Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/648 E. 2018/559 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/648 Esas
KARAR NO : 2018/559 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2017 (Ara Karar)
NUMARASI : 2017/1294 Esas
DAVA : Tespit – İhtiyati Tedbir Talebi
KARAR TARİHİ: 06/06/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı şirketin kurucu ortaklarından olup ana sözleşme uyarınca müvekkilinin %10 hissesinin bulunmakta olduğunu, davalı şirketin 2 adet inşaat projesi gerçekleştirdiğini, ilk projenin 1933 yılında bitirildiğini, 1994 yılında yeni projeye başlandığını ve en son 1993-2000 yılları arasında şu an şirket merkezinin bulunduğu adresteki inşaatın yapılıp teslim edildiğini, bu projeden sonra şirketin herhangi bir faaliyetinin olmadığını, bu arada bu projeler nedeniyle davalı şirkete düşen bu iki dairenin şirketin çoğunluk hisse ortağı ve davalılar murisi … tarafından satıldığını ve bir dükkanın da kiraya verildiğini, …’ün vefatı üzerine müvekkilinin davalılardan şirketin tasfiyesini ve tasfiye sonunda hissesine düşen bedeli talep ettiğini, kendisine şirkette hissesinin bulunmadığının bildirildiğini, 2002 yılından itibaren genel kurul tutanaklarından müvekkili isminin geçmediğini, usulüne uygun olmayan toplantılar ve müvekkiline haber verilmeden yapılan genel kurullar ile müvekkili adına atılan sahte imzalarla müvekkilinin şirketteki hissesinin yok edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin ciddi zarara uğramaması için davalı şirketin ticaret sicil adresinin bulunduğu yerde üzerinde kayıtlı olan gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir konularak satış yapılmasının önlenmesine, müvekkilinin % 10 hissesinin tespiti ile ticaret sicile tescil edilmesine, bu talebin kabul görmemesi veya dava devam ederken şirkete ait gayremenkullerin satılması halinde % 10 hisseyi tekabül eden değerin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ile, davacının aradan geçen 23 yıl sonra ve müvekkillerinin miras bırakanı davalı … ..ün vefatından sonra hemen bu davayı açtığını, bu kadar süre bekleyen bir kişinin bugün dava açar açmaz tedbir isteminin müvekkillerini fiilen sıkıştırmak için olduğunu, zira şirketin aradan geçen süre içerisinde herhangi bir mal varlığını satmadığını, müvekkillerinin kötü niyetli hareket etmediklerini savunarak davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesi ile, davacının davasında ihtiyatı tedbir verilmesine gerek olmadığını, çünkü Ticaret Sicil dosyası geldiğinde evraklardan görüleceği üzere hak kaybı olmadığını savunarak, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 29/12/2017 tarih 2017/1294 Esas sayılı ara kararında;
“Davanın, anonim şirket hissedarlığı tespiti veya hisse değerinin tahsili istemine ilişkin olduğu, dava dilekçesi ve dosya kapsamı incelendiğinde HMK 389/1 ve 390/3 maddesi şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla…”gerekçesi ile,
Davacı vekilinin şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
İhtiyati tedbir talebinin ilk derece mahkemesince HMK 389/1 ve 390/3 maddeleri şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiğini,
Yasa koşullarının oluştuğunu, dava dilekçesinde detaylı bir şekilde açıklandığı üzere, müvekkiline ait olmayan sahte imzalarla müvekkilinin şirketteki hissesinin yok edildiğini, bu durumun açıkça ortada olduğunu,
Şirket üzerine kayıtlı gayrimenkulleri davalıların kaçırma ihtimalleri olduğunu,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 29/12/2017 tarihli ara kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına ve tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1294 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı yanca davalı şirkette %10 oranında hissedar olduğunun tespiti istemli açılan davada, davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş, ilk derece mahkemesince talebin reddi üzerine davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
HMK 389 vd. maddeleri kapsamında ihtiyati tedbir koruyucu önlem olup, davacı iddialarının yargılamayı gerektirdiği de gözetildiğinde, davanın esasına ilişkin hüküm kuracak olan ilk derece mahkemesince sunulu deliller ışığında takdirini kullanarak tedbir isteminin reddine ilişkin kararında yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90.TL istinaf karar harcı istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/06/2018 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.