Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/262 E. 2018/1156 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/262 Esas
KARAR NO : 2018/1156 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/281 Esas 2017/189 Karar
TARİH : 28/02/2017
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/11/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, hasar gören emtianın davacı şirkete Emtia Nakliyat Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalıya hasar bedeli olan 9.838,91 TL ‘nin 10/07/2014 tarihinde ödendiğini, ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini, davalıya ait nakliye aracı ile Hollanda’dan Türkiye’ye yapılan nakliye sonrası sigortalı emtianın 20/03/2014 tarihinde İstanbul’da … Antrepoya teslim edildiğini, burada araçtan tahliye öncesi yapılan kontrolde hasar tespit edilerek 0772714 nolu CMR üzerine ” 31 kap Nissin firmasına ait eşya 1 Kap ambalaj yırtık olarak teslim alınmıştır” notu düşüldüğünü ve ayrıca Hasarlı Ürün Tespit Tutanağı düzenlendiğini, emtianın dahili nakliye sonrası sigortalı tesislerine teslimi sırasında da ” … plakalı araçla İntertuste firmasından gelen 31 kap çeşniden 3 kap hasarlı teslim alındığını, hasarlı kapların nakliye kaynaklı olmadığı görülmüştür ” şeklinde tutunak tanzim edildiğini, hasar tespit edilen torbalarda iki farklı ürün tespit edildiğini, torbalar açılıdıktan sonra 16 torba yırtık akarlı olduğunu, domates için antrepo hasarlı 1 palette bulunan 32 torbadan 27 tanesinin yırtık akarlı olarak ayrıldığını, bu şekilde 43 torba emtiada tespit edilen hasarla ilgili muafiyet tenzilleri ile 3.152,59 Euro karşılığı 9.838,91 TL ‘nin ödendiğini ileri sürerek, ödenen tazminatın rücuen zarara sebebiyet veren davalıdan tahsili için yaptıkları icra takibine, davalının yaptığı itirazın iptaline ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davanın öncelikli olarak derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, bu hasar nedeniyle daha önce Bursa … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve davalı şirketin icra takibine ihtirazı kayıt ile ödeme yaptığını, ödeme yapıldıktan sonra da Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/10 sayılı dosyası ile istirdat davası açtıklarını, bu davanın derdest olduğunu ve bekletici mesele yapılmasını, esasa ilişkin olarak da; emtianın davalıya ait … plakalı araçla taşınarak … Lojistik deposuna teslim edildiğini, dahili nakliyenin başka bir firma tarafından yapıldığını, dava konusu emtiayla ilgili davacı sigorta şirketinin davalı aleyhine Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine ihtirazı kayıt konmak suretiyle icra tehdidi altında 2.345,00 TL ödeme yaptığını, davacının aynı hasara ilişkin bu kez huzurdaki davaya konu Bursa ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, söz konusu nakliye hasarının tutanakla tespit edilen 12 torba = 240 Kg yüke ilişkin olduğunu, poliçe muafiyet bedelinin 909,27 Euro olması sebebiyle rücu edilebilecek tutarın sadece 67,53 Euro olacağını, davacının icra takibinde hem bu 12 torba emtia bedelini hemde antrepoya teslim sırasında tutanakla tespit edilmeyen 16 torba emtia hasarını talep ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 28/02/2017 tarih 2016/281 Esas 2017/189 sayılı kararında;
“Toplanan delillere dosya kapsamına ve alınan bilirkişi raporuna göre; davalı sigorta şirketinin 05/03/2014 tarihinde … plakalı araçlar ile 31 palet – 911 torba emtiayı Hollanda’dan Türkiye’ye nakil işini üstlendiği, Türkiye’ye nakledilen emtianın 20/03/2014 tarihinde İstanbul’da .. Lojistik Antrepoya teslim edildiği, burada 31 kap paletten 1 tanesinin hasarlı olduğunu ve 1 palette 27 torba bulunduğu ve bu durum tespit edilerek tutanak tutulduğu ve davalı nakliyeciye ihbar edildiği, Adapazarına nakil sırasındaki taşıma sırasında 16 torbalık ikinci hasarın nakliye kaynaklı olmadığının tespit edildiği ve araç şoförü ile sigortalı şirketin depo görevlisi tarafından kayıt altına alınarak imzalandığı, 1 paletteki 27 torba emtianın hasar bedelinin 2.311,20 Euro olduğu, davacının icra takibinde sigortalısına ödediği hem 27 torba hemde davalı şirketin sorumlu olmadığı 16 torba emtia bedelini olarak 3.152,59 Euro karşılığı 9.838,91 TL talep ettiği, ancak davalının sorumlu olduğu zarar bedelinin 2.311,20 Euro olduğu, anlaşılmakla (9.838,91 TL bölü 3.152,59 Euro = 3.120,89 TL olarak hesaplandığından ) 2.311,20 Euro x 3.120,89 TL = 7.213,18 TL talep edebileceği, her nekadar davacı işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de, davalının temerrüdünün sözkonusu olmadığı anlaşılmakla işlemiş faiz talep edemeyeceği ve alacağın likit olduğu kabul edilerek davacının davasının kısmen kabulü ile, ile davalının Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının; 7.213,18 TL asıl alacak, masraf, icra gideri, vekalet ücreti ile 7.213,18 TL asıl alacağa 05/05/2015 takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte sınırlı olarak iptaline, fazlaya ait istemin reddine…”gerekçesi ile,
Davanın kısmen kabulü ile davalının Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının; 7.213,18 TL asıl alacak, masraf, icra gideri, vekalet ücreti ile 7.213,18 TL asıl alacağa 05/05/2015 takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte sınırlı olarak iptaline, fazlaya ait istemin reddine,
Hüküm altına alınan alacak miktarının %20’si üzerinden hesaplanan 1.442,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile,
İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararının 6100 sayılı HMK 353/b2 fıkrası gereğince kaldırılarak davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerektiğini,
Müvekkilinin, davacının sigorta alacaklısı … Tic A.Ş firmasına Hollanda’da bulunan … isimli firmadan domates çeşnisi taşıma işini üstlendiğini,
Söz konusu bu taşıma anlaşması gereğince ilgili emtianın 20.03.2014 tarihinde müvekkiline ait …( Çekici ) …( Römork ) plakalı tırlar ile Hollanda’dan İ…Antrepo’ya teslim edildiğini, söz konusu emtianın …ve Tic A.Ş.‘nin Adapazarı’ndaki fabrikasına olan taşıma işini ise müvekkili dışında başka bir nakliye firması tarafından gerçekleştirildiğini,
Dava konusu hasarın ise dahili taşıma sırasında meydana gelmiş bir hasar olduğunu, müvekkilinin … Antrepoda gerçekleşen tahliyeden sonra oluşan hasardan dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını,
Yükün …Lojistik Antreposunda tahliyesi sırasında 1 kap ambalajın yırtık olarak teslim edildiğine dair CMR Senedi ile ayrıca düzenlenen tutanak bulunduğunu, bunun dışında bir hasar tespiti yer almadığını,
İlk derece mahkemesi kararında görüldüğü üzere davanın kısmen kabul ile sonuçlanmış olup davacının varlığını iddia ettiği alacağın tespiti yargılamayı gerektirmekte olup, müvekkili aleyhine hükmedilen icra inkar tazminatının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, icranın geri bırakılmasına, ilk derece mahkemesi kararının HMK 353 mad. b/2 fıkrası gereğince kaldırılmasına, davanın reddine, aksi kanaat oluşması halinde ise müvekkili aleyhine hükmedilen icra inkar tazminatının kaldırılmak suretiyle yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
Oluşan hasar ve ödenen sigorta bedelleri ile ilgili dosya ekinde yer alan ekspertiz raporunda hasarın oluş şeklinin ayrıntılı bir şekilde yer aldığını,
İlk derece mahkemesinin kararın gerekçesini 05/01/2017 tarihli bilirkişi raporuna dayandırdığını, bilirkişi raporunun sonuç bölümünde her ne kadar davalı tarafın taşınan malda meydana gelen hasardan sorumlu olduğu sabit olmuş ise raporun sonuç kısmının 3. paragrafında “Adapazarındaki alıcı tesislerinde tespit edilen iki paletteki 16 torba hasarıyla ilgili olarak ise taşıyıcıya usulüne uygun bir ihbar yapılmaması ve ayrıca bu hasarun doğrudan dahili – ara nakliye kusurundan oluştuğuna ilişkin bir bulgunun dosyada yer almaması sebebiyle sorumlu tutulamayacağının” belirtildiğini,
Dava dosyası içerisinde yer alan hasar dosyasının tamamından taşınan malda meydana gelen hasarın taşımadan kaynaklı olduğunun açıkça yer aldığını, taşınan ürün ile ilgili her ne kadar 16 torbadaki hasar patlak, akarlı, kısmen kirli atmosferik şartlara bağlı olarak topaklaşma şeklinde olduğu belirtilmiş ise de antrepo – Hendek nakliye sırasında hasarlı palet teslim alınmadığını, ancak torbaların açıldıktan sonra 16 torbanında patlak olduğunun görüldüğünü,
Bu sebeple davalıya gerek usulüne uygun ihbar yapılmaması gerekse hasarın taşımadan kaynaklandığına dair dosyada bir bulgu olmadığına dair beyanı kabul etmediklerini, gerek davalı taşımacı gerekse sigorta şirketinin dava konusu taşıma ile ilgili tüm hasardan haberdar olduklarını,
Yine 16 torba maldaki hasarın taşımadan kaynaklandığının açık olduğunu, taşınan ürün kurutulmuş domates – domates çeşnisi olduğunu, davalı taşımacı taşımasını yaptığı ürünün taşıma ve saklama koşullarını, bu ürünü taşıma mevzuatının kendisine vermiş olduğu yükümlülük gereği taşımakla mükellef olduğunu,
İlk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verirken talep edilecek yasal faizin başlangıç tarihini 05/05/2015 takip tarihi olmasına hükmettiğini, mahkemenin bu hükmünü davalının temerrüdünün söz konusu olmamasına dayandırdığını, ancak ödenen sigorta tazminatı ile faiz talep tarihi sigorta şirketinin hasar bedelini ödediği tarih olduğunu, TTK m.1472’de yer alan halefiyet kuralı gereği davacı sigorta şirketi rücuen alacak talebinde bulunduğunu, sigorta şirketinin ödeme tarihinin, aynı zamanda 3 ncü şahsa rücu edebilme tarihi olduğunu, bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının, halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekeceğini, yerleşik Yargıtay içtihatları ve öğretideki genel görüşün bu şekilde olduğunu,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/281 Esas 2017/189 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından emtia nakliyat poliçesi ile sigortalanan emtiada taşıma sırasında meydana gelen ve poliçe kapsamında sigortalıya ödenen hasar bedelinin sorumlu olan davalıdan rucüen tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık takibe konu alacağın dayanağı emtia da meydana gelen hasarın emtianın Hollanda- Türkiye arasında nakliyesi sırasında meydana gelip gelmediği noktasında çıkmaktadır.
Dosyada mevcut belge ve bilgilerden, Gümrük Beyannamesi, … Loj. Tesislerinde tutulan 20/03/2014 tarihli hasarlı ürün tespit tutanağı, navlun faturası ve taşıma belgelerinden hasarlı yükün içinde bulunduğu taşımanın Hollanda- Türkiye arası taşıma işinin davalı şirket tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan Hamule senedi ve 20/03/2014 tarihli hasarlı ürün tespit tutanağı içeriği ile sabit olduğu üzere yurt dışı taşıma sırasında sigortalı emtiada 1 kap 27 torbada hasar meydana gelmiştir. CMR 17/1 maddesinde ” taşımacı yükü teslim aldığı andan teslim edilinceğine kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından veya doğacak hasardan sorumludur” hükmünün yer aldığı, dolayısıyla taşıma sürecindeki hasardan taşıyıcının sorumlu olduğu, taşıyıcının ancak CMR 17/2 maddesindeki sebeplerle sorumluluktan kurtulabileceği, yükün … Lojistik Antreposuna tahliyesi sırasında 1 kap ambalajın yırtık teslim alındığına dair CMR senedi ile ayrıca düzenlenen tutanak üzerine sürücü …un imzalı hasar şerhinin düşüldüğü ve davalı taşıyıcının herhangi bir sorumluluktan kurtulma sebebini ortaya koyamadığı bu nedenle davalının … Lojistik Antreposunda yapılan tespitle belirlenen hasardan sorumlu olduğu, davacı sigorta şirketinin hasar bedelini sigortalısına ödemekle TTK 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğu ve hasar bedelini sorumlu olan davalıdan talep edebileceği, yükün … Lojistik Antreposundan, sigortalı şirket deposuna yurt içi taşıma işinin başka firma tarafından yapıldığı bu nedenle sigortalı iş yerinde tespit edilen diğer hasardan davalı taşıyanın sorumlu olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmakla mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar esas itibarıyla doğru olup taraf vekillerinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.
Ancak itiraza konu takipte davacı sigorta şirketi sigortalı iş yerinde tespit edilen tüm hasar bedeli üzerinden takip yapmış olup davalı taşıyıcının sorumlu olduğu hasar miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak miktarı likit olmadığından davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle icra inkar tazminatına yönelik davalı istinaf başvurusu yerinde olduğundan davalı istinaf başvurusunun icra inkar tazminatı yönünden kabulü ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca davacı hasar nedeniyle sigortalısına ödeme yaptığı tarihten itibaren faize hak kazanacağından mahkemece itirazın iptaline karar verilen alacak miktarı yönünden davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yaptığı tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken takip tarihinden itibaren faize karar verilmesi de hatalı olmuştur.
Bu nedenlerle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı taşıyıcının sorumlu olduğu yurt dışı taşıma sırasında meydana geldiği sabit olan ve ekspertiz raporu ve bilirkişi raporu ile belirlenen hasar miktarı 7.213,18 TL alacak yönünden davalının takibe itirazı haksız olmakla davanın bu miktar yönünden kabulü ile takibe itirazın 7.213,18 TL alacak yönünden iptaline, şartları oluşmadığından davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, kabul edilen alacak miktarı yönünden davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yaptığı 10/07/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KISMEN KABULÜ ile, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/02/2017 tarih 2016/281 Esas 2017/189 sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 7.213,18.TL asıl alacak, masraf, icra gideri, vekalet ücreti ile, 7.213,18.TL asıl alacağa 10/07/2014 ödeme tarihinden itibaren yürütülecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte sınırlı olarak İPTALİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartların oluşmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 492,73.TL harçtan davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 125,81.TL’nin mahsubu ile bakiye 366,92.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 125,81.TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20.TL başvurma harcı, 4,30.TL vekalet harcı, 92,00.TL tebligat gideri, 27,40.TL müzekkere gideri, 700,00.TL bilirkişi olamk üzere toplam 852,90.TL yargılama giderinin, davanın kabul red oranına göre belirlenen 588,50.TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesap olunan 2.180,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesap olunan 2.180,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-İstinaf yönünden Harçlar Kanunu gereğince taraflarca yatırılan 85,70’er.TL istinaf başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 31,40.TL, davalı tarafından yatırılan 148,00.TL istinaf karar harçlarının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-İstinaf yönünden yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
10-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
11-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/11/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.