Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/535 E. 2019/383 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/535 Esas
KARAR NO : 2019/383 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2014/307 Esas 2017/144 Karar
TARİH : 09/03/2017
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/03/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; … Ltd. Şti.’ne ait … LR1503/1 marka ve model vincin … tarafından “makine kırılma sigortası” ile sigortalandığını, sigortalı vincin 09/03/2014 tarihinde hasar gördüğünü, sigorta eksperi … 12/03/2014 tarihinde yerinde yaptığı inceleme sonucunda vincin tam hasarlı ( perte total) sayılabileceği, hasarlı haliyle sovtaj değerinin tespiti amacıyla uzman kişi ve kuruluşlardan teklif alınması yoluna gidildiğini, müvekkili şirketin hasarlı makine alma konusunda iş yapan sovtaj teklif eden şirketlerden biri olduğunu, müvekkilinin teklif vermeden önce Eksper … ile irtibata geçerek satışı yapılmak istenen sigortalı makine ve ekipmanlarının dökümünü istediğini, … tarafından da makinenin orijinal faturası ve makineye ait parçaların dökümünün gönderildiğini, faturada vinç ve bağlı ekipmanların kodları ve özellikleri ile açıkça gösterildiğini, müvekkilinin hasarlı vinç için 11.04.2014 tarihli e-posta ile ” 2004 model LR 1350 hasarlı vinci 500.000 EURO’ya almayı taahhüt eder vincin fabrika çıkış çeki listesinin tamamının tarafımızı teslim edileceği hasarlı hasarsız ne var ise verilen fıat geçerli olucaktır not verilen fiat KDV dâhildir” teklifini yaptığını, sigorta eksperi …, müvekkili ve davalı Sarılar şirketine gönderdiği 16.04.2014 tarihli e posta ile ” Aşağıdaki teklifiniz kapsamında söz konusu vincin firmanıza verilmesi konusunda … Sigorta Yöneticisi … onay vermiştir. Bu kapsamda vincin ait olduğu firma yetkilisi Sn. … sizlere yardıma olacaktır.” mesajını ilettiğini, davalı Sarılar şirketinin bu bildirim üzerine müvekkiline gönderdiği 18.04.2014 tarihli yazı ile LR 1350/1 iş makinesinin sovtaj bedeli olan 500.000-Euronun KDV dahil … Bankası GOSB şubesi hesaba ödenmesini talep ettiğini ve IBAN numarası bildirdiğini, müvekkili şirketin 500.000,00 EURO bedelle satın aldığı hasarlı vinci 19/04/2014 tarihinde dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ne 700.000,00 EURO ya sattığını ve aralarında satıma ilişkin sözleşme imzaladıklarını, dava dışı Sistem şirketinin, satın aldığı vincin bedelinden 500.000,00 EURO’yu 21/05/2014 tarihinde davalı … şirketi hesabına ödendiğini, bakiye 200.000,00 EURO ‘nun ise vincin tesliminden sonra müvekkiline ödeneceğini, Sistem şirketinin 21.04.2014 tarihinde vinci teslim almak üzere İskenderun’a gittiklerini, görevlilerin yaptıkları incelemede elektronik sitemlere ait kartlar ile kart kutuları, sensorlar ile kablolarının söküldüğü, fatura ve ekindeki listede bulunan parça ve ekipmanların eksik olduğunu gördüklerini, Sistem şirketinin 22.04.2014 tarihinde davalı … şirketinden vincin bütün parçalarının eksiksiz teslimini talep ettiğini, davalı …. şirketinin aynı gün vincin çeki listesindeki parça ve ekipmanlarını teslim etmeyeceklerini, hasar gördüğü yerdeki haliyle teslim edeceklerini beyan ettiğini, tek taraflı olarak hazırlayıp imzalatmak istedikleri alım-satım belgesi ile vinci sadece hasar gördüğü yerdeki ekipmanları ile teslim edeceklerini, vince ilişkin taleplerimizden vazgeçilmesi gerektiğini, aksi takdirde vincin hasarlı teslim etmeyeceklerini bildirdiklerini, bunun üzerine vinci teslim alamadan geri döndüklerini, bedelini ödediği halde satın aldığı vinci teslim alamayan müvekkilinin, davalılar … sigorta, … şirketi ve … teslim için ihtar çektiğini ileri sürerek davanın kabulü ile müvekkilinin uğradığı 200.000,-Euro maddi 100.000.-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen ihtar tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu makinanın Makina Kırılması Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket tarafından siortalandığını, 09.03.2014 tarihinde meydana gelen hasar ile ilgili, müvekkili şirket nezdinde 66000197/2014 sayılı hasar dosyası açıldığını ve 13.06.2014 tarihinde sigortalıya 1.371.393 EURO tazminat ödendiğini, müvekkili şirketin diğer davalı … mülkiyetinde olan makine sovtajı üzerinde tasarruf hakkının olmadığını, makina mülkiyetinin … ait olduğunu, müvekkilinin mülkiyeti kendisine ait olmayan makineye ilişkin davacıya satış vaadinde bulunmasının mümkün olamayacağını, davacı ile diğer davalının sovtaj konusu makinenin özellikleri ve bedeli hususunda anlaşamadıklarını, ihtilaf ile müvekkilinin ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin ihtilaf konusuna dahil olmadığı gibi bu konudaki inisiyatifin de tamamen diğer davalıya ait olduğunu, davacının müvekkili şirketten alacak talep etme hakkı olmadığını, alım satıma ilişkin pazarlık ve müzakerenin diğer davalı ile davacı arasında sürdürüldüğünü, dava konusu taleplerin muhatabının müvekkili olmadığı gibi mahrum kalınan kar ve manevi tazminat isteminin hukuki dayanağı bulunmadığını, ticari hayatın ilkelerine aykırı ve basiretsiz şekilde davranan davacının müvekkili şirketten manevi tazminat hak etmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin adresinin Gebze/Kocaeli ‘de olduğunu, açılacak davanın Gebze Asliye Hukuk Mahkemesinde ( Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) açılması gerekeceğini, esasa ilişkin olarak da davacının davasını Türk Mahkemelerinde açmış olup, 6098 sayılı TBK.’nun 99. maddesi gereğince EURO olarak alacak talep ve ödenmesini isteyemeyeceğini, davacı ile müvekkili şirket arasında yabancı para borcunu içeren bir sözleşme olmadığı gibi, davacı tarafın müvekkilene ait hasarlı vincin dava dışı Sistem şirketine satılamaması dolayısıyla, bu şirket ile aralarında imzalandığını iddia ettikleri her zaman düzenlenmesi mümkün bir sözleşmeyi dayanarak müvekkili şirketten tazminat talebinde bulunmakta olup tazminat davaları ile ilgili TBK.’da alacağın yabancı para olarak talep edilebileceği yönünde bir yasal düzenleme söz konusu olmadığını, dolayısıyla davacının davasının bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili şirkete ait … tescil plakalı … marka 2004 model LR 1350/1 tipi 350 ton kapasiteli paletli vincin 09.03.2014 tarihinde İskenderun’da bulunan … Santralı projesinde çalışmakta iken aşırı rüzgar sebebiyle devrilerek hasar gördüğünü, vincinin hasar gördüğünün sigortayı yapan …’ye bildirildiğini, sigorta şirketince sigortalı vinçte meydana gelen hasarın tespiti için … Ltd. Şti.’nin görevlendirildiğini, müvekkili şirket çalışanının sigorta şirketinin talimatı doğrultusunda hesap numarasını davacı şirkete bildirmiş olmasına rağmen, şirket hesabına paranın davacı tarafça değil üçüncü şahıs … şirketi tarafından gönderildiğini, davacı tarafça müvekkili şirkete her hangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirket ile dava dışı Sistem Şirketi arasında, vincin alım satımı konusunda herhangi bir sözleşme yapılmadığı için vincin satışı ve teslimi konusunda sözleşme hazırlanarak, dava dışı … Şirketine gönderildiğini, müvekkili şirkete ait vincin çalışma mahallinde tüm aksamları üzerinde çalışırken, 09.03.2014 tarihinde devrilerek, hasara uğradığını, müvekkilinin vincin elektronik sistemlerine ait kartlar ile kart kutuları, sensorlar ile kablolarını sökmediğini, vincin devrildiği haldeki hali hazır durumu ile bulunduğu mahalde kaldığını, müvekkilinin dava dışı … şirketine göndermiş olduğu e- postada, vincin kaza geçirdiği iş yerinde komple kurulu vaziyette olduğunu, vincin neyi varsa üzerinde olduğunu, mevcudun dışında kendilerinde bir aksamının olmadığını ve bu konuda nihai kararlarını bildirmelerinin istediğini, bu e-postadan sonra … şirketinin vinci teslim almak konusunda bir talebi olmadığını, davacı ve dava dışı … şirketinin bir takım hileli yollara müracaat ederek haksız kazanç elde etmeye çalıştıklarını, gerek davacı şirketin ve gerekse davacının vinci sattığını iddia ettiği dava dışı Sistem şirketinin 10 yaşında olan bu vinç ile ilgili, satın alma kararı vermeden önce vinci yerinde görüp incelemeden, müvekkiline vincin hali hazır durumunda fabrika çıkış listesindeki tüm aksamının var olup olmadığını sormadan ve bu konuda müvekkilinden her hangi bir teyit almadan, davalı … şirketinin eksperi ile yaptıkları görüşme ve sigorta şirketinin de bunu onaylaması ile vinci satın alıp, daha sonrada müvekkil şirketten vinci fabrika çıkışındaki hali ile teslim almaya kalkışmasında müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur olmadığını, davacının müvekkilinin taraf olmadığı bir sözleşmeden bahsedip maddi manevi tazminat talebinde bulunamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 09/03/2017 tarih 2014/307 Esas 2017/144 sayılı kararında;”Dava; maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı … Şti.’ye ait diğer davalı … tarafından sigortalanan vincin hasarlanması nedeniyle sigortanın ekspertiz elemanları tarafından davacıya bu vincin satılmak istendiği, bunun üzerine davacının dava dışı … teklif sunduğu, 700.000,00 EURO ‘ya davacı tarafından dava dışı … Şti.ye satış yapıldığı, dava dışı … firmasının 500.000,00 EURO’yu davalı … firmasına gönderdiği ancak malın bir kısım parçalarının alıcıya verilmediğinden bu malların alımından vazgeçildiği, vazgeçme sonrasında … firmasının 500.000,00 EURO ‘yu iade ettiği anlaşılmaktadır. Davacı firma ile davalı … firması arasında yazılı bir satış vaadi veya bir sözleşme olmadığı, ayrıca dava dışı … davalı … vincin teslim alınması ile ilgili yapılan masrafların davacı … Şti. ‘ye yansıtılıp yansıtılmadığının belirlenemediği, bilirkişi makine mühendisi … ve … alınan raporda; davacı firmanın satın alma işlemi tamamlanmadan çok kısa bir sürede satın almayı planladığı malı gerekli incelemeyi yapmadan 3. bir kişiye satmasının basiretli ve tedbirli bir tacir olma durumuna uymadığı, diğer davalı …nin ise hasarlı vincin maliki olmadığı, sigorta ettiren konumunda olduğu, hasar bedelini davalılardan …lar’a ödenmek mevkiinde olduğu, bu konumda hasarlanan makinenin sovtaj değerinin belirlenmesi eylemli olarak makinenin hasarlı olarak satılması ve o yolla elde edilecek gelirin de … tarafından … ödenecek tazminattan tenzil edilmesinin sözkonusu olduğu, alım satıma konu olan makinanın 10 yıllık bir makina olup tüm cihazların hasarlanan makine üzerinde bulunamayacağı, kaldı ki … firmasının böyle bir taahhütte de bulunmadığı, … Firmasının 500.000,00 EURO ‘yu bilahare dava dışı … firmasına iade ettiği tespit edilmiştir. Davalı …. defterleri üzerinde yapılan incelemede bilirkişi …; sipariş hesapları arasında davacı ile ilgili değil dava dışı … ile ilgili 500.000,00 EURO’nun girişi ve tekrar çıkışının olduğunu tespit etmiş olduğu anlaşılmıştır. Yetki itirazı reddedilmiş olup, davacının davalılarla herhangi bir şekilde hasarlı vincin alım satımıyla ilgili sözleşme olmadığı gibi komisyonculuk ile ilgili de bir sözleşmenin bulunmadığı gibi dava dışı … şirketiyle ilgili de bir alım satım sözleşmesi dosyaya ibraz edilmiş değildir. Davacının aracı olarak herhangi bir yazılı delili olmadan bu malın davalı … şirketinin ve diğer davalının herhangi bir yazılı talebi olmaksızın 500.000,00 EURO ya 3. kişiye satıldığına dair yazılı bir belge de olmamasına rağmen hasarlı vinçle ilgili dava dışı … bu meblağı gönderdiği, ancak hasarlı vinçteki eksiklikler nedeniyle satın almaktan azgeçtiği, bunun üzerine davalı Sarılar tarafından gönderilen 500.000,00 EURO’nun iade edildiğinden, davacının bu işlemler nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteyemeyeceği…”gerekçesi ile, Davacı vekilinin açmış olduğu davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davacı ile davalı … firması arasında yazılı bir satış vaadi veya bir sözleşme olmadığı gerekçesinin dosya içeriği ve sovtajın yapısı ile uyuşmadığını, Satış sözleşmesinin kurulmadığını iddia etmenin dosya içeriğiyle belgelere aykırılık oluşturduğunu, davalı … firması bakımından da hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu, Bilirkişiler ve mahkemenin sovtajın işleyişini dikkate almadıklarını, hasarlı aracın satılmasının sigorta şirketinin uhdesinde olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18/02/2003 tarih 2002/9739 E. 2003/1224 K. sayılı kararında “araç hurdasının sigortacı tarafından davacı … ettirenin uhdesinde bırakıp hurda bedelini tazminattan düşemeyeceği” hükmüne varıldığını, Davada aracın sigorta şirketince satışa çıkarıldığını, sigorta şirket yetkilisinin onayı ile müvekkiline satıldığını, Sigortalı vincin sigorta şirketince satıldığında mümkün olan en yüksek bedelle satılıp tazminat zararının azaltılacağını, aksi olsa idi yani sigortalının hasarlı aracı düşük bedelle satıp daha çok tazminat alma yoluna gideceğini bunun da sigorta suiistimaline yol açacağını, Dava dışı … .. vincin teslim alınması ile ilgili yapılan masrafların davacıya yansıtılıp yansıtılmadığının belirlenemediğini gerekçesinin olaya uygun olmadığını, TBK madde 211 hükmünün olayda olduğu gibi “…satılanı devralmak üzere yapılan giderler ve satılanın ifa yerinden başka yere taşınması gerektiğinde, taşıma giderleri alıcıya aittir.” satılanı / vinci teslim alma masraflarının … ait olduğunu, gerekçenin aksine teslim masraflarının … yansıtılmasının söz konusu olamayacağını, Bilirkişilerden alınan raporda, davacı firmanın satın alma işlemi tamamlanmadan çok kısa bir sürede satın almayı planladığı malı gerekli incelemeyi yapmadan 3. bir kişiye satmasının basiretli ve tedbirli bir tacir olma durumuna uymadığı gerekçesinin sigorta poliçesi ve ekleri, dosya içeriği ve gerçekle uyuşmadığını, Sigorta poliçesinin sigortalı malın niteliklerini, değerini, hangi parçaları kapsadığını gösteren sigorta hukukunun en önemli belgesi olduğunu ve davacının bu belgeleri incelediğini, Sigorta şirketinin faaliyetlerinin kanunla düzenlendiği, tanzim ettiği belgelere güvenin esas olduğu, müvekkilinin sigorta poliçesine ve eksper raporuna güvendiğini, asıl sorunun vincin parçalarının değerinin düşüklüğü değil sağlam ve değerli parçaların teslim edilmemesi olduğunu, Sovtaj işinin hızlı ve online yapılan bir işlem olduğunu, her alıcının teklif verme hakkına sahip olmadığını, olayda da müvekkili firmanın sisteme tanımlı alıcı olarak ihaleye teklif verdiği ve kabul edildiğini, Bilirkişilerin vinç hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını, basiretli davranmayan ve sözleşmeye uymayanın davalılar olduğunu, … A.Ş.’nin ise hasarlı vincin maliki olmadığı, sigorta ettiren konumunda olduğu, hasarı davalılardan … ödenmek mevkiinde olduğu, bu konumda hasarlanan makinenin sovtaj değerinin belirlenmesini eylemli olarak makinenin hasarlı olarak satılması ve o yolla elde edilecek gelirin de … tarafından … ödenecek tazminattan tenzil edilmesinin söz konusu olduğu gerekçesinin yanlış olduğunu, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları 3.3.2.2.uyarınca tam hasarlı aracın satış yetkisinin sigorta şirketine ait olduğunu, Olayda müvekkilinin teklif verdiği tarihte hasarlı vinci satışa çıkaran ve satışa onay verenin sigorta şirketi … olduğunu, sigortalı … da bu satışa onay verdiğini, satış / sovtaj bedelini de aldığını, Alım satıma konu olan makinenin 10 yıllık bir makine olup tüm cihazların hasarlanan makine üzerinde bulunamayacağı, kaldı ki … firmasının böyle bir taahhütte bulunmadığı gerekçesinin dosya içeriğine ve hayatın gerçeğine uymadığını, Her ne kadar gerekçede … firmasının tüm cihazların hasarlanan makine üzerinde bulunacağına ilişkin bir taahhüdünün olmadığı belirtilmiş olsa da bunun kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, hasara ilişkin sigorta tazminatı sigorta poliçesinde belirtilen kalemlere göre hesaplanıp ödeme yapıldığını, satışın da sigorta poliçesi esas alınarak yapıldığını, talep edilen tüm cihazların da sigorta poliçesinde görüldüğünü, … firmasının böyle bir taahhüt vermesine ihtiyaç olmadığını, sovtajın doğası gereği satışın sigorta şirketince poliçeye göre yapıldığını, bu suretle satışın tüm cihazlar dahil edilerek yapılması gerektiğini, aksi takdirde söz konusu satışın müvekkili açısından hiçbir anlamı kalmadığını, … firmasının 500.0000,00 Euro’yu bilahare dava dışı … firmasına göndermiş olduğunun tespit edildiğini, bunun da davacının iddialarını doğruladığını, satışın yapıldığının bedelinin … firması tarafından itirazsız kabul edildiğinin kanıtı olduğunu, Olayda hasarlı makinenin satıldığı ve bedelinin sigorta ettirene ödendiğini, bu halde aracın sigorta tazminat bedelinin sigortalıya ödendiği ve sigortalı malın mülkiyetinin sigorta şirketine geçtiğini, bu halde davalıların sigortalı aracı müvekkiline teslim borcu doğduğunu, teslim etmeyerek müvekkilinin zarara uğramasına sebep olanların müvekkilinin zararını tazmin ile yükümlü olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/307 Esas 2017/144 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, davalılardan … Ltd. Şti’ne ait olup diğer davalı … şirketince makine kırılma sigorta poliçesi ile sigortalanan … LR1503/1 marka ve model vincin 09/03/2014 tarihinde tam hasarlanması nedeniyle belirlenen sovtaj değeri üzerinden davacı tarafça satın alınmasına rağmen, hasarlı vincin tüm parçaları ile teslim edilmemesi nedeniyle satım sözleşmesinin feshinden kaynaklı kar kaybı alacağının ve manevi tazminat talebinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalı … şirketince sigortalanan diğer davalının maliki olduğu vincin hasarlanması üzerine sovtaj bedeli teklifi yapıldığını, sigorta şirketinin yaptıkları sovtaj bedeli teklifini kabul ettiğini, hasarlı vincin sovtaj bedeli düşülerek sigorta kapsamında tazminatın diğer davalıya ödendiğini, ödeme sonrasında hasarlı vincin sovtaj bedeli karşılığında kendilerine teslimi konusunda diğer davalının bilgilendirildiğini, hasarlı vinci dava dışı 3. kişiye sattıklarını, alıcının vinci teslim almaya gittiğinde bazı parçalarının teslim edilmek istenmediğini, bu nedenle alıcının sözleşmeden vazgeçtiğini, sözleşmenin haksız feshi nediniyle kar kaybına uğradıklarını belirterek tazminat talep etmiştir.Davaya konu vincin davalı … Ltd. Şti’ne ait olduğu, makine kırılması sigorta poliçesi ile diğer davalı tarafından sigortalandığı, sigortalı vincin 09/03/2014 tarihinde hasarlandığı, eksper raporuna göre vincin tam hasarlı olduğu (pert total) sovtaj bedeli olarak davacı tarafından 500.000 EURO teklif edildiği, bu teklifin kabul edilerek sovtaj bedeli olarak 500.000 EURO belirlendiği, davalı … şirketi tarafından sovtaj bedeli düşülerek kalan sigorta tazminatının davalı vinç malikine ödendiği, dava dışı …Ltd. Şti. tarafından sovtaj bedeli olarak belirlenen 500.000 EURO’nun davalı …. Ltd. Şti’ne havale edildiği, hasarlı vinçte bulunması gereken parçalar konusunda alıcı ile vinç maliki şirket arasında uyuşmazlık çıktığı, vincin teslim alınmadığı, alınan sovtaj bedelinin 3. kişi olan … Ltd. Şti.’ne iade edildiği hususları taraflar arasında çekişme konusu değildir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigortalı hasarlanan vincin mülkiyetinin kime ait olduğu, taraflar arasında usulüne uygun kurulmuş satış sözleşmesi bulunup bulunmadığı noktasında çıkmaktadır.TBK’nın 12. maddesine göre sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksı öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı değildir. Uyuşmazlık, taşınır satım sözleşmesinden kaynaklandığından ve TBK’da taşınır satım sözleşmesi için şekil şartı öngörülmediğinden herhangi bir şekle tabi değildir. TBK’nın 1. maddesine göre sözleşme; iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun surette irade açıklamasıyla meydana gelmekte olup, bir tarafın bir şeyi teklif etmesi (icap-öneri) ve karşı tarafın onu kabul etmesi (kabul) ile sözleşme kurulur. İcap, tek taraflı ve karşı tarafa varınca sonuç doğurabilecek ve sözleşmenin objektif-subjektif yönden bütün esaslı unsurlarını ihtiva etmesi gereken bir irade açıklamasıdır. İcap o kadar tam ve mükemmel olmalıdır ki, karşı taraf hiç bir tereddüde düşmeksizin kabul iradesini açıklayabilsin. Ayrıca icabın, icapçının bir sözleşme yapma konusundaki iradesini “ciddi surette” yansıtması gerekir. Başka bir deyişle, icapçı yaptığı icapla bağlanmak istediğini belli etmeli, yani son sözünü söylemiş olmalıdır. Eğer icapta böyle bir nitelik bulunmuyorsa, bu irade açıklaması icap değil, bir icaba davettir. İcaba davette, bir kimsenin, başkalarının kendisine teklifte bulunmasını sağlayıcı ve sözleşme için görüşmelerin başlamasını amaçlayan beyanda bulunması sözkonusudur. Bunun için, ya icapta bulunması gereken hususlardan bazıları eksik bırakılır ya da teklifle kesin olarak bağlı kalmama niyeti vurgulanır. (Yargıtay 11. HD 2014/4499 E., 2015/2107 K.)Makine kırılması sigortası genel şartları 17. maddeye göre “Aksine sözleşme yoksa hasarlı mal sigortacıya bırakılamaz.”. Davacı, davalılar arasındaki sigorta poliçesinde genel şartların 17. maddesine aykırı hüküm bulunduğunu ispatlayamamıştır. Davalı … şirketi de poliçede, genel şartların 17. maddesine aykırı düzenleme bulunmadığını belirtmektidir. Buna göre söz konusu vinç mülkiyeti davalı … şirketine ait değildir. Davalı … şirketinin eksper aracılığı ile yaptığı sovtaj araştırması icaba davet niteliğindedir. Davacı ekspere bildirdiği sovtaj değeri ile icapta bulunmuştur. Ancak davacı icabını ekspere iletmiş olup, sigorta eksperi davalıların yetkili temsilcisi olmadığı gibi çalışanı da değildir. Bu nedenle icabı kabule yetkili değildir. Davacı icabını davalılara usulüne uygun şekilde ulaştırdığını, davalıların bu icabı kabul ettiklerini, böylece taraflar arasında usulüne uygun olarak sözleşme kurulduğunu ispatlayamamıştır. Davacının delil olarak sunduğu ve eksper tarafından belirtilen sovtaj bedelinin sigorta şirketince kabul edildiğine ilişkin beyan davalıları bağlamayacaktır. Davacının yapması gereken iş hak sahibi olan kimseye yani satıma konu vincin maliki olan davalıya icabını ulaştırmak ve onun kabul beyanının kendisine ulaşmasını beklemektir. Ancak icabına uygun bir kabul beyanının kendisine iletilmesinden sonra sözleşmenin kurulduğundan bahsedilebilecektir. Taraflar arasında sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşulduğuna dair icap ve kabulün varlığı ispatlanamamış ve uyuşmazlıkta sözleşmenin esaslı noktalarında çıkmıştır. Tarafları bağlayıcı TBK’da öngörülen şekilde bir satım sözleşmesinin kurulduğu ispatlanamadığından sözleşmenin haksız feshinden dolayısıyla sorumluluktan da bahsedilemeyecektir.Taraflar arasında sözleşmenin esaslı unsurları konusunda anlaşıldığı buna göre sigorta eksperinin raporunda belirlenen satıma konu malın tüm parçaları ile birlikte teslimi konusunda taahhütte bulunulduğu buna rağmen teslimden kaçınılarak sözleşmenin haksız olarak feshine neden olunduğu usulünce ispatlanamadığından, mahkeme kararı esas itibarıyla usul ve yasaya uygun olmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 85,70.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından yatırılan 31,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 13/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.