Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/545 E. 2019/347 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/545 Esas
KARAR NO : 2019/347 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/289 Esas 2017/1244 Karar
TARİH : 27/12/2017
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmayaİlişkin)
KARAR TARİHİ: 06/03/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesi ile, hissedarı olduğu … San. Tic. Ltd. Şirketi’ne ait hissesini Üsküdar … Noterliğinin 17.03.2006 tarih ve … yevmiye numaralı limited şirket hisse devir senedi ile davalı … isimli şahsa devretmesine rağmen davalının şirket hissesini adına devralmayıp, müvekkilinin adına sahte imza ile kararlar alarak işlem yaptığını, şirketi devrettikten sonra bu şahsın hissedarlığı kendi adına kaydettirmeden sahte imza ile faaliyetine devam ettiğini ileri sürerek, 17.03.2006 tarihinde devredilen şirket ortaklığının terkini ve bu tarihten sonra resmi işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı mahkemedeki beyanında, davacıdan noterden yapılan sözleşme ile hisseyi devraldığını, ancak kendilerinin bilmemesi nedeniyle şirketten bu yönde bir karar almadıklarını, karar defterine ve pay defterini de işlenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 27/12/2017 tarih 2017/289 Esas 2017/1244 sayılı kararında;”Somut olayda; devrin şirket yönünden geçerli olması için ön görülen devrin şirkete bildirilip pay defterine kaydı işlemi gerçekleşmemiş bulunmamaktadır, devir işlemi tekemmül etmediği ve davacının halen şirket kayıtlarında ortak gözüktüğü, bu eksikliğin dava yolu ile giderilmesinin mümkün olmadığı; Bu itibarla limited şirket hisse devri TTK 520 maddesinde düzenlenmiş olup, ancak bu koşulların yerine gelmesi halinde devir gerçekleşmiş olacağı, dosya içerisinde davacının hissesini noter sözleşmesi ile devrettiği belirtilmiş ise de; ortaklar kurulu kararı ile devrin pay defterine işlendiğine ilişkin bir delil ve belge mevcut bulunmadığından davacının davalı …’ün dava dışı şirketteki hissedarı olduğunun tespitine ilişkin istemin koşulları bulunmadığından…”gerekçesi ile, Davacının davalı …’ün dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin hissedarı olduğunun tespitine ilişkin talebin koşulları oluşmadığından reddine, Dava dışı şirketin 12.09.2007 tarihli ortaklar kurulu kararının iptaline ilişkin talebin pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkilinin hissedarı olduğu …. San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait hissesini Üsküdar Noterliğinin 17/03/2006 tarih … yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Senedi ile … isimli şahsa devrettiğini, Davalı tarafın müvekkilinden şirket hissesini devralmasına rağmen kötü niyetli olarak sahte imzalar ile, hissedarlığı kendi adına kaydettirmeden şirketteki faaliyetini sürdürdüğünü, bu nedenle davalının dava dışı şirketin hissedarı olduğunun tespiti ve 12/09/2017 tarihli ortaklar kurulu kararının iptalini isteme zarureti doğduğunu, Mahkemece özellikle imzaların sıhhati hususunda herhangi bir inceleme yapılmadan, davanın reddine karar verildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, davanın kabulüne, aksi takdirde yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 2. Asliye ticaret Mahkemesi 2017/289 Esas 2017/1244 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’ sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, limited şirket hisse devri nedeniyle şirket ortaklığının davalıya geçtiğinin tespiti ile şirket genel kurul kararının iptali davasıdır. Mahkemece, hisse devrinin tespiti talebinin 6762 sayılı TTK 520 maddesinde öngörülen şekilde hisse devrinin şirkete bildirilip şirket ortaklarınca devre muvafakat ettikleri ve devrin şirket pay defterine işlendiği ispatlanamadığından, genel kurul kararlarının iptali talebinin ise şirkete karşı dava açılabileceğinden davalının pasif dava ehliyeti olmadığından reddine karar verilmiştir.Limited şirket genel kurul kararlarının iptali davalarında husumet sadece ve ancak şirket tüzel kişiliğine yöneltilebilir. Davalı gerçek kişinin bu davalarda davalı sıfatı bulunmamaktadır. Davacı bu talebi konusunda şirketi hasım göstererek dava açmamıştır. Mahkemece bu talebin pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Şirket hisse devrinin geçerli olabilmesi için devir tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK 520. maddede öngörülen prosedüre göre yapılması gerekir. Hisse devrinin anılan şirkete bildirildiği, şirket ortaklarının usulüne uygun olarak devre muvafakat ettikleri ve devrin pay defterine işlendiği ispatlanamadığından hisse devrinin geçerliliğinden bahsedilemeyecektir.Bu nedenle dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 06/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.