Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/265 Esas
KARAR NO : 2018/1155 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2017
DOSYA NUMARASI : 2015/529 Esas – 2017/865 Karar
DAVA : Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ: 22/11/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile ; Müvekkili şirket tarafından nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalanan yükün deniz yoluyla Türkiye’ye getirildiğini, … limamından alıcıya tesliminden önce yapılan muayenesinde … limanındaki yükleme sırasında yükün devrilmiş olduğu ve bazı yüklerin de ambalajının açılmış olması nedeniyle oksidasyona uğradığının tespit edildiğini, hasar bedeli olarak belirlenen 15.827 TL’nin sigortalısına ödendiğini belirterek yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Gemiden yükün boşaltılması sırasında gümrük yetkilisinin de imzasının yer aldığı 10/02/2015 tarihli tutanağa göre söz konusu yükte herhangi bir hasar olmadığını, konteynırların içlerinin boşaltımının daha sonraki bir tarihte yapıldığını, gemiden tahliye sürecinden kapı çıkış sürecine kadar herhangi bir hasar meydana gelmediğini, bir hasar var ise bu hasarın limandan çıkış yaptıktan sonra oluşmuş olabileceğini, ekspertiz raporunun çelişkili olduğunu, davalının kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 11/12/2017 tarih ve 2015/529 Esas – 2017/865 Karar Sayılı gerekçeli kararı ile;
” … Dosyaya sunulan deliller, yeminli tanık beyanları, bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu hasarın liman- alıcı arasında yer alan sürede meydana geldiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, hasarın limandan taşımayı yapan araca yüklenme sırasında meydana geldiği, davalının liman hizmetleri veren şirket olması nedeniyle tazminattan sorumlu olduğu … ” gerekçeleri ile;
” 1-Açılan davanın KABULÜ ile,
-15.827,00-TL tazminatın ödeme tarihi olan 16/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizle birlikte davalıdan tahsiline, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Somut deliller ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, çelişkili deliller esas alınarak hüküm kurulduğunu, tanık beyanları ile davacı beyanlarının çeliştiğini, gerek tanık beyanlarındaki çelişkili ifadeler gerek bilirkişi raporundaki ihtimale dayalı belirlemeler gerekse hasara ilişkin fotoğraflar dikkate alındığında, davacının iddialarının çelişkili olduğu ve somut deliller ile kanıtlanamadığını, davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hakkaniyete aykırı olduğunu,
Yerel Mahkemenin, hüküm kurmaya elverişli olmayan, ihtimale dayalı bilirkişi raporları doğrultusunda karar verdiğini, dosya kapsamında tanzim olunan bilirkişi raporlarının her ikisinde de somut bir delil gösterilmeksizin, ihtimale dayalı olarak ve sadece davacı beyanları doğru kabul edilerek görüş bildirildiğini, bilirkişi raporlarındaki kabulün aksine yükleme sırasında herhangi bir hasar oluşmadığını,
Konteynerin, müvekkil sahasından çıkarken içeriğindeki emtialarda herhangi bir hasar olmadığı, bu konunun gümrük memurunun kabulünde olduğu ve hasarın liman sahasında oluştuğuna ilişkin geçerli bir hasar tespit tutanağı yahut başkaca bir delil bulunmadığı da gözetildiğinde, davacı iddialarının gerçeğe aykırı olduğunun sabit olduğunu,
Yerel Mahkemenin, davacı şirketin eksperleri tarafından 03.03.2015 tarihinde hazırlanan rapordaki hasar tutarının kabulüne karar verdiğini ve Yerel Mahkeme tarafından davacının sigortalısına ödemiş olduğu miktarın gerçek zararı yansıtıp yansıtmadığı hususu incelenmeyerek eksik inceleme yapıldığını,
Müvekkili şirketin 968 kg ağırlığındaki dilimlenmiş sacların ambalajının açılmış olması nedeniyle oksidasyona uğrayarak hasara uğramasından sorumlu tutulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının oksidasyona uğrayan malın ne zaman, nerede ve ne şekilde hasara uğradığını ispat edemediğini,
Davacının dava konusu hasarın müvekkil şirketin işlem ve eylemlerinden kaynaklandığını ispat etmekle yükümlü olduğunu, ancak davacının bu iddiasını ispat edemediğini, aksine tanık beyanlarının davacının iddiasını çürüttüğünü, davasını ispat yükü altında olan davacının iddialarını ispat edememesine karşın Yerel Mahkemenin, davacının talep ettiği rücu miktarının, üstelik tamamının, müvekkili şirketten tahsiline karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla;
Yerel Mahkeme tarafından verilen hükmün istinaf gerekçeleri doğrultusunda kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Dava nakliyat emtia abonman poliçesi ile sigortalı emtiada meydana gelen hasar bedelini sigortalısına ödeyen davacı sigorta şirketinin, zarar bedelini hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalıdan rucüen tahsili talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yaptığı hasarın boşaltma limanında meydana gelip gelmediği dolayısıyla hasardan davalının sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Dosyada bulunan belge ve bilgilerden ve gümrük tutanağından, yükleme limanından gemi ile boşaltma limanına taşınan emtianın hasarsız bir şekilde davalı liman işletmesine konteyner içinde teslim edildiği sabit olup bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı limanına teslim edilen emtianın bulunduğu konteynerler gümrük işlemleri için açılmış olup emtiadan numune alınmıştır. Buna ilişkin tutanaklarda hasara ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. Daha sonra emtia yine konteynerlarda mühürlenerek gümrük işlemleri tamamlanmış, alıcının talebi üzerine konteynerler içinde bulunan emtia kara yolu ile taşımayı yapacak tırlara davalı liman işletmesinin çalışanları tarafından yüklenmiştir. Yani emtialar konteyner ile tırlara yüklenmemiş, konteynerden boşaltılarak tıra yüklenmiştir.
Tanık beyanları ve dosyaya sunulan fotoğraf ile yükleme sırasında kara yoluyla taşımayı yapacak … plakalı tıra yüklenen 879446 seri nolu 1230 kg ağırlığındaki rulonun forkliften düşürülerek hasar gördüğü ve hasarlı olarak nakliye yapacak tıra yüklendiği, bu hasarın davalı çalışanlarının kusuru ile gerçekleştiği kanıtlanmış olup bu hasardan davalının sorumlu olduğuna dair mahkeme kararı usul ve yasaya uygun ise de, 879701 nolu 968 kg ağırlığındaki ruloda bulunan dilimlenmiş sacların ambalajının açılmış olması nedeniyle oksidasyona uğrayarak hasarlanmasının ve 880582 nolu 1.721 kg. ağırlığındaki ruloda meydana gelen hasarın davalı limanında iken gerçekleştiği ispatlanamamıştır. Dinlenen tanıklarda, yükleme sırasında 1 adet rulonun forkliften düşürülerek hasarlandığını, bu rulonunda taşımayı yapacak … plakalı tıra yüklendiğini, başka bir hasar olmadığını belirtmişlerdir. Buna göre oksidasyon nedeniyle meydana gelen hasardan ve diğer rulodaki hasardan davalının sorumlu olduğu ispatlanamadığından buna ilişkin talebin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Bilirkişi raporu ile davalı çalışanlarının kusuru ile hasarlanan rulodaki hasar bedeli tespit edilebildiğinden ayrıca bilirkişi raporu alınmasına gerek duyulmamıştır.
Bu nedenle davalı istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı tarafça davalının kusuru ile meydana geldiği ispatlanan hasardan davalı sorumlu olduğundan 879446 seri nolu 1230 kg ağırlığındaki ruloda meydana gelen hasar bedeli üzerinden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2017 tarih 2015/529 Esas 2017/865 sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
879446 seri nolu 1230 kg. ağırlığındaki ruloda meydana gelen hasara ilişkin tazminat talebinin kabulü ile, 4.967,40.TL tazminatın ödeme tarihi olan 16/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 339,32.TL harçtan davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 270,29.TL harçtan mahsubu ile bakiye 69,03.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan 270,29.TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarfedilen 237,50.TL tebligat gideri, 230,80.TL posta gideri, 1.200,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.668,30.TL yargılama giderinin red kabul oranına göre belirlenen 517,18.TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen 93,50.TL tanık ücreti ve talimat gideri, 1.500,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.593,50.TL yargılama giderinin red kabul oranına göre belirlenen 1.099,51.TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Red edilen kısım yönünden davalı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-İstinaf yönünden davalı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 270,30.TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
10-İstinaf yönünden davalı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 35,00.TL posta gideri olmak üzere toplam 133,10.TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Dosyada artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
12-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/11/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.