Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/365 E. 2018/379 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/365
KARAR NO : 2018/379
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2017 Tarihli Tensip Tutanağı ( 11 nolu ara karar )
19/01/2018 Tarihli Ara Karar
DOSYA NUMARASI : 2017/726 Esas ( Derdest Dava Dosyası )
DAVA : Çek İstirdadı
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin keşidecisi .. Tic. A.Ş olan… Bankası Özlüce Şubesine ait …numaralı 31/05/2017 tarihli 20.000,00 TL bedelli çeki dava dışı …’tan ticari iş karşılığı aldığını, müvekkilinin uzun yıllardır tanıdığı olan davalı tarafın dava konusu çek aslını faktoring şirketlerinde paraya çevirmek için teslim aldığını, davalı tarafın çeki iade etmesi konusunda uyarılmasına rağmen çek bedelini getirmediği gibi çek aslını da iade etmediğini, TTK’ nun 758. gereği çekin davalı tarafta olduğu bilindiğinden taraflarına iadesi ve dava konusu çekin kötü niyetli üçüncü şahısların eline geçmesi ve kullanılmamasının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini belirterek, dava konusu çek aslının davalıdan alınarak müvekkiline iadesine, dava sonuçlanıncaya kadar çek bedelinin ödenmemesi ve müvekkili davacının mağduriyetine sebep olunmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 19/01/2018 tarihli, İhtiyati Tedbir Talebinin Reddine İlişkin Ara Kararı ile; ” … her ne kadar davacı vekili dava dilekçesi ile dava sonuçlanıncaya kadar çek bedelinin ödenmemesi ve müvekkili davacının mağduriyetine sebep olunmaması için çek ile ilgili ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, davacı vekilinin dava dilekçesinde ihtiyati tedbir talebine dayanak göstermiş olduğu iddiaların yargılamayı gerektirmekle sonuca ulaşılabileceği, davacının iddialarına ilişkin dosya içerisine ibraz edilmiş herhangi bir delil bulunmadığından, bu aşamada ihtiyati tedbir kararı vermeyi gerektirir kanaat oluşmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının, hamili olduğu çekin elinden hile ile alınması nedeniyle zaten mağdur durumda olduğunu, davalı tarafça kötü niyetli olarak ele geçirilen dava konusu çek üzerine tedbir konulmaması halinde, davalının çeki paraya çevirip müvekkil/ davacıyı zarara uğratma ihtimali bulunduğunu, işbu sebepten HMK m.389 vd. gereği ihtiyati tedbir talebinde bulunduklarını,
HMK m.390/3′ e göre; tedbir talep eden tarafın, dilekçesine dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, ( Yargıtay 1. H.D.’ nin 2012/436 Esas – 7 Karar sayılı ilamı ve HGK’ nun 2007/19- 190 E.- 191K. Sayılı ilamı )
Somut olayda, Yerel Mahkemece dava konusu iddialarına ilişkin delillerin dosya arasında mevcut olmaması gerekçesiyle tedbir taleplerinin reddine karar verildiğini, dosyaya daha önce ibraz edilen çek suretinin, savcılık soruşturma dosyasına ( ve ekte ) ibraz edilen çekin iadesine ilişkin yazışma kayıtları dikkate alındığında gerçek hamilin müvekkil/ davacı olduğunu, HMK m.390/3 ve Yargıtay yerleşmiş içtihatları gereği; mevcut olan deliller ile yaklaşık ispat kuralının sağlandığını,
İleri sürerek Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/726 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin kararın, talepleri doğrultusunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Talep, çek istirdatı istemli açılan derdest dava dosyasında, çekin ödenmemesi yönünde tedbir konulması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve bu karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 389. maddesinin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmü düzenlenmiştir.
Yine aynı yasasının 390/3 maddesi ” tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davasının esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. “Hükmünü içermektedir.
Dava konusu çekin tedavül kabiliyeti olan kambiyo evrakı olması nedeniyle davacının yetkili hamil olup olmadığı yargılama sonucu ortaya çıkacak bir husus olup, davacının bu aşamada dosyaya sunduğu deliller haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte olmadığından ilk derece mahkemesince tedbir taleplerinin reddine ilişkin olarak verilen red kararı usul ve yasaya uygun olup, verilen karar kamu düzenine de aykırı olmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,5 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/04/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.