Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/430 E. 2019/186 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/430
KARAR NO : 2019/186
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 25/10/2017
DOSYA NUMARASI: 2016/1045 Esas – 2017/973 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 13/02/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket yetkilisi ile davalı şirketin ticari alışveriş için anlaşma yaptığı … Bölge Satış Temsilcisi … ile çalışan tüm firmalara uygulandığı üzere yapılacak her 100.000,00 TL kod alımında alışveriş karşılığında %5 bonus geri ödemesi konusunda anlaşıldığını, yapılan alışveriş ve ödemeler için taahhüt edilen %5 bonus ödemesinin ilk partisi için 11/01/2016 tarihinde bonus ödeme notuyla 3.542,00 TL’nın müvekkile ödendiğini, devam eden zamanlarda müvekkilce yapılan alışverişler ve ödemelere rağmen hak edilen bonus ödemesinin davalı tarafından yapılmadığını, davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağın % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil arasında herhangi bir hukuki veya fiili ilişki bulunmadığını, müvekkilin dava dilekçesinde bahsedilen şekilde bir faaliyetinin söz konusu olmadığını, müvekkilin … isminde bir çalışanı bulunmadığını, davacıya vaat edilmiş bir bonus, yapılmış veya yapılması gereken bir ödeme bulunmadığını, dekontta bahse konu ödemenin … Ltd. unvanlı başka bir şirkete yapıldığını, şirketin KKTC’de kurulu ve faal ayrı bir tüzel kişilik olduğunu, müvekkil ile davacı arsında akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine, davacının % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 25/10/2017 tarih ve 2016/1045 Esas – 2017/973 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçelere göre; davanın İİK 67 maddesine göre açılmış itirazın iptali davası olduğu, davacı tarafından yapılan takibe davalı tarafından süresinde itiraz edildiği ve takibin durduğu, davanın İİK 67 maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, davacının alacağının varlığı yönünden taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, inceleme günü tebliğ edilip bildirildiği halde davacının defterlerini ibraz etmediği, bunun üzerine sadece davalının defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının alacağının varlığına ilişkin bir kayıt bulunmadığı, davanın ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” davanın reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil lehine açılan itirazın iptali davasının yerel mahkemece süresinde bildirilen tüm delillere ve inceleme gününde defterlerin ibraz edilmeme sebepleri, gerektiğinde mahallinde incelenme yapılması istenildiği, bu durum gerekçeli olarak 31.03.2017 tarihli dilekçe ile mahkemeye bildirildiği halde ‘’…davacının alacağının varlığı yönünden taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ancak inceleme günü davacıya tebliğ edilip bildirilmesine rağmen defter ibraz edilmediği, davalının defterleri üzerinde yapılan incelemede de davacının alacağının varlığına ilişkin bir kayıt bulunmadığı davanın ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine …‘’ gerekçesiyle red edildiğini, işbu kararın dosyaya yansıyan ve süresinde bildirilen ancak dikkate alınmayan delillerin toplanmayışı, yahut toplanmayacak ve dikkate alınmayacaksa, gerekçeli olarak vazgeçilmeden sırf davalı tarafın defter incelemesine indirgenmiş olması sebebiyle eksik inceleme yapıldığını, Mahkemenin kararının eksik inceleme sonucu verildiğini, 31.03.2017 tarihli delillerinin dikkate alınmadığını ve davalı tarafa ait yanlış döneme ait defterlerin incelenmesi ile hüküm kurulduğunu, bu durumun dosyada mevcut 31.03.2017 tarihli dilekçelerinde de vurgulandığı halde hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, alacağın temelini oluşturan ve icra dosyasında açıkça belirtilen bonus ödemesinin yapıldığı dekont ve dekont kayıtlarının yer aldığı … Bankası … iban kayıtları ile müvekkilin ticaret yaptığı, ticaret gereği yaptığı ödemelere dair kayıtları muhtevi … Bankası … iban nolu hesap kayıtları dahi dosyaya celp edilmeden karar oluşturulduğunu ve matbu ifadelerle deliller toplamadan sadece davalı tarafa ait yanlış döneme ait ticari defterlerin incelemesiyle karar verilmiş olduğunu, Yargıtay içtihatları da göz önüne alındığında, yerel mahkemenin kararının bozulması gerektiğini, ( Yargıtay 2. HD E.2014/4923-K.2014/15014 – Yargıtay 2. HD E.2015/7369 – K. 2015/21819 ) Açıklanan gerekçeler ile ve HMK. md. 355 hükmü gereğince re’sen gözetilecek nedenlerle istinaf incelemesi yapılarak mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla; İstinaf taleplerinin kabulüne, Süresinde bildirilen delilleri toplanmadan veya gerekçeli olarak vazgeçmeden HMK 187 vd maddeleri ile sair kanunlara açıkça aykırı olduğundan, Mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, bu anlamda İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 25.10.2017 tarih ve 2016/1045 E. – 2017/973 K. sayılı ilamının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, … Bankası’ nın dekontu delil olarak göstermek suretiyle kampanya kapsamında bonus adı altında ödemeden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir . Dosya içerisinde bulunan … bankasının dekontunda dava dışı … Ltd. Şti tarafından bonus ödeme kaydı yazılı 3.542,00 TL tutarın davacının hesabına havale edildiği, davalı taraf banka dekontunda havale gönderen şirketin kendisi ile bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerken, bilirkişi raporunda davalı şirketin eski unvanının … Ltd. Şti olduğu , bu şekilde dekontta gönderici kaydındaki şirket ile davalı eski unvanı arasında benzerlik bulunduğu, davacının da iddiasını tüzel kişiliğin aralanmasına ve şirketler arasında organik ilişkiye dayandırdığını ileri sürdüğü görülse de, davacının bonus adı altında ödeme isteyebilmesine dayanak yazılı bir bağlantı kampanya sözleşmesinin bulunması, yada bu hususta davalı ile aralarında teamül oluştuğunun ispatlanması gerektiği gibi, davacının prim ödemesini hak kazandığına dair satış yaptığını gösterir iddiasını da ispat etmesi gerektiği, … bankasının dekontunda dava dışı …Ltd. Şti tarafından 3.542,00 TL tutar bonus ödeme kaydı ile davacının hesabına havale edilmiş olması ve bu havaledeki açıklama kaydının, iddiasını ispat için tek başına yeterli olmadığı, bu şekilde davacının iddiasını ispatlayamaması nedeniyle mahkemenin ret kararının; dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/02/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.