Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1822 E. 2019/60 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRES
DOSYA NO: 2018/1822 Esas
KARAR NO : 2019/60 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/121 D.iş 2018/120 Karar
TARİH : 23/05/2018
DAVA : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ:16/01/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili, borçluların 08/01/2018 tarih 504.000,00.TL’lik senet düzenleyerek verdiğini, ancak ödenmediğini ileri sürerek, alacağın 300.000,00.TL’lik kısmı için borçluların menkul ve gayrimenkul ve 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 02/04/2018 tarihli kararı ile, Talebin İ.İ.K’nun 257. maddesi gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla talebin kabulü ile, alacaklının, yukarıda yazılı alacağının ifasının temini için borçlulara ait borçluların yedinde veya üçüncü şahısta olan menkul ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarının borca yeter miktarının İ.İ.K’nunda belirtilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesi ile, ihtiyati hacze konu senette yetkili mahkeme olarak İstanbul mahkemelerinin belirlendiğini, HMK 17. maddesine göre mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkisiz mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğinden kararın kaldırılması gerektiğini, ihtiyati hacze konu senedin teminat olarak verildiğini, senedin boş olarak verildiğini karşı tarafça kötü niyetli olarak doldurulduğunu, bu nedenle karşı tarafa borçlarının olmadığını, ihtiyati haciz sebeplerinin oluşmadığını, karşı tarafın alacağın varlığı ve haciz sebepleri konusunda yeterli delillerini mahkemeye sunmadığını, eksik delillerle ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkeme kararında da ihtiyati haczin hangi gerekçe ile verildiğinin anlaşılamadığını, senet kefillerine protesto çekilmediğini belirterek ihtiyati hacze itiraz edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 23/05/2018 tarih 2018/121 D.iş 2018/120 sayılı ek kararında;
“Dava;
İİK ‘nun 265. Maddesine istinaden ihtiyati haciz kararına itiraz davasıdır.
İİK’nun 265. Maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz halleri düzenlenmiştir.
İİK’nun 265/1 maddesine göre borçlu ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı mahkemeye müracaat ile itiraz edebilir.
Tüm dosya kapsamından; muteriz borçlunun ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde yazılı itiraz nedenleri, İİK’nun 265. maddesi kapsamında bulunmadığından…”gerekçesi ile,
İtirazın reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile,
İlk derece mahkemesi kararı ve gerekçesinin hukuki dayanaktan yoksun olup, ihtiyati haciz istemini haklı gösterecek bir sebep bulunmadığından, ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini,
İhtiyati haciz isteyen tarafından yetkili mahkemede talepte bulunulmadığını,
İİK 50. maddesinde görüleceği üzere, para veya teminat borcu için takip hususunda genel yetki kuralları çerçevesinde yetkili mahkemenin belirleneceğinin ifade edildiğini,
HMK 17. maddesinde tarafların kendi aralarında kesin yetkili mahkemeyi belirleyebileceği ve davaların işbu belirlenen mahkemelerde açılması gerektiğinin hüküm altına alındığını,
Bono üzerinde belirtilen ibarelerin sonradan doldurulmuş olduğu bir an için göz ardı edilse dahi, tarafların bonodan doğacak ihtilaflar için İstanbul Mahkemelerini yetkili kıldığının kabulünün gerektiğini,
İstanbul Mahkemelerinin, İstanbul Merkez Adliyesinde bulunan mahkemeler olduğunu, Bakırköy Adliye Mahkemelerini kapsamadığını, İstanbul Çağlayan Adliyesini kapsadığını, haksız ve hukuka aykırı şekilde yetkisiz mahkemede ihtiyati haciz kararı alındığını,
İhtiyati haciz talebine konu senedin açıkça teminat senedi vasfında olup, mahkemece bu itirazlar incelenmediği gibi, müvekkilinin karşı tarafa yaptığı ödemelerin de nazara alınmaksızın teminat senedine dayanarak hukuka aykırı ihtiyati haciz kararı verildiğini,
İlk derece mahkemesine sunulan dosya konusu bonoya ait metnin ihtiyati haciz isteyen tarafça kötü niyetli olarak sonradan doldurulduğundan, müvekkilleri aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,
Dosya kapsamında ihtiyati haciz kararının verilebilmesi şartları oluşmadığını,
Tüm bu sebeplerle, ihtiyati haciz talebinin öncelikli olarak usulden yetkisiz bir mahkemede karar verilmiş olması sebebiyle reddi gerekirken, işin esasına girilerek eksik deliller ile, kira sözleşmesine teminat olarak verilen varlığı yargılamayı gerektiren, varolmayan bir alacağın tahsili için usul, hukuk ve yasaya aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin 23/05/2018 tarihli ihtiyati hacze itirazlarının reddine dair ek kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/121 D.iş 2018/120 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Talep bonoya dayalı ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir.
İİK 265. maddesinde borçlunun kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebileceği düzenlenmiş, 258. maddede de ihtiyati hacze İİK 50. maddeye göre yetkili mahkemece karar verileceği belirtilmiştir. İİK 50. maddede yetki hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümlerine yollamada bulunmuştur.
Somut olayda ihtiyati hacze dayanak senette ihtilaf halinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de senet keşidecisi ve lehdarının tacir olduklarına ilişkin herhangi bir iddia ve delil dosyaya sunulmamıştır. HMK 17. maddesine göre ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yetki sözleşmesi yapabileceklerinden senet keşidecisi ve lehdarı tacir olmadığından senette belirtilen yetki sözleşmesi geçerli değildir.
İİK 50. maddesinde para veya teminat borcu için takip konusunda HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanacağı ve takibe konu akdin yapıldığı yer icra dairesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Buna göre itiraza konu olayda ihtiyati hacze dayanak senedin keşide yeri Bakırköy olduğundan ihtiyati hacizde Bakırköy mahkemeleri yetkili olup itiraz edenlerin yetkiye dair itirazları yerinde değildir.
Bunun dışında ihtiyati hacze itiraz sebepleri İİK 265. maddede sınırlı olarak gösterilmiş olup itiraz edenlerin itirazları İİK 265. maddede öngörülen itiraz sebeplerinden olmadığından ihtiyati hacze diğer itirazları da yerinde değildir.
Bu nedenle mahkemenin ihtiyati hacze itirazın reddine dair kararı usul ve yasaya uygun olduğundan ihtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcından istinaf eden ihtiyati hacze itiraz edenler tarafından yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50.TL’nin ihtiyati hacze itiraz edenlerden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/01/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.