Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/564 E. 2019/298 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/564
KARAR NO : 2019/298
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2018
DOSYA NUMARASI: 2016/358 Esas – 2018/93 Karar
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/02/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında akaryakıt alımına ilişkin 18/09/2015 tarihinde ….. Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkil şirket tarafından akdedilen işbu sözleşme gereğince muhataba 11 adet fuellopass cihazının teslim edildiğini, akaryakıt kullanımının aktif hale getirildiğini, ne var ki muhatap tarafından herhangi bir haklı neden olmaksızın sözleşmenin feshedilerek yakıt alımının durdurulduğunu, taraflar arasında akdedilen işbu sözleşmenin 4.maddesi gereğince “Müşterinin işbu sözleşmeden dönmesi halinde satıcıya vuku bulan her bir fiil ile ilgili kendisine işbu sözleşme ile sağlanmış iskonto bedellerinin 2 katı tutarında cezai şartın ayrıca bir ihtara gerek kalmaksızın ödemeyi taahhüt eder” hükmünü havi olduğunu, işbu cezai şart bedelinin davalıdan talep edilmesi zaruretinın hasıl olduğunu, bu çerçevede davalıya müvekkil şirketten almış olduğu yakıtlardan dolayı 2.973,98 TL bedelli iskontu sağlandığını, bununla birlikte sözleşmenin 14.maddesi gereğince “herhangi bir nedenle (sözleşmenin süresinden önce herhangi bir nedenle feshedilmesi hali de dahil ve fakat bununla sınırlı olmaksızın) …..çıkarılması durumunda müşteri araç başına işlemin yapıldığı tarihteki T.C. ….. Bankası satış kuru üzerinden.. ….. için 250-$ (ikiyüzelliamerikandoları) ödemeyi taahhüt eder” hükmünü havi olduğunu, davalıya teslim edilen 11 adet fuellopass cihazı ile ilgili kararlaştırılan işbu cezai şart bedelinin de talep edilmesinin zaruri olduğunu, müvekkil şirket tarafından yapılan tüm başvurulara rağmen davalı tarafça, Türk Borçlar Kanunu 179.maddesi uyarınca istenebilecek ve itiraza konu cezai şart bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından geçmiş gün faizi ile birlikte söz konusu cezai şart bedellerinin tahsil edilmesi amacıyla davalı aleyhine İstanbul Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını fakat davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra 22/02/2016 tarihinde takibe, borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini, bu nedenlerle müvekkil şirketin alacağının sabit olması ve davalının itirazının haksız olması nedeniyle mahkeme nezdinde işbu davanın açıldığını beyanla davalının haksız ve dayanaksız itirazlarının iptaline takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile aralarında 18/09/2015 tarihli bir ….. sözleşmesi imzalandığını, fakat işbu sözleşmenin müvekkil şirketçe fesedilmediğini, aksine davacı şirketçe sözleşmeye aykırı davranılarak sözleşmenin ihlal edildiğini, davacı şirket yetkililerince müvekkil şirkete sözleşmenin imzalanmasından kısa bir süre sonra gelindiğini ve her ne kadar sözleşmede yer almasa da müvekkil şirketten teminat ödenmesinin talep edildiğini, bu talebin müvekkil şirket yetkililerince kabul edilmediğini, akabinde davacı şirketçe müvekkil şirket araçlarına mazot verilmemesi talimatı verildiğini, bu sebeple de müvekkil şirket araçlarının davacı şirketten mazot almadığını, müvekkil şirketin sözleşme uyarınca aldığı yakıtların bedellerini sözleşmede yazıldığı şekliyle günü gününe ödediğini, fakat buna karşın davacı yana sözleşmede yer almamasına rağmen teminat istenmesi ve akabinde yakıt satışının durdurulmasının açıkça hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeple sözleşmenin müvekkil şirketçe fesih olunmadığını, hatta buna ilişkin olarak Bakırköy …..Noterliğinin ….. Yevmiye numaralı ve 09/02/2016 tarihli ihtarnamesi ile bir ihtarname de gönderildiğini, ve müvekkil şirkete mazot verilmeye başlanmasını aksi halde kötü niyetli davrandığını kabul edileceklerinin dahi ihtar olunduğunu buna rağmen davacı yanca hiçbir hususun değiştirilmediğini, müvekkil şirkete haksız ve sözleşmede yer almamasına rağmen teminat talep edildiğini ve akabinde müvekkil şirkete ait araçlara yakıt verilmediğini, bu sebeple müvekkil şirketin imzalanan sözleşmeye herhangi bir aykırı hareketi olmadığını, aksine davacının sözleşmeye aykırı hareket ederek yakıt verilmesinin durdurduğunu beyanla haksız ve hukuka aykırı iş bu davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 19/02/2018 tarih ve 2016/358 Esas – 2018/93 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … Taraflar arasındaki ihtilafın davalının …. sözleşmesini feshedip feshetmediği, davacının davalıdan teminat isteyip istemediği, davacının akaryakıt satışını durdurup durdurmadığı, cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı, davacı ve davalının karşılıklı olarak çekmiş oldukları ihtarnameler ve dosyadaki belgelerden, taraflar arasındaki …. Sözleşmesini davalının feshettiğine dair herhangi bir delile ulaşılamadığı, davalının akaryakıt alımını durdurduğuna dair dosyada herhangi bir belge olmadığı gibi, aksine akaryakıt alımına hazır olduğu Bakırköy ….. Noterliği’ nden gönderilen cevabi ihtarnamede belirtildiği, her ne kadar davalı taraf davacının ….omatic Sözleşmesinde yer almamasına rağmen kendilerinden teminat istendiğini iddia etmişse de dosyada bunu doğrulayan bir belgeye rastlanmadığı, mahkemece davalının ….. Sözleşmesini feshetmediğinin kabul edildiği, bu durumda davacının, davalının akaryakıt alımını durdurduğunu ispat etmesinin gerektiği, dosyada buna ilişkin de belge olmadığı, aksine davalı tarafın akaryakıt alımına hazır olduğunu beyan ettiği, davacı tarafın, davalının akaryakıt alımını durdurduğunu ispat etmesi gerekirken bunu ispat edemediği, bu durumda davacının davalıdan teminat isteyip istemediğinin önem arzetmediği, gerekçeleri ile; ” Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket’in, Davalı’nın … Sözleşmesi’ni feshettiğini ispatlayamadığından bahisle usul ve yasaya aykırı bir biçimde davanın reddine karar verildiğini, Yerel Mahkemenin işbu gerekçesine esas olarak Davalı’nın Müvekkil Şirket’e Bakırköy …. Noterliği’nden 09.02.2016 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarnameyi esas aldığını, Yerel mahkemenin hükme esas almış olduğu ve davalı tarafça müvekkil şirkete iletilen ihtarnamede, her ne kadar yakıt almaya hazır olduğu beyan edilmişse de işbu beyana rağmen kötü niyetle yakıt alımı yapılmadığını, Nitekim, Davalının akdetmiş olduğu …. Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde Türkiye genelindeki bütün petrol ofisi bayilerinden yakıt alma hakkı olmasına rağmen herhangi bir yakıt almadığını, bu durumun müvekkil şirketin delil olarak sunmuş olduğu ticari defterlerinin, davalının keşide ettiği ihtarname sonrasında herhangi bir yakıt alımı yapıp yapmadığının incelenmesi ile de açıklığa kavuşacakken yerel mahkeme tarafından usule ve hukuka aykırı bir biçimde davalarını ispat edecek bir delil sunmadıklarından bahisle reddedildiğini, Davalının en son yakıt alışverişini 12.11.2015 tarihinde gerçekleştirdiğini ve bu tarihten sonra ihtarname keşide edildiği Şubat 2016 yılı da dahil herhangi bir yakıt alımı gerçekleştirmediğini ve davalının asıl saikinin de taraflar arasındaki sözleşmenin örtülü bir biçimde feshi olduğunun sabit olduğunu, bu durumun tespiti için de mali bilirkişiden ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak ek bir inceleme ile açıklığa kavuşacak olmasına rağmen işbu incelemenin yapılmadığını,Basiretli bir tacir olan davalı’nın sözleşmeyi kötü niyetle feshederek yakıt alımını sonlandırdığı 12.11.2015 tarihinden aylar sonra müvekkil şirket’in 02.02.2016 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile talep etmiş olduğu cezai şart tutarları sonrasında yakıt almaya hazır olduğunu bildirir bir ihtarname keşide ettiği ve işbu ihtarnamedeki saikinin aksine yakıt almaya devam etmemiş olmasının; asil saikinin sözleşme’yi feshetmek olduğunu açıkça gösterdiği, bu durumun dürüstlük kuralı ve iyi niyet kaidelerine uymamakta olduğunu, davalının yakıt almadığı ile igili en büyük ispatın da müvekkil şirket ticari defter ve kayıtları olduğunu, bu konuda herhangi bir inceleme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla; İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/358 E. – 2018/93 K. sayılı ilamının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. İstinaf açısından uyuşmazlık konusu taraflar arasındaki …..c sözleşmesinin davalı tarafından feshedilip feshedilmediği, feshedilmişse davacının cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı bu bağlamda davacının icra takibinde talep ettiği alacağın var olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Taraflar arasında 18.09.2015 tarihli akaryakıt alımına ilişkin ….. Sözleşmesi bulunmaktadır. Davacının Bakırköy …. Noterliği’ nin 02 Şubat 2016 tarih ve ….. Sayılı ihtarnamesi ile ceza şart bedelini talep ettiği, davalının ise Bakırköy …… Noterliği’ nin 09/02/2016 tarih ve ….. Sayı ile gönderdiği cevabi ihtarnamesinde aralarındaki … Sözleşmesini feshetmediğini, akaryakıt alımına hazır olduğunu, sözleşmede yazılı olmamasına rağmen davacı tarafından kendilerinden teminat istendiğini ve akaryakıt satımının durdurulduğunu ihtar etmiştir. Davacı davalının haksız bir şekilde sözleşmeyi feshederek yakıt alımını durdurduğundan bahisle ….. Sözleşmesinin 4. maddesine dayanarak iskonto bedellerinin 2 katı tutarında cezai şartın tahsili için İstanbul Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine geçmiş olup itiraz üzerine eldeki dava açılmıştır. Davacı taraf davasını davalının sözleşmeyi feshetmesi üzerine kurmuş olup, dosyada davalının sözleşmeyi feshettiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde davalının 12/11/2015 tarihinde yakıt alımını sonlandırdığını bu davranışın sözleşmeyi feshetmek olduğunu öne sürmüşse de taraflar arasında yazılı bir fesih bildirimi bulunmamaktadır. 1 yıl süreyle imzalandığı belirtilen sözleşmenin süre, fesih ve cezai şart başlıklı 4. maddesinde her iki tarafın da diğer tarafın yükümlülüklerine uymadığı takdirde sözleşmeyi yazılı olarak feshedecekleri ifade edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeye uygun bir fesih bildirimi olmadığı gibi, tarafların iddia ve savunmaları açısından diğer tarafın yükümlüklerini ihlal ettiğine yönelik olarak temerrüt bildiriminin de bulunmadığı, davalının yakıt almadığı iddiasında bulunan davacının, buna ilişkin bir delilinin bulunmadığı ve dolayısıyla davalının olduğu iddia edilen yakıt almama davranışının sözleşmeyi fesih anlamına geldiği şeklindeki yorumun, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ile hukuk normları karşısında geçersiz olduğu, davacının 02/02/2016 tarihli ihtarnamesindeki iradenin sözleşmeyi fesih iradesi olmadığı, yakıt alınmadığı yönündeki bildirimin temerrüt bildirimi olarak kabul edilse bile cezai şart istemine dayanak yapılamayacağı, davalının davacıya yönelik karşı ihtarnamesinde yakıt alımına hazır olduğunu dile getirdiği dolayısıyla temerrüdü kabul etmediği, bu durumda tüm ispat yükü üzerinde olan davacının iddiasını kanıtlayamadığı, mahkeme kararının dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin ise yerinde olmaması nedeniyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,5 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde davacı tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/02/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.