Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/702 E. 2019/472 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/702 Esas
KARAR NO : 2019/472 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NUMARASI: 2017/1208 Esas 2018/276 Karar
TARİH : 21/03/2018
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin Tasfiye Halinde …. Ltd. Şti.’nin tasfiye memuru olduğunu, tasfiyenin sona erdiğini, söz konusu şirketin 2015-2016 yıllarına ait tüm yasal defter ve belgelerinin 15/12/2017 tarihinde muhasebeciden alınıp müvekkiline götürülmek üzere getirilirken uğramış oldukları marketin otoparkında aracın içinden camı kırılarak çalındığını ileri sürerek zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2018 tarih 2017/1208 Esas – 2018/276 Karar sayılı kararında;”…Dosya kapsamı, davacı tarafın beyanları göz önüne alındığında davacının şirketine ait ticari evrakların araç içerisinden çalındığından bahisle mahkememize zayi blgesi verilmesini talep ettiği görülmekte olup, ticari evrak ve kayıtların araç içerisinde bulunması uygun olmadığı zayi olma sebebinin kanunda sayılan sebepler dışında tamamen davacının ihmali davranışları ile olmasından dolayı davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği…”gerekçesi ile, Davacının davasının reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının, kanuna ve hukuka açıkça aykırı olduğunu,6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 82. Maddesi 7 fıkrası hükmü gereği; zayi belgesi talep edilen defter ve belgelerin hırsızlık sebebiyle zayi olduğunun polis tutanakları ve kayıp ilanı ile sabit olduğunu, hasımsız açılan davanın talep edilen zayi belgesinin aksi kanıtlanana kadar geçerli olacağını, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, özellikle hasımsız olarak açılan dava sonucu verilen zayi belgesi kararının çekişmesiz yargı kararı niteliğinde olduğunu, şekli bakımdan kesinleşmiş olsa bile maddi hukuk açısından kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, her zaman aksinin iddia ve ispatının olanaklı olduğunu ve aksi ispat edilene kadar geçerli olup içeriğine göre işlem yapılması gerektiğini,Evrak ve kayıtların çalınmasında müvekkiline yüklenecek ihmali bir davranışın bulunmadığını, çünkü aracın camı kırılıp belgelerin çalındığını, aksi halde her eşyası çalınanın ihmalinin ve kusurunun aranması gerektiğini, ilk derece mahkemesinin belgelerin araç içinde bulunmasının uygun olmadığını belirttiğini ancak müvekkilinin ihmali olduğu yönündeki iddiasını ispatlayamadığını, bu iddiasına ilişkin herhangi bir delil, emare gösteremediğini, iddia eden tarafın iddiasını ispat ile mükellef olduğunu, bu nedenle, ilk derece mahkemesi, ön yargı ile kanuna ve hukuka açıkça aykırı bir karar verdiğini ve ilk derece mahkemesinin ret yönündeki kararının bozulması gerektiğini,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda zayi belgesinin verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1208 Esas – 2018/276 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep zayi belgesi verilmesine ilişkindir.Davacı söz konusu ticari defter ve belgelerin zayi olduğuna ilişkin inandırıcı deliller sunmadığı gibi, söz konusu belgelerin araç içinde bulunmasını gerektirecek sebepleri de bildirmemiş, belgelerin zayi olmasına kendi kusurlu davranışı ile sebep olmuştur.Bu nedenle dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde davacı tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı tarafa tebliğe gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/03/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.