Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/682 E. 2019/470 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/682 Esas
KARAR NO : 2019/470 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NUMARASI : 2015/485 Esas 2017/434 Karar
TARİH : 06/06/2017
DAVA : İstirdat
KARAR TARİHİ : 27/03/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, dava dışı …. Ltd. Şti.’nin davalıdan yapacağı ürün alımlarından doğacak borçları için müvekkili tarafından davalıya iki adet kefaletname ve bu kefaletnameler kapsamında da toplamda 500.000,00-TL tutarında iki adet teminat mektubu verildiğini, kefaletin teminatı olarak davalıya verilen teminat mektuplarının ne dava dışı … şirketine, ne de müvekkiline ihtar edilmeden ve yasal şartların hiçbirine uyulmadan davalı tarafından nakde çevrildiğini, davalı tarafından alınan kefaletnamelerin Borçlar Kanununun 583. maddesine aykırı olduğunu, söz konusu kefaletnamelerde tarih, kefalet miktarı ve kefaletin niteliği konusunda müvekkilinin herhangi bir el yazısının bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı … şirketine herhangi bir borcunun kalmadığını, bu nedenle 22/12/2014 tarihinde davalıya gönderilen yazı ile verilen teminat mektuplarının iadesinin istendiğini, bu talebin 25/12/2014 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalının herhangi bir cevap vermediğini ve 13/01/2015 tarihinde teminat mektuplarını nakde çevirerek tahsil ettiğini ileri sürerek, davalı tarafından paraya çevrilen teminat mektuplarının şimdilik 10.000,00-TL’sinin faizi ile istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dışı … ile müvekkili arasındaki ticari ilişki kapsamında iş bu şirketin ödemelerinde aksamalar meydana geldiğini ve gecikmeler yaşandığını, bu nedenle Eylül 2014 tarihinden itibaren dava dışı bu şirketin teminat mektubu ile çalışma oranının düşürüldüğünü, Adana … İcra Müdürlüğünün 11/12/2014 tarih ve … esas sayılı haciz ihbarnamesinin 16/12/2014 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, bu ihbarname ile dava dışı … şirketinin vadesi geçen borç bakiyesini ödeyemeyeceğinin anlaşıldığını, bu nedenle davacı tarafından verilen toplamda 500.000,00-TL tutarındaki teminat mektuplarının nakde tahvil edilmek üzere ilgili bankalara ibraz edildiğini, davacının 400.000,00-TL limitli müteselsil kefaletnamenin şekli şartlarla geçersizliğini ileri sürdüğünü, ancak davacı tarafından düzenlenen 13/02/2012 tarihli kefaletnamenin 818 sayılı Borçlar Kanununun emredici hükümlerine uygun olduğunu, davacı tarafından borçlu şirkete ve kendilerine bildirim yapılmadan teminat mektuplarının nakde çevrildiğinin ifade edildiğini, ancak dava dışı …şirketi tarafından tedarik edilen ürünlerin ödeme vade tarihlerinin belirli olduğunu ve bu nedenle temerrüt oluşumunda ihtara gerek kalmadığını savunarak, davanın reddini ve davanın …şirketine ihbarını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/06/2017 tarih 2015/485 Esas 2017/434 sayılı kararında;”…Yapılan yargılama, dosyaya sunulan tüm delil ve belgeler, kefaletname, kesin teminat mektupları, davalı cari hesap dökümleri, mal satış faturaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; davacı şirket tarafından, …. Ltd. Şti.’nin davalı … yapmış olduğu ürün alımı nedeniyle doğmuş ve doğacak borçlarının 100.000,00 TL.’lik kısmına ilişkin olarak 13/02/2012 tarihli, 400.000,00 TL.’lik kısmı için 20/06/2014 tarihli kefaletnameler ile müşterek ve müteselsil kefil olunduğu, bu kefaletler kapsamında borçların teminatı olarak … Trabzon Şubesinden alınma 11/07/2014 tarihli 400.000,00 TL miktarlı, 14/02/2012 tarihli 100.000 TL bedelli teminat mektuplarının davalıya verildiği, teminat mektuplarının paraya çevrildiği 13/01/2015 tarihi itibariyle davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğu … . Ltd. Şti.’nin davalıya olan borcunun 8.500.717,26-TL olduğu, davalı alacaklı … tarafından teminat mektuplarının tazmin talebinde bulunluduğu 13/01/2015 tarihinden önce kefil olan davacı şirkete kefaletten doğan borcun ödenmesi için yazılı bir talepte bulunulmamış olmakla birlikte; 13/01/2015 tarihinden önce davacı şirketin, davalı … AŞ.’ne hitaben yazdığı 22/12/2014 tarihli yazı ile açıkça, kefaletinden kaynaklanan borçlarını yerine getiremeyeceğini, zira kefaletten kaynaklanan bir borcun kalmadığını, teminat mektuplarının verilme nedeninin ortadan kalktığını bildirdiği, teminat metubunun verilme nedeninin ortadan kalkmış sayılabilmesi için, teminat mektupları davacı tarafça dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalıya olan borçlarına müteselsil kefaleti kapsamında bu borçlu lehine verildiğinden davacının, davalıya …. Ltd. Şti.’nin borçları devam ettiği sürece teminat mektupları ile de sorumluluğunun devam edeceği, ancak davacı şirketin davalıya bildirdiği bu teminat mektuplarının iadesi talepli yazısı ile davalı alacaklı tarafça kefile borcun ödenmesi talebinin bildirilmesinde bir hukuki yarar kalmadığı, zira 6098 sayılı TBK. 124/1 maddesi ile de borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyor ise süre vermenin gereksiz olduğunun vurgulandığı, bilirkişi raporu ile teminat mektuplarının paraya çevrildiği 13/01/2015 tarihi itibariyle davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğu …. Ltd. Şti.’nin davalıya olan borcunun 8.500.717,26-TL olduğunun belirlendiği, bilirkişi raporunun tüm dosya kapsamına göre bilimsel gerçeklik ve hukuki normlara uygun ve denetime elverişli olduğu …”gerekçesi ile, Açılan davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Bilirkişilerin ehil olmadığını, bilirkişi raporunun yanlış ve hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin 28.12.2016 tarihli, dosya kapsamında alınan, ikinci bilirkişi raporunu doğrudan dayanak yaparak hüküm tesis ettiğini,İki bilirkişi raporunda çelişkilerin olduğunu, iki rapor arasındaki hukuki tespitlerdeki temel farklılıklarının göz ardı edildiğini, bu konudaki itirazlarının dikkate dahi alınmadan hükmün kurulduğunu, İlk derece mahkemesinin davalı tarafın teminat mektuplarını nakde çevirdikten sonra dava dışı firmanın alacaklı hale geldiğini kabul ettiğini, icra müdürlüğüne yapılan ödemenin haksız ve hukuka aykırı olduğuna dair hiçbir hukuki gerekçe belirtilmediğini, teminat mektubunun kalan bakiyesinin haczedilemeyeceğinin Yargıtay içtihatları ile sabit olmasına rağmen mahkemenin aksi yöndeki kararın anlaşılamadığını, (Yargıtay 12 HD’ nin 05.07.2002 Tarih, 2002/13462 E., 2002/14707 K. Sayılı Kararı)Teminat mektubunun paraya çevrildikten sonra artan paranın bir başka işten dolayı haczedilemeyeceğinin açık olduğunu, ancak davalının müvekkilinin teminat mektubunun nakde çevirmesinden arta kalan tutarını Adana … İcra Müdürlüğü’nden gelen haciz ihbarnamesi için gönderdiğini, gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu, teminat mektubunun nakde çevrilmesinden sonra artan bedeller hisse senedi veya tahvil gibi kıymetli evrak niteliğinde olmadığı için başka dosyaya gönderilmesinin mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesinin bu işlemi hukuka uygun bulduğunu,Kefaletnamenin şekli yönünden geçersiz olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından esaslı unsurun dahi incelemediğini,İlk derece mahkemesinin, dava dışı firmanın ödeme güçsüzlüğü içinde bulunduğuna yönelik gerekçesinin kabul edilemez nitelikte olduğunu,Dava dışı firmanın ödeme güçsüzlüğü şartının oluştuğu kabul edilecek olsa dahi; Yargıtay’ın kararlılık gösteren içtihatları uyarınca teminat mektubunda yazılı olmayan riskten dolayı mektubun nakte çevrilmesinin mümkün olmadığını, Davalı tarafından muhatap banka …banka yazılan yazıda; “şirketimize olan borcunu vadesinde ödemediğinden, banka tarafından düzenlenen teminat mektubunda belirtilen yükümlülükleri yerine getirmememesi sebebiyle” denilerek mektubun nakte çevrilmesini talep ettiğini, davalı tarafın, muhatap bankaya da bildirimde bulunurken … firmasının ödeme güçsüzlüğünün oluştuğundan bahsetmediğini, tam aksine mektuptaki yükümlülüklerinin yerine gelmediğinden bahsettiğini, mektuptaki yükümlülüklerinin henüz oluşmadığından ve mektupta yazılı olmayan bir risk olan ödeme güçsüzlüğünden bahisle mektubun nakte çevrilemeyeceğinin açık olduğunu,Asıl borçlunun dava dışı üçüncü kişilerin takibe girişmiş olmalarına hatta bu şekildeki takiplerinin neticesiz kalmış olmasına ve bu durumun borçlunun davacıya ilerideki ödemelerini yapamayacak şekilde ifa güçsüzlüğüne düştüğü şeklindeki olgular, teminat mektuplarında garanti edilen riskler kapsamında değerlendirilmemekte olduğunu, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.11.2007 Tarih, 2007/11-822 E., 2007/892 K. Sayılı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13.07.2006 tarih 2006/5589 E., 2006/8345 K. Sayılı Kararlar)İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin red kararının kaldırılarak istinaf incelenmesi sonucunda davanın kabule karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/485 Esas 2017/434 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, teminat mektuplarının haksız nakde çevrildiğinden bahisle açılan istirdat davasıdır.Davacı vekili, müvekkili tarafından dava dışı 3. şahıs … Ltd. Şti.’nin davalıdan yapacağı ürün alımlarına istinaden oluşacak borçlarına karşılık davalıya 20/06/2014 tarihli 400.000 TL bedelli ve 13/02/2012 tarihli 100.000 TL bedelli kefaletnameler verdiğini, 400.000 TL bedelli kefaletnameden kaynaklı olarak davalı tarafa … Trabzon şubesinden verilme 11/07/2014 tarih … sayılı 400.000 TL bedelli teminat mektubu ile, 100.000 TL’lik kefaletnameden dolayı …Bankası İzmit şubesinden verilme 14/02/2012 tarihli …. nolu 100.000 TL bedelli teminat mektubu verildiğini, müvekkili tarafından imzalanan kefalet sözleşmelerinin TBK’da öngörülen şekil şartlarına uygun yapılmadığı için geçersiz olduğunu, geçersiz kefalet sözleşmeleri kapsamında davalıya verilen iş bu teminat mektuplarının davalı tarafından haksız olarak nakde çevrildiğini belirterek bedellerinin istirdadını talep etmiştir.Mahkemece iki adet bilirkişi raporu alınmış, ilk bilirkişi raporunda teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin haksız olduğu belirtilmiş, alınan ikinci raporda teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin haksız olmadığı görüşüne yer verilmiş, mahkemece ikinci bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dosyanın incelenmesinde, haksız olarak nakde çevrildiği ileri sürülen ve davacı tarafından davalıya verilen …Bankası İzmit şubesinden verilme 14/02/2012 tarihli … nolu 100.000 TL bedelli teminat mektubu örneğinden teminat mektubunun 14/02/2012 tarihinde 31/12/2012 tarihine kadar geçerli olmak üzere düzenlendiği görülmüş, taraflar ise beyanlarında teminat mektublarının davalı tarafından 13/01/2015 ve 14/01/2015 tarihlerinde nakde çevrildiğini belirtilmiş, bilirkişi raporları da buna göre düzenlenmiştir. Dosya içinde ilgili bankalara yazılmış bir yazıya rastlanılmamış, tarafların kabulünde teminat mektuplarının nakde çevrildiği belirtilmiş ise de, nakde çevrilen teminat mektuplarının hangisi olduğu, … Bankası İzmit şubesinden verilme 14/02/2012 tarihli … nolu 100.000 TL bedelli 31/12/2012 tarihine kadar geçerli olarak düzenlenen teminat mektubunun süresinin uzatılıp uzatılmadığı, nakde çevrilen teminat mektubunun bu olup olmadığı anlaşılamamıştır. Ayrıca dosya içerisinde söz konusu bu teminat mektubunun verilmesinin dayanağı olan ve davacı tarafça şekil şartları nedeniyle geçersiz olduğu ileri sürülen 13/02/2012 tarihli kefalet sözleşmesine de rastlanılmamıştır.Yine davacı tarafça … Trabzon şubesinden verilme 11/07/2014 tarih … sayılı 400.000 TL bedelli teminat mektubunun davalı tarafından nakde çevrildiği belirtilmiş ise de, davalı teminat mektubu bedelinin davacı tarafından banka aracılığı ile nakit ödenmesi nedeniyle teminat mektubunun nakde çevrilmeden ilgili bankaya geri verildiğini belirtmiştir. Bu konuda da ilgili bankadan araştırma yapılmamıştır. İlgili bankadan söz konusu teminat mektubunun nakde çevrilip çevrilmediği, davacının teminat mektubu bedelini nakden davalıya ödeyip ödemediği araştırılmamıştır.Mahkemece davaya konu teminat mektupları ile dayanağı kefalet sözleşmeleri getirtilerek ve ilgili bankalardan söz konusu teminat mektuplarının davalı tarafça nakde çevrilip çevrilmediği araştırılarak, nakde çevrilen teminat mektuplarının dava dilekçesinde bahsedilen teminat mektupları olup olmadığı tespit edilerek, davacının iddiaları ve davalı savunmaları değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davaya konu teminat mektupları ve kefalet sözleşmeleri getirtilmeden ve dosyada bulunan 100.000 TL bedelli teminat mektubunun geçerlilik süresinin dolmuş olduğu gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.Bu bakımdan; ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/06/2017 tarih ve 2015/485 Esas 2017/434 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 23,50.TL dosya gidiş dönüş gideri toplamı 121,60.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/03/2019 tarihinde HMK 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.