi talep ve dava etmiş, şirket ihya davası tefrik edilerek Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/430 esasına kaydedildiği ve tefrik edilen dosyanın yapılan yargılaması sonucunda şirketin ihyasına karar verildiği anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN DAVADA :
Birleşen davada asıl dosyanın davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;
Bakırköy 18 ATM’nin 2013/17 Esas sayılı dosyasında davalılardan … Kollektif Şirketi … ve Ortaklı isimli şirkete tasfiye memuru atanması konusunda kendilerine mehil verildiğini, tarafların murislerinin 14/01/1980 tarihinde … Kollektif Şirketi … ve Ortağı ismi ile şirket kurup, şirkete ait, İstanbul Bakırköy Yenibosna da…numarasında kayıtlı gayrimenkulün şirket şeriklerinden …’in uhdesinde kalacak şekilde aynı tarihte tadilat sözleşmesi düzenlenip, Ticaret Sicil Gazetesinde gerekli ilanların yapıldığı, şirketin bu gayrimenkulde sadece kullanmak hakkı olmasına rağmen ilk satın alma tarihi olan 28/02/1979 tarihinde kollektif ortaklık adına tescilinin yapıldığı ve kollektif şirketin 24/03/1981 tarihinde tasfiye edilerek kapatıldığı, gayrimenkulün müvekkillerinin miras bırakanı …’in mülkiyetinde olduğu hususunun karşı tarafça Bakırköy 2 AHM’nin 2007/199 Esas – 2009/242 Karar sayılı dosyasında sözlü olarak beyan edildiği, 24/03/1981 tarihinde şirketin feshedilerek kapatıldığı sırada gayrimenkulün… uhdesinde bırakılarak ek 11. madde ile taşınmaz ile ilgili intikal işlemlerinin tasfiyeden sonra uygulanacağının belirlendiğini, Bakırköy 6 AHM’ nin 2010/430 Esas sayılı dosyasında şirketin yeniden ihyasına karar verildiğini, taraflar arasında bu taşınmaz ile ilgili Bakırköy 18 ATM’ nin 2013/17 Esas sayılı dosyasında dava olduğunu bildirerek mahkemece oluşturulan ara kararı gereğince kollektif şirket tadil sözleşmesi ile davalıların, davacılardan …’e devrettikleri hisselerin devir işlemlerinin tamamlanması ve şirket adına kayıtlı taşınmazın şirket mal varlığından arıtılması için tasfiye memuru tayinine karar verilmesine karar verilmesini talep etmiş, davanın tevzi edildiğ Bakırköy 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/507 esas sayılı dosyasında, karşı davacılar tarafından açılan 18/01/2013 Tarihli Protokolün Geçersizliğinin Tespiti ve İptali, Davacıların Şirket Hissedarı Olduğunun Tespiti davası tefrik edilerek Bakırköy 11.ATM’nni 2014/146 esassına kaydedilmiş, ticaret mahkemelerinin birleştirilmesi sonucu Bakırköy 3 ATM’nin 2014/712 esasını almış ve daha sonrada Bakırköy 5.ATM’nin 2014/682 esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
Birleşen dosyada karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında hiçbir zaman şirket hisselerinin devri için imza atılmadığını, …’in müvekkillerine taşınmazdan elde ettiği gelirden pay vermediği gibi haksız ve hukuka aykırı yollara başvurup, kollektif şirket tadil sözleşmesi başlığı altında şirketi ihya etmiş gibi göstererek müvekkillerinin şirketteki tüm hisselerinin kendisine devrini gerçekleştirdiğini, tasfiye işlemlerinin tamamlanmasına karşılık ortakların tasfiye tamamlandığı yönündeki bildirimlerine dayanarak ortaklığın sicilden terkin edildiği,Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/430 esas, 595 karar sayılı dosyasında şirket ortaklarına tasfiye memuru olarak tasfiyeye girmeyen dava konusu taşınmaz hakkında tasfiye işlemlerini yapmak üzere mehil verilmesi ve tasfiye işlemlerinin sonucunun beklenilmesi amacı ile ek tasfiyesi yönünden karar verildiği, bu karara uyulmayarak müvekkilerinin iradelerinin sakatlanıp, dürüstlük kuralına aykırı şekilde ve şirket ek tasfiye sürecinde iken hisse devrinin hukuken mümkün olmadığı hususuna riayet edilmeden kollektif şirket tadil sözleşmesi adı altında hisse devri sözleşmesi
yapılmasının mümkün olmadığını bu nedenle hisse devir sözleşmesi adı altında hisse devir işleminin iptaline, taraflar arasında yapılan protokolün geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 30/03/2017 tarih ve 2014/682 Esas – 2017/291 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … Taşınmaz mülkiyetinin devrine ilişkin işlemlerin geçerli olması için Medeni Kanun madde 706/1 hükmüne göre resmi şekilde yapılmış olması şarttır. Bu konuda satış ve bağışlama sözleşmeleri ile ilgili olarak BK m.213/I-II ve madde 238/II’de hüküm vardır. 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. Maddesi ve Yargıtayın görüşüne göre, mülkiyetin nakli borcunu doğuran resmi senetler tapu sicil memurları tarafından yapılır. (İçtihadı Birleştirme Kararı 10/06/1931, 21/40) dosyada davacılar tarafından dayanılan belgenin, bu mahiyette olmadığı kanaatine varılmıştır. Şirket sözleşmesinde, taşınmazın, ortaklardan …’in uhdesinde kalacağına dair deyimin yorumlanmasında, taşınır mülkiyetinde farklı sonuca varılıp varılmayacağı ayrı bir tartışma konusu iken mahkememizdeki asıl davada taşınmaz mülkiyetinin iktisap iddiası söz konusudur. Medeni Kanunda, taşınmaz mülkiyetinin hangi hallerde kazanılacağı, hangi hallerde kaybedileceği açıkca hükme bağlanmıştır. Şirket sözleşmesinde yazılabilecek bazı kayıtların, diğer bir alan olan Medeni Kanun ve Tapu Kanunu’ nun emredici nitelikdeki hükümlerini ortadan kaldırdığını kabul yönünde bir hukuki sonuca varılamamıştır. Diğer taraftan, belirtilen ve kanun hükmündeki İBK’da taşınmaz mülkiyetinin devri için resmi şekli şart koşmakta olup, belirtilen İBK kanun hükmündedir. Kollektif şirket sözleşmesindeki belirtilen “uhdesinde kalacaktır” şeklindeki ifadenin belirtilen resmi şeklin yerini alamayacağını hukuken kabul etmek gerekmiştir. Açıklanan gerekçelerle, ASIL DAVADA (2014/682 Esas sayılı dosyanın) Şirket adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili yönünden ileri sürülen talebin REDDİNE, Şirketin ihyasına dair başka mahkemece karar verildiğinden bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Hakkındaki dava 12/01/2012 tarihli dilekçe ile atiye terk edilen 1,2,3 ve 4 nolu davalılar hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, BİRLEŞEN DAVADA (B.Köy 3.ATM’nin 2014/712 esas) asıl davada tapu iptali tescil talebinin reddine karar verilmiş olmakla,birleşen dosyadaki protokolün geçersizliğinin tespiti yönünde ayrıca değerlendirilmeye girilmesine ihtiyaç kalmadığı görülmüş, Tasfiye memuru atanması talebinin ise kabulüne, (B.köy(eski 11.ATM’nin 2013/507 esas) ) sayılı dosyada atanan tasfiye memurlarının görevinin devam etmesi nedeni ile tasfiye memurları hakkında tasarruf konusunun davacı tarafın muhtariyetinde olduğunun bildirilmesine, ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile;
ASIL DAVADA (2014/682 esas sayılı dosyanın)
1-Şirket adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili yönünden ileri sürülen talebin REDDİNE,
2-Şirketin ihyasına dair başka mahkemece karar verildiğinden bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Hakkındaki dava 12/01/2012 tarihli dilekçe ile atiye terk edilen 1,2,3 ve 4 nolu davalılar hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
BİRLEŞEN DAVADA (B.Köy 3.ATM’nin 2014/712 esas)
4-Tasfiye memuru atanması talebinin kabulüne, (B.köy(eski 11.ATM’nin 2013/507 esas) sayılı dosyada atanan tasfiye memurlarının görevinin devam etmesi nedeni ile tasfiye memurları hakkında tasarruf konusunun davacı tarafın muhtariyetinde olduğunun bildirilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacılar ( muris … mirasçıları ) vekili ile davalı … Kollektif Şirketi … ve Ortağı ( yeni ünvanı Gülşen Kollektif Şirketi … ve Ortakları’nı Temsilen … ) tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asıl davada davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Murisler …’ un 14.01.1980 tarihinde “… Kollektif Şirketi … ve Ortağı” Sicil No: … adı altında ortaklık kurduklarını, Bakırköy .. Noterliği 14.01.1980 gün ve .. yevmiye nolu ” Kollektif Şirket Tadil Mukavelenamesi ” nin Ek Madde 11 de yer aldığı üzere: ” Şirkete ait İstanbul Bakırköy Yenibosna Köyü Hududu dahilinde vaki ve Kuleli mevkiinde kain tapunun …parsel numarasında kayıtlı bulunan gayrimenkul şirket şeriklerinden …’ in uhdesinde kalacak … ” denilmek üzere ortakların anlaştıklarını,
Muris … in 19.10.1971 günü vefatıyla Çankırı Sulh Hukuk Mahkemesi 1980 Esas ve 1980/301 Karar sayılı Veraset İlamı ile geriye mirasçılar olarak müvekkilleri …, …, …, …’ in kaldıklarını,
24.03.1981 günü muris… mirasçıları ile …’ un şirketi feshederek kapattıklarını, izah edildiği üzere bu gayrimenkul …uhdesinde bırakıldığını, malikin …olduğunu, sonrasında davalılardan …’ un dava konusu gayrimenkulde muris kocasının hiçbir hakkı bulunmadığını bildiğinden bu hususu Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ ndeki dava dosyasında yazılı ikrar ettiğini, çocuklarının da annelerine riayet ettiklerini, müteveffa ….mirasçısı davalılar …’ ın tüm şirket hisselerini davacılardan …’e devrettiklerini, şirket hisse devrini davalıların noterden yaptıklarını, 18.01.2013 tarihli protokolde yazılı 15.000,00 TL’ nin tamamını davalıların aldığını ve önce de 20.000,00 TL verildiğini, davalılardan sadece Kenan’ ın, annesine rağmen ekstra maddi beklenti içerisine girerek azilname düzenlemesi üzerine bu davalara tekrar dönüldüğünü,
Bakırköy …. Noterliği 24 Nisan 2013 tarih ve …evmiye nolu Kollektif Şirket tadil sözleşmesi ile davalıların şirketlerdeki tüm hisselerini davacılardan …’ e devir ve temlik ettiklerini,
Av. …’ ın imzaladığı şirket adına kayıtlı taşınmazın ne şekilde tasfiye edileceğine dair 18.01.2013 tarihli protokole uygun davranan davalı asillerin; 15.000,00 TL aldıklarını,
– Bakırköy…. Noterliği 24 Nisan 2013 tarih ve … yevmiye nolu Kollektif şirket tadil sözleşmesi ile davalıların şirketlerdeki tüm hisselerini davacılardan …’e devir ve temlik ettiklerini,
Şirket hisse devrine ilişkin Bakırköy …. Noterliği 24 Nisan 2013 tarih ve … yevmiye nolu Kollektif şirket tadil sözleşmesinin geçerli olduğunu,
14 Mart 2017 havale tarihli dilekçeleri ekinde dava dosyasına ibraz ettikleri … ın hukuki mütalaasının da davadaki taleplerinin haklılığını ortaya koyacak ve meseleyi çözüme kavuşturacak nitelikte olduğunu,
Şirket adına kayıtlı taşınmazın tapu iptali ile muris …. mirasçıları …, …, …, …’ in miras hisseleri oranında tescillerinin yapılması gerekirken davanın reddedilmesini kabul etmediklerini beyanla;
İstinaf taleplerinin kabulü ile Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden esas hakkında asıl davanın ( 2014/682 Esas ) kabulüne karar verilmesini ve yeniden delil toplanmasına karar verilmesini, bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep etmiştir.
…. Kollektif Şirketi …ve ortağı yeni ünvanı … Kollektif Şirketi … ve Ortakları Temsilen … istinaf dilekçesinde özetle;
Muris …’ in vefatıyla Çankırı Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla geriye mirasçılar olarak müvekkilleri …, …, … ve …’ in kaldıklarını,
24.03.1981 günü muris … mirasçıları ile …l’ un şirketi feshederek kapattıklarını, izah edildiği üzere gayrimenkulün … uhdesinde bırakılığını, malikinin…. olduğunu,
Sonrasında davalılardan …’ un dava konusu gayrimenkulde muris kocasının hiçbir hakkı bulunmadığını bildiğinden bu hususu Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ ndeki dava dosyasında yazılı ikrar ettiğini, çocuklarının da annelerine riayet ettiklerini, müteveffa …mirasçısı davalılar …. ın tüm şirket hisselerini davacılardan …’e devrettiklerini, şirket hisse devrini davalıların noterden yaptıklarını, 18.01.2013 tarihli protokolde yazılı 15.000,00 TL’ nin tamamını davalıların aldığını ve önce de 20.000,00 TL verildiğini, davalılardan sadece …’ ın, annesine rağmen ekstra maddi beklenti içerisine girerek azilname düzenlemesi üzerine bu davalara tekrar dönüldüğünü,
Bakırköy … Noterliği 24 Nisan 2013 tarih ve…yevmiye nolu Kollektif Şirket tadil sözleşmesi ile davalıların şirketlerdeki tüm hisselerini davacılardan …’ e devir ve temlik ettiklerini,
Her 2 avukatlarının imzaladığı ve diğer davalılara vekaleten Av. …’ ın imzaladığı şirket adına kayıtla taşınmazın ne şekilde tasfiye edileceğine dair 18.01.2013 tarihli protokole uygun davranan davalı asillerin,
– 15.000,00 TL aldıklarını,
– Bakırköy …. Noterliği 24 Nisan 2013 tarih ve …yevmiye nolu Kollektif Şirket tadil sözleşmesi ile davalıların şirketlerdeki tüm hisselerini davacılardan …’e devir ve temlik ettiklerini,
Şirket hisse devrine ilişkin Bakırköy …Noterliği 24 Nisan 2013 tarih ve …yevmiye nolu Kollektif Şirket tadil sözleşmesinin geçerli olduğunu,
Şirket adına kayıtlı taşınmazın tapu iptali ile muris…. mirasçıları …, …, …, …’ in miras hisseleri oranında tescillerinin yapılması gerekirken davanın reddedilmesinin yerinde olmadığını,
İleri sürerek ;İstinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden esas hakkında asıl davanın kabulüne karar verilmesini ve birleşen davanın onanmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Asıl dava; davalı kollektif şirkete ait taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline , birleşen dava ise 18/01/2013 tarihli protokolün geçersizliğinin tespiti ve davalı şirkete tasfiye memuru atanması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince asıl dava yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine,ihyaya ilişkin talebin konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dosya yönnüden ise tasfiye memuru atanması talebinin kabulüne karar vermiş verilen kara karşı asıl davada davacılar ( muris …. mirasçıları ) vekili ile davalı … Kollektif Şirketi … ve Ortağı ( yeni ünvanı … Kollektif Şirketi … ve Ortakları’nı) Temsilen … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 219.maddesi (6102 Sayılı TTK’nın 280.maddesi)ne göre tasfiye halinde bulunan şirketi mahkemelerde ve dışarda tasfiye memurları temsil eder.
Davalı şirketin dava tarihinden çok önce tasfiye edildiği ve ticaret sicil kayıtlarında terkin edildiği, şirketin ihyasına Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2010/430 Esas 2010/595 Karar sayılı dosyası ile karar verildiği, yine Bakırköy 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/507 Esas 2014/122 Karar sayılı ilamı ile …’ın tasfiye memuru olarak atandığı, daha sonra bu tasfiye memurunun istifa etmesi nedeniyle aynı mahkemenin 10/06/2015 tarihli ek kararı ile tasfiye memuru olarak …, … ve …’in atandığı ancak davalı şirketi temsilen tasfiye memurlarına dava dilekçeleri ve duruşma günleri tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilerek karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Taraf teşkili kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerekir.
Bu nedenle davalı şirket adına tasfiye memurlarına tebligat yapılmadan yargılamaya devam edilerek karar verilmiş olması kamu düzenine aykırıdır.
Ayrıca, asıl davada dava değerinin 9.000 TL olarak gösterildiği ve harcında bu miktar üzerinde yatırıldığı, ancak dava konusu taşınmazın gerçek değerinin çok daha yüksek olduğu davalı tarafça iddia edildiğinden; taşınmazın dava tarihindeki gerçek değeri belirlenerek varsa eksik harçların tamamlanması ve ondan sonra 6545 sayılı yasanın 45. maddesi gereğince davaya heyet halinde mi yoksa tek hakimle mi bakılacağı hususunun da değerlendirilmemesi doğru değildir.
Yine asıl davadaki ihya talebi ile ilgili olarak Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2010/430 Esas – 2010/595 Karar sayılı dosyası ile karar verildiği ve verilen karar kesinleştiği halde bu hususun göz ardı edilerek sanki ihyayla ilgili hiç karar verilmemiş gibi “karar verilmesine yerolmadığına” şeklinde yeniden hüküm kurulması da doğru değildir.
Bundan ayrı olarak birleşen davadaki karşı davacıların 18.01.2013 tarihli protokolün geçersizliğinin tesiptine ilişkin tapleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru olmadığından; tarafların istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’ nın 355. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 30/03/2017 tarih ve 2014/682 Esas – 2017/291 Karar sayılı kararının HMK 355 ve 353/1-a/4 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA ve yargılamanın yeniden yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davacı ve davalı tarafça yatırılan 85,70′ er TL başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına, 31,40′ ar TL karar harcının talep halinde iadesine,
3-İstinaf aşamasında sarf edilen giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/06/2018 tarihinde HMK 355 ve 353/1-a maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.