Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/66 E. 2018/692 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/66 Esas
KARAR NO : 2018/692 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 11/10/2017
NUMARASI : 2017/164 Esas 2017/856 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 11/07/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin döviz alım-satımı faaliyetlerini gerçekleştirdiğini, döviz alım-satım faaliyetlerinin gerçekleştirilebilmesi için Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı yetkili müessese izin belgesi alınması gerektiğini, müvekkil şirket bu belgeye sahip ise de işletmedeki tadilat sırasında kaybolduğu ortaya çıktığını, belgenin kaybolduğu 03/02/2017 tarihinde fark edildiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 82.maddesine 7.fıkrasına göre dava açtığını ileri sürerek, davanın kabulüne, yetkili müessese lisansının zayi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 11/10/2017tarih 2017/164 Esas 2017/856 sayılı kararında;
“Dava; TTK’nın 82/7 maddesinde açılan zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan deliller bir bütün olarak incelenmesi sonucunda; Davacı tarafça; döviz alım-satımı faaliyetlerini gerçekleştirdiklerinden bahisle, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı yetkili müessese izin belgesi alınması gerektiğini, davacı tarafın bu belgesini tadilat sırasında kaybettiğini beyan ederek zayii olduğunu tespitinin talep edildiği anlaşılmıştır.
TTK’nın 82. maddesinin 7. fıkrası gereğince; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmünü içermektedir.
TTK.nun 82.maddesi uyarınca zayi belgesi düzenlenebilmesi için davacının defter tutmakla veya saklamak ile yükümlü olması, zayi olan belgelerin kullanılmış defter ve belgeler olması, defter ve belgelerin yangın su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sonucu zayi olması, usulüne uygun tutulmuş olması, başvurunun 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmış olması gerekir.
Davacı tarafça; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından kendilerine verilen yetkili Müessese izin belgesinin işletmelerindeki tadilat sırasında kaybolduğunun beyan edildiği, TTK’nın 82/7 maddesinde belirtildiği şekilde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlıktan ziyaa uğradığına dair bir iddia bulunmadığı gibi madde metninde yangın,su baskını veya yer sarsıntısı ibarelerinden sonra yer alan “gibi” sözcüğü ile benzer olayların kastedildiği, davacı tarafça belgenin tadilat sırasında kaybolduğuna ilişkin beyanının yasa metninde sayılan sebeplerden olmadığı anlaşılmış…”gerekçesi ile,
Davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
Dava dilekçesi ve ekleri, belge kayıp tutanakları ve kayıp ilanı ile Hazine Müsteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü’nün müzekkere yazısı birlikte değerlendirildiğinde Nisan 1993 tarihinden beri müvekkilinin Hazine Müsteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü tarafından verilen Yetkili Müessese Lisansı ile mevzuata uygun olarak döviz alım-satımı faaliyetlerini gerçekleştirildiği,
Yetkili Müessese Lisansı belgesinin müvekkilinin kusuru olmaksızın işletmedeki tadilat sırasında 03.02.2017 tarihinde kaybedildiği, müvekkilinin kaybı ve belgenin zayi olduğunu mezkûr tarihte öğrenmiş bulunduğu,
Müvekkilinin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ gereği Faaliyette bulunmasına izin verilen yetkili müesseselerin merkezleri adına düzenlenen ıslak imzalı ve soğuk damgalı belgeyi işyerinde herkesin görebileceği şekilde asılı bulundurulmak zorunda olduğu,
Türk Ticaret Kanunu’nun 82. maddesine 7. fıkrasına göre yetkili Ticaret Mahkemesi’nden zayi belgesine ilişkin tespitin talep edilebileceği,
Mezkûr Belgenin zayi olduğunun mahkeme kanalı ile tespiti halinde Hazine Müsteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü’ne yazılı başvuru ile yetkili müessese izin belgesi yenisinin düzenlenebileceğinin gerek TTK amir hükümleri gerekse de Hazine Müsteşarlığı mevzuatı doğrultusunda açık olduğunu,
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin  2017/728 E. 2017/1585 K. sayılı güncel kararı ve dilekçe ekinde sunulan diğer içtihatlarda da zayi belgesi verilmesi gerektiğinin belirtildiğini,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/164 Esas 2017/856 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı tarafından Hazine Müsteşarlığınca verilen Nisan 1993 tarihli yetkili müessese lisansının işletmedeki tadilat sırasında kaybolduğu ileri sürülerek zayi belgesi verilmesi talep edilmiş, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş, davacı vekilince karar istinaf edilmiştir.
HMK 355 maddesi uyarınca istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle yapılan incelemede;
TTK’nın 82/7 maddesine göre zayi belgesi verilebilmesi için bu maddede belirtilenler gibi olağanüstü hallerden birinin olayda mevcut olmasının gerektiği, tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari kayıt ve belgelerini özenle muhafaza etmesinin zorunlu olduğu, somut olayda davacının, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek, kendi kusuru ile iddiaya konu olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, olayın nasıl meydana geldiğine ilişkin savcılık başvurusu gibi bir delilin de mevcut olmadığı gözetildiğinde, ayrıca davacının zayi olduğunu ileri sürdüğü belgenin niteliğine göre ilgili kuruma başvuru ile yenisini talep etme olanağı da bulunduğundan, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90.TL istinaf karar harcı istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı tarafa tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/07/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.