Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/692 E. 2019/465 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/692 Esas
KARAR NO : 2019/465 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME :İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
DOSYA NUMARASI :2015/576 Esas 2018/5 Karar
TARİH :22/01/2018
DAVA: Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili tarafından nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalanan davadışı …Tic Ltd Şti’ye ait üç adet her biri 2.000 kg ağırlığında … Çin’den Haydarpaşa Limanına … isimli gemi ile 19/12/2014 tarihli konişmento tahtında taşındığını, emtianın gönderen tarafından tam ve hasarsız şekilde yükleme limanında konteyner yükleme alanındaki CFS sahasında teslim edildiğini, buradan da taşıyanın yardımcı şahısları olan liman görevlileri tarafından başka yüklerle birlikte parsiyel olarak konteynere istiflenerek gemiye yüklendiğini, 27/01/2015 tarihinde emtianın gemiden tahliyesi esnasında bir paketinin kırık olduğunun davalı alt taşıyıcı …AŞ tarafından tespit edilerek hasarın tutanak altına alındığını, teknik servis tarafından yapılan kontrolde hasarlı makinanın bir kısım parçalarının değiştirilerek onarım ve tamirinin yapılabileceğinin tespit edildiğini, ekspertiz çalışmasından hasar bedelinin 10.803,00 TL olarak belirlenip, poliçe teminatı kapsamında ödenmesi gereken tutarın 10.714,72 TL olarak saptandığını, söz konusu hasar bedelinin sigortalıya ödenerek müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu, davalı …AŞ’nin akdi taşıyıcı, diğer davalının da alt taşıyıcı olarak emtia zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, 10.714,72 TL hasar tazminatının 22/05/2015 olan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, sigorta poliçesi ve ekspertiz raporundan anlaşıldığı üzere davacının sigortalısının … şirketi olduğu, ancak taşımaya ilişkin konişmento üzerinde bu şirketin yükleten, taşıtan ve gönderen olarak yer almadığını, bu nedenle davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, öte yandan sigortalının … AŞ olduğu anlaşıldığından sigortalı olmayana yapılan ödemenin davacıya rücu hakkı kazandırmayacağını, müvekkillerinden… AŞ’nin taşıyan sıfatı bulunmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, zira konişmentoda yazılı olduğu üzere bu şirketin teslimat acentesi olarak gözüktüğünü, navlun faturası kesilmesinin bu sonucu değiştirmeyeceğini, iddia edilen hasarın ambalaj yetersizliğinden kaynaklandığını, ambalaj yetersizliği nedeniyle oluşan hasarlardan dolayı taşıyanın sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın husumetten ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 22/01/2018 tarih 2015/576 Esas 2018/5 sayılı kararında;”…Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre, davacı … şirketi tarafından nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan davadışı … Tic Ltd Şti’nin alıcı – sigortalısı olduğu üç adet her biri 2.000 kg ağırlığında … konteyner içerisinde Çin’den Haydarpaşa Limanına gemi ile taşındığı, taşıma sırasında üç sandık içerisinde bulunan emtialardan bir tanesinin hasarlandığı, söz konusu hasar nedeniyle sigorta şirketi tarafından 22/05/2015 tarihinde sigortalı … 10.714,72 TL hasar tazminatı ödendiği, bu şekilde sigorta şirketinin ödediği tazminat miktarınca TTK ‘nun 1472. maddesine göre sigortalısının haklarına halef olduğu, 26/01/2015 tarihli navlun faturası ve konişmentodaki kayıtlara göre davadışı …AŞ ‘nin akdi taşıyan konumunda olup, navlun faturasını düzenleyen … AŞ ‘nin de TTK ‘nun 917 ve devamı maddelerine göre taşıma işleri komisyoncusu olarak taşımayı üstlendiği, komisyoncunun taşıma işini bizzat yapmayarak başka birine de yaptırabileceği, somut olayda fiili taşımanın davalı … (…) … LTD tarafından yerine getirildiği, bu durumda dahi taşıma işleri komisyoncusunun taşıyan olarak emtiadaki hasardan sorumlu olmaya devam edeceği, emtiaların üç sandık içerisinde taşınıp, sandıklardan sadece birinin hasarlı olarak teslim alındığı, bu durumun hasarın ambalaj yetersizliğinden değil, üzerine gelen veya kayan diğer yükün ağır baskısından kaynaklanmış olabileceği, konişmentoda yer alan CFS kaydına göre parsiyel taşımanın söz konusu olduğu, bu tür taşımalarda konteyner içerisine birden fazla taşıtana ait yükün yüklendiği, yükleme limanında konteyner içerisine yükleme ve istifin, boşaltma limanında da konteyner içinden eşyanın boşaltılması işlemleri ile bunlara dair masrafların ve bu işlemlerin yapılması sırasında ortaya çıkacak hasarın taşıyana ait olduğu, somut olayda hasarın konteyner içerisine hatalı yükleme yapılmasından kaynaklandığı, konteyner içi yükleminin taşımaya uygun olması taşıyanın sorumluluğunda bulunduğundan hatalı yükleme ve buna bağlı olarak ortaya çıkan yük hasarından dolayı TTK ‘nun 1178. maddesi gereğince davalı taşıyıcıların sorumlu olduğu, yükteki hasar miktarının bilirkişiler tarafından 10.714,72 TL olarak tespit edilmiş olması nedeniyle davacı … şirketi tarafından sigortalıya yapılan ödemenin gerçek zarar miktarını yansıttığı kanaatine varıldığından bu kanaat ışığında davanın kabulü ile 10.714,72 TL hasar bedelinin sigortalıya ödemenin yapıldığı 22/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan rücuen tahsiline karar vermek gerektiği …”gerekçesi ile, Davanın kabulü ile 10.714,72 TL nin 22/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Davanın, …A.Ş. tarafından kara taşıması da dahil olarak Çin’den Türkiye’ye yapılan 4 adet sandık taşımada 1 sandığın hasarlı olmasından kaynaklanan zararın tazminine ilişkin olduğunu, Davacının halefiyeti elde ettiği şirketin … Tic. Ltd. olduğunu, … şirketinin, … A.Ş.’ne taşıma işini verdiğini ve …A.Ş.’nin de taşıma işinin bir kısmını dava dışı …(…) Ltd şirketine verdiğini, … ise davalılardan ….(…) Ltd Şirketine taşıma talimatı verdiğini ve … China’nın da taşımayı kendi konşimentosu altında gerçekleştirdiğini, bu taşımada tarafların fonksiyon ve sıfatlarının iyi tanımlanmasının şart olduğunu, … A.Ş.’nin … karşı TTK 917 vd hükümlerince taşıyan hak ve sorumluluklarına sahip olduğunu, ayrıca …. karşı gönderilen ve herhangi hasarda dava hakkı yükleten de veya gönderilen … A.Ş.’de olduğunu, …., … karşı taşıyan olduğunu, aynı zamanda … şirketine karşıda yükleten ve taşıtan olduğunu, …, … ve … A.Ş.’ye karşı taşıyan, ancak, … ile hiçbir sözleşmesel ilişkisi bulunmadığını, Davacının sigorta şirketi ve halefiyeti …’den aldığını, …’ya karşı taşımadan dolayı tek dava hakkı sahibi yükü kabul eden gönderilen sıfatına sahip … A.Ş.’de veya …’de olduğunu, buna rağmen, davacının ….’den aldığı halefiyete dayanarak dava açtığını, … A.Ş. den alınmış bir temlikname de bulunmadığını, zira davacı açısından … A.Ş.’nin sigorta ettiren olduğunu, sigortalı olmadığını, ancak … karşı taşımadan dolayı dava hakkı …’de ve/veya gönderilen … A.Ş. de olduğunu, … A.Ş.’nin, …. Türkiye’deki temsilcisi ve teslimat acentesi olduğunu, bu hususun konşimentoda açıkça yazdığını, Esasen her bir taşıyanın, taşıtanı ile arasında taşıma şartlarını belirlemesi, taşımaya uygulanacak hukuku belirlemesi, taşımadan çıkacak ihtilafların hangi mahkemelerde çözüleceğini saptama hak ve yetkileri olduğunu, …. açısından taşıtan ve yükleten …ege şirketi olduğunu ve gönderilenin de … A.Ş. olduğunu, İlk derece mahkemesinin ve bilirkişilerin …. şirketini “Fiili Taşıyan” olarak kabul ettiklerini ve sorumluluklarına karar verdiklerini, “fiili taşıyan” kavramı yeni TTK ile deniz taşıma hukukuna girdiğini, bu kavramın esasen Türkiye’nin taraf olmadığı bir uluslararası sözleşme niteliğinde bulunan “Hamburg Kuralları” 10. maddeden alındığını, Türkiye ve … şirketinin kurulu olduğu Çin Halk Cumhuriyetinin Lahey (Hague) kurallarına taraf ve dolayısıyla bu iki ülke açısından Lahey Kurallarının Milletlerarası Anlaşma niteliğinde olduğunu, … şirketinin konşimentosunun 6 maddesinde taşımaya Lahey (Hague) Kurallarının uygulanacağının yazılı olduğunu, Anayasanın 90 maddesi gereğince Milletlerarası Anlaşmalar ile kanunlar arasında bir çelişki olduğu durumlarda Milletlerarası Anlaşmalara öncelik verileceğinin düzenlendiğini, yine milletlerarası anlaşmaların kanun hükmünde olduğu ancak kanunlara nazaran daha ayrıcalıklı bir konumda olduğu, kanun ile milletlerarası anlaşmanın değiştirilemeyeceğini, bu sebeple, …’ya açılan davada Lahey (Hague) Kurallarının uygulanmasının zorunlu olduğunu, Lahey Kurallarına göre ise “filii taşıyan” diye bir kavram bulunmadığını ve sözleşme taraflarının sorumluluğunun söz konusu olduğunu, İş bu sebeple de, …’ya karşı dava hakkı, … ’nın sözleşmesel tarafları olan … ve/veya … şirketinde olduğunu, … ve/veya … A.Ş.’nin bu hakkını temlik etmesi mümkünse de, dosya içinde herhangi bir temlikname bulunmadığını ve yeni delil sunulmasına muvafakatlarının olmadığını, Halefiyetini …’den alan davacının, ….’ya karşı aktif husumet ehliyeti ve dava hakkı olmadığını, … sorumluluğunun ve sınırlarının Lahey (Hague) Kuralları uygulanarak tespiti gerektiğini, Yukarıdaki açıklamalar saklı kalmak üzere, bir an için …’nin dava hakkı olduğu kabul edilse dahi, bu kez de davanın sadece … izafeten ….’a açılması gerekirken,… ’a asaleten de dava açılmasının hatalı olduğunu, …’ın konşimentodaki açık kayıt gereği “teslimat acentesi” olduğunu ve navlunun teslimatta tahsil edileceği konşimentoda yazılı “freight collect” kaydıyla açıkça belli olduğunu, … teslimat acentesi sıfatıyla bir navlunu tahsil ettiğinde buna ilişkin fatura kesmesi gerektiğini, İlk derece mahkemesinin, bilirkişilerin görüşünü izleyerek …’ın navlun faturasını keserek, navlunu … AŞ’den tahsil etmesi nedeniyle, TTK 917 v.d. gereğince taşıyanın hak ve sorumluklarına haiz olacağına karar verdiğini, bunun hatalı olduğunu, Salt navlun faturası düzenlenmesi ve navlunu tahsil olgusu, bir kişinin TTK 917 vd gereğince taşıyanın hak ve borçlarına sahip olmasına yeter nitelikte olmadığını, olayda olduğu gibi, navlunun teslimatta gönderilen tarafından ödenebileceği ve bu halde tabii ki teslimat acentesinin navlunu tahsil edecek ve navlun faturası düzenleyeceğini, yine bilirkişilerin ve ilk derece mahkemesinin dayandığı anlaşılan TTK 921. maddenin ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel belirlemekten bahsettiğini, halbuki olayda … tarafından belirlenmiş bir ücret bulunmadığını, … ile … arasında belirlenen ücretin sadece tahsili söz konusu olduğunu, bunun tahsil yapan şirketi taşıyan hak ve sorumluklarına haiz kılmayacağını, Dolaylı temsil hükümlerinin göz ardı edilmiş olmasının hata olduğunu, Borçlar Kanunu 40/2. maddesinin açık olduğunu, olayda gönderilen … A.Ş.’nin …’ın temsil ilişkisi çerçevesinde navlun faturasını kestiğini bilmemesinin mümkün olmadığını, …’ın sıfatı açıkça konşimento da “Teslimat Acentesi” olarak yazılı olduğunu, Kabul anlamında olmamak ve açıklamalar saklı kalmak üzere bir an için …’ın navlun faturası kesmekle TTK 917 gereğince taşıyan hak ve yükümlülüklerine sahip olacağı kabul edilse bile, bu navlun faturasının … A.Ş.’ne düzenlendiği göz önüne alınarak, taşıyan kabul edilme olgusunun sadece … A.Ş.’ne karşı kabul edilebileceğini, … navlun faturasını düzenlemesi nedeniyle, hiçbir sözleşme ilişkisi olmayan …’ye karşı taşıyan olarak kabul edildiğinin ne bilirkişi raporlarında ne de mahkeme kararında açık olmadığını, mahkemenin bu hususları yanlış değerlendirdiğini ve yanlış sonuca ulaştığını, Sigorta eksperi tarafından hazırlanan 02.04.2015 tarihli hasar ekspertiz raporuna göre “sigortalı gerçekleştireceği tüm sevkiyatları yükleme başlamadan önce nakil aracına yüklenen emtianın cins ve miktarını, kıymetini nereden nereye hangi araçla sevk edileceğini sigortacıya en seri biçimde bildirecektir.” hükmü bulunduğunu, yine eksper raporunda yükleme başlamadan önce değil gemi yola çıktıktan sonra sigortalı tarafından ihbar yapıldığını, esasen sigortacının zararı ödemek zorunda olmadığı, ödemenin hatır (ex-gratia) ödemesi olduğu, bu sebeple de davacıya tazmin hakkı vermediğini, Bilirkişilerin ve ilk derece mahkemesinin görüşlerinin aksine, akdi taşıyan olan …. A.Ş.’nin sorumluluk sigortası yaptırmak yerine, sorumsuzluğunu sağlamak için mal sigortası yaptırarak, kendisine rücu edilemeyeceği klozunu poliçeye koydurmasının sigortalanabilir menfaat yokluğu ve sigorta prensiplere aykırılık nedeniyle geçersiz olduğunu, Hasar Expertiz Raporunun usulüne uygun yapılmadığını, hasar ekspertizinin eksperin tespiti limanda yapmak istemesine karşın, limanda değil, bir kara yolculuğundan sonra sigortalının deposunda yapıldığını, durum eksper tarafından da raporunun 6. sayfasında belirtildiğini, yükün, müvekkillerinin sorumlu olmadığı kara taşıması sırasında hasarlanması veya olan hasara ek hasarlar oluşmasının mümkün olduğunu, bu konuda ispat yükünün davacıda olduğunu, yine parçaların tamiri bedeli yine sigortalı tarafından verilen bir tespit ve teklife dayandığını, tamiratın da bizzat sigortalı tarafından yapıldığını, tamirat bedellerinin bilirkişilerce nasıl uygun bulunduğuna ilişkin değerlendirme olmadığını, ispat yükünün de davacı üzerinde olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/576 Esas 2018/5 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, uluslararası deniz yolu taşıması nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin rucüen tahsili talebinden kaynaklanmaktadır.Taşıyanın mesuliyeti TTK’nın 1061 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, TTK’nın 1061’inci maddesine göre taşıyan; malların yüklenmesi, istiflenmesi, elden geçirilmesi, taşınması ve boşaltılması safhalarında tedbirli bir taşıyanın göstereceği dikkat ve özeni sarf etmekle yükümlüdür; aksi taktirde, bu suretle meydana gelecek olan zararlardan dolayı sorumlu olacaktır. Aynı maddenin devamında ise taşıyana bir kurtuluş imkânı getirilmekte ve kendisinin tedbirli bir taşıyanın göstermesi gereken bütün dikkat ve özeni göstermesine rağmen önüne geçemeyeceği sebeplerden dolayı zararın meydana gelmiş olduğunu ispat ettiği taktirde sorumlu olmayacağı ortaya konulmaktadır. Dosya içinde bulunan konişmento, ekspertiz raporu, sigorta poliçesi ve navlun faturasından, dava dışı … Tic Ltd Şti’nin Çin’den satın aldığı emtiaların taşınması konusunda …. A.Ş. ile anlaştığı, … A.Ş’nin söz konusu emtiaları davacı … şirketi tarafından nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalattığı, sigorta poliçesinde sigortalının dava dışı …Tic Ltd Şti. olduğu, emtianın konteyner içerisinde Çin’den Haydarpaşa Limanına gemi ile taşındığı, taşıma sırasında üç sandık içerisinde bulunan emtialardan bir tanesinin hasarlandığı, söz konusu hasar nedeniyle sigorta şirketi tarafından 22/05/2015 tarihinde sigortalı … 10.714,72 TL hasar tazminatı ödendiği, bu şekilde sigorta şirketinin ödediği tazminat miktarınca TTK ‘nun 1472. maddesine göre sigortalısının haklarına halef olduğu, 26/01/2015 tarihli navlun faturası ve konişmentodaki kayıtlara göre davadışı … AŞ ‘nin akdi taşıyan olup, navlun faturasını düzenleyen davalı … AŞ ‘nin de TTK ‘nun 917 ve devamı maddelerine göre taşıma işleri komisyoncusu olarak taşımayı üstlendiği, komisyoncunun taşıma işini bizzat yapmayarak başka birine de yaptırabileceği, somut olayda fiili taşımanın davalı … (…) …LTD tarafından yerine getirildiği, TTK 929. ve 1191/1 maddeleri gereğince bu durumda dahi taşıma işleri komisyoncusunun taşıyan olarak emtiadaki hasardan sorumlu olmaya devam edeceği, taşımayı gerçekleştiren fiili taşıyıcı diğer davalının TTK 1191/2 maddesine göre hasardan sorumluluğunun bulunduğu, emtianın yükleme limana hasarsız olarak teslim edildiği, konişmentoda yer alan CFS kaydına göre parsiyel taşımanın söz konusu olduğu, bu tür taşımalarda konteyner içerisine birden fazla taşıtana ait yükün yüklendiği, yükleme limanında konteyner içerisine yükleme ve istifin, boşaltma limanında da konteyner içinden eşyanın boşaltılması işlemlerinin taşıyan tarafından, onun talimatlarına göre taşıma işleri komisyoncusu olan davalı … A.Ş.’nin yardımcısı sayılan kişilerce yerine getirildiği, bunlara dair masrafların ve bu işlemlerin yapılması sırasında ortaya çıkacak hasarın taşıyana ait olduğu, hasarın konteyner içerisine hatalı yükleme yapılmasından kaynaklandığı, konteyner içi yükleminin taşımaya uygun olmasının taşıyanın sorumluluğunda olduğundan hatalı yükleme ve buna bağlı olarak ortaya çıkan yük hasarından dolayı TTK ‘nun 1178 ve 1191 maddesi gereğince davalı taşıyıcıların sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.Davalılar vekilinin konişmentonun 6. maddesinde taşımaya Lahey (Hague) kurallarının uygulanacağı, Lahey kurallarında fiili taşıyıcı diye bir kavramın bulunmadığı ve sözleşme taraflarının sorumluluğunun söz konusu olduğu, …. karşı dava hakkının sözleşmesel tarafı olan … ve/veya … şirketinde olduğu bu şirketlerin temliknamesinin bulunmadığı, fiili taşıyan …. husumet yöneltilemeyeceğine ilişkin istinaf sebebine gelince, davacının sigortalısı ile bu taşıyıcı arasında sözleşme bulunmamaktadır. Taşıma işinin yapıldığı ve dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK. haksız fiil hükümlerine göre fiili taşıyanın hasardan sorumluluğu bulunmakta olup TTK’nın 1191/2 maddesine göre taşıyanın sorumluluğuna ilişkin hükümler fiili taşımacı hakkında da geçerlidir. Konişmentoda teslimat acentesi … A.Ş. olarak gösterilmiş ve teslimat işlemlerinin bu şirket tarafından yerine getirildiği görülmüştür. … A.Ş.nin davalının acentesi olarak hareket ettiği anlaşıldığından, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan TTK 105 maddesi gereğince taşıyan …Ltd.’ye izafeten davanın … A.Ş.’ye yöneltilmesi yerindedir. Buna göre; davaya konu hasarlı emtia davacı … şirketince sigortalandığından ve hasar bedeli sigortalıya ödendiğinden TTK 1472. maddesine göre davacı, sigortalısının haklarına halef olduğundan aktif dava ehliyetine sahiptir. Davalılardan … A.Ş. taşıma işleri komisyoncusu olarak söz konusu taşıma işini üstlendiğinden TTK 928 ve 929 maddeleri gereğince, diğer davalı fiili olarak taşıma işini yerine getirdiğinden TTK 1191/2 maddesi gereğince sorumlu olup pasif dava ehliyetleri bulunmaktadır, bu nedenle davalılar vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir.Davaya konu emtiaların alıcısı dava dışı … Tic Ltd Şti.’dir. Alıcıya karşı taşıma sözleşmesi yapan dava dışı … AŞ davacı … şirketi nezdinde bulunan abonman sigorta poliçesine bağlı olarak söz konusu taşıma işinde davaya konu emtiaları sigortalamıştır. Poliçe tarihi eski tarihli olmasına rağmen abonman sigorta poliçesi olduğundan sigorta ettiren … A.Ş. taşımada muhatabı olan sigortalılara göre münferit poliçeler düzenleyebilmektedir. Sigorta poliçesinin genel şartlar 13. maddesinde “Sigorta, malların yükleneceği gemi veya gemilerin adı bildirilmeden akdedilmiş olduğu takdirde, sigortalı, bu hususta kendisine haber gelir gelmez veya en geç haber gelmesini takip eden kırk sekiz saat zarfında geminin veya gemilerin adı ile her biri üzerindeki sigortalı meblağı bildirmekle mükellef olup, buna riayetsizliği sigortayı hükümsüz kılar.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre somut olayda yükleme 19/12/2014 tarihinde yapılmış, poliçe ise 23/12/2014 tarihinde sevkiyattan sonra düzenlenmiştir. Asıl poliçe abonman sigorta poliçesi olduğundan, sigorta ettiren yüklemenin yapıldığı gemi adının kendisine bildirilmesinden itibaren ve en geç bildirimden sonra 48 saat içinde poliçe düzenlenmesi gerekmekte olup, sigortalatanın sevkiyatlardan bir kısmının elinde olmayan nedenlerle sigortacıya ihbar edilmemesi veya geç ihbar edilmesi halinde dahi bu sevkiyatlar sözleşme şartları dahilinde teminat altında olacaktır. Sigortalatanın poliçe genel şartlarında belirtilen bu süreye uymadığı kanıtlanamamıştır. Dolayısıyla poliçe geçerli olup, davalıların bu yöne ilişkin istinaf sebepleri de yerinde değildir.Taşıma nedeniyle hasar varma yerinde usulüne uygun olarak tutulmuş ve davalılardan …A.Ş. yetkilisi tarafından da imzalanan hasar tespit tutanağı ile belirlenmiştir. Her ne kadar eksperce hasar tespiti limanda yapılmamış ise de bu durumun liman idaresinden gerekli izinlerin alınmasının süre alacağından hasarlı olan emtia da dahil diğer emtiaların liman sahasından alınması gerekmesine ve limandan alıcının tesislerine naklinden hemen sonra aynı gün alıcı deposunda hasar tespiti yapılmasına, hasarın oluş şekline göre (konteyner içinde yükleme hatası nedeniyle hasarlanan emtia üzerine ağır bir yük istiflenmesi nedeniyle hasarın meydana gelmiş olmasına göre) bu husus esasa etkili değerlendirilmemiş davalıların bu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 731,92.TL istinaf karar harcından, davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 182,98. TL harcın mahsubu ile bakiye 548,94.TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/03/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.