Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1977 E. 2020/586 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1977
KARAR NO : 2020/586
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2018
DOSYA NUMARASI: 2016/1313 Esas – 2018/907 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/06/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili ile davalı arasında çeşitli gıda alışverişi olduğunu, alışverişlerin karşılığı faturalar düzenlendiğini ve davalıya gönderildiğini, fatura alacaklarının ödenmediğini, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Müvekkili ile davacı arasında farklı zamanlarda çeşitli gıda alışverişi olduğunu, müvekkilin davacıya fatura bedellerini ödediğini, en son mal alımının 17/04/2016 tarihli fatura ile yapıldığını ve bedelinin ödendiğini, dava konusu faturalar karşılığında müvekkilin mal alımı yapmadığını, faturaların tebliğ edilmediğini, bu faturalardan herhangi bir borcun bulunmadığını, müvekkilin Nisan 2016 ayı sonunda işyerini kapattığını ve dükkanı boşalttığını, fatura tarihlerinden önceki tarih olan 10/05/2016 tarihinde dükkanın … tarafından kiralandığını ileri sürerek davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 13/09/2018 tarih 2016/1313 Esas – 2018/907 Karar sayılı kararında;” Uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda (Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, bilirkişi raporu, veraset ilamı iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının, davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, takibe konu faturaların ticari defterinde kayıtlı olduğu, davalının da işletme esasına göre defter tuttuğu ancak davacı tarafın faturalarının davalı işletme defterinde kayıtlı olmadığı, takibe dayanak faturalardaki malların teslim edildiğine dair dosyada herhangi bir belge bulunmadığı davacının yemin deliline de dayanmadığı, bu hali ile davacı tarafın faturalara konu ürünleri teslim ettiğini ispatlayamaması karşısında dahili davalıların murisi hakkında başlatılan icra takibinin haksız olduğu, ancak davacının takibinde kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı, bu nedenle haksız icra nedeni ile kötü niyet tazminatının şartlarının oluşmadığı, …”gerekçesi ile, 1-Davanın REDDİNE,2-Davalı tarafın şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkilinin peynir ticaretiyle uğraştığını, davalıların murisinin lokanta işlettiğini, komşuluk hukuku gereği sürekli müvekkilinden gıda ürünleri satın aldığını, aldığı ürünlerin faturalarını işletme defterine kaydetmiş ise de son faturaları defterlerine kaydetmediğini, Müvekkilinin kestiği tüm faturaları işletme defterine kaydettiğini, KDV’sini ödediğini, fakat davalının defterlerine kaydetmediğini, davalının usulüne göre defter tutmadığını,Taraflar arasında ticaretin 3 yıl bu şekilde sürmüşken davalının kurallara uymaması nedeniyle müvekkilinin cezalandırıldığını, davasının reddedildiğini, iş bu kararın adaletsiz olup, vicdanları yaraladığını,İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1313 Esas – 2018/907 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Davacı taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya mal sattığını, bir kısım fatura bedellerinin ödenmediğini, fatura bedeli alacağın tahsili için yapılan takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.Tek başına fatura düzenlenmesi alacağın varlığını ispata yeterli değildir.Dosyada taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporuna göre, takibe konu faturalar davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup, davalı ticari defterlerinde kayıtlı değildir.Davacı, faturaları ve içeriği malları davalıya teslim ettiğini ispatlayamamıştır. Buna göre ispat külfeti üzerinde olan davacı faturaları ve fatura içeriği malları davalıya teslim ettiğini ispatlayamadığından istinaf başvurusu yerinde değildir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/06/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.