Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1847 E. 2020/512 K. 30.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1847
KARAR NO: 2020/512
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2018
DOSYA NUMARASI: 2015/1016 Esas – 2018/876 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/04/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, … Bankası Bahçelievler Şubesi … no ve 20/03/2014 tarihli çekten dolayı 14.000,00TL borçlu olduğunu, borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra müdürlüğü … esas sayılı dosya ile takip başlattıklarını, davalının haksız olarak itiraz ederek takibi durduğunu, davalının icraya İtiraz dilekçesinde imzaya itiraz etmediğini, takip konusu borcuda ödediğini iddia etmediğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekili ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıya 24.000.00 TL … Bankası Bahçelievler Şubesi … nolu çeki verdiğini, ancak süresinde çek ödenmeyip müvekkilinin şirketin kısmi ödeme yaptığını,10.000.00 TL’sini ödediğini, 14.000.00 TL kısmı için yeni çek düzenlendiğini, karşılıklı anlaşma ile 24.000.00 TL lik çek üzerinde düzeltme yapılarak 14.000,00 TL ye düşürüldüğünü, dava konusu çekin bu şekilde ortaya çıktığını, davacı şirketin üzerinde düzeltme yapılan çeki kullanamadığını, çekin geçersiz sayılıp elinde kaldığını, yeni bir 14.000.00 TL lik çek talep ettiğini, kendisine 14.000.00 TL lik çek verildiğinde eski çekin de kendisinde kaldığını, yeni düzenlenen çekin ise … Bankası Rami Şubesinin … nolu çek olduğunu, bu çeki vadesinde ödediğini, daha öncede 10.000,00 TL ödediğinden 24.000,00 TL ödeme yapmış olup davalıya hiçbir borcu kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/09/2018 tarih ve 2015/1016 Esas – 2018/876 Karar sayılı kararında; “…Dava: İtirazın iptali davasıdır. Davacının iddiası, davalı taraf savunması, alınan bilirkişi kök ve ek raporu, dosya kapsamınca davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Alınan bilirkişi raporundaki açıklamalar, davacıdan sadır olmuş çek tahsil makbuzu, davaya konu çekin üzerindeki düzeltmelerin, davalı savunmaları ile uyumlu olması ve davalı savunmalarında geçen davacı ile aralarındaki 24.000,00 TL lik borca ilişkin … Bankası Bahçelievler Şubesine ait … seri nolu 24.000,00 TL lik çekin davacıya verildiği, ancak süresinde çekin tamamının ödenemediği, 24.000,00 TL lik çeke karşılık davalı tarafça davacıya 10.000,00 TL nakit ödeme yapıldığı, 24.000,00 TL lik çekten bakiye 14.000,00 TL alacak kalması nedeniyle yeni bir çek verilmesi yerine mevcut çekin üzerinde düzeltme yapılarak çekin 14.000,00 TL ye düşürüldüğü, ancak davacı tarafın davalıya düzeltme yapılmış olan çekin kullanılamadığından bahisle çekin geçersiz sayılıp elinde kaldığını belirtmesi üzerine kendisinden yeni aynı miktarda 14.000,00 TL lik çek talep edildiği ve 14.000,00 TL lik yeni düzenlenmiş … Bankası Rami Şubesine ait … nolu 14.000,00 TL tutarındaki çekin verilmesi karşılığında eski çekin iade edileceği belirtilmiş olmasına rağmen, iade edilmediği, bu iade yapılmadan davalı tarafça 14.000,00 TL lik … Bankasına ait çekin davacıya teslim edildiği ve çekin karşılığının da ödenmiş olduğu, bu hususun tahsilat makbuzunda açıkça 20/03/2013 vadeli 24.000,00 TL lik çek hesabına istinaden şerhi düşürülmesi ile sabit olduğu, ancak davacının konusuz kalmasına rağmen daha önce düzeltme yapılan ve davalıya kullanamadığını belirttiği davalıya iade edeceğini belirtmesine rağmen iade etmediği çeki bu kez 14.000,00 TL yönünden takibe koyduğu, defterlerindeki kayıtlar itibariyle diğer çekin defterinde kendisine ödenmiş olmasına rağmen yer almadığı, oysa ödenenin sabit olduğu, bu nedenle de davacı savunmalarının doğru kabul edildiği ve tüm dosya kapsamı ile bu hususun ispatlanmış olduğu, buna göre de davalının itirazında haklı olduğu, davacının davasının reddi gerektiğin kanaat getirilmiştir. Davalı tarafça 05/01/2017 tarihli dilekçesinde, başta talep etmediği kötü niyet tazminatı talebinde de bulunmuş olduğu, bu talebin dava sonuna kadar yapılabileceği anlaşılmakla ve ayrıca davacı tarafın konusu kalmayan karşılıksız kalan çekin bile bile ikinci kez davalıdan tahsil etmek üzere icra takibine konu ettiği, bu haliyle kötü niyetli olduğu anlaşıldığından, reddedilen davası yönünden davalı için davalı lehine takip konusu dava değeri 16.213,25 TL nin üzerinden takdiren % 20 oranında hesaplanan 3.242,65 TL kötü niyet tazminatının da davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. …”gerekçesi ile, 1-Davacının davasının reddine, 2-Dava değeri 16.213,25 TL’ nin % 20 si olan 3.242,65 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Mahkeme tarafından belirtilen ödemenin sabit olduğu, ödemeye rağmen bunun davacı kayıtlarında yer almadığı ifadelerinin hatalı olduğunu,zira burada yapılan nakden bir ödemenin söz konusu olmadığını,bu hususun taraf defterleri ve davalı borçlu tarafın tüm beyanları ile sabit olduğunu, Davalı borçlu taraf çek kendilerine iade edilmiş olduğundan karineye dayandıklarını,bu sebeple çekin ödenmiş sayılacağı hususuna dayandıklarını açıkça beyan ettiğini,mahkemece,sanki alacaklıya nakit ödeme yapılmışçasına ifade kullanmış olmasının hatalı olduğunu, Netice itibariyle bunun bir karine olduğunu, dolayısı ile burada aksi ispat edilebilecek hukuki bir durumun olduğunu,aksinin ispatıyla karinenin geçerliliğinin kalmayacağını, Dava ve takip konusu çeklerin taraflar arasındaki ticari ilişki ve temel ilişki sebebiyle verildiğinin sabit ve davada ticari defter ve kayıtlarında delil olarak belirtildiğini, Davacı alacaklı tarafın ticari defterleri bir yana,davalı borçlu tarafın kendi ticari defterleriyle dahi bu karinenin aksini ispatladığını,şöyleki 08/10/2013 tarihinde (düzeltme hakkı için bankaya çeki iade ettiği tarih) borcunu (24.000 TL.lik çekten kalan )14.000 TL.yi ödemiş olsaydı 2014 yılı ticari defterlerinde hala alacaklıya borçlu görünmeyeceğini, Davalı borçlunun kendi lehine olan karinenin aksini (kendi aleyhine olarak) kendi ticari defterleriyle ispatladığını, ayrıca kendi ticari defterleriylede takipteki asıl alacak kadar alacaklı oldukları bilirkişi raporuyla tespit edildiğini,borcun varlığının açıkça ortaya konduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini, davalı borçlu aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul 11 Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1016 Esas-2018/876 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyen çekten kaynaklı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, Davacının davasının reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık, mahkemece verilen kararın dosya kapsamına uygun olup olmadığı ve takibe dayanak süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekten kaynaklı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasındadır. Davacı vekilinin mahkemenin kabulüne yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, Somut olayda, taraflar arasında ticari ilişki olduğu noktasında ihtilaf olmadığı, Davalı savunmasına göre, Davacı tarafın davalıya düzeltme yapılmış olan çekin kullanılamadığından bahisle çekin geçersiz sayılıp elinde kaldığını belirtmesi üzerine davalıdan yeni aynı miktarda 14.000,00 TL lik çek talep edildiğini ve davalı tarafça 14.000,00 TL lik yeni düzenlenmiş … Bankası Rami Şubesine ait … nolu 14.000,00 TL tutarındaki çekin davacıya teslim edildiği ve çekin karşılığının da ödenmiş olduğu, bu hususun tahsilat makbuzunda açıkça 20/03/2013 vadeli 24.000,00 TL lik çek hesabına istinaden şerhi düşürülmesi ile sabit olduğunu ve çekin davalı tarafça bankaya ibraz edilip düzeltme hakkının kullanıldığını ancak davacının düzeltme yapılan ve iade edeceğini belirtmesine rağmen iade edilmeyen çeki bu kez 14.000,00 TL yönünden takibe koyduğu, beyan ederek davanın reddini istemiştir. … Bankasından gelen 03/08/2016 tarihli cevabi yazıda, … seri nolu çekin bankaya 08/10/2013 tarihinde ibraz edilip düzeltme hakkının kullandırıldığı belirtilmiştir. Söz konusu çek davalı yanca muhatap bankaya ibraz edilmiştir. Çekin borçlusu elinde olması bedelini ödemeye karine teşkil eder. Davacı tarafın bu çekin bedelinin tahsil edilmeden davalıya iade edildiğini kanıtlaması gerekir.(Yargıtay 19 HD.nin 2010/13994 Esas, 2011/9762 Karar sayılı içtihadı, Yargıtay 19 HD.nin 2016/15163 Esas, 2018/1172 Karar sayılı içtihadı) Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, ticari hayatta ve Yargıtay uygulamalarında esas olanın bedel ödenip çeklerin geri alınması olduğu, bunun aksini iddia eden davacının bedelin alınmadığını ispatlaması gerektiği, davacı tarafından bu yönde yazılı bir delil ibraz edilemediği anlaşılmakla; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve esas yönünden dosya içeriğine ve hukuka uygun olup davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında detaylı şekilde tartışılıp değerlendirildiği, mahkeme gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu dairemizce belirlendiğinden, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekillinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/04/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.