Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2018/1806 E. 2018/1369 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1806 Esas
KARAR NO : 2018/1369 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/985 Esas
TARİH : 31/08/2018 (Ara Karar)
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 15/08/2018 günlü dava konusu çeki davalı … Şirketinin ödemediğini, davalı … Şirketine satılan …’ya ait panelleri Hidro yetkilisi …’ın teslim aldığı ve 4 adet GES inşaatında kullanıldığını, davalıların kötü niyetle ve konusu suç oluşturan eylemler sonucu müvekkilini büyük zarara uğrattıklarını, müvekkilinin kredilerinin dondurulduğunu ve çok zor durumda kaldığını, davalıların Endepo panellerini kullanarak yaptıkları GES’i her an devretme ihtimali olup, hakkın elde edilmesi ve imkansızlaşacağı gibi gecikmede ciddi zararların doğacağının ortada olduğunu bildirmek suretiyle Mersin ili … nolu parsel üzerinde kurulu davalı … Tic. A.Ş. Adına kayıtlı 1 adet GES ile, Mersin İli Tarsus İlçesi … parsel üzerine kurulu davalı …Ltd. adına kayıtlı 3 adet GES mevcut tesislerin 3. Kişilere devrinin önlenmesi için gelirleri dahil, HMK 389.mad.koşulları oluştuğundan sunulan belgeler de dikkate alınarak takdiren teminatsız ya da mahkemenin takdir edeceği teminatı yatırarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 31/08/2018 tarih 2018/985 Esas sayılı ara kararında;
“İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 389/1 maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır.
HMK’nun 390/3 maddesine göre tedbir talebi eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak yasal delillerle ispat etmek zorundadır.
Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir.
Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunun kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir.
Bu nedenle ihtayit tedbire karar verilirken haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır.
Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar verilmemelidir.
Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını gözetilmesi gerekli ve zorunludur.
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir taktir alanı bırakmış ise de, hakim her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre, ihtiyati tedbir kararı verdiğinin kararında belirtilmelidir, ihtayit tedbir şartları mevcut değilse kanunun ön gördüğü ölçüde ıspat edilememişse, veya yaklaşıkda olsa ıspatı yargılamayı gerekiyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.
HMK’nun 389. Maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ihtiyati tedbire karar verilmelidir.
Bu itibarla Mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtayiti tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden istemde HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden…”gerekçesi ile,
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,
Dava konusunun muaccel para alacağı olduğunu, tedbirin Güneş Santrallerinin 3. Kişiye devrinin önlenmesi için talep edildiğini, 15/08/2018 günü … Bankası Emirler – Etimesgut Şube çekinin ödenmediğini,
İhtiyati tedbir talep edilen Güneş Enerji Santrallerinin davacının güneş panelleri ile yapıldığı, davalıların birlikte GES sahibi olduklarını, GES’lerin elektirik ürettiğini, davalıların GES’leri 3.bir kişiye devrettiklerinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağını, imkansızlaşacağını, hakkın varlığının tartışmasız sabit, ihtiyati tedbir sebebinin de çok açık olduğunu,
HMK 309.madde koşullarının tam olarak bulunduğunu, asıl uyuşmazlığın GES’lere konulan tedbir değil, alacağa hükmedilmesinin çözeceğini, red gerekçesinin olaya uymadığını,
İlk derece mahkemesinin soyut kuralları gerekçesiz ve kalıp sözlerle tedbir talebini reddettiğini,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin 31/08/2018 tarihli tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi Esas Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek istinaf incelemesi yapılmıştır.
İhtiyati tedbirinin şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 389/1. maddesine göre, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” İhtiyati tedbir, bu madde hükmü uyarınca kural olarak kendisi çekişmeli olan, bir diğer ifade ile davacının üzerinde ayni hak iddia ettiği malların üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacını güder.
Davanın, satım sözleşmesine konu edilen güneş panellerinin ödenmeyen satış bedelinin tahsiline ilişkin olduğu, davacı vekilince davalılara GES tesisinin 3. Kişilere devrinin önlenmesi yönünde tedbir konulması talep edildiği, mevcut GES tesisi ile ilgili herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmakla; ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine de aykırı olmadığından HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/12/2018 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.