Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/466 E. 2019/154 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/466 Esas
KARAR NO : 2019/154 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2014/1386 Esas 2017/98 Karar
TARİH: 06/02/2017
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/02/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı banka ile davalı arasında Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı davranarak taahhütlerini yerine getirmediğini, anılan sözleşme metninde borcun ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranlarının hiçbir tereddüte mahal vermeyecek şekilde açıkça düzenlendiğini, davalı borçlunun taahhütlerini yerine getirmemesinden dolayı borcun muaccel hale geldiğini, işbu durumun Zeytinburnu … Noterliği tarafından gönderilen 28/04/2014 tarih ve … numaralı ihtarnamesi ile borçlu şirkete bildirildiğini ve borçlarını ödemesinin ihtar edildiğini, borçlu şirketin bu ihtarnameye karşı herhangi bir itirazda bulunmadığını, 9.051,51 TL asıl alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından işbu icra takibine itiraz edildiğini ve itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalı aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, davalının alacaklı bankadan kullanmış olduğu kredi ile ilgili muhtelif ödemeler yaptığını, alacaklı bankanın yapılan ödemeleri başka hesaplara alarak normalde ödeme yapılan kredi için haksız olarak temerrüt oluşturulduğunu, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından da takip başlatıldığını ve mükerrer takip başlatılarak alacakla ilgili birden fazla takip açıldığını ve davacının kötüniyetli olduğunu, takip konusu rehinli aracın kredisinden borç kalmamış olmasına rağmen bu rehin sözleşmesininde bu mükerrer takiplere dayanak yapıldığını savunarak, haksız ve kötüniyetli işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 06/02/2017 tarih 2014/1386 Esas 2017/98 sayılı kararında;”Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, yapılan inceleme sonucu tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte dikkate alındığında; davacı banka tarafından davalı şirkete taşıt kredisi kullandırıldığı, söz konusu kullandırılan krediler sebebiyle davalı şirkete ait ..plakalı araç üzerine ve yine bu davamıza konu teşkil eden … plakalı araç üzerine rehin konulduğu, davacı banka tarafından her iki rehnin de aynı hesaptan takip edildiği, söz konusu kredilerin ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından önce İstanbul …İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile, … plakalı araç üzerindeki rehnin paraya çevrilmesi için takip yapıldığı, daha sonrada davamıza konu teşkil eden … takip sayılı dosyasıyla da, bu davamıza konu olan …plakalı araç için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığı, davacı banka ile davalı arasında akdedilen taşıt rehni sözleşmesinin 19.maddesine göre, 21.maddede yazılı taşıtı (ki bu taşıt daha önceki takibe konu olan ….plaka sayılı taşıt) davalının banka ile imzalamış olduğu gerek işbu taşıt kredisi sözleşmesi ile gerekse banka ile imzalamış olduğu veya imzalayacağı başka sözleşmelerden herhangi bir nedenden doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere rehnettiğinin kabul ve taahhüt eder hükmünün bulunduğu, rehin miktarı dikkate alındığında, söz konusu araç rehninin davacının davalıdan olan tüm borçlarını karşılamaya yeter düzeyde olduğu, bu nedenle davacı banka tarafından aynı alacak için başlatılmış bir rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip varken, davalı hakkında yeniden takip başlatmasının yasaya uygun olmadığı…”gerekçesi ile, Davacının davasının subut bulunmadığından reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İki ayrı araç üzerinde de müvekkili lehine rehin hakkı söz konusu olduğunu, rehin sözleşmeleri kapsamında, alacaklı olan müvekkilinin rehinleri paraya çevirmesinde engel bir durum bulunmadığını,
İlk derece mahkemesi kararında ikinci araç için takip yapılamayacağı belirtildiği fakat hukuki dayanağı ve gerekçesinden bahsedilmediğini, Paraya çevrilmesi talep edilen rehinli aracın satış için hazır edilip edilemeyeceği, satış bedelinin alacağın tamamını karşılayıp karşılamayacağı belli olmamasına rağmen mahkemenin tek takibin yeterli olacağı kanaatine vardığını, Mahkemenin bu husustaki yorumunun bir varsayımdan ibaret olup ve kanun hükmü ile engel getirilmeyen bir hususta varsayım yoluyla bir hakkın kullanılmasının engellenmesinin hukuk düzeninde kabul görmeyeceğini, İki farklı rehin takibi açmakta hukuken bir engel bulunmamakla birlikte açılan diğer takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açıldığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1386 Esas 2017/98 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK 355. Maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticari araç kredisi nedeniyle alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davada, davalı ile davacı banka arasında 26.600,00-TL bedelli ticari taşıt kredisi sözleşmesi imzalandığı, çekilen krediye teminat gösterilen … plakalı araç için taraflar arasında rehin sözleşmesi yapıldığı, ancak taksitlerin ödenmemesi üzerine davacı tarafça davalı borçlu hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, borçlunun borca itirazı ile takibin durduğu, bunun üzerine davacı vekili tarafından İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesine davalı hakkında itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür. Davalı ile davacı banka arasında 18.500,00 -TL bedelli ticari taşıt kredisi sözleşmesi imzalandığı , çekilen krediye teminat gösterilen … plakalı araç için taraflar arasınra rehin sözleşmesi yapıldığı, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında rehnin borcu karşılamama durumuna karşılık, davacı tarafça davalı borçlu hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, bunun üzerine davacı vekili tarafından davalı hakkında işbu itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür. Davacı banka tarafından bahsedilen takip dosyalarından önce, 28/04/2014 tarih ve …. nolu Zeytinburnu … Noterliğince kredi sözleşmeleri dayanak gösterilmek suretiyle davalıya 6.768,87 TL kat hesabı gönderildiği, İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyasında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı takipten sonra, aynı kat hesabı dayanak yapılmak suretiyle mükerrer ödeme olmamak kaydıyla 30/06/2014 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasından rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı görülmüştür. Davacı tarafça, takiplere dayanak olarak her iki rehin sözleşmenin 19. Maddesi hükmünde” işbu taşıt sözleşmesinden, gerekse bankayla imzalamış olduğu veya imzalayacağı başka sözleşmelerden ve / veya herhangi bir nedenden doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere rehnettiğini kabul ve taahhüt eder” şeklinde düzenleme gösterilmiştir. Alacaklı bankanın İİK 45 maddesi kapsamında rehinle karşılanmayan borcu için genel haciz yolu ile takip yapabilme hakkına karşılık, takibe dayanak rehin sözleşmesi kapsamındaki rehin şerhinin “ödenmiş bulunan kredi borcu dışındaki borçları da kapsadığı” gözetildiğinde, MK’nun 955.maddesi uyarınca yazılı rehin sözleşmesi esas alınmak suretiyle rehin yoluyla takip başlatabilmesine yasaklayıcı bir hüküm bulunmadığı, İcra müdürlüğünce rehin sözleşmelerinden kaynaklanan alacak nedeniyle mükerrer olmamak kaydıyla başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, borçluya İİK’nun 146. maddesi kapsamında ödeme emri gönderildiği, 146. maddesinde belirtilen prosedürler uygun işlemler yapıldığı, takip talebinde ve ödeme emrinde; tahsilatta mükerrer olmamak üzere kaydına yer verildiği, bu bağlamda “İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile bağlantılı borç olması ve “tahsilatta mükerrer olmamak üzere” kaydına yer verilmekle, mükerrer olma durumunda icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurulabilme hakkı olduğu da gözetildiğinde, mahkemenin ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, hesap kat hesabında belirtilmeyen, ancak icra takibinde alacak kalemi olarak gösterilen 2.071, 41 TL tutarındaki masraf kaleminde, rehin sözleşmesine konu sigorta poliçesinin yenilenme durumuna karşılık, davalının talimat üzerine davacı tarafça 1.880,00 TL sigortaya prim ödemesi yapıldığı, buna dair dekontun davacı banka tarafından sunulduğu, dosya kapsamında bulunan genişletilmiş kasko poliçesinin içeriğinden anlaşıldığı üzere, poliçe düzenlemesi sırasında 130 TL çekici ile teslim alma ücreti , 60 TL check up muayene masrafların davacı tarafça poliçeye göre sigorta şirketine ödendiği, bilirkişinin ek raporunda belirttiği üzere de, davacının rehin sözleşmesi kapsamında yapmış olduğu masraflar olduğu ve talep edebileceği anlaşılmıştır. Sonuç olarak, tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ret kararının ortadan kaldırılarak, HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca dosya kapsamındaki hükme elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek, davanın kabulü ile İstanbul …. İcra müdürlüğünün …. sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının iptali ile, 9,051,51 TL asıl alacak üzerinden takip talepnamesine uygun takibin devamına, alacağın %20’si olan 1.810,31.TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2017 tarih ve 2014/1386 Esas 2017/98 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak;1-DAVANIN KABULÜ ile, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine vaki itirazının İİK.nun 67. Maddesi uyarınca iptaline, takibin devamına, 2-Alacağın %20’si olan 1.810,31.TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, İLK DERECE YÖNÜNDEN 3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 618,31.TL nispi karar harcından peşin alınan 109,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 508,91.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 109,40.TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından sarf edilen 700,00.TL bilirkişi gideri ile 111,40.TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 811,40.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 2.725,00.TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 8-İstinaf aşamasında davacı tarafından sarf edilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosya gidiş- dönüş masrafı 55,00.TL’nin toplamı 153,10.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/02/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.