Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/241 E. 2018/1022 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/241
KARAR NO : 2018/1022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
( Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla )
TARİHİ : 30/11/2017
DOSYA NUMARASI : 2015/248 Esas – 2017/414 Karar
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 31/10/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin talimatı ile Çin Halk Cumhuriyetinden davalıya ait emtiaların deniz yolu ile nakliyesinin gerçekleştirildiğini taşımaya ilişkin navlun ücreti ve davalı tarafından malların zamanında teslim alınmamasından doğan demuraj bedeline ait fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini müvekkili şirketin davalı tarafa belirtilen hizmeti verdiğini ve müvekkili şirket tarafından bu ücretin davalı şirket adına ödendiğini ve bu ödemelere istinaden fatura düzenlendiğini fatura bedellerinin tahsili tahsili amacıyla Bakırköy ..İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibinin yapıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den az olmamak üzere davalı yanın icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın edimini kusurlu ve eksik bir şekilde gerçekleştirmek sureti ile müvekkili firmanın mağdur edildiğini ürünlerin eksik çıktığını , davacı firmanın taşıma amaçlı teslim aldığı ürünleri kontrol etmesi herhangi bir eksik yada malın nevinde değişiklik olması halinde taşıtan olan müvekkili firmaya bu hususların bildirilmesi ile yükümlü olduğunu davacının basit muayene ile anlaşılabilecek eksikliği gerekli bir şekilde kontrol etmeyip müvekkiline bildirmediği , müvekkilinin zarara uğrayıp Çinli firma tarafından dolandırıldığını ilgili para cezalarının da davacının kusurundan kaynaklandığını davacı tarafından demuraj talebinde bulunulmuş ise de söz konusu bedelin malın limana geliş tarihinden gümrük idaresinin yasal soruşturması sonuçlanana kadar işlemiş bedel olduğunu müvekkili firma tarafından bu süre içerisinde malların teslim alınmasının mümkün olmadığını davacı tarafın kusurlu eyleme nedeni ile navlun ücretini rahat kazanmadığını belirterek davanın reddine, % 20′ den az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin ( Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla ) vermiş olduğu 30/11/2017 tarih ve 2015/248 Esas – 2017/414 Karar sayılı gerekçeli kararı ile;
” … tüm dosya kapsamına göre davalı şirketin talimatı ile Çin Halk Cumhuriyetinden taşınan davalıya ait emtiaların deniz yolu ile taşımasının gerçekleştirildiği ancak malların Alıcısı tarafından zamanında teslim alınmaması nedeniyle oluşan demuraj ücreti ile navlun ücretinin olmak üzere toplam 3.028,02 TL ve 17.279 USD alacağın tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası ile takip yapıldığı, davalının takibe süresinde itirazı ile takibin İİK nun 66 ve devamı maddeleri gereğince durduğu, davacı şirket tarafından İİK nun 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü sürede davanın açıldığı, dosyada mevcut 15/07/2014 tarihli geçici kabul ve demuraj taahhütnamesinde davalı şirket tarafından teslim alınan konteynerlerin belirlenecek stok veya liman sahasına temiz olarak teslim edileceği nakliyeler esnasında veya amaç dışı kullanım sebebiyle 3. Şahısların uğrayacağı her türlü hasar, kayıp ve ziyan halinde sorumlu oldukları ve oluşacak masraflar ile konteynerler ile ilgili doğacak demuraj tutarlarının ödeneceğine dair 31/12/2014 tarihine kadar geçerli olmak üzere taahhütte bulunulduğu , …. nolu konşimentoda gönderenin, …. Ltd olduğu alıcısının, …. Ltd Şti olup, taşıyıcının, …. Ltd olduğu anlaşılmış olup konteynerlerin iadesindeki gecikme sebebiyle konteyner demuraj ücretinin dolu olarak gelen konteynerlerin gemiden tahliye edildiği gün ile içerisindeki eşyanın konteynerden boşaltıldığı güne kadar geçen sürenin belli bir gün adedinden fazla ise taşıyana ödenen ücret olup konteynerlerin iadesindeki gecikme sebebiyle bir bedel isteyebilecek tarafın navlun sözleşmesi gereğince taşıyan olup somut olayda taşıyan dava dışı firma olmakla birlikte davacı tarafından konteyner gecikme ücreti olarak dava dışı firmaya ödeme yaptığı anlaşılmakla, davacının taşımaya konu konteynerler yönünden yaptığı ödemeleri davalıdan davalının taşıtan olması ( davalı tarafın dosyadaki belge ve navluna yönelik beyanlarından ) anlaşılıp tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin bulunduğu mahkememizce yapılan incelemeler sonrası, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarından, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre 17.279 Usd ve 3.028,02 TL alacaklı olduğunun belirlenip takibe ve davaya konu faturaların 2.200 Usd deniz navlunu , 889,00 Usd döküman düzeltme ücreti ile diğer faturaların demuraj ücretine ait olduğu ve dosyaya davacı tarafça sunulan belgelerden davacı tarafça davalı adına düzenlenen demuraj faturalarının faiş olduğunun belirtilip davacı tarafından dava dışı firmaya 8.240 USD 2.030 USD 3.920 USD bedelli demuraj faturalarının davacı şirket tarafından dava dışı firmaya ödendiği ve bunun toplam 14.190 USD ödendiğinin belirlendiği ve 2.200 USD bedelli navlun faturasının da ödenmediğinin dosya kapsamındaki belgeler ve davalı beyanlarından anlaşıldığından dolayı davacının demuraj ve navlun bedeli olarak 16.390 USD talep hakkının bulunduğu davacı tarafından dava dışı firmaya ödenen konteyner demuraj ücretinin davalıdan tahsili hakkı bulunduğu ve ayrıca davacı tarafından davalı şirketin işlemlerine ait 3.028,02 TL para cezasının davalı tarafın ithalat işlemlerine ilişkin olup bu bedele davacının katlanmak zorunda olmadığı ve davacı tarafından işlemlerin davalının belgelerine göre düzenlendiği idari para cezasının ödenmesinde davacının kusurunun olmadığı nedenle bu bedeli de davalıdan talep edebileceği davacı tarafından 889,00 USD bedelli döküman düzeltme ücreti talebinde bulunmuş ve mahkememizce bu talebe yönelik yapılan harcamaya ilişkin belgeler ve açıklamaların sunulması için verilen ihtarlı süreye rağmen bu faturaya yönelik alacak talebine ilişkin herhangi bir dayanak belge sunulmadığı nedenle bu miktar yönünden bu talebin reddine, davalının likit alacağa haksız itiraz ettiği kanaatine varılarak İİK nın 67. Maddesi gereğince alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin ise davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğu belirlenemediğinden İİK nın 67. maddesi koşulları oluşmayıp talebin reddine karar verilmesi gerektiği … ” gerekçeleri ile;
” 1- Davanın kısmen kabulü ile davalının Bakırköy… İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı icra dosyasına itirazının kısmen iptali ile takibin 3.028,02 TL ve 16.390 USD üzerinden devamına, bu bedelden 3.028,02 TL ye takip tarihinden itibaren ticari faiz 16.390 USD’ ye takip tarihinden 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmasına, fazla talebin reddine,
2- % 20 oranındaki (9.136,27 TL) icra inkar tazminatının davacıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin ( reddedilen kısım üzerinden değerlendirilmesi ile ) İİK nın 67. madde koşulları oluşmadığından reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ileri sürülen talepler dikkate alınmadan, eksik ve hatalı bilirkişi incelemesi yönünde karar verildiğini, dolayısıyla müvekkilin menfaatlerinin göz ardı edildiğini,
Davacının, eksik mal olduğu halde bildirimde bulunmadığını,
Davacı firmanın taşıma amaçlı teslim aldığı ürünleri kontrol etmesi herhangi bir eksik yada malın nevinde değişiklik olması halinde taşıtan olan müvekkili firmaya bu hususların bildirilmesi ile yükümlü olduğu halde davacının basit muayene ile anlaşılabilecek eksikliği gerekli bir şekilde kontrol etmeyip müvekkilline bildirmediğini,
Davacının haber etmemesinden dolayı, müvekkilinin ciddi zarara uğrayıp Çinli firma tarafından dolandırıldığını, bu duruma sebebiyet verenin davacı taraf olduğunu ve iş sonunda çıkan zarardan da sorumlu olduğunu,
Davacının ambar memurluğuna mal 323 kap olduğu halde malın 600 kap olduğunu beyan ettiğini, bu nedenle bakanlığın para cezası kestiğini,
Davacı firmanın bilgisi dahilinde olduğu kusurlu edimi nedeniyle bildirim yükümlüğünü yerine getirmediğinden Navlun Ücretine hak kazanamayacağını,
Yerel mahkemenin, açıklanan nedenlerle re’ sen incelenecek sebepler ile eksik inceleme ve hatalı tespitler sonucunda yasaya ve hukuka aykırı şekilde yazılı kararı verdiğini beyanla;
Yerel mahkeme kararının bozulmasına,
Yargılama sonuna kadar kararın tehir-i icrasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Davada temel uyuşmazlık konusu, davacının ödediğini öne sürüp davalıya yansıttığı demuraj (sürastarya) ücreti ile gümrük idaresi tarafından davacıya kesilen para cezasından davalının sorumlu olup olmadığı, ayrıca navlun ücretinin ödenip ödenmediği, bu bağlamda yapılan icra takibinde talep edilen tutarın- itirazın yerinde olup olmadığı noktalarındadır.
Davacının fiilen taşınması dava dışı … firması tarafından gerçekleştirilen deniz yolu ile taşıma işlemini organize ettiği konusunda ihtilaf yoktur. Çinden yüklenen malların alıcısı davalıdır. Taşınan emtiaya ilişkin olarak konişmentoda yazılı miktarlar (600 kap) esas alınarak davacı tarafından gümrük idaresine özet beyan verildiği fakat taşınan emtianın gemiden 15/07/2014 tarihli tahliyesi sonrası gerçekte 323 kap çıktığı konteynerin 22/07/2014 tarihinde liman yetkilisi ve malların alıcısı yetkilisinin hazır olduğu tutanakla tespit edildiği anlaşılmaktadır. 15/07/2014 tarihli geçici kabul, nakliye ve demuraj taahhütnamesinde davalı firma yetkilisinin 31/12/2014 tarihine kadar geçerli olacak şekilde taşınan emtiaya yönelik olarak doğacak demuraj tutarlarını taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı firmanın davalıya yansıttığı demuraj ücretlerinin konteynerleri temin eden … firmasının Türkiye şirketinin kestiği faturalardan kaynaklandığı anlaşılmış bu faturalar getirtilerek davacının davalı adına düzenlediği faturaların dayanağı cari demuraj tarifesiyle karşılaştırılmak suretiyle bilirkişilere tespit edilmiştir.
Özet beyan ile taşınan emtianın farklı olmasından dolayı davacı firma adına gümrük idaresince takibat başlatıldığı, gerçek ile özet beyanın farklı olmasının izah edilemediği, davalının malları gönderene firma tarafından dolandırıldığını belirttiği, yürütülen soruşturma sonucunda Gümrük Kanununun 237. Maddesi uyarınca Ambarlı Gümrük Müdürlüğünce davacı firmaya kesilen para cezasının erken ödemeyle davacı tarafından yatırıldığı, demuraj ücretinin dayanağının da yürütülen soruşturma kapsamında konteynerin sahada kalmasıyla oluştuğu, malların yükleme limanında konteyner içine eksik yüklenmesinden davacı taşıyanın sorumlu tutulamayacağı, sunduğu özet beyanın konişmentodaki kayıtlarla uyumlu olduğu, gerek doğan demuraj ücreti ile gerekse Gümrük idaresinin para cezasının sorumlusunun davalı olduğu, davacının ödediği kayıtlarla da tespit edilip bilirkişilerce doğrulanan tutar ile ödenmeyen navlun ücreti ve ödenen para cezasını esas alarak davalı adına yaptığı takibin mahkemenin belirlediği tutar kadar haklı olduğu, yüklerin eksik çıkmasından davacı taşıyanın sorumlu tutulamayacağı, navlun ücretinden de davalı taşıtanın sorumlu olduğu, mahkemece usulüne uygun tahkikatın yürütüldüğü ve tüm delillerin toplandığı, alacağın dayanağının açıkça ve net bir biçimde belirlendiği, verilen kararın dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olup istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı bu itibarla yerinde olmayan davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10 TL başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.120,49 TL istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 781,00 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 2.339,49 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 31/10/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.