Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/795 E. 2019/633 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/795 Esas
KARAR NO : 2019/633 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/106 Esas 2018/453 Karar
TARİH : 16/04/2018
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının, müvekkiline olan borcuna karşılık … Haznedar Bahçelievler şubesinin 15/11/2014 keşide tarihli, 7.836 TL bedelli, … çek numaralı çeki keşide ederek verdiğini, çekin muhatap bankaya ibraz edildiğinde karşılığı olmadığının çekin arkasına yazdırıldığını, bankanın ödemekle yükümlü olduğu bedel olan 1.120 TL bedelin tahsil edildiğini, bakiye alacak için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe başlandığını, ancak Bakırköy 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/1626 esas, 2015/5 karar sayılı ilamı ile çekte düzenleme yeri bulunmadığından dolayı kambiyo vasfına haiz olmadığından bahisle takibin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine borçlu aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini, davalıdan olan alacağın henüz tahsil edilemediğini ileri sürerek, davanın kabulü ile, davaya konu 6.716 TL alacaklarının işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafın dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 16/04/2018 tarih 2016/106 Esas 2018/453 sayılı kararında;”Davacı davalının ticari defterlerine dayanmıştır. Davalının ticari defterlerinde taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu, bu ilişkinin ücret alacağına dair olduğu dava konusu olan çekin ticari defterlerde kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı takibe dayanak olarak yaptığı belgedeki ticari ilişkiyi ispat edememiştir. Davalı takip konusu olan çekin taraflar arasındaki kiracılık ilişkisinden kaynaklandığı, mecurun kira sözleşmesinin feshedilmiş olması sebebiyle borcun kaynağının ortadan kalktığını bildirmiş olup ispat yükü davacı tarafından yerine getirilemediği anlaşıldığından…”gerekçesi ile, Davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Mahkemeye ibraz edilen bilirkişi raporunda davalı tarafın defter ve kayıtlarına göre davalının müvekkiline 48.451,06TL borçlu olduğunun belirtildiğini, Davalının müvekkiline olan borcundan mahsup edilmek üzere davaya konu … Haznedar Bahçelievler Şbnin 15.11.2014 tarih ve 7.836,00TL.lık … çek numaralı çeki verdiğini, Dava konusu çek üzerindeki imza davalı tarafın kabulünde olduğu gibi davalı tarafından müvekkiline verildiği dosya kapsamı ile sabit olduğunu, Bu nedenle davalı tarafın müvekkili şirkete borçlu olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olmasına ve dava konusu çekin davalı tarafından keşide edilerek müvekkiline verildiği kabul edilmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/106 Esas 2018/453 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, keşide yeri bulunmadığı için kambiyo senedi vasfında olmayan çeke dayalı alacağın tahsili talebine ilişkindir.Davacı taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı borcuna karşılık davalı tarafça söz konusu çekin keşide edilerek verildiğini, bankaya ibrazında çekin karşılıksız çıktığını, yaptıkları kambiyo takibinin çekte keşide yeri bulunmadığından kambiyo senedi vasfında olmadığından bahisle takibin iptaline karar verildiğini, çek bedelinin ödenmediğini belirterek alacağın tahsili talep etmiş, mahkemece çekin verilme nedeni olan ticari ilişkinin davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili yukarıda belirtilen gerekçe ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davanın dayanağı çek incelendiğinde keşidecisinin davalı olduğu, hamiline olarak keşide edildiği, çek arkasındaki cirolardan ilk cirantanın davacı olduğu, onun ciroları ile 3. kişilere geçtiği, bankaya ibrazında çek karşılığının olmadığının arkasına şerh edildiği, ibrazdan sonra çekin ters ciro ile davacıya iade edildiği, bankanın yasal yükümlülük miktarını davacıya ödediği anlaşılmaktadır. Davacı delil olarak davalı ticari defter ve belgelerine dayanmış, mahkemece davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporuna göre, incelenen davalı ticari defterlerinde taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, defter kayıtlarına göre davacının, davalıdan 68.451,06 TL (işçilik) alacağı bulunduğu, 30/11/2014 tarihli 68.451,06 TL işçilik ücret ödemeleri kaydı ile hesabın kapatıldığı, taraflar arasında borç alacak bulunmadığı görülmektedir. Davaya dayanak çekin keşide tarihi 15.11.2014’tür.Rapora göre taraflar arasında ticari ilişki mevcuttur. Davacı, ticari ilişki nedeniyle söz konusu çekin keşide edilerek verildiğini iddia etmiştir. Davalı ise takipte verdiği itiraz dilekçesi ile söz konusu çekin taraflar arasındaki kira sözleşmesi kapsamında keşide edilerek verildiğini, kira sözleşmesi çek keşide tarihi gelmeden önce feshedildiğinden ve kira bedeli ödendiğinden borçun olmadığını belirtmiştir.Davalı çekin keşide nedeninin kira sözleşmesi olduğunu belirtmiş ise de buna ilişkin delil dosyaya sunulmadığı gibi kira bedelinin ödendiğine dair sunulan dekontlarında davanın tarafları ile ilgisinin bulunmadığı görülmüştür.Keşide yeri bulunmadığı için kambiyo senedi vasfını yitirmiş olsa da alacaklı söz konusu çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanarak aradaki temel ilişkiyi ispatlayarak alacağını talep edebilecektir. Davacı da davalı defterleri ile taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu kanıtlamıştır. Her ne kadar davalı defterlerinde davacıya olan borç 30/11/2014 tarihli ödeme kaydı ile kapatılmış görünmekte ise de ödeme kaydının dayanağı belgeler, ticari defterlerde kayıtlı olmayıp dosyaya da sunulmamıştır. Davaya konu çekin davalı ticari defterlerinde kayıtlı ticari ilişki nedeniyle verildiğinin kabulü gerekir. Davalı çek bedelini ödediğini iddia ve ispat da edemediğinden çek bedeli kadar borçlu olduğunun kabulü gerekirken çekin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne dair yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/04/2018 tarih 2016/106 Esas 2018/453 Karar sayılı ilamının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; DAVANIN KABULÜNE, 1-6.716,00.TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İLK DERECE YÖNÜNDEN: 2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 458,77.TL harçtan, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 114,70.TL harcın mahsubu ile bakiye 344,07.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 114,70.TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından sarfedilen 600,00.TL bilirkişi gideri, 126,60.TL posta / tebligat gideri olmak üzere toplam 726,60.TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 2.725,00.TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN:7-Harçlar Kanunu gereğince isttinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine, 8-Davacı tarafından sarf edilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,00.TL dosyanın istinafa gönderim gideri olmak üzere toplam 129,10.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Dosyada artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/05/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.