Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/296 E. 2018/267 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/296 Esas
KARAR NO : 2018/267 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/1925 D.iş 2016/1922 Karar
TARİH : 23/02/2017 (Ek Karar)
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 04/04/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili dava dilekçesi ile, müvekkiline borçlu bulunan …’nin borçlarının bir kısmının ödenmesini teminen zımnında diğer borçlular avalist sıfatı ile imzaladığı 07/11/2016 vade tarihli 5.500.000,00.TL miktarlı bir adet bonoyu tanzim ve keşide ederek müvekkiline tevdi ettiğini, bononun vadesinde ödenmediğini, borçluların mal kaçırma hazırlığında olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin ve diğer sebep ve ilişkilerden dolayı doğmuş ve doğacak hakları saklı kalmak kaydı ile 4.781.409,09.TL için takdir edilecek teminat mukabilinde borçluların taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 23/12/2016 tarih 2016/1925 D.iş 2016/1922 sayılı kararı ile, alacaklının, borçlulardan alacağı olan 4.781.409,09-TL’nin tahsilinin ifasının temini bakımından vaki isteği İİK’nun 257.maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunan alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminatta alınmış bulunduğunda adı geçen borçluların malları ile alacaklarını, İİK’nun da muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
Karara itiraz eden borçlu … vekili itiraz dilekçesi ile, müvekkili şirketin İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/693 Esas sayılı dosyası üzerinden iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğunu, 22/06/2016 tarihinde Mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu kararda açıkça ihtiyati haciz dahil tüm takiplerin ve İİK m.89/1 madde ihbarnamelerinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, tedbir kararının ihtiyati haciz kararından önce verildiğini savunarak, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 23/02/2017 tarih 2016/1925 D.iş 2016/1922 sayılı ek kararında;
“İstanbul 11. Asliye ticaret Mahkemesi’nin 2016/693 esas sayılı dosyasında 22/06/2016 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu ihtiyati tedbir kararından sonra 23/12/2016 tarihinde mahkememizce ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay 11. HD.nin 11/11/2013 tarih 15860-20091 sayılı kararında iflas ertelemesi kararı borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini engel teşkil etmez, ihtiyati haciz kararı infaz edilebilir, ancak haczedilenler muhafaza altına alınamaz. İhtiyati haczin icrai hacze dönüşmesi prosedüründe belirtilen süreler ve iflasın ertelenmesi süresinin sonuna kadar işlemez. Bu itibarla verilen ihtiyati haciz kararının yerinde olduğundan iflas erteleme ile ilgili tedbir kararının mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararı verilmesini engel teşkil etmediği, ihtiyati haciz kararı infaz edilebileceğinden…”gerekçesi ile,
İhtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … Vekili istinaf dilekçesi ile,
İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/693 Esas sayılı dosyasında devam eden iflasın ertelenmesi davasında müvekkili şirket lehine verilen ihtiyati tedbir kararının, ihtiyati haciz dahil yapıldığı ve yapılacak tüm uygulamaları kapsadığını,
Tedbir kararının, ihtiyati haciz de dahil olmak üzere yapıldığı ve yapılacak olan takiplerin durdurulmasını içerdiğinden, haciz aşamasına geçilemeyeceğini, bu nedenle ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2013/22712 Esas 2013/31920 Karar 08/10/2013 tarih, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/18298 Esas 2014/20624 Karar 10/11/2014 Tarih, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/17745 Esas 2017/8931 Karar 07/06/2017 Tarih)
Alacaklı vekilinin ileri sürdüğü ihtiyati hacze itirazın geçerli olmadığı yönündeki iddiasının yersiz olduğunu,
İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/12 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada müvekkili şirket lehine sonuçlandığını, istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 2017/721 Esas 2017/849 Karar sayılı kararı ile bu yönde verilen kararı kesin olarak onadığını,
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından hükmedilen vekalet ücretinin müvekkili şirketten alınarak alacaklıya verilmesi yönündeki hükmünün de hukuka aykırı olduğunu,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin 23/02/2017
tarih 2016/1925 D.iş 2016/1922 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1925 D.iş 2016/1922 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için, mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz, HMK’ndaki ihtiyati tedbirin özel bir çeşidi olup, ihtiyati haczin şartları ve etkileri İİK’nda düzenlenmiştir. İhtiyati haciz yolu başlı başına bir icra takip yolu değildir. İhtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli şartlar İİK.257. maddesinde sıralanmış olup buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlu yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına itirazın reddi karar gerekçesinde de yer verdiği emsal yargıtay kararları uyarınca, İflasın ertelenmesi davası kapsamında ihtiyati haciz kararından önce bile olsa verilen tedbir kararı borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmez. İhtiyati haciz kararı infaz edilebilir, ancak haczedilenler muhafaza altına alınamaz. İhtiyati haczin icrai hacze dönüşmesi prosedüründe belirtilen süreler de iflasın ertelenmesi kararı sonuna kadar işlemez. Bu itibarla itiraz eden vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde değildir.
Yine ihtiyati haciz kararına yöneltilen itirazın murafaalı yapılan incelemesi sonucu reddine karar verildiği anlaşılmakla, karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2.kısım 1.bölümüne göre alacaklı lehine vekalet ücreti tayininde de yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
İlk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90.TL istinaf karar harcı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/04/2018 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.