Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1829 E. 2020/519 K. 30.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1829
KARAR NO: 2020/519
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 15/03/2018
DOSYA NUMARASI: 2014/532 Esas – 2018/240 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/04/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı borçlu arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesine istinaden davalıya kredi tahsis edilerek kullandırıldığı, Davalı Borçlunun ise bu sözleşmesi müşterek borçlu ve müteselsil sıfatıyla imzaladığı, ancak kullanılan kredilerden doğan borçların ödenmediğini, bunun üzerine Kartal …Noterliğinin 07.01.2010 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile üyelik sözleşmesinin feshedildiği ve 30.372,85 TL tutarındaki borcun ödenmesi davalı borçluya ihtar edildiği, borçlarını ihtara ağmen ödemeyen davalı aleyhine üzerine Kadıköy …İcra Müdürlüğü’nün … E.Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak borçlunun yaptığı haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu, Davalı-borçlunun itirazlarının, taraflar arasında aktedilen sözleşmeye göre kredi kullandırımından doğan borçların ödenmemesi nedeniyle haksız olduğu, İddialarında bulunarak, yukarıda açıklamış oldukları nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak borçlunun yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, % 40′ ından az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile işlemiş faizin davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili Şirkete Kadıköy …icra Müdürlüğü’nün … E.Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, Söz konusu icra takip talebi ve ödeme emrinde icra takibinin ve ödeme emrinin sebebi olarak … no’lu hesaptan doğan alacak ve 07.01.2010 vade tarihli 29.571,94 TL tutarlı 1 adet çeşitli alacağın yazıldığını, müvekkil şirketin davacı bankada … no’lu hesabının bulunmaması ve bir borcunun da bulunmaması nedeniye icra takibine itiraz edildiğini, icra takibinde takibin dayanağı hiçbir belgenin müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, davaya konu sözleşmenin okunaksız ve üzerinde tarih bulunmayan bir GNGNK sözleşmesi başlıklı ve müvekkil şirket imzası olmayan bir belge sunulduğu ve icra takibinin dayanağının bu olduğundan bahisle itirazın iptali davasının konusunun bu olduğu iddiasında bulunduğu, İcra takibinde ise böyle bir kredi sözleşmesinin takibe dayanak yapılmadığını, dava dilekçesindeki “davalı borçlu ile müvekkilimiz banka arasında imzalanan kredi üyelik sözleşmesine istinaden davalıya kredi tahsis edilmiştir.” şeklindeki ifadenin doğru olmadığını, müvekkili şirkete bir kredi tahsis edilmediği, davacının iddiasının varit olmadığını, davacının devamı cümlelerinde “davalı müşterek kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzalamıştır.” demek suretiyle önceki beyanını tekzip ettiği, bir kısım okunaksız fotokopilere dayanan davanın dayanaksız ve haksız olduğu, davacının müvekkili şirketin imzasını taşıyan bir kredi sözleşmesinin varlığını ispatla ve dava konusu ilamsız takibin bir kredi sözleşmesine dayandığını ispatla yükümlü olup sözleşme aslını ibraz etmesi gerektiği, Davacı tarafından sözleşme olduğu iddiasıyla sunulan okunaksız fotokopi belgede tarih bulunmadığı gibi sözleşme ile ilgili rakamların sonradan matbu sözleşmeye elle doldurulduğu ancak borçluların veya kefillerin imzalarını içermediğinin görüldüğü, Rakamların sonradan elle doldurulduğunu ortada olduğu, davacının kredi sözleşmesinde krediyi kullandığını iddia ettiği gerçek borçluya karşı bir işlem yapmadığı. diğer bir ifade ile davacının gerçek borçludan icra takibi neticesinde haricen tahsilat yapmış olması olasılığının dikkate alınması gerektiğini, davanın davacının icra takibinde gerçek borçlu olarak gösterdiği … Ltd. Şti’ ne ihbarının gerektiği ve talep edildiği, İddialarında bulunarak, yukarıda açıklamış oldukları nedenlerle; İtirazın iptaline konu yapılan icra takibinde belirtilen takibin konusu ile davacı tarafından açılan davanın dayanağı farklı olmakla dava şartı yönünden davanın reddi, davacı tarafından sadece okunaksız ve üzerinde imza bulunmayan belgeler sunulmakla, iddia ettiği kredi sözleşmesinin ve ödeme planı belgesinin aslını ibraz etmesi, davanın … Ltd. Şti.’ne ihbarı, netice olarak haksız davanın reddine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 15/03/2018 tarih ve 2014/532 Esas-2018/240 Karar sayılı kararında; ”….Davalı, alacağa dayanak olarak gösterilen kredi sözleşmesine imza atmadığını, bu nedenle imzayı açıkça inkar ettiğini, davacı bankaya hiçbir şekilde borcunun bulunmadığını savunmuştur. Davalının dayanak belgedeki (Kredi Üyelik Sözleşmesi) imzasını açıkça inkar etmiş olması nedeniyle mahkememizce kredi sözleşmesi altındaki imzanın davalı eli ürünü olup olmadığı konusunda (gerekli belge ve deliller toplandıktan sonra) grafolojik inceleme yapılmak üzere dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu’nun 03/07/2017 tarihli cevabi yazısı ile ”dosyada bulunan fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olduğu, inceleme konusu sözleşme aslının temini ve davalının 2009 yılı ve öncesi imzalarını içerir belgelerin temin edilerek dosyanın yeniden gönderilmesi” gerektiği bildirilmiştir. Adli Tıp Kurumu’nun bu yazı cevabı üzerine mahkememizce raporda belirtilen eksikliklerin giderilmesi için davacı vekiline süre verilmiş, ayrıca belirlenen kurum ve kuruluşlara yazılar yazılmış, davalının imza incelemesine örnek olabilecek belge asılları toplanmıştır. Davaya konu alacağın temelini teşkil eden ve davalıyı müteselsil kefil sıfatıyla borçlu gösteren sözleşme aslının celbi için davayı açan … Bankası’na, Türkiye Bankalar Birliği’ne yazılan yazılara belgenin temin edilemediği şeklinde cevapların verildiği görülmüş; temlik alan davacı vekiline belgeyi ibraz etmesi için verilen kesin süreye rağmen davacının belgeyi sunamadığı ve ”müvekkil temlik alan durumunda olduğu için sözleşme aslının sunulması mümkün olmamıştır.” şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür. Yukarıdaki tüm açıklamalar ışığında; davaya konu alacağın temelini teşkil eden ve davalıyı müteselsil kefil sıfatıyla borçlu gösteren sözleşme aslındaki imzanın davalı tarafından açıkça inkar edilmesi nedeniyle imza incelemesi yaptırılması düşünülmüş, bu konuda toplanan belgelerle grafolojik inceleme yapılmak üzere dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, ancak sözleşme aslının olmaması nedeniyle incelemenin yapılamadığı yönündeki Adli Tıp Kurumu cevabi yazısı üzerine mahkememizce davacıya verilen kesin süre, davayı açan … Bankası A.Ş.ye ve Türkiye Bankalar Birliği’ ne yazılan yazılara rağmen sözleşme aslının temin edilip üzerinde grafolojik inceleme yapılamamış olması karşısında, davacının davasını ispat edemediğinin kabulü ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir…”gerekçesi ile; Davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Davalılar icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesine imza atılmadığını,takibe dayanak krediyi kullanmadıklarını iddia ettiklerini,dosyanın imza incelemesi için Adli Tıp Kurumu’ na gönderildiğini,Adli Tıp Kurumunca fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılmasının sakıncalı olduğu gerekçesiyle inceleme yapılamadığı belirtilip belge asıllarının istendiğini, Temlik alan davacı olarak, bankadan temin edilebilen, takibe dayanak belge asılları dava dosyasına sunulmuş ve sunulamayan belge asıllarının temlik eden bankadan temin edilmesinin mahkemeden talep edildiğini, Mahkemece, temlik eden bankadan belge asıllarını talep etmişsede olumsuz verilen cevaba karşı,yeniden müzekkere yazılıp talep edilmesi mümkünken,taraflarına belge asıllarının temini için kesin süre verilmekle yetinildiğini, Davaya konu GKS. Eski olduğundan temininin mümkün olmadığını,dosyada eksik inceleme yapılarak,imza itirazı olmasına rağmen tek bir rapor alınmaksızın hüküm kurulduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/532 Esas – 2018/240 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, sözleşme aslının temin edilip üzerinde grafolojik inceleme yapılamamış olması karşısında, davacının davasını ispat edemediği gerekçesi ile; Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin Davaya konu GKS. eski olduğundan temininin mümkün olmadığını,dosyada eksik inceleme yapılarak,imza itirazı olmasına rağmen tek bir rapor alınmaksızın hüküm kurulduğuna yönelik istinaf sebebi incelendiğinde; Dosyanın incelenmesi sonucu; Bankacı bilirkişi … davacı temlik eden … Bankası vekilinden 10/05/2013 tarihli dilekçesi ile sözleşme aslını istemesi üzerine temlik eden davacı … Bankası Vekili Av. … 24/05/2013 havale tarihli dilekçesi ile;”Genel Kredi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi aslı, ödeme planı aslı,ihtarname aslını,”dilekçe ekinde ibraz ettiğini belirtip belge asıllarının kasaya alınarak kasa numarasını taraflarına bildirilmesini talep ettiği, dilekçe üzerinde ”kasaya alındı” ibaresinin yazılıp imzalandığının görüldüğü, Dosya içerisinde … Sicilli Yazı İşleri Müdürü … tarafından tutulan tarihsiz tutanakta;” Davacı … Bankası Vekili … tarafından ibraz edilen;1)Kredi Sözleşmesi aslı,2) Ödeme planı aslı,3)İhtarnamenin,”kasaya alındığı yazılıp tutanak altının yazı işleri müdürü … tarafından imzalandığı, kasaya alınan belge asıllarının sonradan davacı vekiline teslim edildiğine dair kayıt ve belgenin olmadığı, Genel Kredi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi aslının mahkeme kasasında olduğu halde Mahkemece, davacıya verilen kesin süreye rağmen sözleşme aslının temin edilip üzerinde grafolojik inceleme yapılamamış olması karşısında, davacının davasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi yerinde olmayıp davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Tarafların davada ileri sürdükleri iddia ve savunmalarının bir kısmının hiç bir şekilde değerlendirilmemiş olması halide HMK’nın 353/1-a-6 maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. Sonuç itibariyle, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli ve esasa etkili olan delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkeme kararının HMK’ nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 15/03/2018 tarih ve 2014/532 Esas – 2018/240 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dava dosyasının mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf kanun yoluna başvurma harcı 98,10 TL ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş-dönüş masrafı 31,5 TL olmak üzere; toplam: 129,6 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/04/2020 tarihinde HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi.