Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/213 E. 2018/984 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/213
KARAR NO : 2018/984
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2017
DOSYA NUMARASI: 2015/635 Esas – 2017/744 Karar
DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 17/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Taraflar arasındaki satış sözleşmesi sonrasında davacının davalıdan alacaklı olduğu iddiasından kaynaklanmaktadır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 16/04/2018 gün 2017/2691 Esas – 2018/2711 Karar sayılı ilamı ile “6100 sayılı HMK’ nın geçici 3/2 maddesinde; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’ un 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemeyeceğini düzenlemiştir. Bu düzenleme nedeniyle dosyada 20/07/2016 tarihinden önce HMUK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinafa tabi olmayıp doğrudan HMUK hükümlerine göre temyize tabidir. Bu nedenle daha önce HMUK hükümlerine göre temyize tabi olarak görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmiş ise bu karar temyiz edilmemiş olsa da ve sonrasında dosyanın gönderildiği mahkemece verilen karar dahi HMUK hükümlerince temyize tabi olacaktır. HMK 3/2 maddesindeki ilk düzenlemede “Aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan” ibaresi değiştirilerek “Kararlar” ibaresi getirildiğinden bu değişiklik de bu sonucu gerektirmektedir.” hukuki yorum, değerlendirme ve kabulde bulunduğu görülmüştür.
Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi’ nin 15/05/2018 gün 2018/2758 Esas -2018/1966 Karar sayılı ilamında aynı zamanda ” Bölge Adliye Mahkemesi’ nin göreve başlama tarihinden önce İlk Derece Mahkemesi’ nce niteliği ne olursa olsun nihai karar verilmiş olmakla, dosyada esas hakkında verilecek kararlara karşı kesinleşinceye kadar başvurulacak kanun yolu istinaf değil, temyiz kanun yolu olduğundan … ” ibaresinin de bulunduğu görülmüştür.
Yerel mahkeme tarafından verilen ve istinaf konusu edilen nihai karar 15/09/2017 tarihinde verilmiş ise de; dosyanın incelenmesinde bu tarihten önce İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 24/10/2013 tarih ve 2013/14 Esas – 2013/294 Karar sayılı kararı ile temyiz yolu açık olmak üzere yetkisizlik kararı verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine dava dosyasının yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’ ne gönderildiği ve Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 02/04/2014 tarih ve 2013/794 Esas – 2014/187 Karar sayılı kararı ile temyiz yolu açık olmak üzere yetkisizlik kararı verildiği ve kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından 18/12/2014 gün ve 2014/13194 Esas – 2014/18982 Karar sayılı ilamı ile ” HMK 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin Yargı Yeri Olarak Belirlenmesine ” karar verildiği anlaşılmıştır.
Bölge adliye mahkemeleri 20/07/2016 tarihinde faaliyete geçmiştir.
Bu açıklamalar kapsamında somut olayın incelenmesinde; istinafa konu dava dosyasında Bölge Adliye Mahkemeleri’nin göreve başlama tarihinden önce İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 24/10/2013 tarihli kararı ve Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 02/04/2014 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verildiğinden, HMK’nın 3/2 maddesi gereğince yerel mahkemece verilen nihai karar istinaf yasa yoluna tabi olmayıp, değişiklikten önceki 1086 sayılı HUMK hükümlerine göre temyiz incelemesine tabidir. Kararda kanun yolunun yanlış gösterilmesi, kararın istinaf incelemesine tabi olması sonucunu doğurmaz. İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesinden önce yerel mahkemece verilen nihai karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceğinden, 1086 sayılı HUMK’un 26/09/2004 tarih ve 5236 sayılı Kanunla değiştirilmesinden önce yürürlükte bulunan 427 ilâ 454’üncü madde hükümlerine göre usuli işlemler tamamlanarak temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ ne gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf dilekçesinin GÖREV yönünden reddi ile; İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2015/635 Esas – 2017/744 Karar sayılı dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay İlgili Dairesi’ ne gönderilmesi için, MAHKEMESİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Verilen kararın niteliğine göre harç ve yargılama giderleri yönünden bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 17/10/2018 tarihinde oy birliği ile HMK’ nun 352 maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.