Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/222 E. 2018/193 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/206 Esas
KARAR NO : 2018/199 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/1151 Esas 2017/635 Karar
TARİH : 27/09/2017
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/03/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin İstanbul Emlakçılar odasına bağlı profesyonel gayrimenkul şirketi olduğunu ve gayrimenkullerle ilgili danışmanlık hizmeti verdiğini, davalı şirketin yazılı olarak ofis ihtiyacının olduğunu müvekkillerine sunduğunu, müvekkillerinin de çok sayıda alternatif sunup davalı şirketin … isimli bir binada yoğunlaştıklarını ve bina ile ilgili kiralama ve satın alma fiyatlarını ve detaylı mimari çizimlerini talep ettiğini, bu nedenlerle taraflar arasında E-mail yazışmaları mevcut olduğunu, müvekkillerinin … Binasının tümünün kiralanması veya satılması hususunda mülk sahibi ile münhasır tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, davalı şirket adına …’in ilgili yeri görmüş olduğunu ve buna dair 22/05/2015 tarihli Emlak Görme Belgesini imzaladığını, bu protokol göre eğer müşteri emlakçıyı saf dışı bırakarak işleme yapacak olursa satış bedelinin %6’sı +KDV tutarında komisyon ücreti ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilin sonradan öğrenerek davalı şirketin kendilerini saf dışı bırakarak …’da bürolar satın aldığını ileri sürerek, komisyon ücretinin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davanın, simsarlık sözleşmesine ilişkin alacak davası olduğunu HMK genel yetki kuralları uyarınca yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkillerinin ikametgah yeri mahkemesi yetkili iken yetkisiz mahkemede açıldığını görevli mahkemenin İzmir Asliye Ticaret mahkemesinde görülmesi için yetki itirazının ve davanın yetkisizliği sebebiyle reddini talep etmiştir. Emlak görme belgesinin davalı …’i temsil ve ilzama yetkili olmayan… tarafından imzalandığını, davalı bünyesinde o dönem liman operasyon elamanı olarak çalışan sıradan bir işçi olduğunu, isim ve görev bilgilerini doldurarak imzası alındığını liman operasyon elamanını, davalı şirketin imza yetkilisi olmadığını davacı tacir tarafından bilineceği veya bilinmesi gerektiğini, sıradan yetkisiz bir çalışan tarafından imzalanan emlak görme belgesi’nin davalı şirketi hiçbir şekilde bağlamadığını ve hukuken de tellallık sözleşmesi olarak geçerliliği olmadığını, davacının dosyaya sunduğu mail yazışmalarının içeriğine bakıldığında aracılık hizmetinin sadece kiralama amacına yönelik olduğunu, davacınını dava konusu satışına yönelik hiçbir aracılık faaliyeti göstermediğini, taşınmazın satışının gerçekleştiği tarihte davacının söz konusu taşınmazı satma veya kiralamaya ilişkin herhangi bir yetkisinin bulunmadığını ve bu nedenle ücret talebinde bulunma hakkı olmadığını, husumet ve dava değeri itirazları uyarınca davanın doğrudan usulden reddi ile haksız olarak açıldığını savunarak, davanın reddi ile dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 27/09/2017 tarih 2016/1151 Esas 2017/635 sayılı kararında;
“Taraflar arasındaki uyuşmazlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
6100 sayılı HMK gereğince davada yetkili mahkeme; genel olarak davalının ikameti mahkemesidir. Somut olayda; Davalının yerleşim yeri (şirket merkezi) Merkez İZMİR’dir. Mahkememiz davalının yerleşim yeri (şirket merkezi) mahkemesi değildir. Davacı dava dilekçesine ekli olarak 301 numaralı emlak görme belgesi fotokopisi sunmuş olup davalı şirketin temsil ve imza yetkilisi/ tacir olup olmadığı belli olmayan gerçek kişi dava dışı … ile davacı şirket arasında yetki sözleşmesi imzalandığı anlaşılmış ve cevap dilekçesinde ilk itirazda bulunulmasına rağmen sözleşmenin geçerliliğine ve ya gerçek kişinin davalıyı temsiline dair davacı tarafından belge sunulmamakla itibar edilmemiştir. Davacı davasını İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde açmıştır. Davalı süresi içinde yetki ilk itirazında bulunmuştur, ilk itirazda yetkili yer Kemalpaşa Merkez İZMİR adresinin bağlı olduğu adli yargı çevresi olan İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak bildirilmiştir. Mahkememizce usulüne uygun olan yetki itirazı mahkememizin yetkisiz olduğu gözetilerek kabul edilmiştir. HMK.nun 114/1-ç ve 115 maddesi gereğince mahkememizin yetkisizliği nedeniyle…”gerekçesi ile,
Yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine, dava dosyasının davalının yerleşim yeri itibari ile İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
Davalının müvekkilini saf dışı ederek emlak komisyonundan mahrum bıraktığını,
İlk derece mahkemesi yanlış olarak yetkisizlik kararı vermekle kalmadığı, ayrıca kararında yetkili mahkemeleri eksik gösterdiğini,
Dosyaya sunulan yer gösterme belgesine göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını,
Dava dilekçesine ek olarak sunulan elektronik posta yazışmaları davalının davacıdan ofis ihtiyacına yönelik hizmet talep ettiği, mimari autocad çizimlerini talep ettiği, otopark kapasitesi ve diğer ilgili hususlarda bilgi sorduğu ve anılan yer gösterme belgesinin imzalanmasından sonra da takriben 8 ay boyunca bu tarz yazışmalara devam ettiği ve müvekkilinin de gayrimenkule dair bilgilendirme yaptığını, bu elektronik postalar vasıtasıyla kurulan iletişime davalı şirket tarafından …l ve … isimli şahısların dahil olduğunu, …l’in davalı şirketin genel müdürü .. ise Marmara Bölge Müdürü olduğunu,
Ancak mahkemenin sanki işin esasına girip yargılama yapmış gibi yetki anlaşmasını ve imza atan şahsı ilgisiz biri olarak göstermesi ve belge yoktur demesinin gerçeğe uymadığını,
Dava dilekçesi ekinde döküman sunduklarını ve karşı taraf şirket yönetiminin yazışmalarını ibraz ettiklerini, tüm şirket yönetimi yer gösterme belgesinden de haberdar olup emlağa dair detaylı bilgi istediğini, yetkisizlik kararının yanlış olduğunu,
HMK mad.10 hükmünde sözleşmeden doğan davalar için sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğunun belirtildiğini, bunun da özel yetkiye ilişkin bir düzenleme olduğunu,
Sözleşmeye konu gayrimenkulün İstanbul Maltepe ilçesinde olduğunu, İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemeleri’nin de seçimlik yetkili olduğunu, usul ekonomisinin de tapu yazışmaları vesair açısından bunu gerektireceğini,
İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin yetkisizlik kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak, mahkemenin yetkili olduğuna hükmedilmesine veya HMK mad.10 gereği sözleşme konusu gayrimenkulün yeri itibariyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin de seçimlik yetkili olarak gösterilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1151 Esas 2017/635 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı tarafından davalı şirkete verildiği ileri sürülen simsarlık hizmeti nedeniyle komisyon alacağının tahsili için açılan davada, ilk derece mahkemesince yetkisizlik kararı verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Davalının adresinin Kemalpaşa/İZMİR, davacının adresinin ise Kadıköy/İSTANBUL olduğu anlaşılmaktadır. HMK’ nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca TBK’nun 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.
Davalı vekilince süresinde verilen cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunularak, davacı tarafından gayrımenkul simsarlık hizmetine ilişkin delil olarak sunulan 22/10/2015 tarihli emlak görme belgesindeki imzanın şirketi temsile yetkili kişilere ait olmadığı ileri sürülüp, akdi ilişkinin de kabul edilmediği , davalı adresi itibariyle yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu ileri sürülmüştür. HMK’nın 17. m. gereğince yetki sözleşmelerinin düzenlenmesi sadece tacirler arasında öngörülmüş olup, sözleşmeyi imzalayan…’in davalı şirketin yetkilisi olmadığının ileri sürülüp, akdi ilişkinin de davalı yanca kabul edilmediği değerlendirildiğinde, sözleşmedeki yetki düzenlemesi uyarınca İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu kabul edilemeyecektir. Ayrıca davacı vekilince istinaf dilekçesinde sözleşmedeki yetki düzenlemesi yerinde görülmese bile, satışa konu taşınmazın bulunduğu adres itibariyle HMK’10 madde uyarınca sözleşmenin ifa yeri olarak İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin de yetkili olacağı, ancak ilk derece mahkemesince yetkisizlik kararında yetkili mahkemelerin eksik gösterildiği de ileri sürülmüştür. Yukarıda vurgulandığı üzere akdi ilişki davalı kabulünde olmadığı gibi, eldeki davada HMK 10. maddesi kapsamında sözleşme konusu gayrimenkulün bulunduğu yer olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmamıştır. Davacı yanca yetkisiz mahkemede dava açıldığında birden fazla yetkili mahkemelerden birini seçme hakkı davalıya ait olup, davalı da yetki itirazında adresi itibariyle İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili mahkeme olduğunu belirtmiştir. Bu duruma göre ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 85,70.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90.TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/03/2018 tarihinde HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.