Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1809 E. 2018/1370 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1809 Esas
KARAR NO : 2018/1370 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1030 D.iş 2018/1036 Karar
TARİH : 18/09/2018
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ilama dayalı alacağının borçlusunun … Tic. A.Ş. olduğunu, alacağın İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/107-2016/428 E.K. sayılı ilâmına dayandığını, anılan ilam ile borçlu….. Tic. A.Ş.’nin müvekkiline 5.012.784,03-TL ödemesine karar verildiğini, bu ilâmın 15/12/2016 tarihinde İstanbul… İcra Dairesi’nin 2016/38110 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine konu edildiğini, borçlu .. San. Ve Tur. Yat. Tic. A.Ş.’nin icra dosyasında tehir-i icra kararı alabilmesi için tapuda adına kayıtlı Trabzon ili Yomra ilçesi… parsel nolu taşınmazı teminat olarak gösterdiğini, henüz taşınmazın teminat olarak kabulü yapılmadan 3. Kişi … adına kayıtlı Ankara ili .. numaralı bağımsız bölümü teminat olarak gösterdiğini, icra takibinin devamında borçlu şirketin kanuna aykırı olarak bölünme gerçekleştirdiğini ve …. parsel nolu taşınmazı da üzerindeki tüm bağımsız bölümleri ile beraber bölünme yolu ile … A.Ş.’ye devrettiğini öğrendiklerini, bölünme ve devir işleminin kanuna aykırı olarak gerçekleştirildiğini, bölünmenin amacının alacaklılardan mal kaçırma olduğunu, 10 gün içerisinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açacakları dava öncesinde borçlu … A.Ş.’nin mal kaçırmasının önlenmesi amacı ile Trabzon ili Yomra ilçesi..parsel üzerinde borçlu adına kayıtlı tüm taşınmazlar hakkında ihtiyati haciz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 18/09/2018 tarih 2018/1030 D.iş 2018/1036 Karar sayılı kararında;
“Talep 2004 sayılı İİK 257 vd. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
İhtiyati haciz İİK 257 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, ihtiyati haczin şartlarının düzenlendiği İİK 257 maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yed’inde veya 3. şahısta olan menkul ve gayrimenkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir. 1-Borçlunun muayyen ikâmetgahı yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; bu suretle, ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmü yer almaktadır. İİK 258. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz taleplerinde tam bir ispat aranmaz, yaklaşık ispat yeterlidir.
Somut olayda talep edenin, şirket bölünmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, amacın müvekkilinden mal kaçırmak olduğu iddiası yargılamayı gerektirmekte olup, bu aşamada yaklaşık ispat şartının oluştuğu kabul edilemeyeceğinden…”gerekçesi ile,
İhtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile,
İlk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, somut olayda ilama bağlı borcun borçlusu olan şirketin, ihtiyati haciz talep edilen taşınmazını bölünme yoluyla sahip ve yetkilileri aynı şahıslar olan bir başka şirkete devrettiğini,
Açıkça görüldüğü üzere, TTK mad. 175 f. 1 düzenlemesine göre mal kaçırma kastını dahi aranmaksızın bölünmeye katılan diğer şirketlerle ikinci derece sorumlu şirketlerin, ifa edilmeyen alacaklar bakımından müteselsil sorumluluğunu öngördüğünü,
Müvekkili şirketin ilama dayalı alacağının sorumlusunun ….Yatırımları Tic. A.Ş. olduğunu, müvekkilinin alacağını İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/107 Esas 2016/428 Karar sayılı ilamına dayandığını, ilamda borçlunun müvekkiline 5.012.784,03.TL ödenmesine karar verildiğini, bu ilamın 15/12/2016 tarihinde İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine konu edildiğini,
Borçlu tarafından takip dosyasında tehiri icra kararı almak için tapuda kendi adına kayıtlı taşınmazı teminat olarak gösterdiği, taşınmazın kıymet takdirinin yapılması için Trabzon İcra Müdürlüğüne talimat yazısı yazılmasının talep edildiğini, taşınmazın kıymet takdiri raporunun geldiği ve taşınmazın değerinin dosya borcunu karşılamaya yettiğinin görüldüğünü,
Taşınmazın değeri dosya borcunu karşıladığı halde irca hukuk mahkemesince taşınmazın teminat olarak kabulü yapılmadan borçlunun 18/01/2018 tarihinde dosyayı yeniden bilirkişiye göndermek için üçüncü şahıs Ayşe Varlıbaş adına kayıtlı taşınmaz teminat olarak gösterileceğini belirterek, Ankara’daki taşınmazın kıymet takdirinin yapılmasını ve talimat yazılmasını talep ettiğini, dosyanın borçlu tarafından sürekli bilirkişilerde tutularak icra müdürlerinin dosyayı fiziken incelemeden takip işlemlerine devam etmemesi sağlandığı, böylece zaman içinde borçluya ait haczi kabil malların kaçırıldığını,
Devam eden süreçte hiçbir taşınmaz teminat kabul edilmemişken borçlular tarafından Seyrantepe Proje Mühendislik adına başlatılan icra takibinin durdurulması talepli şikayet davası açıldığı, mahkeme yanıltılarak takibin durdurulduğunu, icra dosyasının şüpheli şekilde kaybolduğunu ve şikayet davasının uzadığını,
İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi 2017/864 Esas 2018/275 sayılı kararıyla şikayetin haksız olduğuna ve takibin devamına karar verildiğini,
İcra takibine devam edildiğinde borçlu şirketin kanuna aykırı olarak bölünme gerçekleştirdiği ve Trabzon ili Yomra ilçesi …parsel numaralı taşınmazı da üzerindeki tüm bağımsız bölümlerle beraber bölünme yoluyla … Yatırım A.Ş.’ye devrettiğini,
Devam eden icra takibinde borçlu şirketin sadece 6 adet aracının olduğu başkaca mal varlığının olmadığının görüldüğünü,
Borçlu şirketin devam eden icra takibi esnasında kanuna aykırı olarak gerçekleştirdiği bölünme işleminin İİK uyarınca borçlu şirketin mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini ortaya koyduğunu,
Borçlu şirketin bu bölünme işlemi öncesinde ve sonrasında kötü niyetli olduğunu,
Borçlu şirketin bölünmesinin hükümsüzlüğünün tespiti için Asliye Ticaret Mahkemelerinde dava açılacağını, ancak gerek icra takibi aşamasında gerek gerçekleştirdiği bölünme esnasında sürekli mal kaçıran borçluların yine aynı yolları tercih edeceği ayan beyan ortada olduğunu, bu nedenle dava açılmadan önce Trabzon ili Yomra ilçesi …. parsel üzerindeki davalı … Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırımları A.Ş.adına kayıtlı taşınmazların tamamına İİK 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi ara kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, on gün içerisinde Asliye Ticaret Mahkemesinde açılacak dava öncesinde, borçlu …ve yatırım A.Ş.’nin mal kaçırmasının önlenmesi amacıyla Trabzon ili Yomra ilçesi … parsel üzerinde borçlu adına kayıtlı tüm taşınmazlar hakkında ihtiyati haciz uygulanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1030 D.iş 2018/1036 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK 355. Maddesine göre istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Alacaklı vekili; ihtiyati haciz talep ettiği borçlu… Varlıkbaşlar hakkında
başlatmış olduğu ilamlı icra takibinde haciz işlemleri yapılamadığını, borçlunun mal kaçırmak amacıyla şirktin bölünmesini sağladığını, ihtiyati haciz talep ettiği … Gayrımenkul’ ü mal kaçırma kastıyla 56 parsel taşınmazın devir edildiğini, bölünme işleminin muvazaalı olduğunu beyan ederek, ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, mahkemece talebin reddine karar verilmiş olup, karara karşı davacı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
İİK’nın 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun
alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, İcra İflas Kanunu’nun 258. maddesi hükmüne göre, ihtiyati haciz taleplerinde tam bir ispatın aranmasının gerekmediği, yaklaşık ispatın yeterli olduğu da dikkate alındığında, davacının iddiasının yargılama gerektirdiği, mübrez deliller ile yaklaşık ispatın yerine getirilmediği,
davacının ihtiyati haciz talebinin İİK’nun 257. maddesindeki şartları taşımadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin ret kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK353/1-b1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/12/2018 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.