Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/507 E. 2019/236 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/507
KARAR NO : 2019/236
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2018
DOSYA NUMARASI: 2016/687 Esas – 2018/223 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/02/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firma ile Almanya’ya yapılacak nakliye hizmeti konusunda anlaşmaya vardığını, yükün taşınması esnasında Bulgaristan Gümrüğünde, malın ihracata uygun olmaması gerekçesi ile aracın yola devam etmesine izin verilmediğini, davacının bu nedenle zarara uğradığını, bekleme ve navlun fatura bedeli olan 12.718,73 TL’yi davalının ödemekten imtina ettiğini, hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nde …. Esas dosya ile icra takibi yaptığını, davalının bu icra takibine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu öne sürerek davacının itirazının iptali ile icra takibinin kaldığı yerden devamına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Malın yükleyicisinin kendileri olmadığını, bizzat davacı şirketin de beyan ettiği üzere … San. Tic. Ltd. Şti. olduğunu, kendilerinin aracı olduğunu, taşıma ilişkisinin hizmetten yararlanan bu şirketle davacı arasında olduğunu, malın gümrük, ihracat ve beyannameleri incelendiğinde yükleyicinin bu şirket olduğunun anlaşıldığını, zaten davacının da tüm taşıma süreci boyunca işin niteliği gereği bu şirketle irtibat halinde olduğunu, dolayısı ile davacının iddiasına konu olan alacağın muhatabının kendileri olmadığını, taşınan emtia ile ilgili davacı ile aralarında bir taşıma sözleşmesi bulunmadığını, bu cihetle taşıtan konumunda olmadıklarını, dava konusu faturaların kendilerine 27.06.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, buna karşın İzmir …. Noterliğinin … sayılı ihtarnamesi ile 03.07.2013 tarihinde adı geçen faturaları ihtarnamede belirtilen gerekçelerle davacıya iade ettikleri ve kayıtlarına almadıklarını, taşımanın gerçekleştirilememesinin davacı şirkete ait olduğunu, bu konudaki temel sıkıntının gümrükleme sırasında düzenlenen “Tarım Sağlık Sertifikası”ndan doğduğunu, yükleyici firmanın hazırlattığı bu belgeye yazılması gereken plaka bilgisinin davacı tarafından…. olarak bildirildiği halde daha sonra değiştirildiğini ancak …. olarak değiştirilen bu plaka ile ilgili yeni bir belge düzenletilmesi gerekirken, bu plaka değişikliğinin davacı tarafından mevcut belge üzerine kalemle ilave edildiğini, belgedeki bu usulsüzlük nedeni ile gümrükten geçişin sağlanamadığını, davacının taşımaya ilişkin talep etmiş olduğu bazı belgelerin ise, gümrük kapılarındaki veterinerlerce doldurulması gereken belgeler olduğunu, bu belgelerin yükleyici veya kendileri tarafından doldurulmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 13/03/2018 tarih ve 2016/687 Esas – 2018/223 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … Davalının aracı – komisyoncu olduğuna dair beyanları, taraflar arasındaki e- posta yazıları itibariyle, dava dışı şirketin gönderen, davalının ilk taşıyıcı ve davacının fiili taşıyıcı olduğunun anlaşıldığı, CMR 11.1 maddesine göre davacının, verilen bilgi ve belgelerin doğruluğunu inceleme ödevi altında olmadığından, Bakanlık tarafından hazırlanan, sertifikaya taşımada kullanılmayan …. plakalı aracın derç edilmesi nedeni ile oluşan zarardan davalının sorumlu olduğu, gümrük işlemleri kapsamında davacının 26 gün beklediğinin tespit edildiği, bu kapsamdaki 3.200 Euroluk talebinin yerinde olduğu, yine davacının Bulgaristan – İzmir için 150 € navlun talep edebileceği, bu kapsamda toplam 8.835,66 TL yönünden itirazın iptali gerektiği, taraflarca sunulan diğer iddia ve savunmaların ispatlanamadığı kabul edilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği … ” gerekçeleri ile; “Açılan davanın KISMEN KABULÜ- KISMEN REDDİNE, Davalının, İstanbul Anadolu ….İcra Müd. … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, Takibin 8.835,66 TL asıl alacak yönünden kaldığı yerden aynen devamına, Fazlaya ilişkin istemin ispatlanamamış olması nedeni ile reddine, Alacağın yargılama ile belirlenebilir nitelikte olması nedeni ile şartları oluşmayan icra inkar tazminatının reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Raporu tanzim eden bilirkişinin taşımacılık hukuku ve CMR Sözleşmeleri ile ilgili uzmanlığının neye dayandığının açık olmayıp, eğer ki bu konuda bilimsel yeterliliğe ve bu konudaki yeterliliği gösteren belge ve unvana sahip bir bilirkişi değil ise dosyaya üniversitelerin taşımacılık hukuku kürsülerinde görev yapan akademisyenlerden bir bilirkişi atanmasının talep edildiği, Mahkemece bu yöndeki taleplerinin dikkate alınmadığını, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre, taşımacılık faaliyetlerine ilişkin olan ve özellikle CMR Sözleşmesi hükümlerinin de değerlendirilmesini içerir davalarda, incelemenin taşımacılık hukukunda uzman bir bilirkişi aracılığı ile yaptırılması gerekmekte olup, aksi halin bozma sebebi olduğunu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 30.11.2004 tarih , 2004/9914 E 2004/11701 K sayılı ilamı – Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin , 07.12.2004 tarih , 2004/956 E 2004/12055 K sayılı ilamı) Müvekkilinin hukuki durumu konusunda bilirkişi tarafından yapılan nitelendirmenin yanlış olduğunu, müvekkilinin taşımadaki rolünün asıl- ilk nakliyeci değil taşıma işleri komisyonculuğu olduğunu, dosyadaki taşıma evrakları ve davacı vekilinin beyanının durumu açıkça ortaya koyduğunu, bilirkişinin müvekkil şirketin fiili taşıyan olduğu konusundaki hukuki nitelendirmesinin tümüyle yasaya ve fiili duruma aykırı olduğunu, Davacı şirketin plaka bilgisini ilk olarak 04.12.2012 tarihli mailde, müvekkili tarafından yanlış bir plaka yazıldığı, hata yapıldığı gibi bir ibare yer almadığını, sadece bu plakanın .. olarak düzeltilmesinin istenilmekte olduğunu, orjinal Tarım Sağlık Sertifikasında da davacı şirketçe yeni plaka numarasının el ile eklendiğini, Her ne kadar bilirkişi raporunda, aracın ilk bildirilen plakanın … olduğuna ilişkin yazılı bir delil bulunmadığından bahsedilmişse de; 04.12.2012 tarihli mailde, müvekkili tarafından yanlış bir plaka yazıldığı, hata yapıldığı gibi bir ibare yer almadığını, sadece bu plakanın …olarak düzeltilmesinin istenildiğini, hayatın olağan akışında hiçbir tacirin, kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten doğabilecek zararı önlemek adına resmi bir belge üzerinde elle oynama yapmayacağını, bu hususun dahi davacının bu konudaki kusurunu kabul etmesi anlamında olduğunu, değişen plaka üzerinden Tarım Sağlık Sertifikası’ nın yeniden hazırlanması gerektiğinin yükleyici tarafından davacı şirkete bizzat iletilmesine rağmen, bu durumun bir sorun yaratmayacağının bildirildiğini ve işleme devam edildiğini, bu durumda davacı şirket tarafından yapılması gerekenin, evrakı yükleyiciye geri göndererek yeni evrağın tanzimini istemek iken; davacı şirketin bunu yapmadığını ve bu belge üzerinde eski plakanın üzerine tükenmez kalemle ve davacı şirket çalışanınca yeni plaka eklenmiş olduğunu, bu durumun bilirkişi tarafından hiç dikkate alınmadığını, Davacı şirketin çalışanlarının bu usulsüz ve yasaya aykırı ayrıca suç teşkil eden eylemleri sebebi ile doğan zarara katlanması gerektiğini, açıklanan şekilde başlangıçta, usule, yasaya ve taşıma ilişkilerini düzenleyen tüm kurallara uygun halde davacıya teslim edilmiş olan evrakın, davacı yanca usulsüz bir evrak haline getirildiğini, bunu fark eden Bulgaristan Gümrüğü’ nün de usulsüz belge ile bu malın geçişine izin vermediğini, CMR Konvansiyonu’ nun 11. maddesinin de bilirkişi tarafından eksik irdelendiğini, madde metninin; “Malların tesliminden önce tamamlanması gereken gümrük ve diğer formalitelerin yerine getirilmesi için, gönderici, lüzumlu belgeleri sevk mektubuna iliştirecek yahut da taşımacıya verecek ve talep ettiği diğer bilgileri kendisine sağlayacaktır. (2) Taşımacı bu belgelerle verilen bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini incelemek zorunda değildir. Gönderici bu gibi belgelerin bulunmaması, yetersiz olması, veya usule aykırı oluşundan doğacak zarar, ziyan ve hasardan, taşımacıya karşı sorumludur. Ancak, taşımacının hatası veya ihmali görülen durumlar bu hüküm dışındadır.” şeklinde olduğunu, bu anlamda, davacı araç plakasını usulüne uygun olarak yükleyici şirkete bildirmiş olsa idi bu konuda gerekli belgenin hazırlanıp kendisine iletilmiş olacağını, ancak bunun yerine davacı şirketin resmi belge üzerinde oynama yaparak, gümrükten çıkmaya çalıştığını, belgedeki bu usulsüzlük sebebi ile de geçiş sağlanamadığını, davacının bu taşımaya ilişkin talep etmiş olduğu bazı belgelerin gümrük kapılarındaki veterinerlerce doldurulması gereken belgeler olup, bu belgelerin yükleyici ya da müvekkil şirket tarafından doldurulmasının da mümkün olmadığını, taşımaya ilişkin yükleyici tarafından doldurulması gereken tanzim etmesine hukuki ve fiili olanak bulunan tüm belgelerin eksiksiz bir biçimde dava dışı şirket tarafından doldurulduğunu ve davacı şirkete iletildiğini beyanla; Yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın duruşmalı olarak istinaf mahkemesinde yeniden görülmesine, dava konusuna ilişkin istinaf itirazlarında belirtilen sebeplerle ilgili olarak üniversiteden kara taşımacılığı ve CMR konvensiyonu konusunda akademik uzmanlığı bulunan yeni bir bilirkişiden rapor aldırılmasına, Davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi mümkün değilse, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/687 E – 2018/223 K sayılı hükmünün bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava itirazın iptali davası olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu davacının takip konusu yaptığı ve mahkemece kısmen kabul edilen davada davalının sıfatının ne olduğu, bu bağlamda üst taşıyıcı mı, taşıma işleri komisyoncusu mu olduğu, davalı sıfatının olup olmadığı, dosyada görüşüne başvurulan bilirkişinin alanında uzman olup olmadığı ve bilirkişiden alınan raporun dosya uyuşmazlık konusu ile uyumlu olup olmadığı, davacının bekleme zararının nedeni ve bundan kimin sorumlu olduğu- dava konusu emtianın taşındığı aracın plakasının yer aldığı 01/12/2012 tarihli Uluslararası Orijin ve Sağlık Sertifikasındaki yükün taşınacağı matbu yazılmış olan … plakası yerine elle …plakası yazılmasının beklemeye yol açıp açmadığı ve sorumluluğun aynı şekilde kimde olduğu noktalarındadır. Davalı davaya konu emtianın göndereni dava dışı … Gübre firması ile davacı taşıyıcı firma arasında aracılık yaptığını, taşıma işleri komisyoncusu olduğunu kabul etmektedir. Taşıma işleri komisyoncusu 6102 sayılı TTK’nın 918/1-4. Maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre eşyanın taşıtılması borcu, taşıma işinin örgütlenmesini ve özellikle; a) Taşıma araçlarını ve taşıma yolunu belirlemek, b) Taşıma işini fiilen gerçekleştirecek taşıyıcıyı ve taşıyıcıları seçmek, eşyanın taşıtılması için gereken taşıma, ardiye ve taşıma işleri komisyonculuğu sözleşmelerini yapmak, c) Taşıyıcıya ve taşıyıcılara gerekli bilgi ve talimatları vermek, d) Gönderenin tazminat haklarını teminat altına almak, yükümlülüklerini kapsar. (2) Komisyoncunun yükümlülüklerinin kapsamına ayrıca, taşımaya ilişkin olarak kararlaştırılmış olan eşyanın sigortalanması, ambalajlanması, işaretlenmesi ve gümrüklenmesi gibi başkaca edimlerin yerine getirilmesi de girer. Aksi öngörülmedikçe, komisyoncu, sadece bu edimlerin yerine getirilmesi için gereken sözleşmeleri yapmakla yükümlüdür.
(3) Taşıma işleri komisyoncusu, gerekli sözleşmeleri kendi veya böyle bir yetki almış olması şartıyla, gönderen adına yapar. (4) Taşıma işleri komisyoncusu edimlerini yerine getirirken, gönderenin menfaatlerini gözetmekle ve onun talimatlarına uymakla yükümlüdür. Taşıma işleri komisyoncusunun sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesinde 6102 sayılı TTK’ nın 928. maddesinin gözönüne alınması gerekir. Bu maddeye göre: (1) Taşıma işleri komisyoncusu, zilyetliğinde bulunan eşyanın zıyaından ve hasarından sorumludur. 876 ilâ 878 inci, 880 ve 881 inci maddeler ile, 882 nci maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları ve 883 üncü, 885 ilâ 887 nci maddeler kıyas yoluyla uygulanır. (2) Taşıma işleri komisyoncusu, zilyetliğinde bulunan malın zıyaından veya hasarından kaynaklanmayan bir zarardan sadece 918 inci madde uyarınca kendisine düşen bir yükümlülüğü ihlal etmesi hâlinde sorumludur. Tedbirli bir tacirin göstereceği özene rağmen zarar önlenemeyecek ise komisyoncu sorumluluktan kurtulur. (3) Zararın oluşmasına, gönderenin bir davranışı veya eşyanın özel bir ayıbı da sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır. Belirtilen yasa hükmü karşısında davalının taşıma işini organize ettiği, taşıma işini bizzat yapmayarak başka birine de taşıma işlerini yaptırabileceği, gönderilen emtianın davacı tarafından taşınması işine aracılık ettiği, kendi kabulü doğrultusunda taşıma işleri komisyoncusu olduğu, bu durumda da taşıyan gibi sorumlu olduğu anlaşılmakla husumetin kendisine düştüğü bunun aksi yönündeki istinaf nedeninin yerinde olmadığı kabul edilmelidir. Bilirkişinin CMR uzmanı olmadığı yönündeki istinaf nedeni açısından bilirkişi …’nun avukat olduğu, 2019 yılı Bilirkişilik daire başkanlığının internet sitesinde 6917 sırada 65 nitelikli hesaplamalar 45 muhasebe 65.13 sigorta mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplamalar 65.01 aktüerya (iş göremezlik /destekten yoksun kalma) 45.01 genel muhasebe branşlarında bilirkişi olduğu, diğer bilirkişi …bağımsız denetçi olup, … sırada … muhasebe … vergiler ve mali yükümlülükler 49 gümrükve dış ticaret 47 kurumsal yönetim 49.01 dış ticarettenalınan vergi, resim, harç ve mali yükümlülükler 48.01 yurt içinden alınan vergi, resim, harç ve mali yükümlülükler 45.01 genel muhasebe 45.03 maliyet muhasebesi 45.02 yönetim muhasebesi 45.06 denetim45.04 ekonomi ve ekonometri 45.05 ticari işletme ve şirketler muhasebesi 47.02 pazarlama yönetimi 47.02 pazarlama yönetimi 47.01 yönetim analizi alanlarında bilirkişi oldukları görülmektedir. Davalı vekilinin bilirkişilere sorulmasını istedikleri hususların bilirkişiler duruşmaya çağrılarak sorulmaması istinaf nedeni açısından ise HMK’nın 282.maddesi uyarınca hakimin bilirkişi görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirmesi yanında HMK’nın 281/2.maddesi kapsamında bilirkişi raporuna itiraza ilişkin olarak bilirkişiden sözlü açıklama istemenin hakimin takdirinde olması nedeniyle bu istinaf nedeni yerinde sayılamaz.Dava konusu, talep edilen tazminatın navlun ücreti ile davacının gümrükte beklemek zorunda kalması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zarar olduğu öne sürülmekte olup, taşınan emtianın hasarı söz konusu değildir. Davalının, talep edilen tazminat kalemlerinden sorumlu olup olmadığının belirlenmesi için emtianın taşınma belgelerinde kusur olup olmadığı, beklemenin ne sebeple olduğu davalının beklemenin nedeninden sorumlu olup olmadığı belirlenmelidir. Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin (CMR) Sözleşmesinin 11. Maddesine göre:1.Malların tesliminden önce tamamlanması gereken gümrük ve diger formalitelerin yerine getirilmesi için, gönderici, lüzumlu belgeleri sevk mektubuna ilistirecek yahut da taşımacıya verecek ve talep ettigi diger bilgileri kendisine saglayacaktır.2. Tasımacı bu belgelerle verilen bilgilerin dogrulugunu ve yeterliligini incelemek zorunda değildir. Gönderici bu gibi belgelerin bulunmaması, yetersiz olması, veya usule aykırı oluşundan doğacak zarar, ziyan ve hasardan, taşımacıya karsı sorumludur. Ancak, taşımacının hatası veya ihmali görülen durumlar bu hüküm dışındadır.3. Sevk mektubunda belirtilen bu mektuba ekli veya kendilerine verilen belgelerin kaybından veya hatalı kullanılmasından dogacak sonuçlardan taşımacı, komisyoncu gibi aynı derecede sorumludur. Ancak, taşımacın ödeyecegi tazminat yükün kaybolması halinde ödenecek tazminatı geçemez. Davacının 01/12/2012 tarihinde taşınan emtianın da aralarında bulunduğu birçok eşya için müşterek ihracat belgesi düzenlediği ve Kapıkule Gümrük Müdürlüğünce tasdik edildiği, Davacının daha sonra dava konusu emtianın aralarında olmadığı emtia için 27/12/2012 tarihinde ihracat belgesi düzenlemesinden yola çıkılarak bilirkişi tarafından bekleme süresinin oluştuğu kabul edilmek suretiyle bekleme ücreti hesabı yapılarak davalının sorumluluğuna gidilmiştir. Davacı Bulgaristan gümrüğünde emtianın sakıncalı bulunması ve yüke ilişkin belgelerin usulüne uygun olmaması nedeniyle bekletildiğini ve yola devamına izin verilmediğini öne sürerek emtianın navlun ücreti ile beklemeden doğan zararı nedeniyle düzenlediği faturadan davalının sorumlu olduğunu öne sürerek icra takibi yapmış, itiraz üzerine de bu davayı açmıştır. Davalı taraf ise emtianın tarım bakanlığınca düzenlenen sertifikasında taşımanın yapılacağı aracın davacı tarafından elle düzeltildiğini gecikme ve beklemenin bu nedenle oluştuğunu öne sürmekte dolayısıyla bunun sorumluluğunun davacı taşıyanda olduğunu savunmaktadır. Dosyada toplanan delillerden Bulgaristan Gümrüğünde aracın niye bekletildiği anlaşılamamaktadır. Davacıdan Bulgaristan gümrüğünde bekletilme ile ilgili tüm delilleri sorularak varsa getirtilecek olanların özellikle ilgili gümrük müdürlüğünden dava konusu emtianın taşınması esnasında gecikmenin ve bekletilmenin nedenine ilişkin belgeler celp edildikten sonra emtianın niteliği (doğal yarasa gübresi) de gözönüne alınmak suretiyle uluslararası taşınması esnasında gerekli belgelerin neler olduğu belirlenmeli, gümrük müşaviri ve CMR uzmanı bilirkişi tayin edilerek Bulgaristan Gümrüğü’ nde hangi nedenle gecikme olduğu, beklemenin nedeni 01/12/2012 tarihli Uluslararası Orijin ve Sağlık Sertifikasındaki yükün taşınacağı matbu yazılmış olan …. plakası yerine elle … plakası yazılmasının beklemeye yol açıp açmadığı ve sorumluluğun kimde olduğu net bir biçimde belirlendikten sonra TTK 928/3 kapsamında taşıma işleri komisyoncusu olan davalının, talep edilen zarardan sorumlu olup olmadığı sorumlu ise miktarı ayrıntılı olarak belirlenmelidir. Belirtilen hususlar belirlenmeden salt bekleme süresi üzerinden davalının sorumluluğuna gidilmesi davanın esasına ilişkin tüm deliller toplanmadan hüküm verilmesi anlamında olup, açıklanan nedenler ile; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’ nin 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 13/03/2018 tarih ve 2016/687 Esas – 2018/223 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 151,00 TL istinaf karar harcının talep halinde yatıran davalıya iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvurma harcı toplamı 98,10 TL ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gidiş – dönüş masrafı 31,5 TL’ nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/02/2019 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.