Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/619 E. 2019/554 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/619
KARAR NO : 2019/554
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2017
DOSYA NUMARASI: 2015/411 Esas – 2017/814 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 10/04/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili … ( “…”), Almanya’da mukim bir sigorta şirketi olduğunu, Müvekkili …, işbu davalı ile, sorumluluk sigortacısı sıfatıyla tazmin ettiği bedelin rücuen tahsili amacıyla davalı … Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Aleyhine başlattığı ilamsız icra takibi başlattığını, davalı şirkteni İstanbul’da yerleşik olup, uluslararası taşıma işleri ile iştigal eden bir şirket olduğunu, müvekkilinin sigortalısı dava dışı …. ile davalı …arasında Mart 2013’de üç adet taşımanın yapılması hususunda anlaşmaya varıldığını, sözkonusu taşıma sözleşmesi gereğince Timisoara’dan Bursa’ya yapılan ilk nakliye gerçekleştirildiğini, bu nakliyeye ilişkin olarak davalı … tarafından tanzim edilen 21/ Mart/ 2013 tarihli navlun faturası … tarafından ödendiğini, ancak, sonraki iki taşıma konusu yükler Türkiye’ deki alıcılarına teslim edilmediğini, bu sebeple, yük ilgilileri tarafından, zayi olan yüklerle ilgili olarak, …’a talep yöneltildiğini, bu taleplerin …’un sorumluluk sigortacısı sıfatıyla müvekkili …. tarafından tazmin edildiğini, davalı … tarafından üstlenilmiş bulunulan, ancak yük ilgililerine teslimi edilmeyen iki taşımanın detayları müvekkili sigortalısı …’ un 13/Mart/ 2013 tarihli … no.lu yükleme talimatı gereğince, dava dışı …. tarafından … Operasyon Merkezi’ne gönderilen, net ağırlığı 9.882,10 kg. olan 1.356 adet lastik emtiasının … Gebze’ye taşınması işi için davalı … görevlendirdiğini, …. no.lu CMR taşıma senedi tahtında, …. plakalı araç ile taşınan 1.356 adet lastik emtiası alıcısına teslim edilmediğini, bu sebeple, üst taşıyıcı … yükün ilgilileri tarafından sorumlu tutulduğunu, …, …sorumluluk sigortacısı sıfatıyla, yük ilgililerine 51.339,72 EUR tutarında ödeme yaptığını, müvekkili sigortalısı …, 12 /Mart/ 2013 tarihli … no.lu yükleme talimatı gereğince, dava dışı …. tarafından …. gönderilen, net ağırlığı 16.239 kg. olan 297 adet lastik emtiasının Puchov’dan Bursa’ya taşınması işi için davalı … görevlendirdiğini, … no.lu CMR taşıma senedi tahtında, ….plakalı araç ile taşınan 297 adet lastik emtiası alıcısına teslim edilmediğini, bu sebeple, üst taşıyıcı Bulung yük ilgilileri tarafından sorumlu tutulmuş, müvekkili …, ….’un sorumluluk sigortacısı sıfatıyla, yük ilgililerine 63.519,39 EURO tutarında ödeme yaptığını, davalı …., CMR Konvansiyonu ve Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince, üstlenmiş olduğu taahhüde aykırı olarak, yukarıda ayrıntıları verilen taşıma konusu yüklerin teslim edilememesi sebebiyle oluşan zararlardan sorumlu olduğunu, …., sorumluluk sigortacısı sıfatıyla tazmin ettiği toplam 114.859,11 EUR tazminatın faiziyle birlikte rücuen tahsili amacıyla, davalıya karşı İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün …. esas sayılı dosyası tahtında ilamsız icra takibi başlattığını, davalı …, tebliğ edilen ödeme emrine süresinde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün …. esas sayılı dosyasında derdest icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, itirazın iptali ile birlikte alacağın % 20’ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı delilleri kendilerine tebliğ edilmediğini, davacı tarafın yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığı yönünde usulü itirazların yanı sıra esas yönünden de taşımanın uluslararası taşıma olduğunu, CMR hükümleri uygulanması gerektiğini, CMR konvansiyonu 34 vd. maddesi uyarınca davanın müteahhitlik taşımacı olan asıl taşıyıcıya karşı açılması gerektiğini, zira müvekkili şirketin taşıyıcı olmadığını, … GmbH nin temsilcisi sıfatı ile hareket ettiğini, CMR belgeleri ile yükleme talimatında fiili taşıyıcı kısmının boş olduğunu, hasar miktarının yüksek olduğunu belirterek sonuç olarak husumet itirazının kabulüne, zamanaşımı itirazının kabulüne ve davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 25/10/2017 tarih 2015/411 Esas – 2017/814 Karar sayılı kararında; “… Davacının iddiası ve dosyaya ibraz ettiği taşıma sözleşmesi, CMR belgeleri ile taşımanın davalı şirket tarafından yapıldığı kanıtlanamadığı, taşımayı davalı şirket bizzat yapmadığı, taşıma senedi imzalamadığı gibi taşıma nedeniyle davalının bir ücret aldığına ilişkin davacı tarafından herhangi bir belgede dosyaya sunulmadığı, Yaptırılan bilirkişi incelemesinde alınan ilk rapor hüküm tesisine elverişli somut hiçbir bilgi vermediği gibi sadece CMR konvansiyonu yönünden maddeleri açıklamış, davalı taşıma şirketi yönünden lehde veya aleyte bir açıklama içermediği, bu nedenle 12/01/2017 günlü rapor değerlendirmede hükme esas alınmadığı, bu nedenle tayin edilen gümrük/ithalat/nakliyat ve sigorta uzmanı bilirkişi …. ve SMMM bilirkişi … tarafından verilen raporda davalı taşıma şirketinin davaya konu olan taşıma işine iştirak etmediği, bu nedenle tazminat bağlamında sorumluluğu doğmadığı rapor edilmiş olmakla, tüm dosya kapsamı ve sunulan belgelerde bunu teyit etmekle, davalı hakkındaki takipte davalıya husumet düşmeyeceğinden, davacının davalı hakkında başlattığı ilamsız takibe davalının itirazı haklı ve yerinde görülmekle, davalı şirket aleyhine açılmış olan rücuan tazminat dava ve talebinin davada davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği…”gerekçesi ile, Davanın Pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2017 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve katılım yolu ile davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davalı tarafın derdest uyuşmazlık bakımından pasif husumet ehliyetinin olduğunu,Dava konusu emtiaların davalı tarafından tahsis edilen araçlara yüklendiğini, davalının bütün yazışmalarda ” aracımız” olarak bahsettiğini, Davalının ” aracımız ” olarak bahsettiği araçlardaki yüklerin çalınmasından ve alıcısına hiçbir zaman ulaştırılmamasından sorumlu tutulacağının tartışmasız olduğunu, Davalı tarafın dava konusu emtianın yüklü olduğu araçların konumunu müvekkilinin sigortalısı ile paylaştığını, Davalı tarafın kötü niyetli olarak sorun yaşanmayan Romanya taşımasına ilişkin faturayı iptal ettiğini beyan ettiğini, davalının diğer taşımalar için fatura düzenlenmemiş olmasının taşımayı üstlenmediğinin göstergesi olmadığını, Davalı tarafından tahsis edilen diğer iki araç kaybolduktan sonra davalı işbu faturayı iptal ettiğini, ödenmediğini, buna binaen de taşımayı gerçekleştirmediğini iddia ettiğini, davalı tarafından navlun faturası düzenlenmişken ve navlun faturası üzerindeki bütün bilgiler dosyadaki diğer bilgiler ile paralel iken davalının taşımaya iştirak etmediği kanaatine varılmasının kabulünün mümkün olmadığını, CMR’ ye ve TTK’ ya tabi taşımalarda, taşıma sözleşmesinin veya taşıma sözleşmesinin veya taşıma senedinin mevcudiyetinin zorunlu olmadığını, fiili taşıyıcı tarafından düzenlenen CMR senedinde, diğer taşıyıcıların isminin kural olarak yer almadığını,Taşıma sözleşmesi rızai bir sözleşme olduğunu, herhangi bir şekil şartına tabi olmadığını, ( Yargıtay 11. H.D 2001/2333 E. 2001/4553 K. 21/05/2001 T. ; Yargıtay 11 H.D. 2009/1331 E. 2010/7220 K. 22/06/2010 T. ) Taşıma ispatı açısından, taşıma senedinin bulunmasının da zorunlu olmadığının hüküm altına alındığını, ( Yargıtay 11 HD. 2014/4944 E. 2014/10940 K. 09/06/2014 T.) Dava konusu taşıma CMR m. 3 ve m. 34 uyarınca müteakip taşıma da olsa alelade alt taşıma da olsa, davalı taraf müvekkilinin zararını tazminle sorumlu olduğunu, (Yargıtay 11 HD 17/12/2015 T. 2015/5641 E. 2015/13642 K. ; Yargıtay 11 HD 25/04/2008 T. 2006/2689 E. 2007/6309 K)
Davalının taşımayı bizzat gerçekleştirmemiş olmasının sorumluluğunu kaldırmayacağını, ( Yargıtay 11 HD 2013/100475 E. 2014/103 K. 06/01/2014 T.) Davalı tarafın meydana gelen zararlardan CMR uyarınca sınırsız olarak sorumlu olduğunu, Bilirkişi raporunda dosyaya sunulan UYAP’ tan görülebilen belgelerin dosyada mevcut olmadığının iddia edildiğini, eksik inceleme yapılan her iki raporun da hükme esas alınamayacağını, Eksik inceleme sonucu oluşturulan bilirkişi raporunun ek rapor alınmadan karara esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, Rapor arasındaki çelişkiler giderilmeden, doğrudan davalının pasif husumet ehliyetine sahip olduğunu, ortaya koyan raporun dikkate alınmadığını beyan edilerek verilen hükmün Yargıtay içtihatları gereğince kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda davanın kabulüne, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve sair tüm sonuçların davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili katılım yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; Davayı husumet yönünden reddedildiği için mahkeme vekalet ücreti olarak maktu vekalet ücretine hükmettiğini, her ne kadar yerel mahkeme davayı husumet yönünden reddetmiş olsa da bu yönden karar verebilmek için davayı esastan incelediğini, 2 kere bilirkişiye gönderdiğini, itirazları değerlendirdiğini, esas savunmalarını dinlediğini ve tüm bu yargılamanın sonunda davayı husumet yönünden reddettiğini, aslında dosyada esasa yönelik incelemenin yapıldığını, bu nedenle yerel mahkemenin maktu vekalet ücretine hükmetmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, İleri sürerek, davacı istinaf taleplerinin reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek kabul edilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, “ Taşıyıcı Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi”ne istinaden ödenen tazminatın rucüen tahsili istemine ilişkindir. Taşıma işiyle uğraşan kişilerin müşterilerine karşı mali sorumluluk altına girdikleri hallerde ödemeleri gereken tazminata yönelik sigortalardır. TTK’nın halefiyet başlıklı 1472. maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Davacı vekili, sigortalısı …. gönderici … şirketinin, Avrupa’ ın birçok şehrindeki fabrikasında üretilen tekerliği haftada 40 ile 45 kamyon arasında Türkiye’ ye taşıdığını, bu iş için web portalı kullandıklarını, tekerleklerin Türkiye’ ye nakil için davalı şirket ile sigortalısının arasında nakil sözleşmesi yapıldığını, 19/03/2013 tarihinde, saat 10.00 sıralarında , … plakalı Tır ve …. plaka numaralı römorkör( HU) tarafından … fabrikasından alındığını, yükün yaklaşık değerinin 55.EURO olduğunu, diğer nakliye görevi 18/03/2013 tarihinde …. plakalı Tır ve ….(HU) plakalı römorkör tarafından … fabrikasından alındığını, fiili taşıyıcı… şirketinin, davalı şirket tarafından alt taşımacı olarak görevlendirildiğini, bu görevlendirmeyi malların kaybolmasından sonra öğrendiğini, malların Türkiye’ ye ulaşmadığı, gönderilene teslim edilmediğini, dolayısıyla poliçe kapsamında sigortalısına ödemiş olduğu rucüen tazmini için ilamsız icra takibi başlatıldığını beyan etmiştir. Davacı vekili tarafından iddialarının dayanağı olan belgeler 13/01/2016 tarihli delil listesi ekinde sunulmuştur. Dosyada mübrez olan ve uyapta da kayıtlı bulunan ve davacı vekili tarafından delil olarak dayanılan ve HMK 223/1 maddesi gereğince Türkçe’ye çevirisi yapılan belgelerin bilirkişi heyetlerince hiç incelenmediği gibi mahkeme karar gerekçesinde de bu belgeler değerlendirilip tartışılmamıştır. Davacı tarafın ikinci bilirkişi raporuna itiraz ile mübrez delillerinin değerlendirilmesi için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması veya ek rapor alınması talebininde mahkemece değerlendirilip bir karar verilmeksizin tahkikatın bitirildiği görülmüştür. Davacının iddialarını ispat için süresinde ve usule uygun olarak dosyaya ibraz ettiği ve esasa etkili olacak mahiyetteki delilleri yok sayarak incelenip tartışılmadan karar verilmiş olması dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırılık teşkil eder.Somut olayda ispat yükü davacı tarafta olup, davacının ispata yönelik dosyada mübrez tüm delilleri (özellikle 13/01/2016 tarihli delil listesi ve ekleri) HMK.nun187. Ve devamı maddeleri hükümleri uyarınca değerlendirilmeli ve gerekirse bilirkişi heyetinden ek rapor alınmalı ve toplanan tüm delillere ve takdire göre HMK.nun 297-c maddesi hükmüne uygun gerekçe yazılmalıdır.Sonuç itibari ile; davacının takibe konu alacağı talep hakkı bulunup bulunmadığının, davalının alacaktan sorumlu olup olmadığının belirlenmesine ilişkin istinafa konu karar, davacı delillerinin hiç değerlendirilmemesi nedeniyle usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin istinaf başvurusun kabulü ile, HMK 353/1-a6 maddesi hükmü uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 25/10/2017 tarih ve 2015/411 Esas – 2017/814 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf talebinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına, 3-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 4- Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf kanun yoluna başvurma harcı 98,10 TL ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş masrafı 32,5 TL toplamı 130,6 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6- Davalı tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalı üzerinde bırakılmasına, 7- Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/04/2019 tarihinde HMK 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.