Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/685 E. 2019/486 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/685 Esas
KARAR NO : 2019/486 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2016
DOSYA NUMARASI : 2015/968 Esas – 2016/822 Karar
DAVA : İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 03/04/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/154 E. sayılı dosyası ile 19/12/2013 tarihinden geçerli olmak üzere …San ve Tic. A.Ş.’nin iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasıyla yürütülmekte olduğunu, müflis şirketin iflas masası adına iflas idare memuru Av. … atandığını, iflas idaresince Müflis …San. ve Tic. A.Ş.’nin üçüncü şahıslardaki alacaklarının tespiti için ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi tarafından müflisin alacaklı olduğu üçüncü şahıslar ile alacak miktarlarını içeren bilirkişi raporunun iflas dosyasına ibraz edildiğini, iflas idaresince İİK md. 229 gereği masanın vadesi gelmiş ve bilirkişi raporu ile tespit edilmiş alacaklarının tahsili için borçlulara karşı icra takibi başlatılmasına karar verildiğini, bu karar gereği bilirkişi raporunda borçlu olarak tespit edilen davalı aleyhine de Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ancak davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının haksız, hukuka aykırı ve müvekkilin alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, huzurdaki itirazın iptali davasının yetkisiz mahkemede açılmış olduğundan itiraz ettiklerini, itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin HMK 6. ve devamı maddelerine göre belirlendiğini, HMK 6. maddeye göre genel yetkili mahkemenin davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, müvekkili şirketin adresinin “… Mh. ….Sokak … Blok D: …/İstanbul” olduğunu işbu nedenle huzurdaki davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, her ne kadar icra takibinde yetki itirazında bulunulmasa da bu durumun mahkemenin yetkisine itiraz edilmesine engel teşkil etmediğini, icra takibinde de, davaya dayanak bilirkişi raporunda da alacağın sebebinin ne olduğunun açıklanmadığını, iş bu nedenle hiçbir somut delile dayanmayan borcu kabul etmediklerini, müvekkili şirketin kayıtlarında davacı şirketin herhangi bir alacağına rastlanmadığı gibi aksine davacının müvekkili şirkete borcunun bulunduğunu, bu alacağın tahsili için iflas masasına kayıt yapıldığını, davacının icra inkar tazminatı talep ettiğini, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit bir alacak olması gerektiğini, huzurdaki davada borcun sebebinin bilinmediği gibi müvekkili şirket bünyesinde davacının alacaklı olduğuna dair herhangi bir kayda rastlanmadığını, alacaklının icra takibinde borcun sebebi olarak “cari hesap alacağı” ifadesinin yer aldığını, müvekkilinin bu açıklamayla borcun varlığını tespit etmesinin mümkün olmadığını, sonuç olarak davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına (kötü niyet tazminatına) hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 19/10/2016 tarih 2015/968 Esas 2016/822 sayılı kararında;”…Davacı ödenmediğini iddia ettiği toplam 34.712,26 tutarındaki cari hesap alacağından dolayı icra takibine girişmiştir. Taraflar arasında yazılı bir akit olmadığı sözlü olarak ticari ilişkiye girdikleri anlaşılmıştır. Davalı, davacıya borcu olmadığını savunmuştur. Kendisi lehine bir olaydan hak çıkaran taraf ispat külfeti altındadır. Davacı alacağı davalı yanca kabul edilmemiştir. Cari hesabın nereden kaynaklandığına ilişkin herhangi bir fatura ve benzeri belge sunulmadığı gibi davacı iflas idaresi bilirkişi incelemesine defterlerini dahi sunamamış sadece iflas idaresi tarafından aldırılan bilirkişi raporunu alacağına dayanak yapmıştır. Davacı alacağına dayanak fatura ve dayanak belgeleri dosyaya sunmalı ve daha sonra da bu faturalara konu edilen malların davalıya teslim edildiği de yazılı belgeler ile ispat etmelidir. Davacı takip konusu alacağın dayanakları olan ticari belgeleri ibraz edememiştir. Davalıdan alacaklı olduğunu ispat külfeti davacıda olup, davacı tarafından satılan malların davalıya teslim edildiği usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığından ve davacı vekili açıkça yemin deliline dayanmadığından yemin delili hatırlatılmadan ispat edilemeyen davanın reddine, davalı, davacının icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğunu ispat edemediğinden davalı vekilinin koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği…”gerekçesi ile, Davanın reddine, davalı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi dosyasında bilirkişi raporunda davalının müflis şirkete borçlu olduğunun açıkça tespit edildiğini, buna rağmen bilirkişi raporunda ve gerekçeli kararda davayı ispat edilemediğinden bahsedildiğini, oysa ki, müflis şirketin vergi dairesi olan Büyük Mükellefler Vergi Dairesi’ne (V.N:….) müzekkere yazılarak 2009- 2010 – 2011 – 2012 – 2013 yıllarına ilişkin BA-BS formlarının istenerek müflis şirketin davalıdan alacaklı olduğunun açıkça görüleceğini, Bakırköy …. İflas Müdürlüğü’nün …. iflas dosyasından alınan bilirkişi raporunda da müflis şirketin davalıdan alacaklı gözüktüğünü, bu sebeple iflas dosyasından alınan bilirkişi raporu ile yerel mahkeme dosyasından alınan raporun birbiri ile çeliştiğini, bu çelişkinin de giderilmesi gerektiğini,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yapılacak istinaf incelemesi sonucunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/968 Esas 2016/822 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava bakiye açık hesap alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının taraflar arasındaki açık hesap ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece dosyada taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış ise de alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.Alınan bilirkişi raporunda davacı ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan alacaklı olduğu belirlenmiş, ancak davacının alacağının dayanağı olan ticari belgeleri (faturaları) dosyaya ibraz etmediği, davalı ticari defterlerine göre ise davalının davacıya borcu bulunmadığı belirtilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davacı fatura içeriklerinin dolayısıyla alacağının belge ile ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.Oysa somut olayda dosya içinde bilirkişi raporu ekinde bulunan taraf hesap ekstrelerine göre taraflar arasındaki ticari ilişki davacının (muhtemelen telefon-internet) abonelikleri dolayısıyla davalıdan aldığı hizmetten kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlık, davalı tarafça davacı adına düzenlenen hizmet faturalarından ve bu faturalara karşı davacı ödemelerinden kaynaklandığından, ödemelere ilişkin tüm sözleşmeler celp edilip, sözleşmelerde, delil sözleşmesininde kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı da dikkate alınarak bilirkişi aracılığı ile taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak müflis şirketin davalı şirketle yapmış olduğu abonelik sözleşmelerine ilişkin dosyalar ve bunlara ilişkin takip tarihi itibarıyla düzenlenen faturalar tespit edilerek, yine davacı ödemelerine ilişkin davacıdan belgeler istenerek ve bir kısım davacı ödemeleri banka kanalı ile yapıldığından ilgili bankadan davacı ödemelerine ilişkin hesap dekontları getirtilerek, davalı tarafça düzenlenen faturalar ve bunlar karşılığı davacı tarafça yapılan ödemeler belirlenerek bu faturalara karşı davacının fazla ödemesi bulunup bulunmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, taraflar arasındaki ticari ilişki yanlış değerlendirilerek fatura içeriğinin davacı tarafça ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.Bu bakımdan, ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan esasa etkili delillerin toplanıp değerlendirilmemesi nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2016 tarih ve 2015/968 Esas – 2016/822 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,3-İstinaf kanun yoluna başvurma harcı 98,10.TL ile dosya gidiş- dönüş masrafı 35,00.TL toplamı 133,10.TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/04/2019 tarihinde HMK 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.