Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/298 E. 2019/67 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/298 Esas
KARAR NO : 2019/67 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2015/698 Esas 2017/667 Karar
TARİH : 13/07/2017
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/01/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının müvekkilinden KDV dahil 76.700,00 TL tutarında malzeme satın aldığını, müvekkili tarafından 06/04/2015 tarihli faturanın davalı tarafa gönderildiğini, davalının borcuna karşılık olarak 17/09/2015 tarihli 65.000,00 TL bedelli çek verdiğini, çekin vadesi geldiği halde halen ödenmediğini, bakiye kalan 11.700,00 TL ‘lik KDV borcunun nakit ödenmesi gerekirken ödenmediğini, bu nedenle İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın dava dilekçesinin ve tensip zaptının usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 13/07/2017 tarih 2015/698 Esas 2017/667 sayılı kararında;
“Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; Her ne kadar davacı ticari defterlerinde takibe konu fatura ve davalı ödemesi olarak 0341661 nolu 65.000,00 TL bedelli çek kayıtlı ise de, davacı defterlerinden davalı ile arasında yıllara sari bir ticari ilişki olmadığı, aradaki ticari ilişkinin takibe konu tek faturadan kaynaklandığı dosya kapsamındaki delillerden de davacı defterlerinde kayıtlı olan çekin davalı tarafından takibe konu fatura bedelinin ödenmesi karşılığında verildiği hususu ispatlanamadığı gibi, yine davacının takibe konu faturadaki ediminin yerine getirildiği yani faturaya konu mal ve hizmetlerin davalıya teslim edildiği hususu da ispatlanamadığından…”gerekçesi ile,
Davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
İlk derece mahkemesince; davacı ticari defterlerinde takibe konu fatura ve davalı ödemesi olarak… nolu 65.000,00 TL bedelli çek kayıtlı ise de, davacı defterlerinden davalı arasında yıllara sari bir ticari ilişki olmadığı, aradaki ticari ilişkinin takibe konu tek faturadan kaynaklandığı dosya kapsamındaki delillerden de davacı defterlerinde kayıtlı olan çekin davalı tarafından takibe konu fatura bedelinin ödenmesi karşılığında verildiği hususu ispatlanamadığı ve davacının takibe konu faturadaki ediminin yerine getirildiği yani faturaya konu mal ve hizmetlerin davalıya teslim edildiği hususu ispatlanamadığından davanın reddine karar verildiğini,
Gerçek veya tüzel herhangi bir kişinin, birinden alacaklı olabilmesi için aralarında yıllara sari bir ticari ilişki olması gerekmeyeceğini, davalının işbu davaya ilişkin cevap dilekçesi vermediği gibi ticari defterlerini de mahkemenin incelemesine sunmadığını, davalının takibe konu edilen 76.700,00.TL bedelli ve 06.04.2015 tarihli faturayı teslim aldığı gibi, iadesi için de hiçbir girişimde bulunmadığını, faturada yazılı mal veya hizmeti almadığını ispatlamakla yükümlü olanın davalı olduğunu, mahkemenin ispat yükünü tersine çevirerek, müvekkilinin faturadaki edimin yerine getirildiğini ispatlamakla yükümlü tutmasının anlaşılamadığını, faturayı teslim alan ve iade etmeyen, davalının bugüne kadar faturada yazılı malların kendilerine ulaşmadığına ilişkin herhangi bir bildirim yapmadığı veya hukuki bir yola başvurmadığının göz önüne alınmadığını,
Müvekkilinin usulüne uygun ticari defterlerinde kayıtlı olan … nolu ve 65.000,00.TL bedelli davalının çeki için İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün …. sayılı davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak takip kesinleştiği halde bugüne kadar davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi, davalı tarafından takibin iptali için de dava açılmadığını,
Müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelendiği 28.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda “…davacının 2015 yıllarına ilişkin yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdikinin zamanında yapılmış olduğu anlaşılmakla, incelenen ticari defterin 6102 sayılı TTK.’nun 64.ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdığı, eş deyişle sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu,
Davacının icra takibine konu ettiği 06.04.2015 tarihli 76.700,00.TL tutarlı bir adet faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura bedeli karşılığında 65.000,00.TL tutarında çek alındığı, davacının icra takip tarihi itibariyle kendi ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 11.700,00.TL alacaklı olduğu…” tespiti yapıldığını,
Ayrıca, ilk derece mahkemesinin 07.03.2017 tarihli ve 4-5-10-11 no’lu ara kararları ile davalı ….’nin uyuşmazlık konusu üzerinden ticari defterlerinin bilirkişi incelemesi için 21.04.2017 günü duruşma salonunda hazır edilmesi ve hazır edilmediği takdirde defter ibrazından kaçınmış ve karşı tarafın delillerini kabul etmiş sayılacağının ihtar edilmesi için ara karar kurulduğunu, tüm bu açıklananlara rağmen, ilk derece mahkemesinin son celsede dosya kapsamı ile ilgisiz bir biçimde davanın reddine karar verilmesinin ve gerekçesinde kanuni hiçbir dayanağı bulunmayan yıllara sari bir ticari ilişki olmamasını ve müvekkilini ispatla mükellef kılmasının anlaşılamadığını, davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak talep gibi davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/698 Esas 2017/667 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava faturaya dayalı alacağın ödenmeyen bakiyesinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkemece taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, alınan 28/12/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı ticari defterleri usulüne uygun olarak tutulmuş olup, davacı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri süresinde yapılmış sahibi lehine delil vasfını taşımaktadır. Bilirkişi raporuna göre davacı defterlerine göre taraflar arasında davaya konu fatura dışında ticari ilişki bulunmayıp, fatura bedelinin 65.000 TL’lik kısmının çek ile ödendiği davalının 11.700 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ticari defter ve belgelerini sunması için 21/04/2017 tarihine kadar kesin süre verilmiş kesin süre içinde davalı taraf ticari defter ve belgelerini dosyaya sunmamıştır.
Davalının bağlı olduğu Kartal Vergi dairesinin yazısından; davalının davaya konu faturayı BA formu düzenlemek suretiyle bağlı olduğu vergi dairesine bildirdiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece HMK 222/1 maddesine göre ticari defterlerin ibrazına kendiliğinden karar verilmiştir. Davacı taraf ticari defterlerini sunmuş, davalı ise verilen kesin süre içinde ticari defter ve belgelerini sunmamıştır.
Mahkemece her ne kadar “davacı ticari defterlerinde takibe konu fatura ve davalı ödemesi olarak 0341661 nolu 65.000,00 TL bedelli çek kayıtlı ise de, davacı defterlerinden davalı ile arasında yıllara sari bir ticari ilişki olmadığı, aradaki ticari ilişkinin takibe konu tek faturadan kaynaklandığı dosya kapsamındaki delillerden de davacı defterlerinde kayıtlı olan çekin davalı tarafından takibe konu fatura bedelinin ödenmesi karşılığında verildiği hususu ispatlanamadığı gibi, yine davacının takibe konu faturadaki ediminin yerine getirildiği yani faturaya konu mal ve hizmetlerin davalıya teslim edildiği hususu da ispatlanamadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle lehine delil teşkil eden davacı ticari defterlerine ve davalının bağlı olduğu vergi dairesine bildirdiği BA formuna göre davaya konu fatura davacı defterlerinde kayıtlı olup, davalıda anılan faturayı teslim aldığını vergi dairesine bildirdiği BA formu ile kabul etmiştir. Davalı taraf süresinde ilgili faturaya itiraz ettiğini ispatlayamamıştır. Bu nedenle fatura içeriği mal veya hizmetin davalıya verildiğinin kabulü gerekir. Taraflar arasındaki tek ticari ilişki takibe konu fatura olup fatura bedelinin bir kısmının çek ile ödendiği davacı defterlerindeki kayıtlardan anlaşılmaktadır. Davalı taraflar arasında söz konusu çekin verilmesini gerektirir başka bir ticari ilişki bulunduğunu iddia ve ispat etmemiştir. Davalı çekle yapılan ödeme dışında bakiye fatura bedelini ödediğini ispatlayamamıştır. Bu nedenle davanın kabulü gerekirken, mahkemece ispat külfeti yanlış değerlendirilerek fatura içeriği mal ve hizmetin davalı tarafa verildiğinin davacı tarafından ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılması ve davanın kabulüne dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/07/2017 tarih ve 2015/698 Esas 2017/667 Karar sayılı gerekçeli kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak;
1-DAVANIN KABULÜ ile, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine vaki itirazın İİK 67.maddesi uyarınca iptaline, takibin devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20’si olan 2.340,00.TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 934,73.TL nispi karar harcından peşin alınan 233,69.TL harcın mahsubu ile bakiye 701,04.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 233,69.TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İlk Derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edilen toplam 770,40.TL tebligat/ posta ve talimat giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 2.725,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 200,00.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
9-İstinaf aşamasında davacı tarafından sarf edilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosya gidiş- dönüş masrafı ve müzekkere masrafı toplamı 46,20.TL’nin toplamı 144,30.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/01/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.