Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1955 E. 2019/146 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1955 Esas
KARAR NO : 2019/146 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/175 Esas
TARİH : 19/10/2018 (Ara Karar)
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) – İhtiyati Haciz.
KARAR TARİHİ: 06/02/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi yürütülmesine, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; 04/06/2018 tarihli duruşmada da ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 07/06/2018 tarihli ara kararı ile, “Kural olarak; İİK’nun 257. maddesince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya 3. şahısta bulunan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Dava, faturaya dayalı alacak iddiasına istinaden başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İncelenen tüm dosya kapsamına ve talebe dayanak belgeler içeriğine göre; yukarıda yazılı alacak için borçlu tarafından verilmiş bir rehin de bulunmadığından ihtiyati haciz isteyenin borçlular hakkındaki talebinin İİK’nun 257. maddesindeki yasal koşulları gerçekleştiği …”gerekçesi ile, İhtiyati haciz isteyenin, borçlular hakkındaki talebinin %15 teminatla kabulü ile; İ.İ.K’nın 257. maddesi gereğince yukarıda yazılı alacak miktarı kadar borçlunun gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının ihtiyati haczine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararı üzerine aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen davalı vekili bu karara karşı istinaf dilekçesi vermiş ve dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderilmiş, dairemizce 10/10/2018 tarih 2018/1280 E., 2018/959 K. sayılı kararla HMK’nın 341/1 ve İİK 265/1, 265/son maddeleri gereğince ihtiyati haciz kararına karşı itiraz yolu tüketilmeden istinaf yoluna başvurulamayacağından, davalının başvurusunun itiraz olarak kabulü ile bu konuda bir karar verilmek üzere mahkemesine geri çevrilmiştir.Davalı vekili itiraz dilekçesi ile, davanın itirazın iptali davası olup, davacının iddia ettiği alacağın var olup olmadığı davanın sonuçlanması ile belli olacağını, dosyada henüz delillerin toplanmadığını, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, davanın ilk celsesi görülüp tahkikat aşamasına geçildiğini, bilirkişi raporu dahi hazırlanmamışken ve dosyanın konusu iddia edilen alacağın varlığı yahut yokluğu noktasında toplanmakta iken hakimin verdiği emsali görülmemiş, istinafa konu ihtiyati haciz kararının ihsası rey manasında olduğunu, mahkemenin verdiği mesnetsiz ihtiyati haczi kararı sonrası, davacı vekilinin talebi ve yine gayrıhukuki bir uygulama ile 29.000,00.TL’lik alacak için müvekkilinin yaklaşık 7.000.000,00.TL’lik gayrimenkul, araç ve banka hesaplarına ihtiyati haciz konulduğunu, müvekkilinin mal varlığı ve banka hesapları üzerindeki hacizlerin kaldırılması adına bu dosya borcunu fer’ileri ile birlikte ihtirazi kayıt ile icra dosyasına taraflarınca depo edilerek müvekkilinin banka hesapları ve mal varlıkları üzerindeki ihtiyati haciz şerhlerinin kaldırıldığını, mahkemenin mesnetsiz olarak verilen ihtiyati haciz kararı yerine taraflarınca rehin verilmesine yahut alacak miktarının dosyaya depo edilmesine karar verilebilecekken, savunma hakkını dahi kullanmaya mahal bırakmadan celse arasında değerlendirecek delil ve bilirkişi raporu dahi yok iken ihtiyati haciz kararı verildiğini, davacı tarafça ihtiyati haciz kararının müvekkilinin mahvına sebep olmak amacıyla kötü niyetli kullanıldığını, müvekkilinin maddi durumu bu miktarı karşılayacak seviyede olduğundan hacizlerin bankalara ulaştığı aynı gün teminat olarak icra dosya alacağı depo edildiği ve hacizlerin kaldırıldığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi dosyasında verilen ve dava sonucuna ilişkin ihsas-ı rey anlamına gelen 07/06/2018 tarihli ihtiyati haciz ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 19/10/2018 tarih 2018/175 Esas sayılı ara kararında;”İncelenen tüm dosya kapsamına göre; faturalara konu ürünlerin davalıya tesliminde taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaması, taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği nazara alındığında dosya kapsamı ve talebe dayanak belgelerin içeriğine göre, yaklaşık ispata göre geçici koruma tedbiri olarak verilen ihtiyati haciz kararının yerinde olduğu …”gerekçesi ile, Davalı vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Daha önce yapılan istinaf başvurusunun istinaf dairesince geri çevrilerek ilk derece mahkemesince itiraz olarak değerlendirildiği ve sonuç olarak itirazın reddine karar verilerek istinaf yolu açık bırakıldığını,Davanın itirazın iptali davası olup davacının iddia ettiği alacağın var olup olmadığı davanın sonuçlanması ile belli olacağını, dosyada henüz delillerin toplanmadığını, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, sadece davanın ilk celsesinin görüldüğünü ve tahkikat aşamasına henüz yeni geçildiğini,Bilirkişi raporu dahi hazırlanmamışken ve davanın konusunu iddia edilen alacağın varlığı yahut yokluğu teşkil etmiş iken hakimin verdiği emsali görülmemiş, istinafa konu ihtiyati haciz kararının ihsası rey manasında olduğunu,Mahkemenin verdiği mesnetsiz ihtiyati haciz kararı sonrasında, davacı vekilinin talebi ve yine gayrıhukuki bir uygulama ile 29.000,00 TL’lik alacak için müvekkilinin yaklaşık 7.000.000,00 TL’lik gayrımenkul, araç ve banka hesaplarına ihtiyati haciz konulduğunu, davacı vekili tarafından müvekkili adresinde fiili haciz yapılmak üzere haciz kararı ve randevusu alındığını, müvekkilinin bu durumdan dolayı ticari itibarının zedelendiğini, çalışmakta olduğu bankalara giden haciz yazıları sebebiyle tüm hesapları ihtiyati haciz haricinde de blokeye alındığı ve açıkta olan kredilerinin geri çağrıldığını, İhtiyati haciz işleminin davanın açılmasına sebep itiraza konu olan Silivri İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden yapıldığını, müvekkilinin mal varlıkları ve banka hesapları üzerindeki hacizlerin kaldırılması adına bu dosya borcu fer’ileri ile birlikte ihtirazi kayıt ile icra dosyasına taraflarınca depo edilerek müvekkilinin banka hesapları ve mal varlıkları üzerindeki ihtiyati haciz şerhlerinin kaldırıldığını, Mahkemece mesnetsiz olarak verilen ihtiyati haciz kararı yerine taraflarınca rehin verilmesine yahut alacak miktarının dosyaya depo edilmesine karar verebilecekken, savunma hakkı dahi kullanılmadan celse arasında, değerlendirecek delil ve bilirkişi raporu dahi yok iken ihtiyati haciz kararı verdiğini, Davacı tarafça ihtiyati haciz kararı müvekkilinin mahvına sebep olmak amacıyla kötü niyetli kullanıldığını, müvekkilinin maddi durumu bu miktarı karşılayacak seviyede olduğundan hacizlerin bankalara ulaştığı aynı gün teminat olarak icra dosya alacağı depo edildiği ve hacizlerin kaldırıldığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin 07/06/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının ve 19/10/2018 tarihli ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik kararın istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/175 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İİK’nın İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz başlıklı 265. maddesinin 4. fıkrasında “Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda talep, ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkin olup, itirazın incelenmesi usulü İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin dördüncü fıkrasında, borçlu dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına itiraz halinde mahkemenin iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı yerinde görürse kararını değiştirebileceği yada kaldırabileceği, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yaparak karar verebileceği belirtilmiştir. Bu durumda, dosya üzerinden verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın, duruşma açılarak incelenmesi kanun tarafından zorunlu kabul edilmiştir. Dosya içeriğine göre, ihtiyati haciz kararına davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, mahkemece taraflara davetiye gönderilmeden ve bu konuda duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verilmiştir.Bu nedenle ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile usulüne uygun verilmeyen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati hacze itiraz üzerine İİK 265/4 maddesi gereğince duruşma açılarak taraflar duruşmaya davet edilerek gelmeseler bile evrak üzerinden inceleme yapılarak bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;1-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2018 tarih ve 2018/175 Esas sayılı ara kararının HMK.nun 353/1-a4 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafça yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf aşamasında sarfedilen 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 31,00.TL posta gideri olmak üzere toplam 129,10,TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/02/2019 tarihinde HMK 353/1-a4 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.