Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/306 E. 2018/275 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/306 Esas
KARAR NO : 2018/275 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/256 Esas 2017/662 Karar
TARİH : 26/05/2017
DAVA : Maddi Tazminat (Tüketici İşleminden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 26/09/2016 tarihinde dava dışı … ‘in Ercan havalimanından Kopenhag Kastrup havalimanına uçmak üzere davalı şirketten bilet aldığını ancak uçuşun 24 saat rotarlı gerçekleşmesi sonucunda 26/09/2016 günü saat 13:40 ‘da varması gereken uçağın 27/09/2016 günü saat 13:40 da vardığını bu nedenle dava dışı …ın yaşadığı mağduriyet karşısında maddi tazminata hak kazandığını ve bu alacağını davacı şirkete temlik ettiğini davalı şirkete yapılan başvuruya cevap alınamadığını ileri sürerek, 400 Euro tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, SHY – yolcuda öngörülen tazminat miktarlarına ilişkin talep ve dava hakkı taşıma sözleşmesinin tarafı olan yolculara ait olduğunu, davacının dava açma hakkının olmadığını, yolcuların yaşadığı sıkıntı / mağduriyetin giderilmesine ilişkin zararın tazmini niteliğini taşıdığını bu tazminat hakkının kişiye bağlı bir hak olduğunu 3. kişilere devredilmesi kanun koyucunun tazminatın ödenmesi için öngördüğü amaca aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 26/05/2017 tarih 2017/256 Esas 2017/662 sayılı kararında;
“Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece ve sen göz önüne alınması gereken dava şartlarından biridir.
Temlik ilişkisinde hiç  kuşkusuz dava dışı … ancak kendisinde mevcut olan hakları temlik yoluyla davacıya devredebilir, temlik olan davacı da ancak temlik verenin sahip olduğu haklara sahip olabilir. Bu bakımdan dava dışı .. . ile davalı … arasındaki ilişki tüketici ilişkisi olduğundan iş bu davada da tüketici mahkemesine görevli olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği gibi tarafların her ikisinin de şirket olması tek başına davayı ticari dava haline getirmez. Temel ilişki önem arz etmektedir. Bu bakımdan da dava dışı kişinin uçuş amacı önemlidir. Şayet dava dışı olan …, ticari bir amaçla uçuş yapmış olsaydı dava dışı kişi için de  uyuşmazlık ticari dava niteliğinde olacaktı, ancak eldeki davada gezi, turistik amaçlı olarak yapılmıştır. Dava dışı üçüncü kişi ile davalı şirket arasındaki ilişki tüketici ilişkisi olduğundan…”gerekçesi ile,
HMK 114/c 20 ve 6502 sy 3, 73, 83/2 mad gereğince mahkememizin görevsizliğine, HMK’nın 20. mad. uyarınca iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık süre içerisinde başvuru halinde dava dosyasının İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile,
Davanın taraflarının tacir tüzel kişilikler olup, alacağın temliki iddialarının geçerliliğinin tespitinin Ticaret Mahkemelerinin görev alanında bulunduğunu,
Davacının açtığı davada, sırasıyla TSHK, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar, TTK, bunlarda düzenleyici hüküm bulunmaması durumunda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun kapsamında incelenmesi gerekirken, kanun hiyelarşisi göz ardı edilerek hukuka aykırı karar veren mahkemenin kaldırılması gerektiğini,
Davaya konu ihtilafın taşıma sözleşmesinden doğduğunu ve taşıma hukukunu ilgilendirdiğini, (TTK 4/1.maddesi, TTK 19/2.maddesi)
Bu hususlarda emsal Yargıtay kararları bulunduğunu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 04/07/2012 Tarih 2012/9513 Esas 2012/11823 Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 29/09/2009 Tarih 2008/5221 Esas 2009/9788 Karar)
Kabul anlamına gelmemekle, davacının taraf ehliyetinin bulunduğu kabul edilse bile, davacı ve davalının ticari işletme olması neticesinde davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini,
Yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca işin mahiyeti icabı kişiye bağlı talep haklarının devredilmesinin mümkün olmadığını, manevi tazminata ilişkin olarak dava konusu edilebilecek alacakların, ancak hak sahipleri tarafından talep ve dava konusu edilebileceğini, bu yönüyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini,
Davacının alacağın temlikine ilişkin herhangi bir yazılı sözleşme sunmamış olması ve temlikine uygun olmayan bir alacağı dava konusu ettiğini, bu yönden de davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini,
Dosyaya ibraz edilen vekaletnamelerin HMK’nın 114/1-f maddesi uyarınca “vekilin davaya vekalet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekaletnamenin bulunması” şartını yerine getirmemesi sebebiyle, davanın dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini,
Davacı tarafın yurt dışında mukim bir yabancı şirket olması nedeniyle Türk Mahkemelerinde dava açabilmesi için teminat depo etmesi zorunluluğu bulunduğunu, bu durumun mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, MK’nın 114/1-ğ maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/256 Esas 2017/662 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
02/12/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun’un 41. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu ( 01/01/2017 tarihinden itibaren verilen hükümlerde geçerli olmak üzere ) HMK’ nun 341/4 maddesindeki kesinlik sınırı 3.110,00.TL olarak belirlenmiştir.
İstinafa konu edilen davada dava değeri 1.340,00.TL olup; karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olduğundan, 6100 sayılı HMK’nun 352/1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 352/1 maddesi gereğince REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 85,70.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tarafından yatırılan 31,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 04/04/2018 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.