Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/205 E. 2018/977 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/205
KARAR NO : 2018/977
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2017
DOSYA NUMARASI : 2015/85 Esas – 2017/963 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/10/2018
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacıya hurda demir satışı konusunda gönderilen fatura konusu malın davalı tarafından teslim edilmediğini, buna rağmen davacının teslim edilmeyen mala karşılık 3 farklı tarihte yapmış olduğu 52.000,00 TL nin iade edilmediğini, iadesi için Üsküdar …. Noterliği’ nin … y. numaralı 13/12/2013 tarihli ve yine Üsküdar … Noterliği’ nin … y. numaralı 3012/2013 tarihli ihtarnameleri ile alacağın ödenmesinin istendiği ancak hiçbir şekilde ödeme yapılmadığını, müvekkiline posta yoluyla 16/12/2013 tarihli seri A sıra no:…olan müvekkiline … adına kesilmiş 52.745,00 TL bedelli fatura gönderildiğini, faturada belirtilen 95.900 kg hurda demirin müvekkiline hiçbir zaman teslim edilmediğini, müvekkilinin böyle bir malı da teslim almadığını belirterek, davacı tarafından davalı hakkında başlatılan “Ödenen paranın iadesi” istemi ile İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün ….. E. sayılı dosya ile ilamsız takibe davalının itiraz ettiğini, davalı/borçlunun itirazının iptaliyle icranın sürdürülmesine, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının satın aldığı hurda demirlerin davacıya … AŞ nin Tuzla fabrikasında davacının kardeşi …’ a imza karşılığında irsaliyeli olarak teslim edildiğini, ancak daha sonra davacının gönderdiği paranın karşılığından fazla hurda demir almasına rağmen kötüniyetli olarak gönderdiği paranın iadesini talep ettiğini, bununla birlikte davacının müvekkilinden satın ve teslim aldığı hurda demirlere ilişkin, müvekkilinin kestiği faturayı da almayarak faturayı müvekkiline iade ettiğini belirterek müvekkilinin izni ve onayı ile İston’da bulunan hurda demirleri davacıya ait olan ….plakalı araç ile davacı ile birlikte çalışan kardeşi …’a bizzat teslim edildiğini belirterek davanın reddini savunmuş ve cevap dilekçesinde delillerini bildirmiş, ekinde 20/02/2015 günlü ayrı bir dilekçe ile de tanıklarını ve delillerini tekrar açıklamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 12/12/2017 tarih ve 2015/85 Esas – 2017/963 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamı karşısında, davalı savunması yerinde görülmemiş,davacının, davalıya yapmış olduğu toplam 52.000 TL ödemeye karşılık, davalı tarafından, davacıya hurda demir teslim edilmediği ve bundan dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varılmakla, … ” gerekçeleri ile;
” 1-Davanın KABULÜ ile İst. Anadolu …. İcra Md. …. E. sayılı takip dosyasında davalı hakkındaki takibin takip tarihi itibarı ile 52.000,00 TL ye 3095 sayılı kanun 2/2 md. uyarınca %11,75 ve değişen- azalan oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile takibin devamına,
2-İtiraz haksız olmakla, kabule göre %20 inkar tazminatı olan 10.400,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Davacı tarafın davalı müvekkile gönderdiği para karşılığında davalı müvekkilden Hurda demir satın aldığını, hatta davacı tarafın söz konusu gönderdiği paradan önce de müvekkilin ihale ile satın aldığı … A.Ş.’ den demir aldığını ve söz konusu bu demirlerin paralarını da verdiğini, dava dosyasına sunmuş oldukları sevk irsaliyelerinden de bu durumun açıkça göründüğünü, ancak daha sonra davacı tarafın gönderdiği paranın karşılığından fazla miktarda hurda demir almasına rağmen müvekkile gönderdiği paranın iadesini talep ettiğini, müvekkilin de kendisine gönderilen paranın karşılığı olan hurda demirleri davacıya teslim etmiş olması nedeni ile müvekkile gönderilen ihtarnameye olumlu cevap vermediğini, bununla birlikte davacının müvekkilden satın aldığı ve teslim aldığı hurda demirlere ilişkin faturayı da almayarak müvekkile iade ettiklerini,
Kendilerine ait ticari defterler incelenmeden bilirkişi raporu düzenlendiğini ve Yerel Mahkemenin söz konusu raporu da hükme esas aldığını, söz konusu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu,
Yerel Mahkemeye cevaba cevap dilekçeleri ile birlikte sundukları evraklar ve davacı ve kardeşi … hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’ na 2015/73411 Soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunduklarını ve bu dosyaya sundukları ses kaydının dinlenilmesini talep ettiklerini, bu talebe ilişkin olarak Yerel Mahkemenin herhangi bir karar vermediğini, ses kaydında davacı tarafın söz konusu gönderdiği para karşılığındaki demirleri teslim aldığını ve bu davayı açmasındaki amacının ise daha sonra da aynı ücretle demir satmadığından dolayı olduğunun ortaya çıkacağını, yerel mahkemenin eksik inceleme neticesinde hüküm kurmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu,
Davacı tarafın, müvekkili tuzağa düşürdüğünü, davacı ve kardeşi ile birlikte aynı işyerinde çalışmış olmalarına rağmen, söz konusu parayı davacı adına gönderdiklerini, karşılığı olan hurda demirleri ise davacının kardeşi …’ ın teslim aldığını, ancak bu kişinin yerel mahkemede demirleri aldığını, fakat davalı müvekkile teslim ettiğini beyan etmişse de bu teslime ilişkin herhangi bir evrak sunamadığını,
İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğü’ nün …. Esas sayılı İcra dosyasında borcu karşılayacak miktarda gayrimenkullere haciz konulduğundan, teminatsız olarak istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar icranın geri bırakılması gerektiğinden talep etmek zorunluluğu hasıl olduğunu beyanla;
Öncelikli olarak teminatsız olarak tehir- icra taleplerinin kabulüne,
Yerel Mahkemenin 12/12/2017 tarih ve 2015/85 Esas – 2017/963 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, yeniden yargılama yapılmaması durumunda kararın bozularak yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
Davada uyuşmazlık konusu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura düzenlenmesine rağmen faturaya konu, davacının parasını ödediği öne sürülen malların teslim edilip edilmediği (davalının edimini yerine getirip getirmediği) bu bağlamda davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır. Bu kapsamda yapılan icra takibinde talep edilen alacağın, itiraz da değerlendirilmek suretiyle yerinde olup olmadığı aynı şekilde irdelenmek durumundadır.
Davalı parayı aldığını kabul etmektedir. Gerek icra takibine yaptığı itirazda gerekse davaya verdiği cevapta paranın karşılığı olarak 95.900 ton demirin davacıya teslim edildiğini karşılığında da 16/12/2013 tarihli 0240098 no.lu faturayı düzenlediğini savunmaktadır. Davalının savunması karşısında ispat yükü davalıya geçmiş olup, davalı almış olduğu paranın karşılığı olan edimini yerine getirdiğini ispat etme yükümlülüğü altına girmiştir.
Davalı teslimin davacının kardeşi …’a … A.Ş Tuzla fabrikasında irsaliyeli olarak yapıldığını öne sürmektedir.
Tanık olarak dinlenilen … kendi aracıyla davalı …’a ait hurda demirleri davalının deposuna 3 ay süre zarfında taşıdığını ifade etmiştir.
Davalı tanığı … davalının ihalesini aldığı demirin 100 tonunun davacıya verdiğini, …’ın bunları fiilen alarak Çolakoğlu hurda demir eritme fabrikasına teslim ettiğini ifade etmiştir. Diğer davalı tanıkları da benzer beyanlarda bulunmuşlardır.
Davacının ticari defterlerine göre davalıdan 52.000,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafın davacı tarafa yemin teklif etmesi üzerine davacı asil bizzat dava konusu ödemesi yapılan demirlerin kendisine teslim edilmediğine yemin etmiştir.
31/01/2017 tarihli duruşmada verilen ara karar uyarınca 07/03/2017 olarak belirlenen bilirkişi ve taraf defter ve kayıtlarının incelenme gününün davalı vekilini 07/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin inceleme günü defterlerini sunmadığı ve mazeret te bildirmediği, daha sonra 20/03/2017 tarihinde Uyap’tan çıkarıldığı anlaşılan dilekçe ile defter ve kayıtların 20/03/2017 itibariyle muhasebeciden bulunduğunu belirterek eski hale getirme ve bilirkişiye defterlerinin inceletilmesini talep ettiği, eski hale getirme talebinin reddedildiği, davalı vekiline tebliğ edilen inceleme gününe ilişkin duruşma tutanağında kurulan ara kararda defterlerin hazır edilmediği takdirde ibrazden ve inceleme talebinden vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, davalı vekilinin defterlerin bulunamadığına ilişkin bir mazeret ve erteleme talebinde bulunmadığı, 20/03/2017 tarihli dilekçesinde de eski hale getirme talebinin delil ve emareleri gösterilmediği için talebin HMK’nın 97. maddesine uygun olmadığı ve eski hale getirme talebinin reddine ilişkin ara karar yerinde olup, buna ilişkin istinaf nedeni de yerinde değildir.
Davalının delilleri arasında savcılık dosyası bulunmamaktadır. Bununla birlikte davalı 2. cevap dilekçesinde davacı ile tanık … hakkında dolandırıcılık suçundan soruşturma dosyasının bulunduğunu bildirmiştir. Adı geçen savcılık dosyası getirtilmemiştir. Davalı bu dosyada davacının ses kaydının yer aldığı CD de davacının ikrarının bulunduğunu öne sürmektedir. Her ne kadar davalı vekilinin talebiyle davacı taraf yemin etmiş olsa da İstanbul Anadolu CBS’ nin 2015/7344 sayılı dosyasının akıbeti sorulmalı ceza davası açıldığı takdirde sonucu beklenmelidir. Zira TBK’nın 74.maddesine göre tespit edilen maddi olgu hukuk mahkemesini bağlayacaktır. Dosya içerisinde davacının ses kaydı varsa ve davacıya ait olduğu belirlenirse HMK’ nın 188. maddesi anlamında ikrar niteliği taşıyıp taşımadığı belirlenmelidir. Bu hususlar yerine getirilmeden icapsız yemine dayanarak karar verilmesi doğru sayılamaz. (Yargıtay 19 H.D. 26/03/2018 T. 2016/16691 E.- 2018/1524 K. ) Buna ek olarak davacı ile … arasındaki ilişkinin belirlenmesi babında davacının işletmesiyle ilgili SGK kayıtları, hizmet döküm belgeleri ve ilgili görülen evrak getirtilerek …’ın davacının çalışanı yahut birlikte faaliyette bulunup bulunmadıkları belirlenerek hep birlikte iddia ve savunmanın denetlenmesi gerekmekte olup, bunlar yerine getirilmeden verilen karar tahkikat anlamında eksik bir karardır.
Belirtilen eksiklikler tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olması anlamında olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca ortadan kaldırılarak, dava dosyasının mahkemesine geri gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 12/12/2017 tarih ve 2015/85 Esas – 2017/963 Karar sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca dosyanın mahkemesine İADESİNE,
2-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davalı tarafça yatırılan 98,10 TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 890,00 TL karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
3-İstinaf başvuru harcı 98,10 TL ve istinaf posta gideri 31,5 TL toplamı 129,6 TL’ nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/10/2018 tarihinde HMK 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.