Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/612 E. 2018/1090 K. 09.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/612 Esas
KARAR NO : 2018/1090 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/604 Esas 2018/105 Karar
TARİH : 31/01/2018
DAVA : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 09/11/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının ortağı ve yetkilisi olduğu … Ve Tic Ltd. şirketinin aktif olarak faaliyet göstermesine rağmen davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce TTK’nun geçici 7. maddesi gereğince terkin edildiğini, şirketin vergi mükellefiyetinin devam ettiği gibi aktif olarak ticari faaliyetine devam ettiğini ileri sürerek, …. Ve Tic Ltd. Şirketinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalı müdürlüğün TTK’ nun 32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca yasal zorunluluk nedeniyle şirketin terkinine karar verildiğini, davalının dava açılmasına sebep olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacakları savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahiller vekili dilekçesi ile; feri müdahale talebinde bulunanların ihyası talep edilen şirketin eski işçileri olup işçilik alacakları nedeniyle İş Mahkemesince hükmedilen tazminatları için şirket hakkında takip yaptıklarını, şirketin terkin edilmesi nedeniyle icra takibine devam edemediklerini ileri sürerek, davacı yanında davaya katılmalarına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 31/01/2018 tarih 2016/604 Esas 2018/105 sayılı kararında;
“Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen kayıt ve belge örnekleri ile davaya konu şirketin ticaret sicilinden resen terkin edilmesine rağmen şirketin ticari faaliyetine devam ettiği, vergi yükümlülüğünün sürdüğü, diğer yandan şirketin davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca resen terkin edildiği, dosyaya gelen belge örneklerinden terkin işleminden önce terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, TTK’nun 7. Maddesinin 4. Fıkrasının a bendi uyarınca bu maddede sayılan şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı, buna göre şirketin terkin işleminin usul ve yasaya uygun yapılmadığı anlaşılmakla şirketin yeniden ihyasının gerektiği dikkate alınarak davanın kabulü ile terkin edilen şirketin ihyasına, davacı tarafın dava dilekçesinde yargılama giderlerinin tahsili talebinde bulunduğu dikkate alınarak davalının hakkında dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle HMK’nun 326. maddesi hükmü gereği davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına…”gerekçesi ile,
Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret sicil müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken 6102 sayılı Yasanın geçici 7.maddesi gereğince sicil kaydı kapatılan … Tic Ltd. Şirketinin ticaret Siciline yeniden tescili ile ihyasına karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile,
Müvekkilinin dava konusu işlemi hukuka uygun olduğu halde müvekkili bakımından açılan davanın kabul edilerek müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mevzuat gereği dava konusu edilen şirketi sicilden terkin eden müvekkilinin davanın açılmasında, kanun gereği zorunlu işlem tesis eden taraf olmak dışında davanın açılmasına sebebiyet vermediğini,
Müvekkilinin dava dilekçesinde de ortaya koyduğu üzere resen terkin kapsamına giren dava konusu şirkete 10/07/2015 tarihinde ve davacıya da 07/07/2015 tarihinde mevzuat gereğince ve buna uygun bildirimlerin gönderildiği fakat şirket yetkilisi olan davacının ve şirketin sicil kayıtlarındaki adreslerine ihtar yazılarının adreste tanınmamaları gerekçesi ile iade edildiğini, mevzuat gereğince yapılması gereken tebligatların eksiksiz yapıldığını,
Dava konusu edilen şirketin devam eden davası bulunamadığı gibi resen terkin kapsamına alınması bakımından engel oluşturamayacağı açık olan icra dosyası ile ilgili de davacı tarafından müvekkiline hiçbir bildirim yapılmadığını,
Müvekkilinin resen işlem yapma yetkisinin çok sınırlı hallerde mevzuatta öngörüldüğü ve bu hususun düzenlenmediği hiçbir halde, müvekkilinin resen tescil işlemi yapamayacağı gibi sicil kayıtlarını resen düzeltemeyeceğini, sicil kayıtlarından resen terkin edilen dava konusu şirketin sicil kayıtlarını bir kez silen müvekkilinin bu kayıtları herhangi bir mahkeme kararı bulunmaksızın düzeltmesinin hukuken mümkün olmadığını,
Her ne kadar resen terk prosedürünü durduramasa da davacının derdest icra dosyası bulunduğuna dair sicil kayıtlarına intikal eden hiçbir bildirim bulunmamasına rağmen işbu husus değerlendirilmeden ve yine anılan icra takibi ile ilgili sorumluluğu bulunanların değil de mevzuat gereğince yapması gereken işlemleri eksiksiz yapan müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi soncu kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak müvekkili bakımından davanın reddine ve davanın açılmasına neden olmayan müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin hükmün kaldırılarak, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/604 Esas 2018/105 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce TTK’nun geçici 7. maddesi gereğince terkin edilen şirketin aktif olarak ticari faaliyetine devam ettiğininden ihyasına ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne davaya konu şirketin ihyasına ve ticaret siciline tesciline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dosya istinaf incelemesi için 07/05/2018 tarihinde gönderilmiş, dosya istinaf incelemesi için gönderildikten sonra davacı vekili 09/08/2018 havale tarihli dilekçesi ile mahkemece lehlerine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Bunun üzerine davalı vekili 28/09/2018 tarihli dilekçesi ile davacı vekilinin dilekçe ile yargılama gideri ve vekalet ücreti haklarından feragat etmesi nedeniyle istinaf taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
İstinaf yönünden uyuşmazlık şirket ihyası davasında davacı taraf lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti yönündedir.
HMK’nın 307/1 maddesine göre Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. 309/3 maddesine göre Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. 310/1 maddesine göre Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. 311/1 maddesine göre Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
HMK’nın 332/1 maddesine göre davada haklı çıkmış olan taraf lehine mahkemece resen yargılama giderlerine hükmedilecek ise de tarafların lehlerine olan yargılama giderlerinden feragat etmesine yasal bir engel bulunmamaktadır.
İncelenen vekaletnamede davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu görülmüştür.
Davadan ve kanun yolundan feragat edilmesi halinde, öncelikle davadan feragatin dikkate alınması gerekir. Feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olup hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı değildir. Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Bu nedenle istinaf aşamasında davadan kısmi feragat edilmesi mümkündür.
Davacı vekilinin hükümden sonra, istinaf incelemesi aşamasında lehlerine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinden feragat etmiş olması nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanı kabulüne şirketin ihyası ile ticaret sicile tesciline, davacı vekilinin talebi doğrultusunda yargılama harç ve giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davalı vekilinin konusuz kalan istinaf talebi hususunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2018 tarih 2016/604 Esas 2018/105 Karar sayılı kararının davacının kısmi feragatı nedeniyle KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak;
1-Davanın KABULÜ ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken 6102 sayılı Yasanın geçici 7.maddesi gereğince sicil kaydı kapatılan … Tic Ltd. Şti.’nin ticaret siciline yeniden tescili ile ihyasına,
2-Kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 35,90.TL maktu harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 29,20.TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 6,70. TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-İstinaf yönünden davalı tarafça yatırılan 98,10.TL başvuru harcının hazineye irad kaydına, 35,90.TL karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
7-İstinaf yönünden davalı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 09/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.