Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1925 E. 2020/577 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1925 Esas
KARAR NO: 2020/577 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2017/1056 Esas 2018/646 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili tarafından davalıya kesilen 16 adet fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, ayrıca davanın süresinde açılmadığını, müvekkilinin dava konusu borcun muhatabı olmadığını, sözleşmenin … Tic.Ltd.Şti.ile yapıldığını, müvekkilinin şirketinin batması sonrasında iş yerinin terkedildiğini, bundan sonra kullanılan elektrik için kesilen ilk faturadan sonra ödeme yapılmamış ise elektriğin kesilmesi gerektiğini, 16 faturanın kesilmesinin davalının kusurundan kaynaklandığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/06/2018 tarih ve 2017/1056 Esas-2018/646 Karar sayılı kararında; ” İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; davacının, … Tic. Ltd. Şti ve davalı hakkında 18.156,00 TL enerji bedeli, 16.704,60 TL gecikmiş gün faizi, 3.006,84 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 37.867,44 TL üzerinden takip başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır. Dava konusu ihtilaf; davacı ile dava dışı … Ticaret Limited Şirketi arasında akdedilen elektrik enerjisi satımına ilişkin satış sözleşmesi gereğince ödenmeyen enerji bedellerinden şirketin ortağı olan davalının sorumlu olup olmadığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası nedeniyle davalının borçlu olup olmadığı ve itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava dışı … Ticaret Limited Şirketine ait sicil dosyası celp edilmiş, yapılan incelemesinde; şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesine göre 15/11/2013 tarihinde resen terkin edildiği, ortaklarının … ile … olduğu, yetkilisinin … olduğu anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 573 maddesinde “Limited şirket, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur. Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler.”, TTK’nın ortakların sorumluluğu başlığı altında 602 maddesinde; “Şirket, borç ve yükümlülükleri dolayısıyla sadece malvarlığıyla sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir. Bu kapsamda ortakların şirket borçlarından sorumlu olmadığı sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle yükümlü oldukları, davacı ile davalı arasında akdedilen bir sözleşmenin mevcut olmadığı, davalının şirket borcundan şahsen sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle şirket borcu niteliğindeki davacı alacağının davalıdan tahsilinin söz konusu olamayacağı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir….”gerekçesi ile, ”Davanın reddine, ” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Davalı şirketin 16 adet faturayı ödememesi üzerine, aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, Davalının, … Ticaret Limited Şirketi’nin hakim ortağı olduğunu, İTO sorgusunda şirketin sicil kaydının kapalı olduğunun görüldüğünü, İlk Derece Mahkemesinin TTK 602 maddesine dayanarak davayı reddettiğini, halbuki olayda TTK 553 vd. maddelerinin uygulama alanı bulduğunu, şirket ticari defterlerini inceleyerek şirket yönetiminde ve tasfiyesinde kusur tespiti yapmadığını, şirket yöneticisinin yasal yükümlülükleri yerine getirmeyerek resen terkine neden olmasının başlıbaşına bir kusur olduğunu, kusursuzluğu ispat yükünün de davalı olduğunu, Limited şirketin ticari nedenlerle zarar ederek borcunu ödeyememesi halinde TTK 602 hükmünün dikkate alınacağı ancak yöneticinin ödeme imkanı varken kusurlu davranarak borç ödememesi halinde TTK 553 maddesi uygulanacağını, sonradan şirketin iflası dahi yöneticinin kusuruna dayalı doğmuş bulunan sorumluluğu ortadan kaldırmayacağını, – YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2005/8034 K. 2006/8210 T. 10.7.2006 – YARGITAY HUKUK GENEL KURULU (2004/4-768 E. 2004/746 K.), (2001/4-403 E. 2001/413 K.) (2003/18-173 E. 2003/191 K.) – YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ KARARI ESAS NO:2015/14405, KARAR NO:2016/6410, T:09.06.2016 – Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2014/207 Esas 2017/489 Karar) İleri sürerek ilk derece mahkemesi kararının öncelikle icrasının tehirine, giderek iptaline ve davanın esastan kabulüne, davalı borçlunun itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, şirket alacaklısı tarafından açılan limited şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece,Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin, davayı TTK 553 vd. Maddeleri uyarınca şirket yöneticisinin sorumluluğuna yönelik açtığını,mahkemece bu yönde değerlendirme yapılmadığına ve mahkemenin kabulüne yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından borçlular … Ticaret Limited Şirketi ve … aleyhine 14/06/2016 tarihinde ödenmeyen gecikmiş enerji bedelinden kaynaklı olmak üzere toplam: 37.867,44 TL.lik icra takibinde bulunulduğu, ödeme emrine dacalı/borçlunun itirazı zerine takibin bu borçlu yönünden durduğu ve süresi içerisinde 37.867,44 TL. alacak yönünden itiraz eden borçlu … hakkında eldeki davanın açıldığı görülmüştür. Dava dışı … Ticaret Limited Şirketi’nin dosya arasında bulunan sicil kaydı incelendiğinde; davalının şirket ortağı ve yetkilisi olduğu ve şirketin 6102 Sayılı TTK.nın geçici 7.ci maddesine göre sicilden 15/11/2013 tarihinde resen terkin olduğu görülmüştür. Somut olayda davacı vekili, müvekkili tarafından dava dışı şirkete kesilen 16 adet fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, davalı yanın, … Ticaret Limited Şirketi’nin hakim ortağı olduğunu, İTO sorgusunda şirketin sicil kaydının kapalı olduğunun görüldüğünü, söz konusu şirket tasfiye olsaydı tüm borçların tasfiyesinin mümkün olacağını, bunun yerine şirketin yöneticisi ve hakim ortağı olan davalının kişisel kusur işleyerek tasfiye yoluna gitmediği, bunun yerine sicil kaydının resen kapatıldığını, davalının kusuruyla alacaklara zarar verdiğinden TTK M.553 ve diğer hükümler uyarınca sorumlu olduğunu, davalı yanın, açılan icra takibine alacaklarının tahsilini geciktirmek amacıyla, mesnedsiz gerekçelerle, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının soyut, gerçek dışı ve dayanaksız olduğunu, anılan nedenlerle ve itirazı öğrenmeden sonra yasal sürede takibe haksız itirazın kaldırılmasını, takibin devamı, alacaklarının tahsili yanında icra tazminatı ve masraf ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Dava, şirket alacaklısı tarafından açılan limited şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı itirazın iptaline ilişkindir. Dava dışı borçlu … Ticaret Limited Şirketi’nin sicil kaydına göre, 6102 Sayılı TTK.nın geçici 7.ci maddesine göre sicilden 15/11/2013 tarihinde resen terkin edilmiş olup buna göre borçlu şirketin ihya edilip şirketten borcun tahsil imkanı ve ihtimalinin bulunduğu, dolayısıyla zararın varlığının ve miktarının takip ve dava tarihi belirli olmadığı gibi, Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 2017/786 esas, 2018/6284 karar sayılı içtihadı ve Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 2016/13409 esas, 2018/6594 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 6102 sayılı TTK m. 644/1-a atfı ile uygulanması gereken TTK m. 553 uyarınca, kanun veya anasözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ederek zarara yol açan yöneticiler şirkete, şirket alacaklılarına ve ortaklara karşı sorumludurlar. Somut olayda, davacı, dava dışı borçlu şirketin, davalının kötü yönetimi nedeniyle borçlarını ödeyemeyecek hale geldiğini ve fatura bedelini kendisine ödeyemediğini iddia ederek fatura bedellerinin davalıdan tahsilini talep etmekte ise de; oluşan zarar şirket alacaklısının doğrudan uğradığı zarar niteliğinde olmayıp, dava dışı şirkete yönelik doğrudan, davacı yönünden ise dolaylı zarar niteliğinde olduğundan, ancak şirkete verilmesi istemiyle dava açabileceği halde, kendisine verilmesi istemiyle açtığından, davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçeyle reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş olup davacı vekilinin istinaf sebepleri kısmen yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İDM. kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca gerekçe yönünden kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurularak yukarıdaki gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/06/2018 tarih ve 2017/1056 Esas- 2018/646 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak sureti ile; 1-Davanın REDDİNE,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre alınması gereken 54,40.TL harcın, peşin yatırılan 646,69.TL harçtan mahsubu ile bakiye 592,29.TL’nin talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 5-Artan gider avansı bulunduğu takdirde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 7-Davacı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gidiş-dönüş gideri 25,00.TL. den oluşan toplam: 123,10.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Bakiye gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 9-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/06/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.