Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1974 E. 2020/571 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1974
KARAR NO: 2020/571
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2018
DOSYA NUMARASI: 2015/961 Esas – 2018/609 Karar
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile;Müvekkili şirketin yaptığı işler sebebiyle … firmasından 367.508,38-TL bedelli 25 adet çek aldığını, bu çeklerin daha sonra çalındığını, müvekkilinin çeklerin haklı ve meşru hamili olduğunu, çalnıan çekler hakkında İstanbul Anadolu 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2015/149 E sayılı dosyası ile çeklerin iptali davası açıldığını, çeklerin ödenmemesi için tedbir kararı alındığını, çalınan çeklerin piyasada sahte ciro imzalar ile kullanıldığını, tedbir şerhine rağmen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … dosyası ile icra takibine geçildiğini, bu nedenlerle 30/06/2015 vade … seri nolu 5.480-TL tutarındaki çekin İhtiyati tedbir hükümleri çerçevesinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası yatırılacak paranın davalılarca tahsilinin durdurulmasına, Bu dosyalar kapsamında konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına, Hırsızlık suretiyle çalınan, kötü niyetli ve ağır kusurlu davalı hamiller tarafından kaybedilen çekin, şayet hüküm tarihine kadar çek bedelinin davalılarca herhangi bir şekilde tahsili halinde bu bedelin davacı müvekkiline iadesine, Kabul anlamına gelmemek şartıyla, çeki eline geçiren bir kısım hamillerin kötü niyetli veya ağır kusurlu olmamaları halinde, dava konusu çek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği haksız fiil tarihi olan ve çekin ibrazı tarihinden itibaren başlayan ticari temerrüt faiziyle beraber davalılardan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, müvekkilinin çekleri alacağına karşılık olarak aldığını, dava konusu çek ile ilgili ciro silsilesinin bozuk olmadığını, davacının iddia ettiği gibi … Ltd. Tarafından davacıya yapılmış bir cironun bulunmadığını, davacının çek ile olan ilgisinin müvekkili tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, davacı müvekkilinin kötüniyetli ya da ağır kusurunu ispatlamak zorunda olduğunu, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin çekleri dava dışı …’ tan aldığını ve diğer davalı …’a teslim ettiğini, müvekkilinin iyi niyetli 3. Şahıs olduğunu ve çeki kimden aldığı ve kime teslim ettiğinin belli olduğunu, bu nedenlerle çekin yetkili hamilinin müvekkilinin olması, ciro silsilesinin düzgün olması, müvekkilinin iyi niyetli 3. Kişi olması ve müvekkili kötü niyetli olduğuna dair tek bir delilin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/06/2018 tarih ve 2015/961 Esas-2018/609 Karar sayılı kararında; “Dava Davacının rızası dışında elinden çıktığını iddia ettiği çekin davalılardan iadesi ödenmesi halinde bedelinin istirdatı talebine ilişkindir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile davacı şirket ve … Ltd. Şti. firması ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verildiği, Mali Müşavir Bilirkişi … 24/04/2018 tarihli raporda; Davacının kebir defterinde 101 alınan çekler hesabında 31/01/2015 tarih ve … yevmiye nolu kayıt ile davaya konu 5.480-TL tutarında çekin … firmasından almış kaydının mevcut olduğu, yine davaya konu olmayan diğer çekler ile birlikte toplam 367.408,38-TL tutarında çek giriş kaydı mevcut olduğu, Davacı tarafından sunulan … Tic. Ltd. Şti. hesabına ilişkin kayıt dökümlerinde, Davacının … firması 2015 yılı öncesinden ticari ilişki mevcut olduğu, … firmasının davaya konu çek ile birlikte toplam 367.508,38-TL çekin verildiğine ilişkin … firmasına alacak kaydı girildiği, Davacı tarafından sunulan kayıtlarında devam edegelen dava dışı … firması ile olan ticari ilişkide çekin alındığı ve söz konusu davaya konu çekin davalılara veya başkaca bir ticari ilişkide verildiğine dair kayıt mevcut olmadığı, Mali incelemeler neticesinde, davacının kayıtları dava dışı firmanın kayıtları kapsamında davaya konu çekin dava dışı … firması ile olan ticari ilişkide davacıya verildiği hususunun mevcut olduğu, Davalılar ile ilgili davaya konu çek üzerinde ciranta olan … firması kayıtlarında ve davacı kayıtlarında herhangi bir borç alacak ilişkisi mevcut olmadığı kanaati bildirilmiştir. Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 5.480.-TL asıl alacacak, 102,47-TL işlemiş faiz, 548-TL %10 tazminat, 16,44-TL %0,30 komisyon, 77,40-TL ihtiyati haciz masrafı ve 300-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 6.524,31-TL toplam alacağın tahsili amacıyla 03/09/2015 tarihinde örnek 10 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin görülmüştür. Tüm dosya kapsamı ve toplanılan deliller Davacı yanca yapılan şikayet ve orada alınan beyanlar bir bütün olarak incelenmesi sonucunda;Davacı vekili davacı ile … firması ile ticari ilişki kapsamında 367.508,38-TL bedelli 25 adet çek aldığını,meşru hamil olan müvekkilinin elinde iken bu çeklerin çalındığını, çalnıan çekler hakkında İstanbul Anadolu 1 Asliye Ticaret mahkemesinin 2015/149 E. sayılı dosyası ile çeklerin iptali davası açılarak çeklerin ödenmemesi için tedbir kararı alındığını, çalınan çeklerin piyasada sahte ciro imzalar ile kullanıldığını, tedbir şerhine rağmen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … dosyası ile icra takibine geçildiğini, bu nedenlerle 30/06/2015 vade 4495654 seri nolu 5.480-TL tutarındaki çekin İhtiyati tedbir hükümleri çerçevesinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası yatırılacak paranın davalılarca tahsilini talep etmektedir. Dava, çek istirdatı istemine ilişkin olup, işbu davada ispat yükü üzerinde olan davacı, öncelikle dava konusu çeki yedinde iken elinde olmayan sebeplerle yitirdiğini ve sonra 6762 sayılı TTK/704 md. gereğince davalıların çeki iktisabında haksız, ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğunu ispatlamak zorundadır. İstanbul Anadolu 1 Asliye Ticaret mahkemesinin 2015/149 E. sayılı dosyası ile … Şti tarafından 28.01.2015 tarihinde açılan ve dava konusu çekin de bulunduğu çek iptal davasında … tahsilat makbuzu , cari hesap dökümü çek giriş bordrosu, … Firması ile yapılan sözleşme hak ediş formları mevcut olduğu, mahkemece dava konusu çekin zayi nedeni ile iptaline karar verilmiştir. İbraz edilen bilirkişi raporu ile davacının ve … firmasının kayıtlarında davaya konu çekin … firmasının borcuna karşılık davacıya verildiği kayıtlandığı, davalılar ile herhangi bir borç alacak ilişkisinin davacı ve … firması kayıtlarında mevcut olmadığının bildirildiği, davaya konu çekin incelenmesinde arka yüzündeki ciro silsilesinin bozulduğunun davacı yanca ispat edilemediği ,davalıların kötü niyet ve ağır kusur ile hareket ederek ızrar kastı ile çeki elde ettiklerinin ispat olunamadığı anlaşılmış olup anılan durum karşısında davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır….”gerekçesi ile, ”Davanın REDDİNE,” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; İlk derece mahkemesi kararının maddi ve şekli hukuka aykırı olduğunu kaldırılması gerektiğini, Müvekkili şirket yetkilisi tarafından dosyada mevcut bilirkişi raporuyla sabit olduğu üzere ticari faaliyetleri dolayısıyla doğan alacakları karşılığında … Tic. Ltd. Şti.’den ciro edilerek alınan ve toplam tutarı 367.508,38 TL olan çeklerin çalındığını, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/21554 soruşturma numaralı dosyasında şikayet üzerine başlatılan soruşturmanın devam ettiğini, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2015/149 E sayılı dosyasında açılan “Çek İptali” dosyasında bankaya ibraz edilmeyen 13 adet çekin iptaline, ibraz edilen diğer çekler için tarafımıza istirdat davası açmak için süre verildiğini, süresi içinde açılan davalardan birinin de bu dosya kapsamında yargılaması yapıldığını, Dava konusu çekin, çalındıktan sonra davalı … tarafından ciro edilerek …’a verildiğini ve bu kişi tarafından önce bankaya ibraz edildiğini daha sonra da icra takibine konu yapıldığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında takibe konulan çekin tahsil edildiğini ve dosya infaz edildiğini, Dosya kapsamında yer alan ve davanın haklılığını gösteren davalı beyanlarını özetlemek gerekirse; davalı … vekili tarafından verilen 04/01/2016 tarihli cevap dilekçesinde, “…müvekkilinin çeki her hangi bir ticari faaliyet olmaksızın dava dışı 3. Şahıs …’tan alarak diğer davalı …’a teslim ettiğini..” beyan ettiğini, Davalının bu beyanı bile ciro silsilesinin bozulduğunun kanıtı olduğunu, diğer davalı … Vekili tarafından verilen 12/11/2015 tarihli cevap dilekçesinde hiçbir haklı gerekçe ileri sürmeksizin davanın reddine karar verilmesi talep ettiğini, Dosyada mevcut bilirkişi raporu sonuç kısmında “Davalılarla ilgili herhangi bir borç alacak ilişkisi davacı ve … firması kayıtlarında mevcut değildir.” denildiğini, Davalılar ile dava dışı …’un dosya kapsamı ile uyuşmayan çelişkili beyanları, dosyaya sunulan müvekkili şirket kayıtları, … Ltd. Şti.nin kayıtları iddiaları destekler nitelikte olduğunu, davalıların kasıtlı olarak birden fazla ciro yoluna gittiklerinin açık olduğunu, … Ltd. Şti.den sonra gelen ciro sahibi …’ın, çekleri sadece ulaştırma işi gördüğünü, herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığını, kendisinden önce ki ciro ile herhangi bir ilişkisi olmadığını, bu durumda …’ın … Tic. Ltd. Şti ile ticari faaliyetinin olması gerektiğini bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere bunun da söz konusu olmadığını, Davalıların elinde bulundurdukları ve aynı şekilde ciro ederek kullandıkları 3 adet çekin istirdatı için ayrıca İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/850 E sayılı dosyada istirdat davası açıldığını ve yargılamasının devam ettiğini, Tüm dosya kapsamı birlikte dikkate alındığında davalıların ispat edilmiş herhangi bir ticari faaliyet olmaksızın, tamamen kötü niyetli olarak çeki ciro ederek kullandıklarını, aralarında herhangi bir alacak/borç ilişkisinin olmadığını, buna ilişkin hiçbir bilgi/belge sunmadığının ortada olduğunu, Kötüniyetlerini kamufle etmek için araya ciro eklediklerini, arada ki ciro sahibinin beyanları ciro silsilesinin bozuk olduğunun ispatı olduğunu, Vekalet ücretine ilişkin hükümde hatalı olarak davalılar yerine davalı yazıldığını, İleri sürerek istinaf ve devamında olası temyiz incelemesi sonuna kadar hükmün infazının durdurulması için tehir-i icra kararı verilmesine, ilk derece mahkemesinin usul ve yasaya aykırı kararının istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacının rızası dışında elinden çıkan çekin istirdadı veya bedelin tazmini istemi ile açılmış olup, yargılama sırasında çek bedelinin dava dışı borçlu … tarafından icra dosyasına ödenmesi nedeniyle çek bedelinin istirdadı istenilmiştir. Davacının zayi nedeniyle çek iptali davası açtığı, dava konusu çekin davalı … tarafından bankaya ibrazı üzerine mahkemece verilen süre içinde eldeki istirdat davasını açtığı, mahkemenin davalının kötüniyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği, davacının istinafa geldiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, dava konusu çekte ciro silsilesinin bozulup bozulmadığı, davalı …’ın yasal hamil olup olmadığı, mahkemece verilen kararın dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasındadır. Davacı vekilinin, davalılar ile dava dışı …’un dosya kapsamı ile uyuşmayan çelişkili beyanlarının mahkemece değerlendirilmediği ve mahkemenin kabulüne yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, Dava, çek istirdadı istemine ilişkin olup, 6102 sayılı TTK’ nın 792. maddesi uyarınca kural olarak gerçek hamil olduğunu iddia eden davacının, dava konusu çeki, davalının ağır kusur veya kötüniyetle ele geçirdiğini kanıtlaması zorunludur. Davalı … Vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu çeki dava dışı …’dan alıp onun adına davalı …’ a teslim ettiğini beyan etmiştir. Davalı … Vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu çeki alacağına karşılık olarak aldığını beyan etmiştir. Dava konusu çekte cirosu bulunmayan dava dışı … mahkemeye ibraz ettiği 21/12/2015 teslim tarihli dilekçe ile; dava konusu çeki kendi ile ilk defa ticaret yaptığı …’a memleketi Doğubeyazıt’ a gideceği için kendi adına teslim etmesi için …’a teminat olarak verdiğini, …’ın da bu çeki …’a kendisi adına teslim ettiğini, …’ın bu çeklerden herhangi bir menfaatinin olmadığını,bu çeklerin çalıntı olduğunu bilmediğini beyan etmiştir. Söz konusu hırsızlık olayı ile ilgili İstanbul Anadolu C. Başsavcılığının 2015/21554 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturmanın devam ettiği ve 11/02/2015 tarihinde faili meçhul olarak daimi arama kararı verildiği ve soruşturmanın devam ettiği görülmüştür. Dava konusu çek incelendiğinde, … Fatih Şubesine ait 31/06/2015 keşide tarihli, … seri nolu ve 5.480,00 TL. Bedelli çekin keşideci … tarafından hamiline olarak keşide edildiği, çekin arka yüzü incelendiğinde ilk cirantanın … – … olup sonraki cirantaların sırasıyla … LTD.ŞTİ., … LTD. ŞTİ., … A.Ş., … Ticaret LTD.ŞTİ,…, … olduğu, … tarafından 30/06/2015 tarihinde bankaya ibraz edildiği ve banka tarafından İstanbul Anadolu 1 ATM.nin 2015/149 Esas sayılı dosyasında 27/04/2015 tarihinde verilen tedbir kararına istinaden çek üzerinde herhangi bir işlem yapılamadığı belirtilmiştir. HMK 266 maddesindeki “Mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir…” ve yine HMK 282 maddesindeki “Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” yasal düzenlemeleri de gözetildiğinde; İlk Derece Mahkemesine sunulan deliller, bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler ve dosya kapsamına göre ; dava konusu çeki çekte ciro imzası olmayan dava dışı …’un davalı …’a teslim etmek üzere davalı …’a verdiği, davalı …’ın çeke beyaz ciro ile hamil olduğu anlaşılmış olup 6102 Sayılı TTK. Nın 790 maddesine göre; cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır. Aynı kanunun 792 Maddesinde; Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Bu durumda anılan yasal düzenlemeler ve tespitler uyarınca, çalınan veya kaybedilen bir çeki elinde bulunduran son hamil hakkını müteselsil ve birbirine bağlı cirolara dayandırıp da çeki iktisap ederken de çalıntı veya kayıp bir çek olduğunu bilmiyor veya bilmesi gerekmiyor ise veyahut da çeki iktisap etmekte ağır bir kusuru yoksa kayıp veya çalınmış olsa bile elindeki çeki geri vermekle yükümlü değildir. Yasa koyucu ticari hayatta yaygın bir ödeme aracı olarak kullanılan çekin güven ortamı içinde tedavülünü sağlamak amacıyla açıklanan yasal düzenlemeleri getirmiştir. O halde somut olaya dönüldüğünde, davalının hakkını birbirine bağlı ve usulüne uygun cirolara dayandırmış olmasına, çekin çalıntı olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği hususunda dosyada bir delil ve emarenin de bulunmamasına göre, yasal koşulları oluşmayan istirdat davasının reddine yönelik kurulan hüküm gerekçesinde davacı vekilinin istinaf nedenleri de karşılanmış olmakla, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgeler ile mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından ve kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/06/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.