Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/744 E. 2019/588 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/744
KARAR NO : 2019/588
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 21/03/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/36 Esas – 2018/304 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/04/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı … TİC. LTD. ŞTİ. ile müvekkili Bankanın Dudullu Sanayi Şubesi arasında imzalanmış bulunan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmeleri imzalandığı ve diğer davalıların da bu sözleşmeyi davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, ödemelerin aksaması üzerine, müvekkili Banka kredi sözleşmesinin kendisine verdiği yetkiye dayanarak hesabı kat ettiği ve borçlulara Üsküdar…. Noterliği’nden 27.01.2016 tarih, …. yevmiye sayılı ihtarname keşide ve tebliğ ederek borcun ödenmesini talep ettiğini,buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağının tahsili için borçlular hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibine geçildiğini,borçlu firma ile Müşterek borçlu ve müteselsil kefil konumundaki diğer borçlular vekilleri aracılığıyla, haklarında yapılan takipte, ana para borcu olan 343.000-TL yi kabul ettiklerini, kabul ettikleri 343.000,00-TL dışında kafan ana yara ve faiz oranına itiraz ettiklerini beyan ederek faize ve fer’ilerine itiraz ettiklerini,taraflarca imzalanan ve takibe konu borcun sebebini teşkil eden Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmeleri hükümlerine göre; Müşteri. Banka ile arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda, Banka defter ve belgelerindeki kayıtların delil olacağını kabul ettiğinden, Banka defter ve kayıtlarının incelenmesiyle borcun icra takibinde talep edilen miktarda olduğu ortaya çıkacağını,belirtmiş olmakla davalı borçluların İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğümün …. E. sayılı dosyasından yapılan icra takibine yönelik 343.000-TL dışındaki borca itirazlarının iptaline, 343.000-TL için devam etmekte olan takibin 343.000-TL dışındaki borç için de devamına, davalıların %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine İcra ve yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini,” talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, itiraza konu İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası incelendiğinde davacının birebir aynı alacak kalemlerini iki kez mükerrerer talep ettiğinin görüleceğini, bu bağlamda müvekkillerinin davacıya olan gerçek borçlarını kabul ettiklerini ancak fazla talep edilen kısma itiraz ettiklerini, bizzat davacı tarafından dosyaya sunulan Üsküdar …. Noterliğinin 27.01.2016 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinde, Taksit Ödemeli Orta Vadeli Kefalet Mukabili Kredi ana para borcunun 82.267,57-TL; Teminatlı BCH ana para borcunun 266.105,66-TL olduğu açıkça belirtilerek hesapların kat edildiği ve borçların ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini,davacı tarafından yollanan hesap kat ihtarına göre, müvekkillerinin ana para borcu 348.373,23-TL olduğunu,. Hal böyleyken takip talebinde talep edilen ana para tutarı 725.749,96-TL olup davacının aradaki bu farkı açıklamak ve aradaki çelişkiyi gidermek durumunda olduğunu,Hesap Kat İhtarında Taksit Ödemeli Orta Vadeli Kefalet Mukabili Kredi ana para borcunun 82.267,57-TL – Teminatlı BCH ana para borcunun 266.105,66-TL olduğu belirtildiği halde; takip talebinde ana para borcu aynı sırayla 86.337,91-TL ve 276.537.07-TL olarak talep edildiğini,anlaşıldığı kadarıyla Davacı faiz ve vergileri ana paraya ekleyerek takip açtığını ve bu yolla faize faiz yürüttüğünü,. Davacının faize faiz yürütmesinin hukuki dayanağının olmadığını,davacı tarafından Mahkemenizin 2016/615 D.İş sayılı dosyasından talep edilen ihtiyati haciz tutarı, hesap kat ihtarında ana alacak faiz ve masraf toplamı olarak belirtilen 369.725,77-TL olup davacının ihtiyati haciz talebinde bulunurken teminat bulmakta zorluk çekmeyeceği aşikar olduğuna göre talep edilen ihtiyati haciz miktarının alacağın tamamı olduğunun kabulü gerektiğini, Hal böyleyken 781.037.04-TL üzerinden takip açılmasının açıkça kötü niyetli olduğunu, belirtmiş fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla; davanın reddine, itiraz edilen mükerrer talepleri bakımından takip ve dava açmakta açıkça kötüniyetli olduğundan davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini,”talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2018 tarih 2017/36 Esas 2018/304 Karar sayılı kararında; ” … Yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporuna ve tüm delillere göre; davalı …. Tic. Ltd. Şti ile davacı banka arasında muhtelif tarihli ve bedelli genel kredi ve teminat sözleşmeleri imzalandığı, sözleşmeleri diğer davalılar … ve …. müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kefillerin davalı şirketin yetkilisi ve ortağı oldukları bu nedenle verdikleri kefaletlerin geçerliliği için eşlerinin rızasının aranmasına gerek olmadığı, davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı asıl borçludan 381.946,99 TL alacaklı bulunduğu, davalı kefillerin kendilerine gönderilen kat ihtarnamesinin 03/02/2016 tarihinde iade edilmiş olması nedeniyle temerrüt tarihlerinin takip tarihi itibarıyla başlıyacağı buna göre kefillerin takibe konu alacağın 363.658,04 TL lik kısmından sorumlu oldukları, davacı bankanın asıl borçlu ve kefil…. yönünden sadece 3 çek yönünden 3.600,00 TL çek depo talebinde bulunabileceği, ayrıca takip tarihinden itibaren asıl alacak yönünden yıllık % 54 oranında temerrüt faizi ile % 5 gider avansının talep edilebileceği, davacı tarafın davaya konu icra takibindeki miktarları mükerrer yazmış olması nedeniyle davalıların asıl alacak yönünden kabul beyanlarına göre itirazlarına konu 19.874,98 TL asıl alacak ile diğer kabul edilen alacak miktarı yönünden faiz ve fer’ilerine itirazın reddi gerekmiş, davalıların itiraza konu ettikleri 19.874,98 TL yönünden davacının İcra İnkar tazminat talep edebileceği ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin de bu miktarlara göre hesaplanması gerektiği sonuçlarına varıldığı … ” gerekçesi ile, ” 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıların İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazların; Taksitli Ticari Kredi Borcu için 86.337,91 TL asıl alacak, 4.144,27 TL işlemiş faiz, 207,21 TL işlemiş faizin %5 BSMV si, 383,11 TL masraf, 400 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ile, Borçlu cari hesap borcu için 276.537,07 TL asıl alacak, 13.273,78 TL işlemiş faiz, 663,69 TL işlemiş faizin %5 BSMV si olmak üzere, Toplam 381.946,99 TL alacak yönünden İPTALİ ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına, ayrıca takip tarihinden itibaren asıl alacak (86.337,91 TL ile 276.537,07 TL yönünden) miktarları üzerinden yıllık %54 oranında temerrüt faizi ile faiz üzerinden %5 BSMV’nin uygulanmasına, Ancak davalılar … ve … sorumluluklarının taksitli ticari kredi borcu için yapılan takibe konu 86.337,91 TL asıl alacak, 383,11 TL masraf, 400,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ile borçlu cari hesap borcu için yapılan takibe konu 276.537,07 TL asıl borç miktarı ile sınırlı olmasına 2- 3.600 TL çek sorumluluk bedelinin davacı bankanın nezdinde açılacak vadesiz hesaba depo edilmesine3-Fazla istemlerin reddine 4-Alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan itiraza konu edilen asıl alacak miktarına göre 3.975,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine 5-Reddedilen miktarlar yönünden davalıların kötü niyet tazminat istemlerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine 6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesaplanan 26.090,79 TL harcın peşin olarak alınan 3.575,39 TL’nin mahsubu ile eksik 22.515,40 TL nin (aşağıda yazılı 7-8 ve 9 nolu fıkralardaki açıklamalar aynen geçerli olmak üzere 20.489,01 TL sinin davacıdan, 2.026,39 TL sinin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına 7-Davacı tarafından icra takip talebi düzenlenirken talebe konu miktarların mükerrer şekilde yazılması nedeni ile davacının davanın açılışında maddi hata yaptığını belirtmiş olması hususu da nazara alınarak davalıların itirazına konu olan 19.072,00 TL asıl alacak (davacı taraf takip talebinde toplam miktarı 781.037,04 TL olarak bildirdiği, davalıların takibe asıl alacak miktarı 343.000,00 TL nin dışındaki tüm miktarlara itiraz ettikleri dolayısıyla davalıların davacı tarafça talebe konu edileceği belirtilen 362.874,98 TL asıl alacak miktarına göre davalıların itirazına konu miktarın 19.874,98 TL) ile tüm asıl alacak miktarları yönünden takibe konu edilen işlemiş temerrüt faizi, BSMV, masraf, ihtiyati haciz vekalet ücreti, alacakları toplamı ile birlikte davalıların itirazına konu edilen miktarın toplamda 38.947,04 TL olduğu hususu nazara alınarak bu miktar üzerinden yürürlükteki A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 4.634,17 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 8-Davanın reddedilen miktarı yönünden ( davacı tarafça icra takip talebinde maddi hata yapılmayarak itiraza konu edilen 19.072,00 TL asıl alacak ile yukarıda hükme bağlanan faiz ve ferileri toplamı üzerinden dava açılması gerekirken, davanın 438.037,04 TL üzerinden açılmış olması ve davalıların bu miktar itibariyle yapılan işbu yargılamada itirazlarının haksız olduğu anlaşılan 19.072,00 TL asıl alacak, 4.144,27 TL işlemiş faiz, 207,21 TL işlemiş faizin %5 BSMV si, 383,11 TL masraf , 400 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 13.273,78 TL işlemiş faiz, 663,69 TL işlemiş faizin %5 BSMV’si miktarı dışında kalan 399.892,94 TL lik kısım için davalılar yararına hükmedilecek vekalet ücretine esas alınması gerektiği vicdani kanaati ile ) yürürlükteki A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 29.943,58 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Borçlu firma ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil konumundaki diğer borçlular vekilleri aracılığıyla, haklarında yapılan ilamsız icra takibine; ana para borcu olan 343.000 TL borca, faize ve fer’ilerine itiraz ettiğini, İlk derece mahkeme dosyasında, icra takibine konu alacak kalemlerinin sistemsel bir arıza nedeni ile sehven mükerrer yazıldığını, bunun 29/05/2017 tarihli ön inceleme duruşma tutanağından önce kabul edildiğini, Yürürlükteki A.A.Ü.T ve Yargıtay içtihatları uyarınca; vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinin gerektiğini ( Yargıtay 13 HD 2015/10569 Esas – 2015/11703 Karar), ancak ilk derece mahkemesi vekalet ücretinin tamamına hükmettiğini, bu kararın hatalı olduğunu beyanla, İstinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının yalnızca vekalet ücreti yönünden tehir-i icra talepli olarak müvekkili banka lehine kaldırılmasını, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesini, istinaf nezdinde oluşacak yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacı ile davalılardan ….Ltd. Şti. Firması arasınaki genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi kapsamında adı geçen firmaya kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine borçlu ve müşterek borçlu- müteselsil kefiller aleyhine yürütülen ilamsız icra takibine itirazın iptaline yöneliktir. İstinaf açısından uyuşmazlık konusu, dava kısmen kabul kısmen reddedildiği için davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarının ne olması gerektiği, davacı tarafın icra takibine konu alacak kalemlerinin ön inceleme duruşmasından önce sehven mükerrer yazıldığını bildirmesi karşısında vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinin gerekli olup olmadığı noktasındadır. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde davacı bankaca icra takibine konu alacak kalemlerinin sistemsel bir arıza nedeniyle sehven mükerrer yazıldığını belirtmiş, bununla birlikte davalılar 343.000,00 TL borçlu oldukları kısım dışında aşan kısım yönünden vaki itirazın iptalini istemiştir. İcra dosyasında taksitli ticari kredi borcu, borçlu cari hesabı borcu, taksitli ticari kredi borcu ve borçlu cari hesabı borcu olmak üzere 4 kalem borç toplamı olarak 781.037,04 TL alacak üzerinden takipte bulunulmuştur. Davalılar ödeme emrine karşı anapara asıl alacak borcu olan 343.000,00 TL’yı kabul ettiklerini belirtereke bunun dışındaki ana para borcu ile faiz oranına, işlemiş faize ve ferilere de itiraz etmişlerdir. Davacı banka 343.000,00 TL kabul edilen kısmı aşan alacak yönünden itirazın iptalini talep etmiş ve dava değeri olarak 438.037,04 TL olarak gösterilmiştir. Davacı banka takip talebinde alacak kalemlerinin mükerrer yazıldığını kabul etmiş fakat hangi kalemlerin mükerrer olduğunu açıklamadığı gibi 343.000,00 TL’yı aşan kısım yönünden itirazın iptalini yine talep etmiştir. Takip talebinde taksitli ticari kredi borcu ile borçlu cari hesap borcunun ikişer kez yazıldığı taksitli ticari kredi borcunun birinde sadece 400,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücretinin fazla olduğu görülmektedir. Ön inceleme duruşmasında taraf vekillerinin hazır olduğu oturumda uyuşmazlık konusu “davacı bankanın davalılar aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı takip dosyası ile toplamda 781.437,04 TL ( 725.749,96 TL asıl alacak, kalan kısmın fer’i lerden oluşan) üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi yaptığı, davalıların takibe konu edilen asıl alacağın 343.000,00 TL sini kabul ederek kalan kısmın tamamına itiraz ettikleri anlaşılmakla itiraz edilen kısımlar yönünden davacının davalılardan bir alacağı bulunup bulunmadığı varsa miktarının uyuşmazlık konusu olduğu” şeklinde belirlenmiştir. Ön inceleme duruşmasından sonra davada herhangi bir ıslah bulunmamaktadır. HMK’nın 141/3 son cümle uyarınca tahkikat, ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları esas alınarak ön inceleme tutanağı doğrultusunda yürütülür. Nitekim mahkeme de ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konularıyla sınırlı olarak tahkikatı yürütmüştür. Bilirkişi davacının takip tarihi itibariyle ana para alacağının 284.037,64 TL ve işlemiş faiz ve BSMV toplamı olarak takip tarihi itibariyle alacağın 290.806,02 TL olduğunu fakat bankanın asıl alacak talebinin ise 276.537,07 TL olduğunu, takip tarihi itibariyle davacının davalı asıl borçludan toplam 381.946,99 TL, kefillerden toplam 363.658,09 TL talep edebileceğini belirlemiş ek raporunda ise davalıların itirazında kabul ettikleri 343.000,00 TL asıl alacak miktarını esas alarak davalıların takip tarihi itibariyle borçlu oldukları miktarları hesaplamış, mahkeme de buna göre hüküm kurmuştur. Mevcut durumda davanın 438.037,04 TL üzerinden açılmış olmasını esas alan mahkeme, kabul edilen 19.072,00 TL asıl alacak miktarı ve ferilerinin üzerindeki tutarı reddedilen tutar olarak kabul etmiş ve bu doğrultuda davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmetmiştir. Açıklandığı gibi davacı banka takipte mükerrer yazılan tutarları esas alarak davalıların kabul ettiği tutarı çıkarmış ve kalan kısmı dava değeri olarak göstererek davasını açmıştır. 2.cevap dilekçesinde mükerrerlik durumunu ifade etmekle birlikte alacağını somutlaştırmamış, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu da dava dilekçesi doğrultusunda belirlenerek alacak miktarı belirlenmiştir. Davacı vekilinin herhangi bir ıslahı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece hükmedilen vekalet ücreti dosya içeriğine uygundur. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup istinaf nedenleri yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/04/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.