Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/591 E. 2019/352 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/591
KARAR NO : 2019/352
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/170 Esas – 2018/52 Karar
DAVA : Mülkiyet (Tespit İstemli)
KARAR TARİHİ : 06/03/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, dava konusu ……… Marka …… Model …. Seri numaralı iş makinesini davalıdan 31/06/2016 tarihinde 65.000,00 TL bedelini peşin ödeyerek satın aldığını, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, iş makinesinin tescil işleminin henüz yapılamadığını, tescil işleminin yapılabilmesi için TOBB ile Maliye Bakanlığı arasında imzalanan 06/08/1985 tarihli protokole göre çıkarılan iş makinelerinin tescili ile ilgili esasların 9/b maddesi gereğince sahiplik belgesi talep ettiklerini belirterek, …. Marka ….. Model ……Seri numaralı iş makinesinin müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafın yanıtı: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, ön inceleme ve tahkikat duruşma gününün tebliğ edilmesine rağmen davalının dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. Bu durumda davalı, HMK 128.maddesine göre davada dayanılan vakıaların tamamını inkar etmiş konumundadır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 17/01/2018 tarih ve 2017/170 Esas – 2018/52 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … Davanın … marka, ….E …. model, ….. seri numaralı iş makinesinin mülkiyetinin tespiti istemine ilişkin olduğu, davacı vekili tarafından dosyaya mülkiyetinin tespiti istenen iş makinasına ilişkin fatura sunulduğu, 16/10/2017 tarihli ön inceleme duruşma zaptının 4 nolu ara kararı ile faturaya ilişkin ödemeyi gösterir belgeyi sunması için davacı vekiline kesin mehil verilerek sonuçlarının hatırlatıldığı, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 22/c-2 maddesine göre iş makinası tarzında olan araçlardan, özel veya tüzelkişilere ait olanlardan; tarım kesiminde kullanılanlar ziraat odalarınca, tarım kesiminde kullanılanların dışında kalan ve sanayi, bayındırlık ve diğer kesimlerde kullanılanların; üyesi oldukları ticaret, sanayi veya ticaret ve sanayi odalarınca tescil edilerek belge ve plakaların verileceğinin hükme bağlandığı, Karayolları Trafik Yönetmeliği 29/A- d-2 maddesinde de aynı doğrultuda düzenleme yapıldığı, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin satış ve devirler bölümünün 36. maddesinde Karayolları Trafik Kanunu 20/d maddesindeki düzenleme doğrultusunda tescil edilen araçların satış ve devir işlemlerinin noterlerce yapılmasınını zorunlu olduğuna ilişkin hüküm getirildiği, tüm bu nedenler ile; davaya konu iş makinasının yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun noterde satış işleminin yapılmaması, faturaya ilişkin ödemeyi gösterir belgeyi sunması için kesin süre verilmesine rağmen verilen kesin süre içerisinde herhangi bir belgenin sunulmamış olması ve bilirkişi raporunda faturadaki iş makinası ile keşif sırasında incelenen iş makinasının birebir örtüşmediği gerekçeleri ile; ” Davanın reddine, …” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava konusu iş makinesini davalıdan 31.06.2016 tarihinde 65.000,00 TL bedelini peşin ödeyerek satın aldığını, işbu dava konusu makinenin tescil işleminin henüz yapılmadığını, yerel mahkemenin, faturaya ilişkin ödemeyi gösterir belge sunulmadığı ve tescil işleminin noter aracılığı ile yapılmadığı gerekçesi ile davayı reddettiğini, davalı …’ in söz konusu iş makinesinin müvekkiline satıldığını kabul ettiğini, makinenin satımına ilişkin veya borca ilişkin çekişmeli husus bulunmadığını, ödeme konusunda ihtilaf olmaması nedeniyle faturaya ilişkin ödemeyi gösteren belgenin varlığına ihtiyaç olmadığını, davalının sadece tescil işlemini yapmaktan kaçındığını, yerel mahkemenin sanki iş makinesinin satım sözleşmesinde ihtilaf varmış gibi gerekçe sürerek davayı reddettiğini, yerel mahkemenin davaya ilişkin eksik araştırma yaptığını, iş makinelerinin tescili ile ilgili esaslar 9/b maddesi gereği kendilerine sahiplik belgesi verilmesini talep ettiklerini beyanla; Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, 2. el iş makinesinin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti (sahiplik belgesi) istemine ilişkindir. Mahkeme, dava konusu iş makinesinin 2. el olduğunu, 2918 sayılı KTK’ nın 22/c-2, Karayoları Trafik Yönetmeliği’ nin 29/A-d-2. ve 36.maddesi ile KTK 20/d maddesi uyarınca noterde satış işlemi yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Dava konusu makinenin noterde resmi şekilde yapılmış bir satış sözleşmesinin bulunmadığı sabittir. İstinaf açısından uyuşmazlık konusu dava konusu iş makinesinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilip verilemeyeceği noktasındadır. TOBB ve Maliye Bakanlığı arasında imzalanan 06/08/1985 tarihli protokol doğrultusunda çıkartılan 17/10/2008 tarihli İş makinelerinin tescili ile ilgili esasların düzenlendiği yönetmeliğin 6. maddesine göre: Tarım kesiminde kullanılanların dışında kalan ve sanayi, bayındırlık ve diğer kesimlerde kullanılan iş makinelerinin sahiplerinin iş makinalarını Karayolları Trafik Yönetmeliği’ nde belirtilen esaslara göre odalara tescil ettirmek ve tescil belgesi almak zorundadır. Aynı yönetmeliğin 9/1-b-4. maddesine göre 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nda tanımlanan iş makinelerinden; gerçek veya tüzel kişilere ait olan ve tarım kesiminde kullanılanların dışında kalan ve sanayi, bayındırlık ve diğer kesimlerde kullanılan iş makinelerinin tescil edilebilmesi için maddenin üst fıkralarında belirtilen belgelerin temin edilememesi durumunda mahkemeden alınacak sahiplik belgesinin tescil talebinde kabul edilebileceği düzenlenmiştir. Bununla birlikte aynı yönetmeliğin 11/1-a.maddesinde iş makinelerinin satış ve devirlerinin noterlerce yapılmasının zorunlu olduğu, bunun dışında yapılan her türlü satış ve devirlerin geçersiz olduğu ifade edilmiştir. Davalı davacıya hurda iş makinesini satmış ise zaten var olması gereken tescil belgesinin akıbeti meçhuldür. Bunun dışında yönetmeliğin 12/1-c maddesine göre: Hurdaya çıkarılan araçların “hurdaya çıkarılmıştır” damgası vurularak sahiplerine verilen tescil belgeleri, araçların hurda olarak satışlarında sahiplik belgesi olarak kullanılır. Bu durumda hurda araç satışı yapılmışsa önceki tescil belgesinde bu durumun belirlenmesi gerekmekte olup, bu nitelikteki iş makinesinin hurdaya çıkarıldığını belirleyen tescil belgesi, sahiplik belgesi hükmündedir. Davacı dava konusu iş makinesinin sahibi olduğuna delil olarak 31/03/2016 tarihli 65.000,00 TL bedelli faturayı sunmuştur. Faturada 1 Adet …. Marka …… Hurdasının davalı tarafından davacıya fatura edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi iş makinesinin hurda olmadığını ifade etmiştir. Davalı, davaya yanıt vermemiş olup HMK 128 uyarınca davayı inkar pozisyonundadır. Dava dilekçesinde delil olarak sadece fatura ve ekli belgeler denilmiş olup, ekli belgeler iş makinesinin fotoğraf çıktılarıdır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde davalının dava konusu iş makinesini davacıya sattığını kabul ettiğini bu konuda çekişme bulunmadığını öne sürmüşse de, bu konuda bir kabul ve delil bulunmamaktadır.Sonuç olarak; davacının dayandığı faturanın hurda bir iş makinesi satışına ilişkin olması, davalının davayı inkar konumunda olması, faturanın tescil edilmek istenen iş makinesine ait olduğu konusunda başka hiçbir delil olmaması karşısında, ilk derece mahkemesi kararının dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 06/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.