Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/643 E. 2018/546 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/643
KARAR NO : 2018/546
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2018 Tarihli Ara Karar
DOSYA NUMARASI : 2017/1144 Esas ( Derdest Dava Dosyası )
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ EDEN
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
DAVA : Çek İstirdatı
TALEP : İhtiyati Tedbir Kararına İtirazın Reddine İlişkin Ara Kararın
Kaldırılması
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul.. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı icra dosyasında takibe konan çekin yetkili hamilinin müvekkili olduğunu, ancak müvekkilinin işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu çalındığını, davalının yetkili hamil olmadığını bu nedenlerle icra takibinin takibinin dava kesinleşinceye kadar durdurulmasını, bunun mümkün olmaması halinde; takibe konulan çekin bedelinin dosyaya ödenmesi halinde dava kesinleşinceye kadar davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği,
İlk Derece Mahkemesi tarafından 05/01/2018 tarihli tensip tutanağının 9 nolu ara kararı ile; ” Davacı tarafça yasal süresi içerisinde % 15 teminat yatırıldığında, İstanbul .. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına yatan paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ” karar verilmiştir.
Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; söz konusu tedbir kararının alacaklı müvekkilin alacağına haksız yere geç kavuşmasına sebebiyet verdiğini, davacının ek beyanı ile dava dilekçesinden farklı olarak bir beyanda bulunmamışken, üstelik bulunsa dahi iddianın/ savunmanın genişletilmesi/ değiştirilmesi yasağının davacı için dava dilekçesi ile başlaması ve ayrıca davacının ek delil ve beyanlarına bu kapsamda muvafakatlerinin olmaması sebebiyle dosya kapsamında yeni bir kanıt oluşmadığından, takibin durdurulasını gerektirecek yeterli kanıt bulunmadan tedbir kararı verilmesinin, hatta tarafları aşar şekilde verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, diğer borçlular açısından, açılmış bir dava olmadığı, işbu davada davacı konumunda olan ve borçlu olmadığını iddia edenin sadece davacı olduğu nazara alındığında verilen tedbir kararının sadece davacı borçlu açısından geçerli olacağının açık olduğunu, bu sebeple öncelikle, davada tedbirin kaldırılması ile icra müdürlüğünce de belirtilen karışıklığın giderilmesi için tedbirin sadece talep eden davacı açısından verildiği, diğer davalıları kapsamadığı hususunda ara karar oluşturulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 22/01/2018 tarihli, Davalı Vekilinin İhtiyati Tedbir Kararına itirazına ilişkin olarak oluşturulan ara kararı ile; ” … İtiraz yerinde görülmemekle tedbir kararının kaldırılması talebinin REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Tedbir kararının sadece davacı … açısından devam edeceğinin açık olduğunu, ancak Yerel Mahkeme tarafından verilen tedbir kararının tarafları bağlamasına ilişkin taleplerinin herhangi bir gerekçe gösterilmeden diğer borçluları da kapsayacak şekilde genişletilerek reddedildiğini,
Diğer borçlular açısından, açılmış bir dava olmadığı, Yerel Mahkemedeki davada davacı konumunda olan ve borçlu olmadığını iddia edenin sadece davacı olduğu nazara alındığında Yerel Mahkemece verilen tedbir kararının sadece davacı borçlu açısından geçerli olacağını, işbu sebeple Yerel Mahkeme tarafından verilen ara kararın reddedilmesinde hiçbir hukuki dayanak olmaması sebebi ile kaldırılması gerektiğini beyanla;
Yerel Mahkeme tarafından 22.01.2018 tarihinde verilen ara kararın işbu istinaf dilekçesi ile kaldırılmasını, verilen tedbir kararının kaldırılmasını, aksi kanaat hasıl olursa sadece davacı yan açısından tedbir kararı verilmesine şeklinde yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Talep, çek istirdatı istemli olarak açılan derdest davada, icra veznesine yatırılacak paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine ilişkin olup; ilk derece mahkemesince tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş ve bu karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz duruşmasız incelenerek reddedilmiş ve bu red kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
HMK’nın 394/4 hükmüne göre, “İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.” Bu Kanun hükmü uyarınca, taraflar usulen davet edilip, duruşma açılarak itiraz hakkında bir karar vermek gerekirken, taraflar davet edilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından ilk derece mahkemesinin 22.01.2018 tarihli ek kararının HMK 353/1-a/4 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurunun KABULÜ ile;
1-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 22/01/2018 tarih ve 2017/1144 Esas sayılı ara kararının HMK 353/1-a/4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davalı tarafça yatırılan 98,10 TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL karar harcının talep halinde iadesine,
3-İstinaf başvuru harcı 98,10 TL ve istinaf posta gideri 23,50 TL toplamı 121,60 TL’ nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/06/2018 tarihinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.