Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/71 E. 2018/542 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/71
KARAR NO : 2018/542
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2017
DOSYA NUMARASI : 2016/14 Esas – 2017/716 Karar
DAVA : İtirazın İptali ( Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan )
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde… numaralı abonman sigorta poliçesine istinaden düzenlenen …ve… numaralı nakliyat sigorta poliçesine bağlı olarak dava dışı sigortalı .. A.Ş. tarafından Türkiye’ den Almanya’ ya ihraç edilen 31.03.2014 tarih ve A/08280 numaralı fatura muhteviyatın muhtelif LCD TV emtiasının 21 adedinin uluslar arası demiryolundan, borçlu/davalı şirket sorumluluğunda taşınması sırasında çalındığını/kaybolduğunu, hasar nedeniyle dava dışı sigortalı şirkete 02.06.2014 tarihinde 24.107,62 EURO hasar tazminatı ödendiğini, müvekkilinin sigortalısına yapmış olduğu hasar tazminatı ödemesi neticesinde TTK 1472 ve TBK alacağın temliki hükümleri gereği, sigortalının hasar sorumlusuna mevcut haklarına halef olduğunu, müvekkilinin haklı alacağının tahsili amacıyla davalı taşımacı aleyhine B.çekmece .. İcra Müdürlüğü’ nün …E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, takibin davalı/borçlunun haksız itirazı nedeniyle durduğunu, davalı taşımacı şirketin, 05.04.2014 tarihli CIT20-CIM senedi uyarınca Türkiye’den tam ve sağlam olarak aldığı emtiayı, Çerkezköy Gümrük Müdürlüğünden çıkışı yapılarak 1 adet DFDU896446-2 (200 adet) ve 1 adet DFDU 896451-8 (332 adet) nolu olmak üzere; 2 adet konteynır içerisinde uluslararası demiryoluyla taşımasını yaparak, Almanya’daki alıcıya teslim etme yükümlülüğü altına girdiğini, emtianın Macaristan gümrük kontrolünden geçtiği sırada; 21 adet emtianın kayıp olduğunun tespit edilerek ,emtianın eksik olarak teslim alındığına dair gümrük tutanağı düzenlendiğini, COTIF/CIM konvansiyonunun taşımacının sorumluluğunu düzenleyen 23/1. Maddesinde yazılı ” taşımacı, eşyanın teslim alınışından teslim edilişine kadar meydana gelen, eşyanın kaybı veya kısmi kaybından ve hasarı ile kullanılan demiryolu alt yapısı ne olursa olsun, teslim sûresinin alışmasından doğan zarardan sorumludur” hükmü gereğince, taşımak üzere gönderenden tam ve sağlam aldığı emtianın kaybından ve meydana gelen zarardan müvekkile karşı sorumlu olduğunu, gümrük tutanağı ile sabit olduğunu, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zaman aşımı süresi dolduğundan, davanın ikamesi mümkün olmadığını, gerek TTK gerek CMR konvansiyonu, gerekse zaman aşımı hükümleri uyarınca davacının hukuki talepte bulunmasının mümkün olmadığını, ihtilafta konu … A.Ş.ye ait LCD Tv emtiası, 14.12.2012 tarihinde gönderici Arçelik tarafından alıcı Gurundig Intermedia GMB.ye teslimi için taşıyıcı … A.Ş./ … tarafından 2 adet konteynır ile vagona yüklenerek 07.04.2015 tarihinde … Loj. Tic. A.ş/ …ın deposuna teslim edilmiş olduğunu, söz konusu hasarın nerede ve nasıl meydana geldiği net olarak anlaşılamadığını, ekspertiz raporunun emtianın ne şekilde çalındığını veya kaybolduğunu ispattan uzak, yoruma dayalı ve afaki bilgiler içermekte olduğunu, söz konusu yüklemenin, emtiaların teslim yeri olan sefer başlangıcı … Tic. A.Ş.nin Çerkezköy/ Tekirdağ konteynır terminalinden, ara taşıyıcı… ve gönderenin çalışanlarının yükleme ve ambalajlama yaparken eksik yapılmış olması ihtimali ortaya çıktığını, bu durumda gönderici firma ve … demiryolu firmasının çalışanlanrının sorumlu olması gerektiğini, emtianın ambalajlama- yükleme-boşaltma sorumluluğun müvekkiline ait olmadığını, icra ve dava zaman aşımı bakımından hem TTK hem de CMR uluslar arası demiryolu eşya taşıma sözleşmesine ilişkin tek tip kurallar (CİM) hükümlerince davacının icra takibi başlatma ve dava açma hakları düştüğünde, davanın usulden reddini, Zamanaşımı sürelerinin geçirilmemiş olması varsaymımda ise, hasarın davalı müvekkilin taşıması esnasında meydana gelmediğinden, iddia edilen hasarın gümrük beyannamesine şerh düşülmediğinden, gümrük yetkilisi ve Komaron-Macaristan demiryolu kargo müdürlüğü tarafından tanzim edilen tutanaklarda müvekkil firma yetkilisine ait hiçbir imza bulunmadığından ve emtianın yükletilmesinin gönderici ve fiili taşımayı gerçekleştiren … Loj. Tic. A.ş.nin sorumluluğunda olduğundan, müvekkilinin sorumlu olmadığını, talep edilen meblağın fahiş olduğundan ve sorumluluk üst sınırını aştığından, sigorta poliçesinin de geçerliliği açısından birçok eksiklik bulunduğundan davanın reddi gerektiği, müvekkilinin en yüksek özeni göstererek talep edilen şekilde ve tarihte taşımayı sorunsuz olarak gerçekleştirdiğini, hasardan dava dilekçesi ile haberi olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 10/07/2017 tarih ve 2016/14 Esas – 2017/716 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … Davalının, CİM 40. Madde gereğince; taşıyıcının sebebiyet vermiş olduğu anlaşılan EX066906 numaralı ihracat beyannamesi ve eki muhteviyatı ürünlerden 21 adet LCD TV nin bedeli olan 21.916,02 euro’dan davalı akdi taşıyıcı olması sebebiyle fiile taşıyıcıyla birlikte müteselsil sorumlu olduğu dikkate alındığında; davalının fiili taşıyıcının taşıması sırasında söz konusu taşıma esnasında kaybolduğu sabit olan emtia bedelinden sorumlu olduğu, ancak %10 ilave bedel olan 2.191.60 euro’dan sorumlu olamayacağı, davalının sadece kaybolan emtia bedelinden sorumlu olduğu gözetilerek bunun dışındaki ek bedelden sorumlu tutulması hususu yerinde görülmediğinden bu kısım yönünden talebin reddine karar verilmiesi gerektiği, takip tarihi olan 28.01.2015 tarihinde geçerli olan T C. Merkez Bankası Avro efektif alış kuru 2,6320 olup, bu kur itibariyle davacı şirketin alacağının 71.302,66 Euro karşılığı takip tarihi itibariyle 201.586,88 TL, Faiz yönünden de davacının davalıyı ihtarname ile temerrüde düşürdüğü gözetilerek temerrüt faizi de talep edebileceği de dikkate alınarak İİK’ nun 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile;
” 1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
2-Davalı borçlunun Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyaısna yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin takip tarihindeki 21.916,02 Euro’nun (57682,96 TL) karşılığında aynen devamına,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Kabul edilen asıl alacak üzerinden takip tarihindeki kur üzerinden (57.682,96 TL) davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, asıl alacağa 3095 Sayılı Yasa uyarınca avans faizi uygulanmasına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı …A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Gerekçeli kararın eksik bilirkişi raporu dayanak gösterilerek verilmiş olduğunu,
Gerek TTK, gerek CMR Konvansiyonu gerekse zamanaşımı hükümleri uyarınca davacının hukuki talepte bulunmasının mümkün olmadığını,
İhtilafa konu emtianın İstanbul’dan–Almanya’ya taşımasının, … A.Ş/ …’a ait toplam 2 adet konteyner ile demiryolu ile gerçekleştirildiğini,
Bu nedenle davanın; ….A.Ş. meydana geldiği ileri sürülen kaybın bu şirketin sorumluluğunda meydana gelmesinin mümkün olduğunu, zaten bilirkişi raporunda “Emtianın İstanbul’dan Almanya’ya kadar demiryolu nakliyesinin .. ..Ş sorumluluğunda alt taşıyıcı olan …A.Ş. tarafından gerçekleştirildiği esnada meydana gelmiş olduğundan” denmekle bu hususu tespit altına alındığını,
Davaya dayanak teşkil eden … Sigorta Ekspertiz Raporu incelendiğinde, söz konusu kayıbın nerede ve nasıl meydana geldiğinin net olarak anlaşılamadığını,
Davaya dayanak delil olarak sunulan hasar ekpertiz raporunun, emteanın ne şekilde çalındığını veya kaybolduğunu ispattan uzak, ihtimaller çerçevesinde yoruma dayalı ve afaki bilgiler içermekte olduğunu,
Söz konusu emtianın kaybolmasının kesinlikle müvekkilin taşıması esnasında olmadığını, davacının bu yöndeki iddialarını kanıtlayacak herhangi bir somut delil, tutanak bulunmadığını, raporun eksik inceleme ile ihdas edildiğini, zira kaybın kimin sorumluluğunda ve hangi anda meydana geldiği tespit edilemeden raporda sorumluluk tayini yapıldığını, emtianın ambalajlama-yükleme-boşaltma sorumluluğunun müvekkile ait olmadığını, bilirkişinin bu hususlara da değinmediğini,
Müvekkil firma her ne kadar fiili taşıyan olmasa da, buna rağmen sorumluluğun kendisine atfedilmesi durumunda ilgili mevzuat gereği meydana gelen zarardan sınırlı sorumlu olması gerektiğini beyan ederek rapora itiraz ettiklerini, bu hususa ilişkin raporda hesaplama yapılmadığını,
Emtianın İstanbul’dan –Almanya’ya taşımasının, ….A.Ş/…’a ait toplam 2 adet konteyner ile demiryolu ile gerçekleştirildiğinden, davada fiili taşıyan olan ….Loj.Tic.A.Ş.’ yi ihbar ettiklerini, buna rağmen Mahkemenin fiili taşıyan aleyhine herhangi bir sorumluluk atfedilmeden yalnızca müvekkil taşıyıcı şirket aleyhine hüküm verildiğini, oysa TTK 888 mad. ve asıl taşıyıcı ve fiilî taşıyıcının müteselsilen sorumlu olduklarını,
Gerekçeli kararda, her ne kadar icra inkar tazminatına hükmedilmişse de aslen alacak likit olmadığından bu alacak kalemine hükmolunmasının hukuka aykırı olduğunu, istinaf incelemesi sonucu ortadan kaldırılması gerektiğini, alacak miktarına hükmolunan faizin de fahiş olduğunu beyanla;
İstinaf/temyiz sonucuna kadar İcranın durdurulması kararı verilmesini,
Eksik inceleme ve değerlendirme ile oluşturulmuş olan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağından yerel mahkeme kararının müvekkil şirket yönünden istinaf yolu ile kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Dava, Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
HMK’ nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, hükmün açık, anlaşılır, şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin denetimin yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerekmektedir.
Somut olayda davacı tarafından icra takibinin 24.107,62 Euro asıl alacak ve 1.580 Euro birikmiş faiz olmak üzere toplam 25.687,62 Euro üzerinden başlatıldığı ve davanında bu miktarlar üzerinde açıldığı, ilk derece mahkemesinin kısa kararında da;
1-Davanın kısmen kabul- kısmen reddine,
2-Davalı borçlunun Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin takip tarihindeki 21.916,02 Euro’nun (57682,96 TL) karşılığında aynen devamına,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Kabul edilen asıl alacak üzerinden takip tarihindeki kur üzerinden (57.682,96 TL) davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, asıl alacağa 3095 Sayılı Yasa uyarınca avans faizi uygulanmasına, … ” karar verilmiş ise de;
İlk derece mahkemesince yazılan gerekçeli kararda “takip tarihi olan 28.01.2015 tarihinde geçerli olan T C. Merkez Bankası Avro efektif alış kuru 2,6320 olup, bu kur itibariyle davacı şirketin alacağının 71.302,66 Euro karşılığı takip tarihi itibariyle 201.586,88 TL, Faiz yönünden de davacının davalıyı ihtarname ile temerrüde düşürdüğü gözetilerek temerrüt faizi de talep edebileceği de dikkate alınarak İİK’ nun 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir ” denerek, kısa kararla gerekçeli karar arasında açık çelişki yaratıldığı, yine hüküm kısmında hükmedilen alacağın hem Euro hem de parantez içinde TL olarak gösterildiği, bu durum ise infazda tereddüt yaratacağı, ayrıca davaci vekilinin tavzih talebi üzerine 16/11/2017 tarihli ek karar ile ” Davacı vekilinin tavzih talebinin kabulüne” karar verildiği ancak kararda hükmün nasıl düzeltildiğine ilişkin her hangi bir açıklamanın olmadığı,dolayısıyla ilk derece mahkemesince hüküm kurulurken HMK’ nın 294 – 297. maddelerine aykırı davranıldığından ve bu durum da kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğinden; kararın esası ve davalı vekilinin istinaf talepleri incelenmeksizin HMK’nın 355.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının bu sebeplerle kaldırılarak HMK’nın 294-297. maddelerine uygun hüküm kurulmasının temini için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 10/07/2017 tarih ve 2016/14 Esas – 2017/716 Karar sayılı gerekçeli kararının HMK 353/1-a/4 ve 355. Maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davalı tarafça yatırılan 85,70 TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 31,40 TL karar harcının talep halinde iadesine,
3-İstinaf başvuru harcı 85,70 TL ve istinaf posta gideri 35,00 TL olmak üzere toplamı 120,70 TL’ nin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/06/2018 tarihinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.