Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/236 E. 2018/1104 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/236 Esas
KARAR NO : 2018/1104 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/405 Esas 2017/1124 Karar
TARİH : 26/12/2017
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/11/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasındaki uluslar arası taşıma sözleşmesi gereğince müvekkilinin sözleşmeye konu malları yükleme limanından (Guangzhou’dan) alarak boşaltım lima- nına (Ambarlı’ya) taşıdığını, böylelikle sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ancak davalının gemi içindeki yükü süresi içinde boşaltmadığını, TTK 1207 md gereğince ,taşıtanın gönde- rilen eşyanın teslimini istememesi veya teslim almaması halinde navlun ile diğer alacakları taşıyana ödemekle yükümlü olduğunu, yine TTK 1173 md gereğince kararlaştırılan süre içinde gönderilen eşyanın tamamının teslim alınmaması veya boşaltma süresinin geçmesi halinde taşıyanın gecikmeden kaynaklanan zararının tazmini talep edebileceğini, davalı tarafın ek maliyetli işlemlerin sorumluluğunu görmezden gelerek sorumluluktan kaçtığını, malın teslimi hususu ile tüm masrafların davalı tarafa bildirildiğini, ancak mallar teslim edilene kadar her hangi bir itirazlarının bulunmadığını, bu sebeple yapılan işlemle ilgili fatura düzenlendiğini, ancak davalı tarafın gönderilen faturayı her hangi bir açıklama yapmaksızın iade ettiğini, sonrasında ise ödenmeyen borcun tahsili hususunda Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü 2015/17960 Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, takibe ve borca itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/ inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin adresi itibariyle takipte Küçükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, yetkisiz icra dairesi olan Bakırköy İcra Müdürlüğü’nden başlatılan takibe dayalı olarak açılan iş bu itirazın iptali davasının usulden reddinin gerektiğini, ayrıca müvekkilinin alacaklı görünen davacı şirkete her hangi bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 26/12/2017 tarih 2016/405 Esas 2017/1124 sayılı kararında;
“Her ne kadar davacı taraf takip ve dava konusu demuraj alacağının tahsili hususunda girişilen takibe vaki itirazın iptali istemiyle iş bu davayı ikame etmiş ise de toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre sektörel ve mali yönden yapılan incelemeye göre; davacı tarafça davalı adına düzenlenen demuraj faturasının davacı tarafa iade edildiği, davalının geç teslimden kaynaklanan nedenle demuraja sebebiyet verdiğinin yani demuraj alacağının varlığının ispat edilemediği, davalının itirazında haklı olduğu…”gerekçesi ile,
Davanın reddine, yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatı taktirine yer olmadığına karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
İlk derece mahkemesince verilen kararın eksik ve hatalı inceleme sonucu verildiğini, usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İlk derece mahkemesinin verdiği kararın onanması halinde tüm …r firmalarının demuraj bedelinden sorumlu olacağını,
Öncelikle davanın başından bu yana belirtildiği üzere müvekkili firmanın…sıfatıyla armatör, ithalatçı firma ve tedarikçi arasındaki ticari ilişkiyi organize ettiğini, bu üçgendeki sorumluluğu yükün ithalatçıya ulaşması konusunda gerekli işlemleri yaparak yükün Ambarlı Limanı’na gelmesiyle birlikte varış ihbarını yaparak yükün çekilmesini organize ettiğini, malın çekilip çekilmediği ile ilgili sorumluluğu bulunmadığını, dosyada bulunan konteyner numarası belirtilen özet beyan formunun Liman Gümrük Müdürlüğü tarafından onaylandıktan sonra ilgili konteyner ve içindeki malların davalı firmaya cirolandığını, bu işlemden sonra hiçbir armatör ve forwarder’in konteyner üzerinde işlem yapma hakkı olmadığını,
Müvekkili tarafından davalıya 14/07/2015 tarihinde gönderilen varış ihbarında detayları verilen yükün geldiği, cirolu orijinal konşimento ve ödemeleri karşılığı ordinoyu almalarının bildirildiğini, söz konusu ihbarnamede net bir şekilde “….geliş tarihinden itibaren ilk 21 gün muaf, sonraki her gün için konteyner başına 20’ DC 60 USD uygulanır” açıklamasının noter vasıtasıyla ihbar edildiğini, bunun üzerine 1.560 USD tutarında masraf faturasının da düzenlenerek tebliğ edildiğini, bilirkişilerce yapılan incelemede bu hususların tespit edildiğini, ancak mahkemece özet beyan formunda özet beyan sıra no ve tarih ile onaylayan kaşe ve imza bulunmadığından bahisle davalının demuraja sebebiyet verdiğinin ispata muhtaç olduğunun belirtildiğini, 2012 yılında ENS sistemine geçtiği için artık kaşe kullanılmadığını, bu hususta Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması talebinin reddedildiğini, limanına yazılacak müzekkere ile tüm bu hususların gün yüzüne çıkacakken, ilgili konteyner limana hangi tarihte gelmiş, hangi tarihte çıkmış belirlenebilecekken, davalının malını çekmemesinin faturası müvekkili üzerine kaldığını, ilk derece mahkemesinin verdiği karara göre müvekkili firmanın düzenlediği tüm evraklar geçersiz ve sahte olup suç teşkil ettiğini,
Ana konşimentodan da görüleceği üzere armatör firmanın …nolu konteynere ait ordinoyu müvekkili firmaya teslim ettiğini, müvekkili firmanın … nolu konşimento içeriğinde gözüken … Ltd.’nin gönderdiği davalının alıcısı olduğu konteynerin varış ihbarının 27/07/2015 tarihinde davalı şirkete bildirildiğini, konşimentonun arka sayfasında 24/07/2017 tarihli resmi mühür, davalının Gümrük Müşavirliğinin kaşesi ve yine davalının imzalı kaşesi bulunduğunu, ancak mahkemece demuraj bedelinin … Ltd. Şti.’den kaynaklandığının ispata muhtaç oduğunu beyan etmesine anlamı verilemediğini, 30/07/2015 tarihinde … Ltd. Şti.’yi vekalet ile temsil eden … tarafından konteyner ordinosunun teslim alındığını, bu noktadan sonra davalıdan kaynaklanan gecikmeden müvekkili firmanın sorumlu olmasının hukuken kabul edilemez olduğunu, ilgili ordinonun davalıya ait olduğu gümrük özet beyan formunda gösterildiğini,
Özet beyanı müşteri adına veriliş bir konteyner ve içindeki eşyanın takibinin armatör ve mal sahibi olan davalı tarafından yapılacağını, ordinonun teslimi ile birlikte müvekkili firmanın … olarak görevinin tamamlandığını, bu hususun ancak davalının gümrükçüsünden veya Kumport Liman Müdürlüğünden öğrenilebilecek iken müvekkiline sorumluluk yüklenmesinin anlaşılamadığını,
Ayrıca davalı tarafından neye itiraz edildiğinin belli olmadığını, sadece taraflarına ihbar yapılmadığını, ancak demuraj ihbarnamesi ve varış ihbarnamesi ile gerekli bildirimler kendilerine yapıldığını, bu evraklara herhangi bir itirazlarının bulunmadığını,
Kararda yer alan “davalı … Plastik firmasının ihtilaf konusu konteyneri teslim aldığının kabul edilmesi gerekecek, ancak hangi tarihte teslim aldığı, hangi tarihte teslim ettiğine dair bilgi bulunmadığı” şeklindeki tespitin yine eksik incelemeye dayanmakta olup konişmentonun arkasında yer alan damga vergisi mühürüyle birlikte, davalının gümrük müşavirinin kaşesi ve yine davalı borçlu … Ltd. Şti.’nin kaşe ve imzasını içerdiğini, zira bu karara dayanarak verilecek bir kararla birlikte taşıtanın yükü ne zaman çektiğine bakılmaksızın tüm taşıma firmalarının demurajlardan sorumlu olmasını gerektireceğini,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, dosyanın yeniden incelenerek itirazların kabulü ile dosyaya beyan edilen deliller toplandıktan sonra tanıkların dinlenmesinin ardından karar verilmek üzere mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/405 Esas 2017/1124 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, deniz taşıma ilişkisine dayalı olarak düzenlenen demuraj faturasının ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, TTK’nın “Deniz Ticareti” başlıklı beşinci kitabı kapsamında yer almaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 5/2. maddesi uyarınca “… Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok Asliye Ticaret Mahkemesi varsa iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde HSYK tarafından Asliye Ticaret Mahkemelerinden biri veya birkaçının münhasıran bu kanundan veya diğer kanunlardan doğan Deniz Ticaretine veya Deniz Sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilir.” denilmektedir. HSYK’nun 10/07/2012 tarihli 1888 sayılı kararı ile İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaiyete geçirildiği, 6102 sayılı TTK’nun 5/2.maddesi gereğince TTK’dan ve diğer kanunlardan doğan Deniz Ticaretine ve Deniz Sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirilmiş bulunduğu, davanın konusu ve niteliği itibariyle bu gibi deniz ticari ve sigortasına ilişkin davalara bakmak görevinin Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevi kapsamında olmadığı, görevli mahkemenin yukarıda belirtildiği gibi İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/1-a3 maddesi gereğince kaldırılarak, dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2017 tarih ve 2016/405 Esas 2017/1124 sayılı kararının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Kayıtların kapatılarak dosyanın görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davacı tarafça yatırılan 98,10.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL karar harcının talep halinde iadesine,
4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/11/2018 tarihinde HMK’nun 353/1-a3 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.