Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/319 E. 2018/313 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/319
KARAR NO : 2018/313
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2017 Tarihli, İhtiyati Haciz Talebinin Reddine İlişkin Karar
DOSYA NUMARASI : 2017/1352 D. İş -2017/1355 Karar
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’ nin 12/03/2018 tarih ve 2018/893 Esas – 2018/588 Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’ ne gönderilmiş ve bu daire tarafından da 22/03/2018 tarih ve 2018/606 Esas – 2018/336 Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dairemize gönderilmiş olmakla; incelendi.
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle;
Borçluların haksız eylemleri nedeniyle hem kendilerine yarar sağladıklarını, hem de müvekkil şirketin zararına sebep olduklarını, borçluların mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, uygun görülecek teminat karşılığı, 383.626,00 TL borca yeter miktarda borçluların menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerinin muhafazası için ihtiyati haciz talep etme zarureti hasıl olduğunu beyanla; karşı tarafa tebligat yapılmaksızın, ihtiyati haciz kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 15/12/2017 tarih 2017/1352 D. İş Esas 2017/1355 Karar sayılı kararı ile; ” … alacak iddiasının yargılamayı gerektiriyor olması, yaklaşık ispat koşulu oluşmaması, dolandırıcılık iddiasının yapılacak yargılama ile incelenmesi gerektiği sebepleriyle vadesi gelmiş bir para borcunun görünüşte haklı kılacak şekilde var olmadığı gerekçesiyle İİK Md/257. madde şartları oluşmadığından İhtiyati Haciz talebinin REDDİNE, … ” karar verilmiş, verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Kendileri tarafından yapılan incelemelerde; borçluların müvekkil şirkete ödenmek üzere müşterilerden peşin ödeme alarak fatura- cihaz tahsilatı yaptıklarını,
Söz konusu tahsilatları müvekkil şirkete aktarmak üzere belirli kredi kartlarını kullandıklarını, ancak POS cihazında teknik iptal yaptıklarını,
… Bayiliği’ ne tahsis edilen POS cihazından yapılan tahsilatlara ilişkin tutarların bankadan müvekkil şirket hesaplarına aktarılmadığının tespit edildiğini, olay incelendiğinde müşterilerden nakit olarak alınan tahsilatlar da dahil olmak üzere kredi kartı üzerinden ödeme işleminin yapıldığı ancak POS üzerinden borçluların ” teknik iptal ” yapmış olması nedeniyle ödeme yapılan kredi kartlarının borçlandırılamadığını bu nedenle tutarların müvekkil şirket hesabına ilgili banka tarafından ödenmediği ancak müşteri faturalarının ödendi statüsünde kaldığının anlaşıldığını, teknik iptal yaşanan kredi kartlarının listesi- işlem tutarı ile beraber maskeli olarak dosyada mübrez olduğunu,
Müşteri faturaları müvekkil şirket sistemlerinde ödenmiş olarak görünse de yapılan ödemelerin provizyon gönderildikten sonra POS makinesinden bir şekilde usulsüz olarak iptal edilerek borçluların müvekkili şirketi şimdilik 383.626,00 TL zarara uğratmış olduklarını,
İleri sürerek; İstinaf taleplerinin kabulü ile; yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda 383.626,00 TL borca yetecek miktarda borçluların menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince ihtiyati haczin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İİK 257. maddesi, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir hükmünü haizdir.
Yine, İİK’ nın 258/I. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir.
Somut olaya gelince; alacaklı, borçlulardan … ile bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu bayiye tahsis edilen POS cihazında yapılan tahsilatlara ilişkin tutarların bankada müvekkilinin hesabına aktarılmadığını, Bayi …’ un kullandığı Pos cihazının … isimli kişiye kiralandığını, …’ un da olaya şahit olduğunu iddia ederek ihtiyati haciz talep etmiş olup; alacaklı tarafından varlığı iddia edilen zararın kim tarafından meydana getirildiği, alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispatı sağlayacak ve mahkemeye kanaat oluşturacak nitelikte belgenin dosyaya sunulmadığı, sorumluların ancak yargılama sonucu ortaya çıkabileceği, bu kapsamda İİK’ nın 257/I. maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati Haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL harçtan, istinaf talep eden tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 4,50 TL’ nin istinaf talep eden taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/04/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.